Yüksek Perspektiften Dünyamız – Arkturuslular

rainbow- humanity healingÇeviriyi yapan Mor Alev Dostuna, ileten Suzanne Lie, Arkturuslular ve Galaktik Ailemize çok teşekkürler. (multidimensions.com)

Sevgili Dünyalılar,

Fark ettiğiniz gibi biz Galaktik Varlıklar, sizlere farklı türden, farklı bakış açısından ve farklı kişiler aracılığı ile bilgiler aktarıyoruz. Tabii ki bunlar, sadece 3D (3. Boyut) bakış açınızdan dolayı size farklı bilgiler ve farklı kişilermiş gibi görünüyor. Oysa biz hepinizi BİR olarak, yani tek BİR Gezegensel Varlık olarak görüyoruz. Bu, şuna benziyor; Sizler bedeninizdeki tüm azaları (hücreleri, uzuvları, organları) birbirinden farklı olarak görüyorsunuz. Oysa onların hepsi SİZİN birer parçanız. İşte biz de sizleri, hepsi SİZ olan “insan türünün farklı azaları” (üyeleri) olarak görüyoruz.

İnsan türü olarak sizler bilincinizi/algılarınızı 5. ve daha üst Boyutlardaki frekanslara yükselttikçe, içsel deneyimleriniz ve bu deneyimleri yorumlama şekliniz de oldukça değişecektir. Şimdi sizden, fiziksel gözlerinizi kapatmanızı ve bizi “üçüncü gözünüz” ile algılamanızı rica ediyoruz. (Söylediklerimizi, içsel gözünüzle görmenizi ve gözünüzde canlandırmanızı rica ediyoruz.)

Beyninizin içindeki bütün 3D karmaşasını algılayabiliyor musunuz? Başlamadan önce, tüm bu karmaşıklığı kalbinizde toplamanızı ve zihninizi onlardan sevgiyle özgür kılmanızı rica ediyoruz. Şu anda siz, “nasıl zihninizin efendisi olacağınızı” hatırlama sürecinin içinde bulunuyorsunuz. Yükseliş işleminizin ön koşulu, zihninize hükmetmektir.

TÜM yükselmiş Varlıklar, “Üst Boyutsal hallerine” yükselmeden önce, 3D zihinlerine hükmetmek zorundaydılar. Çünkü ancak 3D zihninize hükmettiğinizde, çokboyutlu zihninizle sonsuza kadar bağlantı kurabilirsiniz. Çokboyutlu zihninizle olan bağlantınız sayesinde size akan “Koşulsuz Sevgi” enerjisi, duygularınızın da “efendisi” olmanıza büyük ölçüde yardımcı olacaktır.

Duygularınızın efendisi olmanın anahtarı ise, 3D’nin “yaşama ve yaşamın getirdiklerine karşı tepki gösterme” alışkanlıklarını salıvermektir. Sadece, yüksek boyutlu düşünceleriniz ve duygularınız sayesinde sizi kışkırtan veya sinirlendiren şeylere tepki gösterme alışkanlığınızı bırakırsınız. Çünkü bu tür şeyleri artık yüksek bilinç seviyenizle “yorumladığınız” için, onlara tepki göstermek yerine sadece gözlemlersiniz.

Yüksek bilincinizin bakış açısından baktığınızda, bu yaşamı seçmiş olan ve onu yaratan (oluşturan) kişinin sadece SİZ olduğunuzu BİLDİĞİNİZDEN dolayı, düşüncelerinizin ve duygularınızın da yaşamınızdaki gelişmelere karşı tepki göstermesine gerek kalmaz. Üst boyutlarda, “seçim yapmak” ve “yaratmak” terimleri aynı anlamı taşırlar. Katılmayı seçtiğiniz şeye bilincinizi de eklemeyi seçerek, gerçekliğinizi yaratmayı seçersiniz. (Deneyimlemek istediğiniz bir olayı bilinçli olarak seçer ve onu yaratırsınız).

Dikkatiniz neredeyse, siz de oradasınız (işin içindesiniz) demektir!” (Hangi “durumla” uğraşıyorsanız, o durumu siz yarattınız demektir.) Bu cümlenin içeriği, yükseliş işleminin en önemli konularından bir tanesidir. Bir başka önemli konu ise, Yükseliş aşamasında, “hata yapma veya kazara meydana gelme” gibi durumlar asla olamaz. Çünkü kendi gerçekliğinizin yaratıcısı SİZSİNİZ. Düşüncelerinizin ve duygularınızın frekansını gözlemlediğiniz ve yaydığınız frekansların tüm sorumluluğunu üstlendiğiniz zaman, içinizde sonsuza kadar barındırdığınız yüksek frekanslı düşünce ve duyguların gitgide daha da farkında olacaksınız.

Mesajımızdaki tüm bu “ön cümleleri” sizlere söylememizin nedeni, şunu bilmeniz içindir; Bilinciniz yükseldikçe, çok sayıda “yüksek boyutlu dostlarınızın” Gezegeninizin etrafını turladığını algılamaya başlayacaksınız. Bu dostlarınızı 3D algılarınızla göremediğinizi, ama beşinci ve üst boyutsal algılarınızla görebileceğinizi unutmayın!

Özetlemek gerekirse; Sizin üçüncü boyutsal ve “dışa odaklı” algılarınız, bizim mevcut oluşumuzu ortaya çıkaramaz. Bizim de “var” olduğumuzu size hatırlatmak (göstermek) için, kısa bir süreliğine frekansımızı 3D şartlarına uygun olarak düşürebildiğimiz ve zaman zaman da bunu yaparak kendimizi gösterdiğimiz doğrudur. Ancak siz, nasıl “özel bir ayarlama” yapmadan (örn. oksijen tüpü olmadan) Okyanusun dibinde uzunca bir süre kalamıyorsanız, biz de önemli ayarlamalar yapmadan üçüncü boyutta uzunca bir süre kalamayız.

Bir kere biz, ŞİMDİ denilen anın içinde akışta kalan “zamansız” varlıklarız. Farklı bilinç hallerinde, zaman olgusu da farklı algılanır. Bunu rüyalarınız aracılığı ile biliyorsunuz. Örneğin; Sanki bir ömür kadar uzun süren bir rüya görmüş olduğunuzu düşünüyorsunuz ama uyandığınızda, sizin “zamanınızdan” sadece birkaç dakika geçmiş olduğunu fark ediyorsunuz.

Fiziksel bedenler içinde bulunan siz değerli dostlarımız! Şimdi size, bizim sizleri nasıl algıladığımızı açıklamak istiyoruz. Sizin gerçekliğinizi görebilmek için, önce 3D’nin “yapısal kalıbının” içinden bakmalıyız. 3D’nin yapısal kalıbı, sizin fiziksel dünyanız olarak algıladığınız tüm frekansları içerir. Sizleri, şu an bulunduğunuz boyuttaki halinizle görebilmemiz için, kendi algılarımızı alt frekanslara yeniden ayarlamak zorundayız.

Bu “yeniden ayarlama” işlemi, sizin bir dürbünde yaptığınız ayarlama işlemine benzemektedir. Sizler nasıl bir dürbünün düğmelerini döndürerek, algınızı (görüntüyü) netleştirmek için ayar yapıyorsanız, biz de aynen bu şekilde kendi doğal algı frekansımızı düşürerek, gerçekliği sizin dünyevi bedeninizin içindeyken algıladığınız (gördüğünüz) şekilde görebilmemiz için, ayarlıyoruz.

Anlattığımız şeyleri, sadece sizin “hayal gücünüz” algılayabileceğinden dolayı (sadece hayal gücünüzle anlayabileceğinizden dolayı), biz de bu “ayarlama işlemini” gözünüzde canlandırmanızı sağlayarak anlatacağız.

Gaia’nın Mavi Küresinin (Dünya’nın) muhteşem 3D görüntüsünü algılayabilmek için aşağı baktığımızda (frekans olarak aşağı baktığımızda, uzay boşluğu olarak aşağıya veya yukarıya bakmıyoruz), belki de sizin boyutunuzu “kuşbakışı” olarak gördüğümüzü sanıyorsunuzdur.

Bu tür “kuş bakışı” görüntüleri hepiniz, uzay istasyonlarınız aracılığı ile görmüşsünüzdür. Ancak bu fotoğraflar, sadece Gezegeninizin 3D niteliklerini sergilemektedir. Ayrıca sizin “bilinen ve tanınmış” uzay programlarınızın (bilmediğiniz daha BİRÇOK uzay programları mevcuttur) sizlere gösterdiği resimler, çoğunuzun tamamen habersiz olduğu birçok “kötü amaçlı” girişimleri gizlemek adına, büyük ölçüde değiştirilmiştir.

İnsanoğlunun “Yeni Dünya” olarak adlandırdığı Dünya’yı, 5D bakış açımızla biz (şu an) görebiliyoruz. Sizin “zaman” dediğiniz kavramın, sadece 3D/4D gerçekliğinizde mevcut olduğunu unutmayın! Ayrıca “yaradılış” üst boyutların çekirdeğinde başlar ve ortaya çıkabilmesi için gitgide daha alt boyutlu dünyalardan geçerek, Gaia’nın üçüncü/dördüncü boyutlarında şekil bulur. (Üst boyutlarda yaratılan esas muhteşem Dünya, 3./4. Boyutlu bir Dünya olarak ortaya çıkıncaya kadar gitgide 7D, 6D, 5D Dünyalar formunda tezahür olur)

Evet, masmavi bir Gökyüzü ve tertemiz Okyanusları, Denizleri, Gölleri ve Akarsularıyla pırıl pırıl parlayan 5D Dünya’yı, “yüksek bakış açımızdan” dolayı biz görebiliyoruz. Gaia, gerçekten uzayın “ışıl ışıl parlayan” mavi bir mücevheridir. Ayrıca biz sizin “yerel evreninizde” (Güneş sistemimizin bulunduğu Evren), sizleri koruma amaçlı gözetlemek ve yardımcı olmak için her yerden gelmiş olan “yıldız gemilerini” de görebiliyoruz.

Tahmin edebileceğiniz gibi bizler, “çokboyutlu hizmet” verebiliyoruz. Gaia’nın çokboyutlu yapısal kalıbındaki en alt frekanslarına ulaşabilmek için (şimdiki 3D), biz de bilinçlerimizi 5. Boyuttaki Dünya’nın frekansları ile aynı seviyeye getirdik. Gaia’nın yapısal kalıbının (Matrix) çokboyutlu olmasının amacı, Gaia’nın herhangi bir Boyutunda yaşayan sakinlerinin bilinçlerini “okuyarak” (bilinç seviyelerini algılayarak), bulundukları frekanstaki yaşam formları için gerekli olan ihtiyaçlarını anında karşılayabilmek içindir.

Sizler de kendi yüksek boyutlu (5D) algılarınıza tekrar kavuştuğunuzda, bizimle aynı algılara sahip olacağınızı bilmenizi isteriz. Aradaki fark sadece şu olacaktır; Bizlerin, Yıldız gemimizin bulunduğu konum (5. Boyut) sayesinde algıladığımız şeyleri, sizler 5. Boyutlu Dünya’da bürüneceğiniz “ışık bedeniniz” sayesinde algılıyor olacaksınız.

Şimdi, alt boyutlara olan yolculuğumuza devam ediyoruz ve frekanslarımızı biraz daha düşürerek, algısal odağımızı Dünya’nın dördüncü Boyutuna ayarlıyoruz. Bu açıdan baktığımızda, 4. Boyuttaki Dünya’nın her yerinde sayısız değişimler meydana geldiğini görüyoruz. Bu değişimler, farklı zaman çizgilerinde (geçmiş-şimdiki-gelecek zaman), alternatif ve paralel gerçekliklerde ve 4. Boyutun farklı alt-frekanslarında gerçekleşiyor.

Gaia’nın 4.Boyutundaki Dünya’sının spiritüel alt yapısına indiğimizde, insanoğlunun ve tüm canlıların Gerçek BEN enerjisini (Tanrısal enerjisini) görüyoruz. Ayrıca 3./4. Boyutta yaşayan insanların gitgide artan sayıda, Yeni Dünya olarak adlandırılan 5. Boyutta dolaştıklarını da gözlemliyoruz. Ve bu durumu sevgiyle destekliyoruz.

Bizlerin, beşinci boyutun ŞİMDİ denilen anından algıladığımız bu yükseliş ve değişim olaylarının çoğu, sizin 3D zaman çizginizde henüz mevcut değil. Bunun sebebi, Gezegeninizin hala daha 3. Boyutun Rezonansıyla aynı frekansta titreşmesinden kaynaklanmaktadır. Ancak, çokboyutlu yapısal kalıbının “alt bilinçli” üyelerinin (alt boyutlarda yaşayan insanların) zararlı eylemlerinden dolayı, gittikçe yorgun düşmüş olan Gaia, artık üçüncü boyuttaki mevcudiyetinden kurtulmak ve 3. Boyutu geride bırakmak için hazır. Fakat o (Gaia), bilinçlerini henüz 4. Boyutun alt seviyelerine bile yükseltmeyi başaramayan çok sayıda sakinlerinin olduğunun farkında. Bundan dolayı (3. Boyutu terk etmek için) bekliyor.

Yeni Dünya’nın zeminini oluşturacak olan 4. Boyuttaki Dünya’nın alt seviyelerini algılamak için bakış açımızı düşürdüğümüzde, yükselmekte olan kişilerin çoğunun, “sebep- sonuç ilişkisi” ile ilgili dünyevi derslerini tamamladıklarını görüyoruz. Yükselmekte olan bu kişiler artık şunu hatırlıyorlar. Gaia’nın 3D Dünya’sına ne gönderirsek, o bize geri dönecektir. (Şu an içinde bulunduğumuz 3. Boyutta, dışarıya hangi duyguyu, düşünceyi vs. gönderiyorsak, o bize geri dönecektir.)

Bu dersi öğrendiğinizden dolayı bilinciniz, Gaia’nın 4. Boyutunda bulunan Yeni Dünya’nın zeminine ya da bazılarınızın tabiriyle “spiritüel alt seviyesine” genişlemiş bulunuyor. Bilinçlerini bu ve daha üst frekanslara genişletmiş olan sizler, bu boyutlarda daha fazla “Işık kesitleri” (koridorları) yaratmak için, harıl harıl çalışıyorlar.

Bu “Işık koridorları” bizim için, yani yüksek boyutlu varlıklar için “Portallar” (geçiş kapıları) olarak hizmet görmektedirler. Bu Portallar sayesinde, bilincimizin sizin 4D gerçekliğinizle “bütünleşmesi” sağlanmaktadır. (4D gerçekliğinizi algılayabilmemiz sağlanmaktadır.)

Yine bu Işık Portalları sayesinde gerek “yıldız gemilerimizin”, gerekse rüyalarınızdaki veya Meditasyon yaptığınız zamanlardaki bilinç durumunuzla algılayabilmeniz için frekansını düşürdüğümüz çok daha ufak gemilerimizin şekillerini, “düşünce formları” olarak size gönderebiliyoruz.

Sizin bulunduğunuz üçüncü boyutun holografik (3Boyutlu yansıma) gerçekliğinde bizi algılayabilmeniz (görebilmeniz) için, biz de kendimizi “holografik bir yansıma” olarak size göstermek zorundayız. Bunu yaptığımızda, Gaia’nın çokboyutlu yapısal kalıbının 3./4. boyut gerçekliğinde yaşayan üyelerinin çoğu, bizlerin aslında “holografik bir yansıma” olduğumuzu fark edemezler (herhangi bir insan şeklinde görürler.) Çünkü hepiniz aslında, birer holografik yansımalarsınız.

Zira 3./4. Boyutlu bilinciniz, aslında tamamen üç boyutlu bir yansıma olan bu holografik Dünya’yı “gerçek” olarak etiketlediği için, siz de bizi gerçek olarak algılamış olursunuz. Bu anlattıklarımızla size şunu hatırlatmak istiyoruz; 3. ve 4. Boyuttaki gerçekliklerin hepsi, sizin kendi Yüksek Benliklerinizin holografik birer yansımasıdır. (Üç boyutlu insan bedeni)

HEPİNİZ, hatta “karanlık tarafa” ait rolleri oynan kişiler bile, Gaia’nın 5. Boyutundaki Dünya’sında “TEK birleşik bilinç” olarak varlığınızı sürdürüyorsunuz. Sizin için bu bilgileri kabul etmenin ne kadar zor olduğunu anlıyoruz. Çünkü siz bir insan bedeni içinde acıyı, kederi, mutluluğu, doğumu ve ölümü yoğun bir şekilde hissediyorsunuz.

Bunun nedeni, sizin kendinizi çok uzun zamandan beri bir “kurban” olarak görmüş olmanızdan kaynaklanıyor. Bugüne kadar hepiniz bilincinizi, “kurban ve yaratıcı” terimlerinin farklı anlamlar taşıdığı alt frekansların derinliklerine gömdünüz. Aslında kendi gerçekliğinizi, kendi düşünce ve duygularınızla yarattığınızı hatırlamak için” kendinizi kurban olarak algılayacağınız rollerde oynamayı seçtiğinizi, unuttunuz.    

Yüksek Âlemlerdeki “doğum öncesi” frekansınızdan itibaren, 3./4. Boyutun illüzyonu ile ÖZÜNÜZ’ün birbiriyle ne kadar derin bir şekilde iç içe geçtiğini unuttunuz! İşte bundan dolayı bizler ve Galaktik ailenizin birçok üyesi, SİZİN – BİZ olduğunuzu hatırlatmak ve size yardımcı olmak için, Rezonansımızı düşürüyoruz.

“Özünüzün yüksek frekanslarını” bilinçli olarak hatırlamadığınız için, bu alt titreşimli âlemlerde tutsak kaldığınıza ve bu âlemleri sadece sizin “ölüm” olarak adlandırdığınız olayla terk edeceğinize inanıyorsunuz. Bize göre sizin “ölüm” dediğiniz olay, holografik gerçekliğinizden ayrılıp “yuvanıza”, yani GERÇEK özünüze dönüş olarak algılanır. Bu önemli gerçeği de size hatırlatmak istiyoruz.

Evet, bizler sizin boyutunuza olan yolculuğumuzu, sizlerin yani Yeryüzü üyelerinin açmış olduğu harika Işık Portalları sayesinde sürdürdüğümüz için, bu harika Işık Portallarından bir tanesi (04.04 geçiş kapısı) sayesinde, sizin üç boyutlu Dünya’nızı, bizim çokboyutlu bakış açımızla (artık daha iyi) algılamaya başlıyoruz. Böylece, kendinizin tüm “versiyonlarını” da algılamış oluyoruz. (Dünya’da yaşayan tüm insanlar bizim kendi suretlerimiz oldukları için, “kendi versiyonlarınız” olarak ifade edilmiş.)

Ayrıca sizin ŞİMDİYE (bu zamana) taşıdığınız ve “Işık dizesi, Işık zinciri” olarak adlandırabileceğiniz kendi “enkarnasyon zincirinizi” de rahatlıkla algılayabiliyoruz. (Gerek zamansal olarak, gerekse alternatif ve / veya paralel boyutta olsun, sizin bugüne kadar yaşamış olduğunuz tüm hayatlarınızı aynı anda görebiliyoruz.)

Boyutlar arasındaki “illüzyon perdesinin” ortadan kalkmasının büyük önem taşımasından dolayı, birçoğunuz en azından ömürlerinizin bir tanesinde “yüksek boyutlu halinize uyanmak” umuduyla, birçok enkarnasyonlar seçmiş oldunuz. (En azından bir ömrünüzde tamamen “uyanıp”, yükselebilmek için defalarca bedenlenmeyi seçtiniz.)

Gaia’nın çokboyutlu yapısal kalıbının 3. Boyutuna baktığımız da, büyük bir değişimin gerçekleştiğini algılıyoruz. Bu değişimi siz bedenlerinizin içinde nasıl hissediyorsanız, biz de aynı şekilde kendi bedenlerimizde hissedebiliyoruz. Sizin bedenleriniz, yani dünyevi araçlarınız, Gezegeninizle olan direk bağlantınızın temsilcisidir. (Galaktik âlemlerde bizim dünyevi bedenlerimiz, ruhumuzun Yeryüzünde dolaşmasını sağlayan “özel gemimiz, özel aracımız” olarak adlandırılmaktadır.)

Zira sizlerin bu “ufak, bireysel yeryüzü araçlarınız” (bedenleriniz), Gezegeninizle aynı topraktan, ateşten ve sudan yaratılmıştır. Bundan dolayı da SİZ, Gaia’nın Dünya’sının minyatür versiyonlarısınız. Çoğunuzun hatırlamaya başladığı ve bizim de algıladığımız şeylerden bir tanesi, dördüncü boyutlu Aura’larınızın çokboyutlu bir hale dönüştüğüdür.

Ayrıca çoğunuzun, bilinçli veya bilinçsizce, çokboyutlu “Işık bedenlerinizi” aktive ettiğinizi ve gerektiğinde bu Işık bedenlerinize girebilecek aşamada olduğunuzu da algılıyoruz. Işık bedenlerinizin çokboyutlu olmasından dolayı, şu anki bedeninizin frekansındayken bile, bizim yaptığımız gibi yüksek frekanslarda yolculuk yapabileceksiniz.

Aslında çoğunuz, giderek daha sıklıkla “ana gemilerinize” geri dönüyorsunuz. Dünyevi aracınızla (bedeninizle) bağlantınız kopmadan Yüksek Benliğinize geri dönerek, hem üçüncü Boyutta kalabiliyor hem de dördüncü Boyutun “rüya âlemi” ile bağlantılı olabiliyorsunuz.

Öz Benliğinize dönüş “provaları” yapmaya başladığınızda, Gaia’ya yardım hizmeti sunan kendi Işık bedeninizin bulunduğu “yıldız geminize” doğru ilk yolculuğunuzu da yapmaya hazırsınız demektir. Bu bağlamda artık, hem fiziksel Dünya’daki hem de boyutsal âlemdeki “aktif görevinizi” sürdürebilirsiniz.

Şayet Yuvanızı, yani “Geminizi” ziyaret etmek istiyorsanız, o zaman uykuya dalmadan önce gemiye alınmanız için çağrıda bulunmanızı öneriyoruz. Veya hayal gücünüzü kullanarak, frekans anlamında “hareket edip”, dördüncü boyutun içinden geçerek, 5. Boyuttaki geminizi ziyaret edebilirsiniz. Birçoğunuz düzenli olarak, böyle yapıyor. ŞİMDİ yapmanız gereken tek şey, HATIRLAMAKTIR!

Bizi çağırın! Ve biz de size yardımcı olacağız.

Arktruslular

Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, Yüksek (Öz) Benliğinizle ilişkinizi güçlendirmek ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.

Telif Hakkı©2015 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.
Copyright © 2015 by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.com/

2 comments

  1. kardeşlerimiz muhteşem bilgiler vermişler, getiren götüren sağolsun :))

    Beğen

  2. Kafamdaki soruların birçoğu cevaplandı. Gemileri ziyaret edenlerden birisi benim:))Teşekkür ederim sevgili Mor Alev :))

    Beğen

Yorumlar kapatıldı.