2025 Boğa Dolunayı – Mor Alev Gökyüzü İle Yükseliş Raporu

Okumak yerine dinlemek isterseniz, yazının hemen altındaki podcast bağlantısına tıklayın.

Akrep sezonundayız. Bu enerjide ilerlerken duygusal yoğunluk ve derinlik içinde yürüyoruz, hatta düzelteyim, yüzüyoruz. Akrep bundan ne kadar kaçınırsak kaçınalım, bizi yeraltına inmeye, karanlığa bakmaya ve gölgelerle yüzleşmeye zorlar. Bu dönemde güç dinamikleri iyiden iyiye belirginleşir, hayatımızda ve ilişkilerimizde hangi psikolojik döngülerin oynadığını görebiliriz. Bu, kuzey yarıkürede dökülmekte olan yapraklarla birlikte kendimizi katman katman soymamızı ve gitmesi gerekeni bırakmamızı isteyen bir enerjidir. Ham dürüstlük talep eder ki, bu yüzden Akrep’ten korkulur. “Doğruyu söyleyen dokuz köyden kovulur” sözünün bir Akrep için söylenmiş olduğundan eminim dostlar!

İşte tam bu sırada Boğa dolunayı gelir ve resimde bir dengelenme oluşur. Boğa bizi toprağa çağırır. Bu yoğunluğun ortasında bedene dönmeyi ve iç huzurumuzu kendimizin yarattığı gerçeğini hatırlatır. Bize basit ve sade lütufları küçümsememeyi aksine bunların hayati önemini anlamayı ve keyfini çıkarmayı öğütler. Tabiat, kuru yapraklara bastığımızda ayaklarımızın altındaki çıtırtı, usul usul yağan yağmur, besleyici bir çorba, sonbahar sisinde doğmakta olan güneşin güzelliği, yumuşacık battaniyemiz, uzun güzel bir banyo…

Zıt burçlar bir diğeri olmadan çalışamaz. Hedef her zaman aradaki dengeyi bulmaktır. Boğa öz-değer, yeterlilik ve kendi ihtiyacını karşılayabilme kapasitesi verir. Akrep ise birleşme, derin bağlar, derin etkileşim ve ortak kaynaklara odaklanır. Aşırıya kaçıldığında Akrep bizi fazla bağımlı yapabilir ve ilişkiler de dahil her şey iç içe geçer, Boğa ise bizi kendi kaynaklarımızı geliştirmeye çağırır. Ama Boğa tarafımız da bazen değişime direnir. Biliriz ki artık bize hiç de iyi gelmeyen bir yerdeyizdir ama yine de hareket edemeyiz. Bazen o çıkışı göremeyiz. İşte burada Akrep devreye girer. Kendimize keskin bir dürüstlükle bakıp, bizi sabote eden inançlarımızı görürüz. Sağlıksız bağları keser, durgun, sıkışmış enerjiyi bırakır ve yeniden doğarız. Akrep, arkasına bakmadan yanan bir köprüden yürüyüp devam edebilme gücü verir. Terapidir, dönüşümdür, küllerinden doğan Anka kuşudur. Her iki burç da çok güçlüdür ve her ikisi de para ve kaynakları yönetir.

Şimdi Boğa dolunaylarının temel enerjisini hatırladığımıza göre gelin bu dolunayın kendine has enerjisine bakalım. Kathy Biehl (empowermentunlimited.com) diyor ki;

Boğa dolunayı, bu ayki sınırsız enerji tsunamilerinin arasında nadir bir dengeleme anı. Hırçın dalgalardan biraz uzaklaşıp dikkatinizi yakın çevrenize verme zamanı.

Boğa, şu anda, duyularınızla algılayabileceğiniz, beslenebileceğiniz veya deneyimleyebileceğiniz şeylere odaklanır. Belki son zamanlarda finans ve kaynaklar konusunda her zamankinden daha fazla endişeleniyorsunuzdur. Harcamaları kısmalı mısınız? Yatırım mı yapmalı, biriktirmeli mi? Kileri doldurup kara günler için stoklamayı mı seçmeli? Ve bu sorularla su elementi enerjisinin tam olarak farkında olmadığınız etkisi, sizi sakinleşmek ve rahatlamak için yemeğe yöneltmiş olabilir.

Bu dolunay, fiziksel varoluşunuzun ne durumda olduğunu aydınlatıyor. Paranız nasıl? Yiyecek tedariğiniz? Esenlik hissiniz?

Şu anda zirve yapan duygusal dramalarda bunun gibi sorular yer alıyor – ve evet, bu dünyevi bir burç ama duygusal dramalara da hala yer var.

Yanıtlar hiç de önemsiz değil. Geleceğinizi etkileyecek bir değerlendirme yapıyorsunuz. Bir dolunay bizleri her ne kadar artık işlevini yitirmiş olan şeyleri bırakmaya davet etse de, şimdiki dolunay aynı zamanda önünüzdeki yola da doğrudan bağlantılı.

Ay, Başak’taki güney düğümüyle üçgen açıda olduğu için, işin geride bırakma kısmı daha doğal bir şekilde gerçekleşiyor. Bununla birlikte, Balık’taki kuzey düğümüyle altmışlık açıda olması, dünyevi varoluşu yumuşatma ve güzelleştirme gücüne sahip daha yüksek güçlerin kapısını açıyor: Sevgi, şefkat, tüm yaşamın birbirine bağlı olduğunun farkında olmak.

Sahip olduklarınızı, sahip olmayanlarla paylaşmaya çağrıldığınızı veya bu konuda içinizden iham geldiğini hissedebilirsiniz. Sahip olduklarınızla ilgili yeni bir takdir ve minnet hissi kazanabilirsiniz. Ya da bunların varlığınızda oynadığı rolü değiştirebilirsiniz. Veya zamanın ve hayatın geçiciliği konusundaki farkındalığınız artabilir, şimdide ve burada olmanın tadını çıkarmaya karar verebilirsiniz.

Son zamanlarda yeniden gözden geçirilen ilişki kuralları ve anlaşmalar da bu incelemeye dahil oluyor. Bunun nedeni, Boğa’nın yöneticisi Venüs’ün Ekim ayında yönettiği Terazi yeni ayıyla aynı derecede olması. O yeni ay, birbirimizle olan ilişkilerimizi değişen gerçeklere radikal bir şekilde uyarladı.

Ancak yine de tutkular varlığını sürdürüyor. Venüs, daha fazlasını istemeyi, daha fazlasına (daha fazla ilişkiye, güvenlik, emniyet, rahat battaniyeler, sıcak yuvalar, ve tabii ki, şımartan yiyeceklere) sahip olma hislerini ve bunun için uydurulan bahaneleri büyüten Yengeç’teki keyif yoldaşı Jüpiter’le olan karesinden ayrılıyor.

Şimdi bazı ayarlamalar gerekiyor. Çünkü Venüs, topraktaki evi Boğa’daki dolunayı yönetirken, sevgi ve yaratıcılıktaki yüksek oktavı Neptün’le uyumsuz bir konumda.

Fiziksel gerçeklikle olan ilişkinizin bazı yönlerinin bir ayarlamadan geçme ihtiyacı olabilir. Belki de Venüs’ün bazı bağlarının ve düşkünlüklerinin kopması daha iyi olurdu – yani, sizin bazı düşkünlüklere olan bağları koparmanız. Belki de bu arzuların ve materyal rahatlıkların bazıları değişime ihtiyaç duyuyor. Belki de bu dolunay sayesinde yaptığınız değerlendirme sonucunda fiziksel gerçekliğinize daha fazla anlam katmak, çevrenizdeki dünyanın daha büyük güzelliğini görmek veya yaratmak için ilham alırısınız. Sadece… yaratın.

Sonuç olarak, bu hayatı hafife almamanız için yapılan yumuşak bir uyarı. Yemeğinizi yerken, cildinizdeki kumaşın ağırlığını ve dokusunu hissederken, elinize bir kalem veya fırça alırken, gökyüzüne baktığınızda kendinizi içinde bulunduğunuz ana çekin. Zamanınız ve hayatınız birer kaynak. Onları nasıl harcıyorsunuz?”

Sevgili Bilge Baykuşlar, birkaç haftadır vurguladığım ve Aralık ortasına kadar devam edecek olan Sudaki Büyük Üçgen şifalı, şifalı olmasına da, içimizdeki yası, kederi, yanılsamaları, kendimize anlattığımız yalanları, bahaneleri, bağımlılıkları da su üzerine çıkarıyor. Bu büyük “yıkanma” sırasında herhangi bir şeyi yıkadığımızdaki gibi önce kararmış kirli suyu görüyoruz. Aynı zamanda tüm bunlar bırakmakta zorlandığımız şeyler, gözlerimizi kapayıp görmemeye çalışmak bütünüyle insani bir tepki. Bu sırada suda boğuluyormuş gibi hissetmek, dalgalarla ayaklarımızın yerden kesilmesi de çok normal. İşte bunun için Boğa dolunayını severim. Bizi yeniden gerçeğe, gündelik hayata, köklenmeye, sağlığa ve esenliğe çağırır. Akrep’in yeraltı sularının içinde ayaklarımızı sapasağlam yere basabilir ve başımız yukarıda bir nefes alabiliriz. Bunun için fiziksel gerçekliğimizin ve bedenimizin her zaman bizimle konuştuğunu hatırlamalıyız. Henüz konuşmayı tam olarak çözememiş bir bebek gibi diğer becerilerimize ve algılarımıza yaslanmalıyız.

Bu dolunayın Sabian sembolü:

“Kumsalda çocuklar oynarken, yengeçler de kıyıda yürüyor”

Huzur dolu bir manzara. Dane Rudhyar bu sembolün ana fikri olarak “Yenilenmek için daha basit ve sade neşeye ve keyiflere geri dönüş” demiş.

Kumsaldaki dalgaların ileri ve geri hareketi, bilinçli ve bilinçsiz alemler arasındaki değişken sınırı simgeliyor. Bu yerde, temel ihtiyaçlarımızı karşılamak ve eğlenmek için en ilkel ve içgüdüsel çabaları ve bu kendiliğinden oluşan keşif alanının bir parçası olan doğal keyfi görüyoruz. Deneyimin heyecanı ile salt varoluş yan yana geliyor. Bu derece, merkezinde sadelik – masumiyet – doğal akışın olduğu bir enerjiye işaret ediyor.

Burada bilinç ve bilinçaltı aynı anda çalışıyor. İçgüdüler yükseliyor ve bu güdüler kaba, korkulu veya saldırgan olmak yerine doğal, saf, dürüst, meraklı nitelikler taşıyor. Aynı anda denizde ve kumda olmak gibi, iki dünyanın sınırında, hayal gücü ve doğallık beraber akıyor.

Bu derece bizi hayatın basit zevklerine dönmeye, doğaya, bedene, denize, oyunculuğa, mizaha yakınlaşmaya, fazla düşünmeden, “olduğu gibi” yaşamaya, başkasına karışmadan kendi kurallarımızla yaşamaya ve basitlikte şifa bulmaya davet ediyor. Bu, “egonun ve büyük iddiaların” değil, şimdiki anın, doğal akışın ve kendiliğinden oluşun derecesidir. En büyük mesajı ise “Yaşa ve Yaşat”.

Ne kadar güzel bir sembol, değil mi? Aynı zamanda Neptün’ün bu dolunaydaki büyük rolüne de selam veriyor. Deniz kenarında olmak, kabullenme, bağlantı ve egonun yokluğunu ifade ediyor. Bu ayın bize güçlü bir mesaj verdiği hissediliyor, bedenlerimize ve doğal dünyaya bağlanmamızı ve hayatın basit şeylerinde rahatlamayı ve neşeyi bulmamızı istiyor. Biliyorum, bu yazıda bunları tekrarlıyorum ama şu anda dünyamızda çok şey oluyor, bu yüzden bu dolunay, tüm bu dram ve yoğunluğa kapılmamamız için kendimizi sakinleştirmenin ve bedenlerimize kök salmanın yollarını bulmamız gerektiğini önemle vurgulayan bir hatırlatma.

Dans etmek, şarkı söylemek, nefes egzersizleri, yoga, doğa yürüyüşleri, eğer mümkünse tabiatta yüzmek, lezzetli yemekler pişirmek ve sonbahar yapraklarının güzelliğinin tadını çıkarmak, duyularımızla bağlantı kurmak ve bedenlerimize kök salmak için harika yollar. Boğa, fırtınada bir çapa gibi, gerçek, sağlam ve somut olana dönmemizi hatırlatıyor.

Bu dolunayda Alana Fairchild’ın “Sacred Rebels” destesinden bir kart çektim. Bu enerjiyi teyit eden ve destekleyen harika bir öngörü ve ufak bir şifa çalışması geldi.

Kabul Edin

Çok seviliyorsunuz. Her ihtiyacınız evren tarafından görülüp karşılanıyor. Ancak bazen bunu unutuyorsunuz. Alışkanlık yapmış otomatik bilincin ivmesine kapılıp, biraz olsun durup bir nefesle ana geri dönmeyi hatırlayamıyorsunuz. O anda siz de, sizi kabul eden evrenin sevgisini kabul edebilirsiniz.

Bu sizi doyum hissi ve enerjiyle besleyecektir.

Bunu yeterince yapmadığınız için ruhunuz susuzluktan kavruluyor ve kuruyor. Enerjiniz dışarı akıyor ama geriye yeterince enerji gelmiyor. Artık kendinize bir şeyleri geri vermenin zamanı geldi. Kabul edin ve edilirsiniz. Şimdi size yenilenme, beslenme, ilgi ve sevgi görme şansı sunuluyor. Kabul edin! Buna layıksınız.

Aşağıdaki şifa uygulaması, her şeyden önce, sizin de ihtiyaçlarınız olduğundan dolayı hissettiğiniz suçluluk veya utanç duygusunu bırakmanıza yardım edecek. Ayrıca, ihtiyaçlarınızın karşılanabilmesi için, almakta ve kabul etmekte yaşadığınız her türlü zorluğu yenmenizi sağlayacak.

Evrenin size verebildiği için ne kadar büyük bir neşe-keyif-coşku duyduğunu biliyor musunuz? Aldığınız şeyden keyif aldığınızda, bir armağanı açıkça kabul ettiğinizde ve ondan çok mutlu olduğunuzda, evren sizin tarafınızdan tam olarak kabul edilir.

Bu alanda, sizinle yaşam arasında neşeli bir birliktelik vardır, enerji daha serbestçe akar ve sihirli şeyler olur. Kabul edemeyeceğinizi, verilenin çok büyük olduğunu veya layık olmadığınızı söyleyerek itiraz ettiğinizde, bu akışı engelliyorsunuz. Evrenle aranızdaki birlikteliği, bağı, oyuncu etkileşimi kesiyorsunuz.

Yanılsama dolu kendini küçümseme ve suçluluk duygusuna bir son verin! Siz, insan kılığına girmiş parlak bir güneşsiniz.

Enfes bir yaşam deneyimi sizin doğuştan hakkınız. Tadını çıkarın! Hayatın sunduğu her şeyi içinize çekin. Buna kutsal dinlenme zamanınızı geri kazanmanız da dahil.

Bu besleyici alanı temeliniz olarak belirlediğinizde, daha büyük bir enerjiyle ve gelişen, nabız gibi atan bir tutkuyla daha kolay yaratacak, yaşayacak ve seveceksiniz.

Dünya bile her gece dinlenir, böylece her sabah güneşi muhteşem ve canlı bir sanat eseri olan gün doğumuyla karşılayabilir.

Kendinize izin verin, uzaklaşın, bilgisayarı kapatın, telefonu sessize alın ve bir süreliğine sadece kendinizle kalın. Geri döndüğünüzde daha verimli ve etkili olacaksınız. Şimdi dinlenin, şimdi oynayın ve sonra çalışın. Endişelerinizi bir süreliğine unutun. Uzaklaşın. Başka bir şey yapın. Her şeyi bırakın, her şey akacaktır.

ŞİFA Uygulaması

Yüksek sesle şunu söyleyin:

“İhtiyaçlarım olduğu için duyduğum yanılsama dolu suçluluk ve utanç duygularının hepsini ve dinlenmenin boşa zaman kaybı ya da gereksiz olduğu yönündeki tüm hatalı inançlarımı salıveriyorum. Sağlıklı, üretken, kutsal dinlenmeyi ve bunun getirdiği mutluluk armağanlarını kabul ediyorum.

Dinlenme ve hareketliliğin, birbirini dengelediğini, beslediğini ve geliştirdiğini anlıyorum.

Dinlenmeyle gerçekleşen kutsal şifayı ve bunun gücünü şimdi kabul ediyor ve alıyorum. Koşulsuz sevginin gücüyle, bu artık böyle.”

Sonra aşağıdaki hikayeyi, sanki kendinize çocukluğunuzda sevgiyle okurmuşsunuz gibi yüksek sesle okuyun. Belki kanepede rahatça kıvrılmak isteyebilirsiniz.

Büyük Fransız empresyonist ressam Monet, sıcak bir öğleden sonra bahçesinde oturuyor ve bankta hafifçe uyukluyordu, güneşin ışığı yüzüne gelen hasır şapkadan içeri süzülüyordu. Işık, kapalı gözlerine yumuşak bir sıcaklık veriyordu.

Meraklı bir komşu, bu dahi sanatçının ne yaptığını merak ederek çitin üzerinden başını uzattı. “ Bayım, dinleniyorsunuz!” diye seslendi meraklı komşu.

“Hayır,” diye yanıtladı Monet, bahçe koltuğunda daha rahat oturmak için kımıldandı, “çalışıyorum.” Hafif esinti kollarındaki tüyleri gıdıklarken, daha da gevşedi.

Monet ertesi gün bahçesine geri döndü. Duygularını tuvaline aktarma dürtüsüyle yanıp tutuşurken, büyük bir enerji ve odaklanma ile resim yapıyordu. İlham almıştı ve resim su gibi akıyordu. Meraklı komşu yine çitin üzerinden başını uzattı. “ Bayım, çalışıyorsunuz!” diye seslendi.

“Hayır,” dedi sanatçı, fırçasını neredeyse hiç durdurmadan, “dinleniyorum.”

İşiniz bittiğinde, kendinizi kucaklayın ve belki biraz kestirin ya da bir fincan çay için, veya oturma odanızda biraz dans edin. Ya da resim yapın, rahatlayın, parkta yürüyüşe çıkın ya da vitrinlere bakın. Sadece olun, oynayın, gülün ve rahatlayın. Kendinize şu anda ihtiyacınız olduğunu hissettiğiniz şeyi verin. Bunu ne olduğundan emin değilseniz, sorun değil. Tahmin edin! Ve bunu ne kadar sık yaparsanız, ihtiyaçlarınızı belirleme ve karşılama konusunda o kadar ustalaşacağınızı bilin.

Dolunay 5 Kasım saat 16.19’da mükemmelleşiyor. Bu haftanın olumlamalarını buraya bir daha ekliyorum. Önümüzdeki günlerde bu düşünce yapısının ve prensiplerin çok faydalı olacağına inanıyorum.

Doğal olana dönün, topraklanın ve hep hatırlayın, çok seviliyorsunuz ve asla yalnız değilsiniz.

©Mor Alev 2025

Görseller: Banyo – Tarn Ellis, Para Dörtlüsü – Animal Totem Tarot, Kumsalda oynayan çocuklar ve yengeçler – Canva, “Receive” Sacred Rebels Oracle – Autumn Skye

En son podcast paylaşımlarını kaçırmayın:

En son nöroplastisite yöntemleriyle HAYATINIZI AKIŞA AÇMAK, ALMA-VERME DENGESİNİ KURMAK, KISIR DÖNGÜLERE SON VERMEK ve BOLLUĞA EVET! demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.

SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve BEDENİNİZLE BARIŞMAK için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile Sağlıklı Zayıflama yönteminden faydalanmak için buraya tıklayın.

“Sabian Hikayem”. Benzersiz bir çalışma: Gizeminizin kilidini açın. Kendinizi gerçekleştirin!

Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.

Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında yasal işlem yapılır. http://moralev.com