2025 Başak Güneş Tutulması ve Sonbahar Ekinoksu – Mor Alev Gökyüzü İle Yükseliş Raporu

Okumak yerine dinlemek isterseniz, yazının hemen altındaki podcast bağlantısına tıklayın.

Önümüzdeki altı aya ve büyük ihtimalle hayatlarımıza damga vuracak bir enerji dalgasına daha hoş geldiniz! Ben bu sene önemli enerjilere “önemli” demekten sıkılıp utanmaya başladım ama bu da önemli! Başka ne diyebilirim?

Önümüzdeki birkaç günde çok şey oluyor, halihazırdaki enerjiler katmanının ve devasa açıların yanı sıra 21 Eylül’de ikinci Başak yeni ayı ve parçalı güneş tutulmasını, yeni Siyah Ay döngüsünün başlangıcı, bundan 24 saat sonra Ekinoksu ve önümüzdeki hafta Mars ve Plüton gerginliğini yaşayacağız. Kişisel hayatlarımızı etkileyen Merkür ve Venüs daha yeni burç değiştirdi, Mars Terazi’den çıkıp Akrep’e girmek üzere. Bu paylaşımda saatlerce konuşacak astrolojik hareket var ve her hareket birbirine bağlanıyor, düğümler büyük bir motif yaratıyor. Ben de Başak usulü tek tek düğümleri anlatıp detaylarda kaybolabilirim veya büyük resme bakıp sonra da olabilecek en iyi şekilde bu enerjiyi özümsemenin yollarına odaklanırız. İkinci seçeneği tercih ediyorsunuz, değil mi?

Öncelikle, bu ikinci Başak yeni ayı burcun tam sonunda gerçekleşiyor, yani son, kritik, tamamlayıcı derecesinde. Bu nokta hem Başak’ın bütün niteliklerini çok yoğunlaştırır, hem de bir döngünün bitişini ve sonraki burç olan 0° Terazi’ye (ilişkiler, denge, uyum, açık dostlar ve rakipler) geçiş eşiğini temsil eder.

Normalde, bu bir parçalı güneş tutulması, dünyanın çok küçük bir kısmı tarafından gözlemlenecek bu sebeple etki alanı daha küçük, Başak ise alçak gönüllü bir burç, büyük gösterilerden hoşlanmaz ve dolayısıyla değişimi iç dünyamızda ve gündelik rutinlerimizde bekleriz. Çünkü tutulmalar her zaman herkesin hayatını değiştirmez, bu anlattığıma benzeyen birçok tutulma yaşadık birlikte, kişisel haritanızdaki önemli noktalara temas etmiyorsa belki bazı değişiklikler yaşarsınız ancak bunlar kişisel hayat hikayenizde ya da gazete manşetlerinde ünlemlerle yazacağınız kadar büyük değildir. Bu tutulma bunun tam tersi! 

Güneş tutulmasının gelişi bir önceki ay tutulmasından belli oluyor. Hatırlayın tutulmalar çift olarak gelir. Ay ve güneş tutulmaları bir ekiptir. Ve 7 Eylül’deki Balık ay tutulması küresel etkileriyle ne kadar güçlü bir dönemde olduğumuzu gösterdi. Birden bire Fransa, Nepal, Japonya hükümetleri düştü, liderler değişti. Genel olarak tüm dünyada siyasi tansiyon yükseldi ve bununla paralel olarak “yok artık” dediğimiz bir sürü yeni olaya veya geçmişin ifşa olmasına şahit olduk. Bunları enerjinin örnekleri olarak paylaşıyorum, Türkiye’deki örnekleri ise zaten biliyorsunuz. Şimdi iki hafta sonrasında bu enerji koridoru kapanırken daha yumuşak bir tutulmayla alıştığımız hayata geri dönmek isterdik fakat bu arzumuz hem mantıksız hem de mümkün değil. Başlayan iş bitirilmeli. 

Çünkü bu tutulma, evet, burcun sonunda gerçekleşiyor ama dahası baktığımızda hemen hemen her burcun sonundaki gezegene veya önemli noktaya dokunuyor. Ekinoks’la birleşiyor.

Dünya denge istiyor. Dünya artık tek taraflı, sesi çok çıkanın kendini galip ilan ettiği, çevreye vermeden alınan sosyolojik-ekolojik felaket düzenini bitirmemizi talep ediyor. 

Ve işte bize büyük bir yardım ve işbirliği kapısı açıyor. Bu kapı sonsuza dek açık kalmayacak ancak yeterince uzun sürecek, bunu daha önceki paylaşımlarda konuştuk. Fakat bizim bu fırsat kapılarından geçmemiz gerekiyor, biz insanlar rahatlık alanımızdan kolay kolay çıkmayız, zorlayıcı, ittiren enerjiler olmasa fırsata bakar, başımızı çevirip gündelik alışkanlıklarımıza devam ederiz. Dolayısıyla fırsat kapıları çözümü işaret eden Yodlar (Tanrı Parmakları) ve enerjiyi karıştırıp yüzümüzü ilerlemeye çevirmemizi sağlayan Uçurtma açıları şeklinde geliyor. Bu da bize sanki hayatlara birer mikser sokulmuş her şeyi karıştırıyor gibi gelebilir, merak etmeyin, sonundaki pasta çok güzel olacak.

Yeni aylar ve güneş tutulmaları başlatır, tohum ve filizlenme zamanlarıdır ancak bu tutulmada önce eldeki işin bitmesine odaklanıyoruz. Tutulmanın tam karşısındaki Satürn hem Balık’ın hem de Zodyak’ın son derecesinde, biraz da adı çıkmış Sheat sabit yıldızıyla bir arada. Bu da sonun sonundaki konumuyla kendini bitirmek, hatta kendini imha etmekle ilişkilendirilen bir enerji. Bu derece, Zodyak’ın mutlak sonu olduğundan, vedalaşma, bırakma, çözülme, teslimiyet enerjilerini taşır. Egonun çözülmesi, bireysellikten kolektif bilince karışma gibi deneyimler getirir. Aynı zamanda bir sonraki burç olan 0° Koç’a (yeniden doğuş, başlangıç) geçişin eşiğidir. Bu yüzden 29° Balık “ölüm ve yeniden doğuş kapısı” gibi görülür: Eski benlik ve varoluş halleri suda (Balık) erir, ateşle yeni benlik (Koç) doğar.

Başak’ın 29. derecesi ise “Hasat tanrıçasının son bakışı” gibidir. Tarladaki son başağı toplar, ürüne son kez bakar, sonra terazisini çıkarıp hasadı paylaşmak üzere 0° Terazi’ye geçer. 

Burada Başak enerjisi doruk noktasındadır, aşırı analiz, mükemmeliyetçilik, titizlik, düzen arzusu peşimizi bırakmayabilir. Olumlu yüzüyle bu son derece büyük hizmet, şifa ve detoks, sağlıklı beden ve alışkanlıklar, yardımseverlik, pratik çözümler getiren bir doğal şifacı, kelimenin tam anlamıyla otacı potansiyeli taşır. 

Ama aynı zamanda bu derece, saf düzen arayışından çıkıp Terazi’nin denge, işbirliği ve estetik enerjisine geçmeden önceki son eşiktir.

Bu derece, hayat döngüsünde tamamlanma, ayrıntıları son kez düzeltme, ardından paylaşmaya geçme aşamasını anlatır. Ekinoks gerçekleşir ve ilk 6 bireysel gelişim burcundan sosyal burçlara geçiş yaparız. 

Bazen bütün bu döngülere baktığımda harika bir tabiat belgeseli izliyormuşum gibi geliyor, hatta kulaklarımda belgesellerdeki o ihtişamlı müzikler bile çalıyor diyebilirim! İşte şimdi büyük dönüşümün tam ortasındayken kendi büyük belgeselimizin kırılma noktasındayız. Yükseliş sürecinin en çetrefilli zamanlarında. Dağın zirvesine ulaşmadan önceki en sarp kayalıklarda. Başarıp başarmayacağımız tamamen bize bağlı. Çok safra atmamız gerekiyor, hala daha yeterince salıvermedik. Odaklanmalı ve yola devam etmeliyiz.

Bütün bunlar bizi bu tutulma ve yeni ayın Sabian sembolüne getiriyor:

“Aklını hiçbir şeyin çelmesine izin vermeden elindeki işe odaklanan insan”

Daha uygun olamazdı, değil mi? Dane Rudhyar bu sembolü şöyle anlatıyor:  

“Bu, döngünün ilk yarısının son sembolüdür. Yıl döngüsünde sonbahar ekinoksu yaklaşmaktadır; sonbahar gelmektedir. İlkbahar ve yaz boyunca birçok ana yol ve ara sokak deneyimlenmiştir. Kendini gerçekleştirmenin bu yarı döngüsünün son mesajı, tüm belirleyici durumlarda yapılması gerekenlerin, dış seslerin zihne, hatta ruha nüfuz edemeyeceği kadar yoğun bir şekilde yapılması gerektiğidir. Acemi çaylak, kutsal Piramidin kapısında durmaktadır. Atabileceği tek bir adım vardır: İleri, yoksa kaybolur.

Bu, sayısız küçük seçimin sonucu olan büyük kararın alındığı, doruk noktası olan adımdır. Yine de bir tereddüt gölgesi kalabilir. Dikkat, geçmişten gelen, eski bir anıyı güzelleştiren bir ses tarafından Şimdiden uzaklaştırılabilir. Benliğin İLLÜZYONU ALT ETMEYİ tamamlayabilmesi için, algı ve düşüncenin dış kapıları kapatılmalıdır.”

Kader ya da yazgı benim anlayışıma göre en yüksek potansiyelimizi gerçekleştirmemizdir. Ve bu potansiyel, nişan alınması gereken bir hedef tahtasının tam ortası gibidir, ona odaklanmalı ve tutarlı olmalıyız.

Tam da bu dönemde hepimiz bu potansiyele doğru acil bir çağrıyla karşı karşıyayız.  Bu yüzden çok daha küçük önemsiz konuların veya dışarıdan gelen “gürültü”nün bilincimize sızıp bizi yolumuzdan saptırmaya çalışması halini de her gün yaşıyoruz. 

Gelin işin bilimsel yönüne bakalım: Araştırmalar, bir insanın tek bir göreve odaklanarak sürdürebildiği sürekli dikkat süresinin ortalama yaklaşık 20 dakika olduğunu gösteriyor. Ancak bu sürede bile birkaç dakikada bir kısa dikkat dağılmaları (mikro kopmalar) yaşanabiliyor. Özellikle dijital ortamda (telefon, sosyal medya, internet içerikleri gibi) bir içeriğe verilen anlık dikkat süresi ise ortalama yalnızca 8–12 saniye civarında ölçülüyor. 2000’li yılların başındaki gözlemlerde insanların bir görevi değiştirmeden önce odaklandıkları ortalama sürenin yaklaşık 2,5–3 dakika olduğu bildiriliyordu. 2010’lu yılların ortalarına gelindiğinde bu “görev değiştirme aralığı” yaklaşık 47–75 saniyeye düştü. 2020’li yıllara ait ölçümler, özellikle sosyal medya gibi platformlarda, tek bir içeriğe verilen sürenin çoğu zaman 10 saniyenin altına indiğini gösteriyor. Bu zihnimiz daha hızlı çalıştığı için değil, biz oradan oraya sıçradığımız ve “kaçırma korkusu” yaşadığımız için. Dolayısıyla verimlilik, zihinsel beceriler, öğrenme hızı, hatta ilişkileri yönetme ve hayatın keyfini çıkarma becerilerimiz de bu sayılara uyumlu olarak düşüyor.

Bu düşüşün başlıca nedenleri ise sürekli olarak dijital uyarıcılara maruz kalma ve “çoklu görev” (multitasking) kültürü olarak görülüyor. Bu zamanda bir işe kesintisiz odaklanma süresi hâlâ dakikalarla ölçülüyor ama geçmişe göre daha kısa. Anlık dikkat süresi yani dikkat dağılmadan önceki süre ise artık çoğu zaman saniyelerle ölçülüyor, geçmişte dakikalarla ölçülüyordu. 

Bu sembol bize ODAKLANIN diyor. Netleşin, ne istiyorsunuz? Ne sizin için çok önemli? Az kaldı ama odaklanın, kendinizi adayın, başaracaksınız!

Çünkü sonun sonundayız. 

Sonbahar Ekinoksu

Tutulmadan 24 saat sonra Ekinoks enerjileri de gösteriye katılıyor. Böyle dönemlerde dengemizi bulabilmemiz için topraklanma çok yardımcı oluyor. Ekinoks ise bir anlığına bu karışık zamanda bizlere nefes aldıran, bizi merkezleyen enerjisiyle burada!

Dolayısıyla sizlerle yeni bir BONUS podcast paylaşıyorum: “Bir Topraklanma Ritüeli: Gaia’ya Çağrı” Bunu her zaman ama özellikle bu Ekinoks’ta uygulamanızı öneririm. Kısa bir çalışmadır, ardından bir 10-15 dakikalık meditasyon ekleyerek yeni içgörüler, rahatlama ve şifa alabilirsiniz.

Bu Ekinoks’ta halkları, kolektif bilinçaltımızı, genel duygu durumumuzu belirleyen Ay Terazi’de ve üç ay boyunca etkili olacak Sabian sembolü:

“Madenden çıkmakta olan madenciler”

Bu sembol diyor ki, uzun süre karanlıkta çabaladıktan ve el yordamıyla ilerledikten sonra, sonunda her şey gün yüzüne çıkıyor. Artık bütün bunların neyle ilgili olduğunu, nasıl bir zeminde durduğunuzu ya da ne keşfettiğinizi görebilirsiniz.

Önümüzdeki üç ay boyunca olayların şimdi ya da eninde sonunda nedenini, neyle ilgili olduğunu ortaya çıkacağına güvenin. Derin, karanlık ve hatta tehlikeli olanın içinden büyük emekle çıkarılan paha biçilmez şeylerin getireceği rahatlama veya kutlama olasılığına odaklanın.

Ayrıca, daha derin duygularınızdan ve sorumluluklarınızdan kaçmak için yüzeyselliğe sığınmamaya ve artık gün ışığına çıkmanız gerekirken karanlık düşüncelerinizde ve karanlık alanlarda takılı kalmamaya dikkat edin.

Bu sembol bana ışığı, emeklerin karşılığını almayı, en sonunda ferahlamayı düşündürür. Sevdiğim bir sembol. Ama aynı zamanda bu sembolün çalışan haklarıyla da çok ilgili olduğunu gördüm.

RA! RA! RA!

Geçen tutulmada bir kart çekmiştim, çok beğendiniz. O zaman devam edelim diye düşündüm. Bu sefer bu çok farklı tutulma için çok farklı bir deste seçtim. Alana Fairchild’ın “İlahi Sirk” destesi. Bu Ekinoks ve tutulma Uranüs-Plüton- Neptün destekli eski kuralları bir kenara atıp kendi kurallarımızı yazdığımız bir enerji ve ortalık da sirk gibi karışık. Gelen kart da bütün bu enerjinin ciddiyetini alıp oyuncu bir teslimiyete, neşeli bir ilerlemeye dönüştürüyor. Hem tutulmanın hem de Ekinoks’un Sabian sembollerini harika bir şekilde kucaklıyor. Yorumsuz bir şekilde çeviriyi aktarıyorum:

Hayatın karanlık tarafı artık yetti mi? Korku, şüphe, belirsizlik, kaygı, hayal kırıklığı ve hayallerinizi gerçekleştiremeyeceğinize inanmak — bunların hepsi, çok uzun süredir karanlıkta kaldığınızın işaretleridir. Artık karanlıktan çıkıp ışığa adım atma zamanınız geldi.

Karanlığı geride bırakıp ışığı kucaklamak çok büyük cesaret ister.

Işığa adım atmak, dramaya, acı dolu hikâyelere ve geçmişin yaralarına olan bağlılığı bırakmak demektir. Mücadelelerinizi, zorlukları ya da acılarınızı inkâr etmezsiniz, ancak onların yerine güvene, iç huzuruna, teselliye ve sizin için anlam taşıyana yeniden, yeniden ve gerekirse sayısız defa bağlanmayı seçerek onları bırakmanın mümkün olduğunu bilirsiniz, ta ki bütünüyle özgür olana dek.

Bazen ışığa adım atma cesareti, zihinsel azabı bir kenara bırakmaya ve şunu ilan etmeye onay vermek demektir:

“Bugün sadece, her şeyin koşulsuz sevgi dolu ilahi plana uygun şekilde ve en yüksek hayrıma odaklanarak yoluna gireceğine güvenmeyi seçiyorum.”

Bu, yaşadıklarınızı kabul etmek, onları sürekli hesap tutar gibi tekrar tekrar saymadan onurlandırmak demektir. Bu, dikkatinizi bu ana vermeye ve evrenin size karşı değil, sizinle ve sizin için çalıştığına tüm kalbinizle inanmaya istekli olmak demektir.

Tıpkı gecenin içinden sıyrılıp yeni bir günün şafağını getiren güneş gibi, Ra! Ra! Ra! kartı da sizin için ilahi bir uyanış çağrısıdır. Karanlık günleriniz sayılı ve artık ilahi spot ışığı sizin üzerinizde.

Işığınızın parlamasına izin verin, çevrenizdekiler onu en başta veya belki de uzun süre anlamasa, kabul etmese, fark etmese bile! Başkalarının elinizi tutup sizi cesaretlendirmesine gerek kalmadan da ışığınızı dürüstçe gösterecek kadar cesursunuz.

Belki de başkalarının size ulaşması, size yardım etmesi ya da sizin ışığınızdan yardım alması gerekiyordur. Bunun olabilmesi için, karanlıkta durup güvenle, sabırla ve cesaretle ışıldamanız gerekir.

Eğer uzun zamandır mecazi karanlıktaysanız, başlangıçta ışığa güvenmek size zor gelebilir. İyiliğin kalıcı olmayacağından endişelenebilir ve “şimdiden karamsar olmak, sonradan hayal kırıklığına uğramaktan iyidir” diye düşünebilirsiniz. Bunlar karanlığın oyunlarıdır. Onlara inanmayın.

İçinizdeki ışığın gücüne güvenin ve onun en aydınlık haliyle parlamasından korkmayın.

Şifa Uygulaması

Sunulan bu bilgeliği en iyi şekilde kullanmanıza yardım etmesi ve bu rehberliği uygulamanızın önündeki engelleri temizlemek için:

Elinizi kalbinizin üzerine koyun. Birkaç dakika boyunca derin nefes alıp verin ve gevşeyin. Sonra yüksek sesle şunları söyleyin:

“Koşulsuz sevgi ışığını çağırıyorum. Beni tamamen doldur ve her yönden ilahi enerji, şifa, lütuf, merhamet, yardım ve koruma alanıyla sarıp sarmala. Teşekkür ederim.”

Karttaki resme bakın ve tanrıçanın tacının üzerindeki beyaz ışık küresini fark edin.

Kendi başınızın üzerinde de böyle bir ışık küresinin süzüldüğünü hayal edin, gözünüzde canlandırın, hissedin ya da bir oyun gibi bunun olduğunu farz edin. Bu ışık size parlayan beyaz bir güneş gibi ışık saçıyor. Şimdi etrafınızı saran bu yumuşak beyaz ışığın ne kadar güzel hissettirdiğini fark edin.

Yüksek sesle şunları söyleyin:

“Işığın koruyucu ve şifalandırıcı gücü şu anda benimle. Koşulsuz sevgiyle uyumlu olmayan her şey, şimdi bedenimi, zihnimi, ruhumu ve enerjimi terk ediyor. Işığa güveniyorum ve kendi özgür iradem ve ilahi otoritemle gecenin karanlığını sonsuza dek ardımda bırakıyorum. Ve öyle de oldu.”

Şimdi kendinizi, ruhani açıdan gelmiş geçmiş en aydınlanmış amigo gibi hayal edin. İki elinizde de güneş gibi parlayan birer hayali ponpon var. Bu ponponları havada sallarken, güneşin kadim tanrısı olan Ra için tezahürat yapacaksınız. Bu tezahüratla ışığı çağırıyorsunuz.

Ponponlarınızı sallarken “Ra! Ra! Ra!” diye tezahürat yapın. Bunu yaparken, hem sizin hem de tüm varlıkların acıdan, sıkıntıdan kurtulduğu yepyeni bir ışık çağını çağırdığınızı hayal edin.

Şifa uygulamanızı tamamladınız. Işığın gücünün içinizde olduğunu ve dilediğiniz zaman ona dönebileceğinizi unutmayın. Siz artık karanlıktan çıkıp ışığa adım attınız ve ışığınız parlamaya devam edecek.

Olumlama

Bu mesajın gücünü artırmak ve onu bedeninize, zihninize ve ruhunuza entegre etmek için aşağıdaki olumlamayı yüksek sesle söyleyin. Bunu birkaç gün, hatta birkaç ay boyunca sabahları ve/veya akşamları; ya da sadece şifa uygulamanızın sonunda tekrarlayabilirsiniz.

“Işık, beni ve hayatımın her yönünü sevgi dolu güç, koruma ve huzurla dolduruyor. Ra! Ra! Ra!”

Beğendiniz mi Bilge Baykuşlar? :)

Gelin kısaca toparlayalım

Önümüzdeki altı ay büyük bitişlerin, kapanışların, devirlerin değişimini yaşayacağımız bir zaman. Ama aynı zamanda yeni başlangıçların da vakti. Bu tutulma bizlere hedefe odaklanacak güç ve berraklık getiriyor: Dolayısıyla, siz de bu fırsatı kullanın, kesmeniz gereken bağları kesin, kapamanız gereken defterleri kapayın. Sosyal medyayı, dikkatinizi çalan verimsiz şeyleri ve boş bahaneleri azaltın, elinizdeki işe odaklanın. 

Küresel açıdan büyük değişiklikler hızla devam edecek, önümüzdeki hafta geçtiğimiz iki hafta gibi oldukça sarsıntılı görünüyor, ardından biraz daha “sakin” ama eskiye dönmeyi beklemeyin. Bu tutulmanın sonuçlarını ve getirdiklerini yaşadığımız birkaç ayımız var. Bu da gelen enerjiyi sindirip öğrendiklerimizi uygulamak için iyi bir dönem. Bu sene başlayan ve şu anda gündemlerdeki olaylar bıçakla kesilmiş gibi bitmeyecek tabii. Altı ay bu enerjideyiz.

Başak burcuna ve bunun bir yeni ay olması özelliğine geri dönelim: Kişisel yaşamımızda tutulmanın “eleştirel ve mükemmeliyetçi” enerjisi stresi artırabilir ama bu, bizleri daha sade, sağlıklı, dengeli bir yaşam kurmaya iten bir güç. Bu tutulma sırasında başlayan değişimler başta rahatsız edebilir fakat uzun dönemde büyük bir rahatlama ve netlik kazandıracaktır. Bunun şifa ekseninde gerçekleşen bir tutulma olduğunu hatırlayalım. Bir noktada üzerinize madenden yeni çıkmış madenciler gibi ferahlık gelecek, ışık belki gözlerinizi kamaştıracak ama hür ve hafif hissedeceksiniz ve o çok güzel temiz nefesi alacaksınız.

Her ne kadar çok akılları karıştırmamak için haritanın detaylarına inmekten kaçınsam da, bu tutulmanın Yay’daki Galaktik Merkeze olan kare açısının da çok önemli bir enerji desteği getirdiğine inandığımı eklemeliyim. Bu, kişisel düzeyde büyük vizyonlar, ruhsal uyanış, ani farkındalıklar getirebilecek bir akış. Ancak kare açı olduğundan zorlayıcı bir yanı da var, bu vizyonları hayata geçirmemizi talep ediyor. “Büyük hayaller somut planlara indirgenmeli” zorunluluğu doğuruyor. Eh bu da kötü bir şey değil, sadece odaklanıp çalışmamız gerekiyor.

Bu yeni ay, Ağustos ayında Başak’ın en başındaki yeni aya oranla çok daha olgun, rafine ve tamamlayıcı. Uzun vadeli yeni sistemler kurma enerjisi getiriyor. Satürn’ün ağırlığı nedeniyle süreç yavaş ama kalıcı ve burada bir sorumluluk, disiplin, zaman baskısı var. Hepsi gelecek için sağlam yapılar kurmamıza yardım ediyor. Bu bir Siyah Ay olduğu için yeni bir 2-3 yıllık döngüyü de başlatıyor.

Önümüzdeki günlerde sizi rahatsız eden her şeye dikkat edin ve bunları nasıl hesaba katacağınızı düşünün. Geçmiş, resmin bir parçası olabilir, ancak geleceğinizi belirlemesi gerekmez. Dünya bu kadar çok değişirken, kalıpları ve temel kurallarınızı yeniden yazmakta özgürsünüz. Nasıl yeni sınırlar belirleyebilirsiniz? Hayatınızı nasıl daha verimli ve sağlıklı bir şekilde düzenleyebilirsiniz? Zihninizi ve enerjinizi nasıl dağınıklıktan kurtarabilirsiniz? Gelen iç görüleri nasıl hayata geçirebilirsiniz?

Hep hatırlayın, çok seviliyorsunuz ve asla yalnız değilsiniz.

©Mor Alev 2025

Görseller: Tutulma ve Ekinoks Portalı – Canva, Para Üçlüsü – Ciro Marchetti, Ra!Ra!Ra! – Alana Fairchild’ın “Divine Circus” destesi, Madenciler – Barry Hudson

Dinlemediyseniz, kaçırmayın:


En son nöroplastisite yöntemleriyle HAYATINIZI AKIŞA AÇMAK, ALMA-VERME DENGESİNİ KURMAK, KISIR DÖNGÜLERE SON VERMEK ve BOLLUĞA EVET! demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.

SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve BEDENİNİZLE BARIŞMAK için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile Sağlıklı Zayıflama yönteminden faydalanmak için buraya tıklayın.

“Sabian Hikayem”. Benzersiz bir çalışma: Gizeminizin kilidini açın. Kendinizi gerçekleştirin!

Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.


Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında yasal işlem yapılır. http://moralev.com

HİZMETLER

Mor Alev sitesinden daha fazla şey keşfedin

Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.

2 comments

  1. Bu iki döngü arasında hayatımın en büyük bilgisi ile buluştum, hep sevgiyi seçmeye niyet ediyorum 🤲 Ve her defasında son bölümde gözlerim doluyor:”Çok seviliyorsunuz ve asla yalnız değilsiniz”🥲 Teşekkür ederim 💜

    Liked by 1 kişi

Yorumlar kapatıldı.