2025 Koç Güneş Tutulması ve Neptün’ün Ateşe Girişi – Mor Alev Gökyüzü İle Yükseliş Raporu

Okumak yerine dinlemek isterseniz, yazının hemen altındaki podcast bağlantısına tıklayın.

Sevgili Bilge Baykuşlar, söylenebilecek, yazılacak o kadar çok şey var ki, ve o şeyleri öyle çok farklı şekillerde ifade edebiliriz ki! Merkür Koç’tan Balık’a gerilemek üzere ve kozmik sis makinesi Neptün’le birlikteyken içinde bulunduğumuz engin enerji okyanusundaki akışları anlatmak için gerçekten sözcükler yetersiz kalıyor. 

Önce kısa bir giriş yapalım. Hafta başında paylaşmış olduğum gibi büyük ihtimalle hayatlarımızın en özgün, en farklı, en yoğun haftasını yaşıyoruz. Bu enerji devasa bir dip dalgası ve yol açtığı tsunami etkisini önümüzdeki aylar hatta yıllar yaşayacağız. Geri dönüp bugünleri konuşacağız. Bundan hiç şüpheniz olmasın. Biz hızlı değişim istedik ve işte şimdi bir değişim fırtınasıyla karşı karşıyayız.

Bunun nispeten daha kolay ve rahat olması için oldukça fazla esnekliğe, sağduyuya, bilgeliğe ihtiyacımız var. Hem çok çalışmalıyız, hem de öz-bakımı unutmamalıyız. Bu enerji durup bekleme enerjisi değil, harekete geçme ve aktif katılımcı olma enerjisi. Fakat dengeli olmaya özellikle önem vermeliyiz.

Yaşadığımız dünyanın şartlarını, olaylarını biliyorsunuz. Haberleri tekrarlamama ihtiyacınız yok. Yani size hemen yarın güneşli günler ve parkta piknikler, barış şarkıları ve gülümseyen bir toplum sözü vermek saçma olur. Ancak bu da geçecek ve biz doğru adımları attığımızda, yapay değil, kaçış değil, GERÇEK aydınlığa çıkacağımıza inanıyorum. 

Şimdi iş başa düşüyor ama yine de destek enerjilerimiz var. Zodyak’taki bu yığılma, Neptün’ün burç değiştirmesi ve her şeyin dünyanın sıfır noktasında gerçekleşmesi bize istediğimiz beyaz sayfayı verecektir. Çok değil, Haziran ortası gibi akışa inanamayacaksınız, kendinizi gerçekten şanslı hissedeceğiniz günler çok yakın. Ama şimdi gelin önce bu tutulma dönemine ve Koç’taki parçalı güneş tutulmasına bakalım. Ang Stoic bu dönemin enerjilerini şöyle anlatıyor (angstoic.com):


GÜNEŞ FIRTINASI – PARÇALI GÜNEŞ TUTULMASI

Yalnızca kendilerini büyük bir bilinmeze fırlatacak kadar istekli ya da gözü kara olanlar gerçekten önemli etkiler yaratır.

Tekrar selamlar, Yol Arkadaşlarım,

Hayatımızı değiştiren bir başka kozmik fırtınaya hoş geldiniz. Titizlikle düzenlediğimiz yaşamların kenarından köşesinden nasıl yıpranmaya başladığını gözler önüne seren o çalkantılı Başak Ay Tutulmasından sadece iki hafta sonra, şimdi de Koç burcundaki Parçalı Güneş Tutulmasıyla yüzleşiyoruz. Teknik olarak, bu en sıkı ay düğümü hizalanmalarından biri değil, fakat doğrusunu isterseniz, öncü ateşi yakarken bunun pek de önemi yok.

Bu ilk değil, Nisan 2023’ten bu yana gerçekleşen üçüncü Kuzey Ay Düğümü Koç Güneş Tutulması. Normal bir yeni ayın aksine, bir Güneş Tutulması ay düğümleriyle yakından hizalanır yani en kişisel bilinçli niyetlerimiz (Güneş ve Ay) ruhun daha büyük evrimsel yoluna bağlayan kozmik kapı bekçileriyle (düğümler) etkileşimdedir. Kuzey Düğümü Temmuz 2023’ten 12 Ocak 2025’e kadar Koç burcundayken, her Koç Güneş Tutulması kendini ortaya koymak ve cüretkâr bir şekilde yeniden keşfetmek için süper güçlü bir katalizör oldu. 2023’teki hibrid tutulma ve şimdi yaklaşmakta olan bu parçalı Tutulma (29 Mart 2025) teknik olarak Koç-Düğüm imzasından ‘ayrılmış’ olsa da, düğüm ve burcun mükemmel bir şekilde hizalandığı Nisan 2024’teki tam tutulma, bizi hayatlarımıza kendi şartlarımızla sahip çıkmaya zorlayan saf bir Koç patlaması olan zirve noktasıydı. Yine de, öncü ateşi vuran herhangi bir Güneş Tutulması -özellikle Ekinokstan hemen sonra- hızlı, tavizsiz bir eylem gerektirir, beyni ve ruh halini etkileyen alt akış en ham içgüdüleri olağanüstü bir hızla teşvik eder.

Birbirini takip eden bu üç Koç tutulması (2023, 2024, 2025), ham bireyselliğe doğru dur durak bilmeyen bir itiş gücü yarattı. Her bir olay, kayıtsızlığa ve karşılıklı bağımlılığın geçerliliğini yitirmiş kalıplarına meydan okuyarak, sadece huzuru korumak için başkalarının çevresinde parmak uçlarında dolaştığımız yerleri açığa çıkardı. Bizi gerçekten bize ait olmayan her türlü davranıştan kurtulmaya zorlayarak, etrafımızdakilerle ilişkilerimizde büyük çatışmalara yol açtı. Spiritüel açıdan, bizi – bir ritüel ya da tereddüt olmaksızın – kendi mutluluğumuz pahasına başkalarına hizmet etme ve diğerlerini hoş tutmaya yönelik tahammül edilemez bahaneleri bırakmaya, kendi ihtiyaçlarımızla yüzleşmeye ve bireysel gücümüzle dimdik ayakta durmaya zorluyor. Dolayısıyla, bu seri büyük, kayıtsız şartsız bir  “BANA NE ” aktivizmi kampanyasına dönüştü: yenilenmiş ve tavizsiz meydan okuma eylemleri, özgün kimliğimizi içgüdüsel bir kararlılıkla ortaya koyma, ilkel içgüdüyle hareket etme ve kendi yolumuzu çizmek için öfkeli bir dürtü getirdi.

Her şeyden öte, sahte ya da gerçek olmayan ne varsa ortaya çıkardı, herkesin görmesi için bir ipin ucunda sallanır halde ve kopartılmaya hazır hale getirdi. Düğüm Balık’a girmiş olsa da, bu son Koç tutulması hala etkisini sürdürüyor. Bunu iki yıllık atılgan, filtresiz girişimlerin ünlem işareti olarak düşünün. Eğer bu dönemde ateşli, radikal yeniden başlatmalar ya da felakete yakın altüst oluşlar yaşadıysanız, bu kozmik kreşendo her şeyi alevlendiren ya da tamamen masadan kaldıran karar anı olabilir.

Ateş Yükseliyor: Koç’un Savunması Her Şeyi Göze Almış Halde

Koç birçok yönden en sade, en ham burçtur: yap ya da öl. Gösteriş yok, oyalanmak yok. Unutmayın ki Koç yeni ayı sıradan, kolay yönlendirilebilir bir yeni ay değildir. Bu bir tutulma, kozmik bir reset şalteri, coşkulu bir güçle vites değiştiriyor. Eski rutinlerin halısını ayaklarınızın altından söken Başak Ay Tutulmasını hatırlayın. O ani kozmik erime, sıradan görevlerimize ve süreçlerimize bir beyhudelik duygusu getirdi: Bir zamanlar kutsal olan bu rutinler anlamsız geldi – “uzman yönetim” yanılsamaları güven vermedi, “verimlilik ve israf” konusundaki her türlü inceleme yalnızca endişe ve şaşkınlığa neden oldu ve bir kuşkuculuk ve kötümser umutsuzluk dalgası kontrolü ele geçirdi. Şimdi, tam da toz duman yatışmaya başlamışken, sahneye Koç fırlıyor.

Bu son Koç tutulması, 2023’ten bu yana tüm döngü üzerinde bir retrospektif görevi görüyor. Tutulmalardaki her Koç ay hareketi, her biri yepyeni bir kişisel özerklik talep eden falsolu toplar fırlattı. Belki de bir proje başlattınız veya hayat yolunuzu kökten değiştirdiniz, ancak heyecanın tükenişini izlediniz. Ya da belki kariyerinizde, aile dinamiğinizde veya temel inançlarınızda uzun süredir devam eden bir sisteme isyan ettiniz ve eski düzeni yıkmanın sadece ilk salvo olduğunu fark ettiniz. Bu parçalı tutulma, o kabarmanın son büyük dalgasını işaret ediyor. Özellikle Başak’taki ay tutulmasının getirdiği bitişler ve arınmadan sonra, muhtemelen aceleci bir şekilde hızlı hareket etme ve bir şeyleri kırıp dökme ihtiyacı hissedeceksiniz. Yine de dikkatli olmakta fayda var: Koç’un sinir bozucu olaylara balıklama dalma, sonrasını hesaba katmadan tek bir darbede engelleri pervasızca yerle bir etme eğilimi vardır.

Durumu daha da kızıştıran şey, klasik sinir bozucu ve aralıklı olarak kutudan fırlayan yaylı kukla Uranüs’ün Boğa burcunda yıllardır fiziksel dünyamızı sarsıyor olması. Uranüs, Koç tutulmasına sıkı bir yarı-kare, deneme-yanılma hevesi katıyor – potansiyel tepkilere aldırmadan yeni arayışlara atılma hevesi. Buna ek olarak, düzeni yerle bir etmek dışında gerçekten ne istediğimiz ya da güvence altına almak için can attığımız yeni özgürlükler ve serbestliklerle nasıl başa çıkacağımız konusunda içimizi kemiren bir belirsizlik hissi de var.

Atılganlık Tükenmişliğe Karşı

Başak ay tutulması sayesinde gelen psikolojik bir serbest düşüşten yeni çıktık ve hâlâ hassas durumdayız. Birçoğumuz savaş yorgunu, endişeli bir bitkinlikle yeni bir şeylere duyulan mantıksız bir istek arasında gidip geliyoruz. Ekinokstan günler sonra, Koç bir açıklık görür ve sıklıkla riski doğru değerlendirip değerlendirmediğimizi umursamadan atılır. Eğer bir işi, ilişkiyi ya da tüm bir yaşam planını alt üst etmek zorunda hissediyorsanız, bu dürtünün gerçek bir tutku mu yoksa dolunay sırasındaki duygusal çöküşten kaynaklanan bir kaçış mı olduğunu kontrol edin. Koç burcu cesaretle büyür, ancak iyi düşünülmemiş hamleler eski kaosu daha gösterişli, daha patlayıcı bir biçimde tekrarlayabilir.

Koç Noktası Etrafında Kümelenme: Dünya Ekseni Karışıyor

Sanki bu yeterli bir itici güç değilmiş gibi, birden fazla gezegen 00º Koç Dünya Ekseni etrafında toplanarak bunu gerçekten küresel bir mesele haline getiriyor. Eksenle temas eden herhangi bir şey kişisel meselelerin çok ötesinde yankı bulur, kolektif olayları, kamusal tartışmaları ve hatta uluslararası çekişmeleri şekillendirir. Haritalar farklı bölgelerde saat farkından dolayı değiştiğinden, yükselenin derecesi her ülke için değişir ve dünya çapında farklı astrolojik evleri etkiler. Özellikle Güneş ve Merkür’ün bu eşikten aynı anda geçmesi dikkat çekiyor. Normalde bu durum yeni bakış açılarının, ses getirecek duyuruların ya da öncü atılımların habercisi olabilir; ancak Merkür gerilediği için bir atılım planıyla ilerlemek yerine sinyal karmakarışık bir hal alıyor, beklenmedik tartışmaları ortaya çıkarıyor, sözleşmeleri bozuyor ve dile getirilmemiş gerçekleri ortaya çıkararak Koç burcunun ilgi odağına sürüklüyor.

Bu arada Venüs de Balık burcuna geri çekilerek, tatmin edilmemiş arzular, hayali aşk ilişkileri ve süregelen kalp kırıklıklarından oluşan kendi yükünü taşıyor. Bu geri giden eşleşme, Koç’un her zamanki açık sözlülüğünü, önceden düşünmeyi zorunlu kılarak altüst ediyor. Koç’un büyük itici gücü hala orada, ancak evren uyarıyor: “Geçmişle işiniz bitmedi, temizlenecek çok şey var”. Belki de eski sevgiliniz suları bulandırmak için yeniden ortaya çıkar ya da terk edilmiş yaratıcı bir tutkuyu, çok geç olup olmadığını merak ederek yeniden gözden geçirirsiniz. Koç hemen harekete geçilmesini isterken, geri hareketteki Merkür ve Venüs ısrar ediyor: “Yavaşlayın, yeniden değerlendirin, sakının ya da tamamen vazgeçin.” Bu zor bir çelişki, özellikle de ruhunuz Başak dolunayındaki krizden hala acı çekiyorsa.

Tutulma Ortası Durgunluğunda Bitmemiş İşler

Bu iki tutulma arasındaki durgunluk sırasında, Güneş-Neptün ve Venüs-Neptün birleşimleri, Merkür-Plüton karesi ve daha fazlası gibi bir dizi etki zaten karmaşık olan kozmik çorbayı daha da koyulaştırdı. Bu geçişler yanılsamaları açığa çıkarıyor, ruhumuzun kaldırımlarındaki çatlakları gün ışığına çıkarıyor ve duygusal kör noktalarla yüzleşmemiz için bizi zorluyor. Tüm bunlar olurken, Koç burcunun durdurulamaz hamlesi geçici olarak Balık burcunun sisi ve gerilemelerin iç gözlemi içinde kalmaya devam ediyor. Eninde sonunda hepsi tekrar Koç burcuna geçecek, ancak şu an için sonuç, bir yandan hayatımızda bir gecede devrim yapmak isterken, diğer yandan bunu yapmaya yeteneğimiz olup olmadığından bile tamamen emin olamayarak bir o yana bir bu yana sallanmamıza neden olabilir. Duygusal savrulma burada çok yaygın – sabırsızlığın akıl karışıklığıyla iç içe geçtiği tutulma ortası bunalımına hoş geldiniz.

Yengeç’teki Mars, Koç’taki Chiron ve Eris: Atalardan Gelen Yaralar

Yan yan gitmekten bahsetmişken, Koç burcunun yönetici gezegeni Mars şu anda hala Yengeç burcunda ve kendi gerilemesinden sonra şimdi direkt olsa da, her ikisi de Koç burcunda olan Chiron ve Eris’i yavaşça kareye alıyor. Güvenlik, kimlik veya eski duygusal kırılmalarla ilgili derin tetikleyiciler hissediyorsanız, bu sizin işaretiniz. Bu hizalanma, ilkel hayatta kalma içgüdülerini harekete geçirerek Koç Tutulmasını güçlendiriyor. Bu durumu en iyi, atalarımızdan kalma travmanın günümüz kriziyle aynı anda karşılaşması olarak tanımlayabiliriz. Sınır dışı Mars, tabu alanlara girerek yaraları tetikliyor, huzursuz anıları ya da nesilden nesle aktarılan şikâyet kalıplarını gün yüzüne çıkarıyor. Eski aile çatışmaları, dile getirilmemiş kızgınlıklar veya kişisel kırılganlıklar beklenmedik bir şekilde alevlenebilir.

Başak tutulmasıyla gelen kriz titreşimini hatırlıyor musunuz? Uygulanabilir çözümlerin tükendiği hissini? Bebeği banyo suyuyla birlikte atmak istermişiz gibi hissettiğimiz o bıkkınlık duygusunu? Şimdi daha kişisel bir boyut ekleyin, örneğin bir dizi huzursuz gece ve aidiyet, yakınlık veya duygusal olarak güvende hissetme eksikliği etrafında bir grup yıpranmış sinir. Bazıları için bu kareler patlayıcı yüzleşmeler olarak ortaya çıkar; diğerleri içinse derin yaraların çatışmaya, hırsa veya arzuya yaklaşımlarını şekillendirdiğini içsel olarak fark etmektir. Geçmişte yaşanan acılar ve dışlanmış hissetmenin verdiği kızgınlık, Koç’un yoğun sıcaklığı altında taşarak sizi ya savaş moduna sokabilir ya da kabuğunuza çekilmenize neden olabilir. Her iki yaklaşım da altta yatan travmayı tam olarak çözmez. Karmaşıktır ve şifalanması gerekir. Bazen Koç bu şifa için savaşmanızı ister, ancak Yengeç’in korku refleksi sizi olduğunuz yerde dondurabilir. Şu anda ortaya çıkan şikayetler çok büyük ve geniş kapsamlı ve bu an bizi, Chiron ve Eris’in insanlık için yepyeni bir çağın yolunu açmak üzere birleşmesiyle atalarımızın talihsiz hatalarını inceleyeceğimiz koca bir yıla hazırlıyor.

Travmayı Aşmak: Mars, Satürn ve Uranüs

Yine de her şey sadece bir ıstırap ve belirsizlik sarmalından ibaret değil. Tutulmayı takip eden günlerde Mars, hem Satürn hem de Uranüs ile önemli bir etkileşime girerek bu çalkantı boyunca istikrarlı bir köprünün ışıltısını sunuyor. Her iki açı da tektonik dişlilerin yerine oturması gibi birbirine kenetlenerek bize disiplin ve yaratıcılık çakıştığında felaket ve kargaşanın yapıcı bir adaptasyonu doğurabileceğini hatırlatıyor. Balık’taki Satürn, nezaket ve bağışlama için yumuşak ama prensipli ve sağlam bir mimar gibi davranıyor, katı zihinsel sınırları gerçek duygusal keşif için gerektiği kadar çözüyor, aynı zamanda ham içgörüyü eyleme geçirilebilir adımlara dönüştürmek için gerekli yapıyı veriyor. Bunu enkazın etrafına bir iskele kurmak gibi düşünün, böylece tüm yapı tekrar yıkılmadan enkazı temizlemeye başlayabilirsiniz.

Bu arada, Mars’ın Uranüs’e sekstili saf yaratıcı elektriğini enjekte ediyor. Normalde Uranüs, çılgınlığı ve gelişigüzel isyanı harekete geçirir, ancak Satürn’ün dengeleyici filtresinden geçerek Mars’a bağlandığında, sıkışmış hissettiğiniz yerlere doğrudan yeni çözümler getirebilir. Garip bir şekilde, bunlar havai “aydınlanma anları” değil, günlük hayatınıza entegre edilebilecek gerçek netlik ışıltılarıdır. Bu, sorunlarınız hakkında atıp tutmak ile onları değiştirmek için gerçekten bir şeyler yapmak arasındaki farktır.

Yine de unutmayın: kozmik orta nokta ani sarsıntılar, ani ayrılıklar veya öfke krizleri konusunda da uyarıyor. Bu hizalanmalar baskı altında çökmek ya da saldırganlaşmak yerine yerinizi korumanızı gerektirir. Atalarınızdan kalma yaralar ve kişisel kızgınlıklar yüzeye çıktıysa bu eşleşme bu acıları daha dürüst bir temel için tuğlalara dönüştürmenize yardımcı olabilir. Sonsuz bir duygusal karmaşa ya da saldırganlık yerine, Satürn’ün sabrını ve Uranüs’ün parlaklığını yolunuzu yeniden şekillendirmek için kullanarak, Koç’un zor şeylerle yüzleşme cesaretinden faydalanabilirsiniz. Dünya hala ayaklarınızın altında sarsılmaya devam edebilir, ancak en azından artık fay hatlarında hem beceri hem de yürekle nasıl gezineceğinizi öğreniyorsunuz.

Özgünlük Savaşı

Nasıl ki Başak ay tutulması bizi kontrol bağımlılığımız ya da her şeyin tam istediğimiz gibi olmasıyla ilgili çok kıymet verdiğimiz yanılsamaları bırakmaya zorladıysa, bu Koç Güneş Tutulması da özgünlük kılıcını kendinizi açıklamaya ihtiyaç duymayan bir kararlılıkla kullanmamızı talep ediyor. Özellikle atalarımızdan gelen travmalar ya da toplumsal koşullanmalarla örülmüş bir karşılıklı bağımlılık döngüsü içinde sıkışıp kaldıysanız, bu ateşli tutulma size bir can simidi uzatıyor, bireysel gücünüzle dimdik ayakta durma şansı veriyor. 

Elbette Koç burcundaki bir Güneş tutulması çıtkırıldım bir davet değildir; Koç bizi “ya ortaya çıkmaya ya da çenemizi kapatmaya” zorlar ve bazen şiddetli bir şekilde, ham dürüstlük ve kararlı bağımsızlık gerektiren durumlara iter. Bu, radikal yenilenmenin yolunu açan yabani rahatsızlığa hazırlıklı olmanız koşuluyla, nihayet gerçekten arzu ettiğiniz hayatı şekillendirmeye başladığınız o doruk noktası olabilir. Bir öncü olarak yaşamak bazen zor olabilir ancak sizi bir sonraki bölüme taşıyacak bir itici güce sahiptir.

Kaçmaya çalışırsanız, kendinizi başkasına bağlarsanız ya da güvenlik için saçma sapan bir nedene sarılırsanız, tutulma lafını esirgemeyecektir: “Bu kadar mazeret yeter, ya sorumluluk al ya da sefalet içinde çürümeye devam et.” Elbette böyle bir yola çıkmak kişisel sorumluluk gerektirir ve gerçek bir başarısızlık tehdidini beraberinde getirir. Koç ürkek ve tembellere sempati ve merhamet göstermez ve dolayısıyla kalbiyle bağlantısız olanların ödleri kopacaktır. Enerji, bizi riski kabul etmeye ve yine de atılmaya, her adımda özgürlük ve gerçek benlik potansiyelinin elimizin altında olduğunu görmeye zorluyor.

“Şans cesur olanın yanındadır” derler. Koç burcunun alamet-i farikası ve sürekli oynadığı kumarın ruhu da budur.

Tutulma yaklaşırken ve sonra geçerken, duraklamayı ve bedeninizin ihtiyaçlarını onurlandırmayı unutmayın. Kalıcı bir çukura dönüşmemesi gereken geçici bir vadiden geçtiğimizi kabul edin. Birilerini işaret etmekten ya da suçlamaktan kaçının; elinizden geldiğince ilerlemeye devam edin. Diğer öncülere de yardım etmeye çalışın ama bu sizi kendi yolunuzdan alıkoymasın. Tutulmalar geçicidir, ancak geride bıraktıkları perspektif hayatınızın yörüngesini kökten değiştirebilir. Ufuktaki bu Koç Güneş Tutulması nazik bir yeniden başlatma değil; kendi keşfedilmemiş gücünüzle kafa kafaya bir çarpışma. Daha derinlerdeki huzursuzluğunuzu dinleyin ve size rehberlik etmesine izin verin. Koç kıvılcımı ateşlendiğinde, ateşinizi gerçekten neyin hak ettiğini ve bunca zamandır enerjinizi neyin sömürdüğünü yakıcı bir netlikle göreceksiniz.


Neptün Koç’ta

Sevgili Dostlar, sadece bu tutulma olsa neyse, bir de devasa bir geçiş süreci içerisindeyiz! Neptün 14 yıl Balık’ta yüzdükten sonra Koç’un ateşine adım atıyor. Önümüzdeki yıllarda oldukça fazla başvuracağımıza inandığım Neptün uzmanı Jessica Davidson’dan bu büyük geçiş hakkında birkaç alıntı yapmak istiyorum: (jessicadavidson.co.uk) Diyor ki;


Neptün normalin ya da fizik kurallarının ötesini, idealizmi, maneviyatı, ilhamı ve hayal gücünü temsil eder. Sanat, filmler, müzik, din ve ütopik sosyal görüşler aracılığıyla ifade edilen kolektif rüyalar ve tasavvufun yanı sıra kimyasalların, bakterilerin ve virüslerin soyut ve görünmez dünyasıyla da ilişkilidir. Sınırları ve yapıları çözer, coşku ve şefkat sunar. Gölgesi ise uyuşturucu ve bağımlılık yoluyla kaçışı, yanılsamayı, deliliği, aldatmayı, aldanmayı,  ve zihin karışıklığını da beraberinde getirir.

Neptün’ün burç geçişlerinde idealleştirdiğimiz ve telafi ya da kurtuluş için baktığımız şeyleri açığa çıkarır. Oğlak’ta şirketlerin ve büyük işletmelerin idealize edilmesini beslerken, Kova burcunda bilim ve teknolojiyi idealize etti. Balık’ta ise aldatmacanın kendisini idealize ediyor gibi görünüyor çünkü hepimiz yalan haberlerin ve propagandanın içinde çılgınca bir post-gerçek aynalar koridorunda boğuluyoruz.

Bu karmaşanın amacı bizi yanılsamanın ardındaki gerçekliğe uyandırmak ve ebedi varlıklar olarak gerçek doğamızı hatırlamamıza yardım etmek. Koç’a geçtiğinde ya uyanacağız ve değişeceğiz ya da kendimizi idealist bir savaşa sürükleyeceğiz. Gerçeklik muhtemelen ortada bir yerde kalacak.

Savaşın yanı sıra, Koç arketipi doğurganlığı, yeni başlangıçları ve ileriye doğru hareket eden yaşam gücünün yaratıcı kudretini temsil eder. Koç liderliği ele almak ve bağımsızlık için savaşmak isteyen bir öncüdür – macera ve heyecan arayışındaki kahraman. En iyi ihtimalle, adalet ve mazlumlar için savaşır. En kötü ihtimalle ise aceleci bir çılgındır.

Tarihsel olarak Koç burcundaki Neptün isyanlar, ayaklanmalar ve dini seferlerle, imparatorlukların ve ulusların dağılmasıyla, özellikle de halkların kendi aralarında çatıştığı iç savaşlarla aynı zamana denk gelir.

Bu geçiş, Neptün’ün çok katı hale gelen veya yanılsamalarla dolu sistem ve yapıları çözmeye başlayacağı 165 yıllık yeni bir döngünün başlangıcına işaret ediyor. Neptün etkileri oldukça inceliklidir, bu yüzden çoğu zaman geldiğini anlamayabilirsiniz. İçinize sızar ve farkındalığınızın dışında bir şeyleri değiştirir. Temeller çözülür ve ancak bina çöktüğünde neler olup bittiğinin ayırdına varırsınız.

Koç burcundaki Neptün, birçok yeni fikir ve ilerici düşünceyle toplumun her kesimine ulaşan öncü vizyonlar getirebilir. İdealist devrimler ve sosyal aktivizm, vizyoner isyanlar, hakikat için yürütülen mücadeleler ve din savaşları olabilir.

Neptün en iyi ihtimalle, bizi savaş potansiyelinden uzaklaştıran şefkatli hareket ve liderliğe ilham verebilir. Ama aynı zamanda güç boşluğu yaratan ve kazara savaşı tetikleyen liderlerin yozlaşmışlığını ve zayıflığını da kolayca ortaya çıkarabilir. Uğruna savaştığımız şeyin, uğruna savaşmaya ve ölmeye değer olduğu konusunda kendimizi kandırabiliriz. Ancak Don Kişot gibi yel değirmenlerine doğru koşuyor olabiliriz.

Ayrıca liderliğe olan inancın büyük ölçüde yitirilmesi, ulusa ya da sisteme olan güven kaybı da söz konusu olabilir. İnsanlar hayal kırıklığı ve hatta can sıkıntısı nedeniyle sistemden uzaklaşabilir ve kendilerini oyun ya da sanal gerçeklik gibi kaçış arayışlarında kaybedebilirler. Sistem çökerken, belirsizlik yaratacak ve bu da insanları gergin ve aptalca şeyler yapmaya eğilimli hale getirecektir – hiçbir yere varmayan ideolojik savaşlara kapılmak gibi.

Bu geçişe yaklaşmanın en iyi yolu daha ruhani bir bakış açısı edinmektir, böylece güç yanılsamasını görebilir ve belirsizlikle yaşamayı öğrenebilirsiniz. Bununla birlikte, bu süreç Jüpiter Satürn hava döngüsünün başlangıcında gerçekleşiyor, bu nedenle materyalist yaklaşımlar artık işe yaramayacak. Bu, dinde yeni bir başlangıç ve belki de manevi bir rönesans görme olasılığımızın daha yüksek olabileceği anlamına geliyor. Belki de sistemin çılgınlığı nihayet kitlelere ulaşacak ve herkesin bahsettiği o küresel ruhani uyanışı yaşayacağız.

Ya da belki de yaratıcılık ve hayal gücünde büyük bir patlama olacak ve birçok insan aniden roman yazacak, film yapacak ve sanatsal yollarla yenilikçi olacak! 

Her ne olursa olsun, Koç’taki Neptün, Kova’daki Plüton, İkizler’deki Uranüs ve Jüpiter Satürn’ün hava döngüsüyle birlikte şu anda devam etmekte olan büyük yön değişiminin bir parçası.


Benim Neptün geçişiyle ilgili emin olduğum tek bir konu var Bilge Baykuşlar. Neptün Balık’tayken 14 yıl boyunca meditasyon yaptık, nefesimizi inceledik, inzivalara çekildik, ruhumuzu araştırdık, konuştuk, danıştık, danışıldık, yazdık, okuduk, hem de çok kitap okuduk, büyük bir açlıkla rüyalara, felsefeye, ruhani bilgilere yöneldik. Fakat yaptıklarımıza gelince, pek de büyük değişim olmadı. Bakış açılarımız, düşünce yollarımız, ruhumuzu ifade etme şeklimiz değişti ama her şeyi paralel bir gerçeklikte yaşar gibi eskisi gibi yapmaya devam ettik. Aslında 14 yıl boyunca yaptığımız şey şuydu: BİZ “OLMAYI” ÖĞRENDİK. Şimdi bu yeni devirde öğrendiklerimizi uygularken yeni bir hayat kurmayı, yani “OLARAK YAPMAYI” öğreneceğiz. Yani dikkat edin, işleri yapma, yaşama, yaşatma yollarımız köklü bir değişimden geçecek.

Sabian Bilgeliği

Bütün bu enerji kalabalığı içinde Sabian sembolleri bize berraklık sağlıyor ve kısa yoldan ne yaşadığımızı anlatıyor. Koç yeni ayının ve tutulmanın Sabian sembolü:

“Eski sembollerin yeni şekillerini öğreten adam”

Eski yöntemlerin işe yaramadığı veya yarardan çok zarar verdiği yerde, sürekli olarak evrimleşme ihtiyacındayız. Şu anda veya çok yakında, bu hayatı yaşamanın kendiniz veya hayatın kendisi hakkında yeni çözümler ve yaklaşımlar bulma süreci olduğunu anlayacağız. Asırlık bilgeliği ve zekayı günün ihtiyaçlarına göre çok daha anlaşılır ve kullanışlı bir halde sunma ihtiyacımız var. İlerlemek, gelişmek doğaldır. Bilgeliğin ta kendisi durağan değildir ve günle birlikte gelişir. Hiçbir şey olduğu gibi kalmaz, kalamaz. Bilgelik de böyledir.

Bu sembol diyor ki, eski geleneklere, eski öğretilere, töre ve alışkanlıklara veda etmenin ve onların temelinde yatan, çoğunlukla şekilciliğe verilen önemle unutulmuş saf bilgeliğin ve bilginin alınıp yeni hayata uygulanmasının zamanı geldi.

Dostlar, sevgi sevgidir. Saygı saygıdır. Bunların eskisi yenisi olmaz. Her zaman vardır, her zaman buradadır. Yine bu dünyadaki fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarımız da belli. Bazı gerçekler değişmez ancak bunları NASIL yaptığımızın hızla değiştiği bir döneme giriyoruz. Hepimiz, tek tek eski sorunlara yeni çözümler getirme yolunda ilerliyoruz. Bu sembol geçmişin olumlu prensiplerini alıp yepyeni kurallarla yaşamamızı anlatıyor. Bu bir öğrenme eğrisi, Evrenin bize öğrettiklerini alıp hayatımıza, toplumlara ve dünyamıza uygularken birer öğrenciyiz. 

Bu aynı zamanda yeni astrolojik yılın da Sabian sembolü. Önümüzdeki bir yıl boyunca geçerli olacak temel enerjilerden biri. Hatırlayın, bir 9 senesindeyiz. Tamamlanmalar ve yeni başlangıçlar hayatımızın her köşesinde. 

Bu dönemde şimdiye kadar öğrendiğimiz her yöntemi uygulamamızı öneriyorum. Blogda çok çeşitli yöntemler ve meditasyonlar bulunuyor. (Öne çıkanlar için buraya tıklayın) Artık BONUS podcast meditasyonlarımız da var.

Tutulmaların ilginç bir karakteri vardır. Önce ışığın önüne bir engel gelir, ışık kapanır, açılır ve resetlenme gerçekleşir. Vurgulamak istediğim o kapanma anı. Burada bir şeyler olur ama biz göremeyiz. Bu bazen arka planda oluşan bir histir, henüz bizim için çok yenidir, dolayısıyla isimsizdir. Dünyevi astrolojide ise bu bir gizli emel, gizli amaç veya henüz açıklanmamış bir plan, hareket olabilir. En olumsuz haliyle bu gizli kapaklı bir oyun oynamak anlamına da gelebilir. Bunu yazmamın sebebi şu: Biraz bekleyin ve görün, berraklığın gelmesi bir iki gün sürebilir. Gerçekler mutlaka açığa çıkar ve kötü olmak zorunda değildir.

Nefes alın, kendinize iyi bakın, aceleyle ilerleyip ortalığı kırıp dökmekten kaçının ama tepkisiz de kalmayın. Sadece ilk hareketiniz nefes olsun, ondan sonra ne yapacaksanız yapın. Bir şey söylemeniz gerekirse ilk sözünüz de nefes olsun. Bu, istemeden kalp kırmaktan çok daha iyidir. 

En başta söylediklerimi tekrarlıyorum: Bunun nispeten daha kolay ve rahat olması için oldukça fazla esnekliğe, sağduyuya, bilgeliğe ihtiyacımız var. Hem çok çalışmalıyız, hem de öz-bakımı unutmamalıyız. Bu enerji durup bekleme enerjisi değil, harekete geçme ve aktif katılımcı olma enerjisi. Dengenize çok önem verin.

Bütün bunların içinden geçip diğer taraftan zaferle, neşe-keyif-coşkuyla, sevgiyle çıkacağımıza inanıyorum.

Hepinize harika bir bayram tatili diliyorum. Hatırlayın, çok seviliyorsunuz ve asla yalnız değilsiniz.

©Mor Alev 2025

Görseller: Kapak resmi – Autumn Skye, Mars ve Neptün – Canva, Einstein – Rob Gonsalves

Dinlemediyseniz, kaçırmayın:


Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında yasal işlem yapılır. http://moralev.com

HİZMETLER

Mor Alev sitesinden daha fazla şey keşfedin

Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.

One comment

  1. Bir kahve eşliğinde ilham ve umut dolarak okunacak harika bir yaklaşım, ve yine…

    iyi bayramlar sevgili Mor Alev ve dostları…

    Liked by 1 kişi

Yorumlar kapatıldı.