Sevgili Dostlar, Bir süredir sizlerden Türkiye’nin enerjik rolü, gidişatı, geleceğine dair mesajlar alıyorum. Cumartesi günü bu mesajlar patlama yaptı. Öncelikle sizlere kendi duruşumu anlatmalıyım. Ben sadece bir ülkenin bir noktasında yaşadığımızı düşünmüyorum. Ben bizim bir dünyanın, Samanyolu Galaksisinin ve Evrenin parçası olduğumuzu düşünüyorum ve hissediyorum. Yani burası, ya da Honduras, ya da Mars, ya da Sombrero Galaksisi benim için aynı değerde, her yerdeki olumlu gelişmeler beni heyecanlandırıyor, her yerdeki olumsuz haberler beni harekete sevk ediyor. Bu, zihinsel yapıdan çok sanırım kalple ilgili bir durum, ister istemez öyle oluyor, özellikle geliştirilmiş bir şey değil. Ancak, kendi yarattığımız bir fiziksel gerçeklik içinde yaşadığımızı da unutmuyorum. Yani, bir felaket birkaç kilometre ötenizde yaşanınca o gerçekliği size yaklaşmış olarak hissetmenizi, emniyet hissinizde bir kayıp görmenizi de anlıyorum. Hepimiz öncelikle fiziksel ortamda yaşayan insanlarız, doğamızda ve bedenimizde hayatta kalma dürtüsü var. Bu da aslında son derece faydalı bir dürtü, yoksa türümüz kaybolur giderdi! Niyet ettiğimiz evrimleşmeyi yaşayamazdık.
İster yanardağ patlasın ister bomba, bu gibi olayların bizleri bir şeyler yapmaya, bir şeyleri değiştirmeye çağırdığını hepimiz biliyoruz. Korku konusunda çok şey konuştuk, korkuya verilen tepkiler “kaç ya da savaş” olarak bilinir genelde, oysa üçüncü bir tepki daha var: Donmak! Şu anda aranızda pek çoğunun donduğunu sanıyorum. Belki de kaçmakla donmak arasında bir yerdesiniz. Burada geleceğimizi belirleyecek seçim, sadece yukarıda adrenalinin tetiklediği üç hareketten biri değil, aslında seçim korkmak ve korkuyla tepki vermek ile, merkezde kalmak ve çözüm getirmek üzere harekete geçmek arasında. Neyi seçtiğiniz, nasıl yaşadığınız, nasıl tepki verdiğiniz sadece ve sadece sizin seçiminiz. Hep öyleydi, hep öyle kalacak.
Ancak, ben yukarıdaki görüşlerimin en azından bir kısmının sizleri kesinlikle tatmin etmeyeceğini de düşündüm. Bu durum karşısında bu kadar net bir ruh haliyle kendi bağlantımın yeterince saf olmayacağını düşünerek Marlene Swetlishoff’a bir kanallık ricasıyla ulaştım. Çünkü, “Neden?” diye soruyorsunuz ki aslında olanların enerjik sebeplerini üç yıldır birlikte okuyup öğreniyoruz; “Ne yapalım?” diye soruyorsunuz, onu da biliyoruz: “Yeryüzünde sevginin temsilcisi olmak ve sevgiyle harekete geçmek”. Kalplerinizi sakinleştirecek, korkudan sevgiye ve yapıcılığa geçişinizi sağlayacak bir mesaj varsa eğer Marlene’nin saf kanallığının ve iletilen mesajın enerjisinin bize yardımcı olacağını düşündüm. Marlene 10 saat içinde bu haftanın Hilarion mesajıyla bana geri dönüş yaptı. Ben bir-iki kelime rica ederken, Hilarion bütün bir global mesajı Türkiye’ye ayırmıştı. Bu da ne kadar önemli bir kavşakta olduğumuzu gösteriyor. Hilarion bütün dünyanın dikkatlerini buraya çekerken, tüm ışık işçilerinin sevgisini de bu bölgeye yönlendirmelerini rica ediyor.
Bu mesaj bana dün sabaha karşı iletildi, daha önceden söz verdiğim ekinoks çalışmalarıyla meşgul olduğum için ancak bugün çeviriye vakit bulabiliyorum. Bütün dünyada İngilizce olarak dün akşam yayınlandı. İyi tarafı şu ki, şu anda tam da ekinoks ve tutulma enerjilerinin zirvede olduğu dönemde, harika bir ışık festivali içindeyiz. Bütün dünyadaki Işık İşçisi dostlarımız buraya sevgilerini ve saf barış ve huzur dileklerini gönderiyor!
Marlene’in kendini adamışlığına, sevgisine ve kanallığına ve Hilarion’a (ki o zaten bu topraklarda fiziksel yaşamında da bulundu) bu açıklayıcı mesaj için teşekkür ederiz.
***
Sevgililer,
Işığın yüksek alemlerindeki bizlerden, özellikle son aylarda ülkelerinde yaşanan korkunç olayların getirdiği dehşeti deneyimleyen Türkiye insanlarına bir mesaj vermemiz istendi. Türkiye’de pek çok ruh, ülkeleri ve dünya için huzurun ve barışın yüksek vizyonuna ait Işığı tutuyorlar. Pek çoğu en içten şekilde bunun günlük yaşam deneyimleri haline gelmesi için dua ettiler ve etmeye devam ediyorlar. Ancak, insanların kalbine ve çevrelerine işleyen korku ve öfkeden bağımsız kalma konusunda zorlanıyorlar, çünkü onlar da ülkelerinin bir parçası ve başka seçenekleri yokmuş gibi duruyor.
Bu zamanda, dünyanın güçleri tarafından bu ülkeye odaklanılmış durumda. Politik alanda hamleler ve karşı hamleler oynanıyor. Her politikacı, azalmakta olan güçlerine tutunmak için hamleler yapıyor. Bu hamleleri, kendi otoritelerinin kontrolünü yeniden ele geçirmek üzere kendi insanlarına ihanet ederek gösteriyorlar. Yüksek alemlerden doğru görünen şey ise şudur: Eski rejimlerin çürüyüp ufalanması, yarattıkları rejimlerin yeniden onarılamayacak kadar eskiyip çökmesi. Bu da dışarıya kaos ve yıkım gibi görünmektedir, sanki bir yıkıntı ve felaket gibi.
Kişinin kendi ülkesinde ve kendi insanlarına bu olduğunda, sevgi, umut ve bağışlayıcılık enerjisini devam ettirmek çok zordur. Ancak, herkes için daha iyi bir yaşam ve daha iyi bir yol için enerjiyi tutan kişilerden istenen tam olarak da budur. Şu anda hayatlarınız ne kadar zor olursa olsun, bilin ki daha yüksek, sevecen bir güce olan inancınızı sürdürmeniz, korumanız gereken en önemli şeydir. Yapabiliyorsanız kardeşlerinize yardımcı olunuz. İnatla aktivitelerine devam eden şiddetin barışla sonlanması için hiç ara vermeden dua etmeye devam ediniz. Dualarınız çok güçlü ve büyük potansiyel taşıyor, bu zamanlarda bilemeyeceğiniz kadar çok iyi işler başarıyor.
Doğası karmik olan pek çok eski enerji halklar ve ülkelerde gün yüzüne çıkıyor, sadece Türkiye’de değil, dünya çapında bütün ülkelerde. Herkes için daha iyi bir dünya gerçekleşmeden, eski, hatta kadim nefretler ve önyargılar o ülkelerin insanlarının niyetleriyle dengelenmelidir. İnsanlar, ne olursa olsun, sevgi, huzur, barış, uyum ve iyiliği kalplerinde barındırmalıdır. Kişisel yaşamlarda, ülkelerde ya da Dünya sahnesinde ne olursa olsun, odağınız ve niyetiniz bu huzur ve uyum arzusu olmalıdır. Sevgililer, işte bu yüzden kendi ülkelerinizde olmayı seçtiniz. Yüksek vizyonu sürdürmek ve korumak için gerekli eğitim ve beceriye sahipsiniz. Bu zamanda fark ettiğinizden çok daha büyük bir fonksiyona hizmet ediyorsunuz.
Ve işte bundan dolayı, bağışlayıcı bir kalp olmanız rica ediliyor. Gezegenin her ülkesinde şiddetle esen değişim fırtınası topraklarınızı süpürürken, fırtınanın sakin gözü olmanız rica ediliyor. Bu, siz gezegenin aydınlık olanlarından istenen büyük bir bedel, bazen dayanması çok zor. Bizleri çağırın, kendi topraklarınızda ne isim kullanırsanız kullanın, Yaratan’ı çağırın. Bilin ki, yüksek alemlerde, bizler tarafından, Her Şeyin Kaynağında yaşayıp, soluyup var olduğumuz yerdeki herkes tarafından seviliyorsunuz ve destekleniyorsunuz. Spirituel yolculuğunuz ve gelişiminizde yalnız olmadığınızı bilin. Tüm dünyadaki Işık İşçilerinden, her gün Türkiye’nin topraklarına ve insanlarına, ayrıca tüm dünyadaki sıcak noktalara dönüşümün serin Mor Alev enerjisini göndermelerini rica ediyoruz. Birlikte herkes için daha iyi bir dünya yaratıyoruz.
BEN Hilarion
Marlene Swetlishoff ve Hilarion’a sonsuz teşekkürler. (www.therainbowscribe.com) Mor Alev tarafından çevrilmiştir. Resimde gördüğünüz, Hilarion’un arzusu üzerine Marlene’nin kitap haline getirdiği Hilarion mesajları koleksiyonunun birincisinin kapağıdır. Bu kitabı amazon.com dan ve diğer uluslar arası internet kitapçılarından İngilizce olarak bulabilirsiniz.
Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, ruhunuzun potansiyelini tam anlamıyla hayata geçirmek, Yüksek Benliğinizle daha yakın bir ilişki kurmak, ruhunuzun potansiyelini tam anlamıyla hayata geçirmek ve ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.
Telif Hakkı© 2016 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir
Copyright © 20156 by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.com/
Sevgili Mor Alev, bu harika mesaj için teşekkürler.
“İnatla aktivitelerine devam eden şiddetin barışla sonlanması için hiç ara vermeden dua etmeye devam ediniz.” Dua etmek için daha önce yazmış olduklarından farklı, daha spesifik, bulunduğumuz duruma özel bir çalışma / dua / meditasyon öneriyor musun diye sormak istedim.
Yüreğimizdeki sevgiyi daha çok yaymak dileğiyle, sevgiler…
BeğenBeğen
Sevgili Nazlı, sanırım dua konusunda en önemlisi içimizden en güzel ve sevgi dolu duygularla gelmesi. İnanmak da önemli. Yani kendi yönteminizi kendi kalbinizle yaratabilirsiniz. Bunun dışında her zaman farklı dua ve meditasyon şekilleri de veriyorum. Örneğin geçen sene neredeyse bütün bir yıl yaptığımız denge çalışması (meditasyon bölümünde bulabilirsiniz), Kasım-Aralık ayında St Germaine ile göndermiş olduğumuz Mor Alev çalışması ve geçen hafta tekrar verdiğim, bu bizim gerçekliğimiz değil diye başlayan duayı da kullanabilirsiniz. Kalbinizi dinleyin. Sonra içinizden geldiği gibi hizmetinizi kolektife sunun. Sevgilerimle
BeğenBeğen