Dolunay bu gece, takvimler 4 Şubat’a döndükten hemen sonra, saat 01.09 da gerçekleşecek (İstanbul). Bu seferki çok şey vaat eden bir dolunay çünkü Jüpiter’le birlikte Aslan’da gerçekleşiyor ve Güneş de Jüpiter’in tam karşısına geçiyor.
Bu dolunayda büyük bir umut ve devasa olasılıklar var. Bu olasılıkları kullanabilmek için kurban psikolojisinden silkinip uzlaşma, birliktelik ve anlayışa yönelmeliyiz. Hayatımızı dünyamız ve insanları ile “birlikte” yarattığımızı gördüğümüzde, işte o zaman bu birlikteliği kutlamaya başlayacağız. Bu da bizi bu dolunayın Sabian sembolüne getiriyor:
Ay 15° Aslan’da: “Bir gösteri alayı, insanların tıklım tıklım doldurduğu caddede geçiş yapıyor”
İnsanlar gösteri alayında yer almayı ya da seyretmeyi gerçekten severler. Bu bir karnavaldır ve seyircilerin kutlanan şey ile doğrudan ilgileri olmasa bile coşku ve eğlence bulaşıcıdır. Gösteri alayları insanlarda olumlu duygular yaratırlar ve hatta toplumu onurlandırırlar.
Belki bu gösteri alayı caddeden büyük bir başarı, kutlama ya da bayram sebebiyle geçiyor. Büyük bir kutlama toplumu bir araya getirebilir ve başarılan şeylerin takdir edilmesinde rol oynar. Bu gösteriye o şehirde yaşayan insanların pek çoğu katkıda bulunur, destekler ve pek çokları da bu bayram havasında eğlenir. Ama her zaman gürültü ya da arabalarını park edememek gibi sudan bahanelerle kutlamayı yeren, huysuz kişiler de çıkacaktır. O kişileri aklınıza takmayın. Siz ve yanınızdakiler bu kutlamayı hak ettiniz. Siz ya gösteri alayındasınız, ya da seyirciler arasında – bu size kendinizi nasıl hissettiriyor? Dışarıda, toplumun bir arada olduğu zamanlarda aramızdaki duvarlar erir ve daha ulaşılabilir oluruz. Yanımızdaki insanlarla tanımasak da konuşuruz. Böyle kutlamalar aynı zamanda ilham verirler, başarılan şeye bakıp, biz de kendimiz için yeni hedefler seçebiliriz. Eğer, çevrenizdeki görünmez duvarları indirirseniz, bu dönemde harika bir birlik duygusu hissetmeniz ve toplumun bir bütün olarak çok şey başarabileceğini görmeniz büyük olasılık.
Bu Sabian sembolü bana kesinlikle Haziran 2013’ü hatırlattı. Şu anda böyle bir şey yaşanacak diyemiyorum elbette, ama o zamanda şahit olduğumuz birliktelik duygusunun ve bilincin geri dönüşüne işaret ediyor olabilir.
Özel hayatımızda ise bu dolunay kutlama hissini, katı kuralları bırakıp canının istediği gibi neşeyi yaşamayı getiriyor. Jüpiter’in de işin içine katıldığını düşünürsek, bu büyük bir başarı ve buna bağlı büyük bir kutlama olabilir!
Aşırıya kaçmadığımız, olayı kendi şovumuz haline getirmediğimiz sürece coşku, sevinç ve sevgi bizimle olacak. Ben bu sembolü sevdim. Özellikle gidip gelen Uranüs-Plüton kare açısı, Chiron-Neptün’ün ortaya çıkardığı eski yaralar, Merkür’ün geri yolculuğu derken, geçen haftalar içinde gerçekten coşkulu ve canlı birkaç güne ihtiyacımız var.
Güneş 15° Kova’da: “İki aşk kuşu çitte oturmuşlar ve mutlulukla şarkı söylüyorlar”
Sizlerden gelen istek üzerine, Sabian sembollerine devam ediyorum. Bence bu dolunayda Güneş’in sembolü de çok önemli. Bu sembolde de birliktelik, dostluk, mutluluk, sevgi ve ilişkinin keyfinin çıkarılması var. Dolunayın sembolüne de çok uyuyor. Sevgiye olan inanç, ilişkiye bağlılığını göstermek ve dürüst iletişim ihtiyacı öne çıkıyor. Ancak, acaba bu kuşlar çitte cıvıldarken, diğerlerine gösteriş mi yapıyorlar? Birbirlerine doğruları mı söylüyorlar? Bunlar dikkat edilmesi gereken konular.
Arkadaşlar, önümüzdeki hafta Sevgililer Günü haftasına giriyoruz. İster istemez, ikili ilişkiler mercek altına yatıyor. Mars ve Venüs Balık’ta birbirlerine çok yakın bir yolculuk yapıyorlar. Öğretmenim Tom Lescher 2015’i ilişkilerde büyük evrimleşmenin yaşanacağı bir “aşk senesi” ilan etti bile! Bu konuda daha sonra yeniden yazacağım, ancak şu anda ilişkilerde dürüstlük ve kadın-erkek/yin-yang enerjilerinin dengelenmesi çok önemli. Kuşlar gibi mutlu bir şekilde cıvıldamak için, açık iletişim, dürüstlük ve anlayışa önem vermeli, kim olduğumuzu asla gizlememeliyiz.
Merkür 6º Kova’da: “Bir dini ortaçağ piyesinde, maskeli bir figür, ayinsel hareketler yapıyor.”
Merkür’ün geri yolculuğu yazımdan da hatırlarsanız, “maske” teması bu yolculukta güçlü bir şekilde öne çıkıyor.
Emin olamadığımız, karar veremediğimiz, henüz berrak olmayan pek çok şey olabilir ve konuyu iyice anlamak için detaylara dalmamız gerekebilir.
Belki, kendi maskelerimizi düşürmeliyiz ve olduğumuz kişiyi tanımalıyız. Toplumsal şartlanmaları, aileden öğrendiklerimizi, gelenekleri ve medya baskısını bir kenara koyduğumuzda, biz gerçekten kimiz?
Bu çok enteresan bir geri yolculuk olmaya devam ediyor. Pek çok yeni bilgiyle karşılaşabilir ve çok da şaşırabiliriz. Düşmekte olan ve düşecek maskeleri görmek için gözlerimizi dört açalım.
Genel olarak, bu dönemde içinizdeki çocukla çalışmak, Aslan’ın çocuksu yönü tarafından desteklenecek. Kalbinizin içinde yaşayan çocuğa danışmak, onun neler sevdiğini ve istediğini anlamak inanılmaz yardımcı olacaktır. Kalp meditasyonu aynı zamanda gerçek benliğinize ulaşmanızı ve henüz anlayamadığınız, karar veremediğiniz konularda netliğe kavuşmanızı da sağlar. Özellikle ikili ilişkilerde büyük yardımcıdır. O yüzden, bu dönemde sizlere daha önce yayınladığım Kalp Meditasyonunu öneririm.
Bu güzel dolunay zamanında, dışarıya çıkın, eğlenin, ruhunuzu aydınlatın, aşkı yaşayın ve hepimizin aslında BİR olduğunu hatırlayın sevgili dostlar.
Mor Alev
Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, Yüksek Benliğinizle daha yakın bir ilişki kurmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.
Mor Alev
Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında kanuni işlem yapılır. http://moralev.com