2025 Yengeç Dolunayı – Mor Alev Gökyüzü İle Yükseliş Raporu

Okumak yerine dinlemek isterseniz, yazının hemen altındaki podcast bağlantısına tıklayın.

Yılın ilk dolunayında ay kendi evinde, Yengeç’in nostaljik, tam olarak hissettiğini hissedebilme özgürlüğünü hedefleyen sularında. Bu hisler ister yakamozu seyrettiğiniz yumuşacık dalgalanmalar olsun, ister köpüklü, gürültülü dev dalgalar. Bugün Yengeç’in işlevini çok iyi anlatan bir söz okudum, maalesef kimin söylediği yazmıyordu:

“Dünya duygusal olarak erişilemez insanlarla dolu çünkü çocuklar ağladığında onlara sarılmak yerine sessiz olmalarını söylüyoruz”

Kendimize hissettiğimizi hissetme özgürlüğü tanıdığımızda pusulamız çok daha isabetli çalışır. Duygular tsunamiye dönüşmeden birer yön gösterici olarak görevlerini yerine getirirler. Yüksek sesle gülmenin ya da ağlamanın ayıp olduğu bir yetiştirme tarzıyla, duygusal erişilmezliğin, öfke sorunlarının, depresyon ve bağımlılığın ya da en azından potansiyelini tam yaşayamamanın kaçınılmaz olduğunu görüyoruz.

Ve bu dolunay daha çok dev dalgalarda sörf yapma zamanı gibi görünüyor Bilge Baykuşlar, çünkü ayın hemen yanında gerileyen Mars’ın tepesinden buharlar tüterken, Koç’ta köşeyi tutan doğrucu Eris’in küçük hesaplara ve haksızlığa isyanını derinden hissediyoruz. 

Sabian Sembolleri ve Mars

Geçen hafta bu dolunay paylaşımı için hazırlanırken gözlerim yerinden fırladı! Güncel olaylara baktığımızda Mars gerilemesinin Sabian sembolleri inanılmaz bir isabet gösteriyor. Hani kelimesi kelimesine hiç olmayacak şekilde sembolün yüzünü gösterdiği zamanlar vardır, bundan önce de birlikte şaşırdığımız oldu, işte yine öyle bir durum yaşıyoruz. 

3 Ocak’ta Plüton-Mars zıtlığı sırasında küllerinden yeniden doğmayı temsil eden Plüton “Beklenmedik şimşek fırtınası”, ateş, mücadele, hız ve yanıcılığı temsil eden Mars “Kabakulak salgını” sembolündeydi. Şimşek fırtınası kurudur, yangınlara sebep olur. Burada “beklenmedik” sözcüğünü de vurgulamalıyız. Salgın sözcüğü ise hızla yayılmayı anlatır. Ardından Mars, fiziksel ve duygusal yuvayı temsil eden Yengeç burcuna girdi ve gerilemeye devam etti ancak böyle güçlü bir zıtlığın etkisi hemen geçmiyor tabii, o noktada bir şeyler tetiklendi. Adım adım geri giden Mars çoktan okültasyon da denilen ayın kendisini örteceği ya da Mars tutulması diyebileceğimiz enerjiyi aktive etti. Dolunaydan hemen sonra ay Mars’ın ışığını bir süreliğine kapayacak.  Hatırlayın tutulmalar, ister güneş ya da ay veya gezegen tutulması olsun, o gezegenin gücünün yoğunlaştığı zamanlardır. Okültasyonun Sabian sembolü “Pahalı evlerle dolu kanyonda şiddetli fırtına”. İşte bu noktada Kaliforniya yangınlarını görmek insanı gerçekten tuhaf hislerle dolduruyor. Aslına bakarsanız, yanan evlerin çoğunluğu sizin benim gibi normal insanlara ait, bir avuç yıldıza değil. O bölge şimdi pahalı fakat çoğunluk seksenlerdeki inşaat furyasında ucuz olduğu için oraya yerleşmiş çalışan insanlardan oluşuyor. Orada çocuklarını büyütmüşler, emekli olmuşlar, komşuluk yaşamışlar. Ve bu hikaye üzülerek söylüyorum ki henüz bitmedi gibi görünüyor.

Bunun da üzerinden biraz geçince Mars benim 15 Temmuz olaylarında aktive olduğu için unutamadığımı sizlerle daha önce de paylaşmış olduğum “Sağ omuza bir anda fırlatılan siyah gölge ya da pelerin” sembolünü canlandıracak. Bu sembolde pelerin beklenmedik bir sorumluluğu ve üstün gücü temsil eder. Ancak bu sembolde karanlık bir gölge de mümkün. Bu derecedeyken Mars, Eris’le tam karede bir gerginlik yaratacak. Bu ikili, bir defa daha sorumluluklarımızla ne yaptığımızı, hepsi Yengeç konuları olan yuvamıza, yaşadığımız topraklara, içinde bulunduğumuz topluma nasıl katkıda bulunduğumuzu sorgulayacak. Bugünlerde enerji çok görünür olduğu için bu süreçte neler yaşayacağımızı, manşetlerde ne olacağını gerçekten merak ediyorum.

“Sakin denizler huzur verebilir, ancak gücünüzü bulacağınız yer fırtınalardır.”

Ama şimdi asıl konumuza geri dönelim: Yengeç Dolunayı. Bu dolunayın gündelik hayatımıza etkileri hakkında Kathy Biehl şunları söylüyor (empowermentunlimited.com)

Dolunayın Gündelik Hayatımıza Etkileri

Bu yılın ilk dolunayı, uzun zamandır içimizde biriken duyguları salıverme noktası.

Eğer canınız iyi bir ağlama ya da belki de bir karbonhidrat yüklemesi çekiyorsa, şimdi tam zamanı.

Ancak, mutsuz ya da sinirli olmanız şart değil. Yengeç’in dalgalı denizinden ilham almış ve özgür hissederek çıkabilirsiniz. Ve hisleriniz sizi ele geçirse bile büyük olasılıkla karaya ayak bastığınızda böyle hissedeceksiniz.

Ay kendi burcu Yengeç’te ve “ev” ile bağlantılı her şey bu olaya nüfuz ediyor – fiziksel evimiz, ailelerimiz ve kabilemiz, anavatanımız ve geleneklerimiz, bakma ve besleme konuları (tabii ki buna yemek de dahil).

Bunlar şu anda birbiri üzerine yığılıyor, zirveye ve bir salıverme noktasına ulaşıyor. Yükseldikçe yoğun, ateşli ve hatta üç yaş krizindeki bir çocuk gibi olabilirler; öfke, hayal kırıklığı ve kendine acıma dramalara renk katabilir.

Ve bunların birçoğu bir süredir birikmekte ve içten içe kaynamakta. Gerileyen Mars, Yengeç’e yeni döndü ve Ay’a çok yakın. Ekim sonundan Kasım başına kadar ziyaret ettiği bölgeden dönüyor, ancak tetiklediği şey zamanın herhangi bir noktasından olabilir. (Ne de olsa aile ve çocukluk dramalarının derin kökleri vardır).

Onun varlığı, bazı insanların biriktirdiği ve körüklediği dargınlıkları ve şikayetleri harekete geçiriyor. (Belki buna siz de dahilsinizdir?) Mars, sevdiğiniz bir şey ya da biri için ya da sırf sevgi için savaşmayı teşvik ediyor.

Ayrıca insanları inanılmaz derecede alıngan yapıyor. Kabuğundan yeni çıkmış bir yengeci dürtüklediğinizi düşünün. Sonuç olarak, bazı insanlar olayların çoğunu (temelsiz de olsa) son derece kişisel algılayacak ve ufacık provokasyonlarla bile öfkelerini kusacaklardır. Bunun bir nedeni Mars’ın kışkırtması, diğer nedeni ise Ay’ın düzen bozucu ve hızlı değişim ajanı Uranüs’le olan olumlu akıştan kaynaklanan sürprizlere açık kapıdır.

Uranüs tahrik olasılığını artırıyor, ancak bazı avantajlar da sunuyor. Bastırılmış duyguları serbest bırakmak için gereken şey ani bir sarsıntı olabilir. Uranüs özgürleştirici ve uyandırıcı, aynı anda hem bizi serbest bırakan hem de farklı bir bakış açısına zorlayan beklenmedik gelişmelere de yol açabilir.

Uranüs’ün şimşeklerini arayın; duygularınızı hafifletecek ve yolunuza devam etmenize yardım edecek bir şey görebilirsiniz.

Ay’ın transandantal şefkat gezegeni Neptün’le yaptığı üçgen de sizi olayların içinde daha yüksek bir amaca yöneltebilir. Üçgen, hoş bir uyuşturucu etkisi de yapabilir, ya da ister peş peşe dizi seyretmek, ister daha somut bir tüketim olsun, kaçışla teselli bulmayı teşvik edebilir. İçinizden mantıklı düşünceyi baypas eden bir yaratıcılık akabilir. Ya da size cennetten gönderilmiş hissi veren bir gelişme ortaya çıkabilir.

Tabii ki, bu açının kesintisiz akışı aynı zamanda yanılsama, aldatma ve kozmik sis için de açık bir kanaldır. Bu duygulardan bazıları fanteziye dayalı veya gerçekçi olmayan düşünceleri içerebilir. Uranüs yıldırımıyla kendinizi aldatıyor olduğunuzu keşfedebilirsiniz. Bu kombinasyon, bazı insanlar için, bir akrabanın veya evinizdeki birinin bağımlılık sorunlarıyla mücadele etmeyi de içerebilir.

Bu dolunayın getirdikleri, gerileyen Mars’ın varlığı nedeniyle özellikle uzun bir süre tam olarak belli olmayabilir, açılım daha sonra gelebilir. Mars, Şubat sonunda direkt harekete geçtikten sonra Nisan başında bu Dolunay’ın derecesine geri dönecek. Duygusal olaylar sizin için nasıl ortaya çıkarsa çıksın, bilin ki bunların arkasında daha büyük amaç ve sebepler bulunuyor.


Yani Dostlar, çok rahat değiliz. Tutunduklarımızı bırakmadan rahat edemeyeceğiz. Sabian sembolü de bu saplanıp kalma hissini anlatıyor:

“Küçük ıssız bir adada bir kadın ve iki erkek“

Bu sembol, bu dolunayın duygusal yoğunluğunu çok iyi anlatıyor. Sıkışmış hissediyoruz. Sanki sadece bir veya iki seçenek var ve biz bunları seçmek zorundayız. Gidecek başka bir yerimiz yokmuş gibi, hayatımızı bu seçeneklerle geçirmek zorundaymışız gibi… 

“Issız bir adada mahsur kalmışken bunu söylemek için en doğru zaman olmayabilir, ama seni bir daha asla görmek istemiyorum”

Bir nefes alın… Issız adada değilsiniz. Bulunduğunuz yerde bulunmak zorunda değilsiniz. Bunları hissetmek zorunda değilsiniz! Yalnızca diğer seçenekleri görmüyorsunuz. Bakış açınızı genişletmiyorsunuz.

Gelin bir nefes daha alın ve bunalma hissinin size ne dediğine bakın. Duygularınızın mesajını alın. İsterseniz ağlayabilirsiniz, isterseniz öfkenizi dile getirebilirsiniz. Bunlar da bir noktaya kadar işe yarayabilir ancak asıl önemlisi şunu hatırlamak: Siz duygularınız değilsiniz. Duygularınız birer ulak ve sürekli olarak düşüncelerinizin sizi nasıl hissettirdiğine dair mesajlar getiriyorlar. Bu mesajları aldığınızda, işte o zaman ne yapacağınızı bileceksiniz.

Bu sıkışıklıkta elbette özgürleşmek istiyorsunuz, rahatlamak, ferahlamak… O zaman bakış açınızı değiştirmelisiniz. Çünkü gerçekte binlerce olasılık ve kesinlikle birden, ikiden fazla seçenek var!

Bu dolunay bizden duygularımızı bastırmak, kapatmak, yokmuş gibi yapmak, yutkunup aynı şekilde devam etmek yerine onlara saygı duymaya çağırıyor. Saygı duyduğunuzda aşırı ve “yakıcı” tepki yerine mesajı alıp bir hayat planı yaparsınız. Neyi isteyip istemediğinize karar verirsiniz. Çünkü Dostlar, SEÇENEKSİZ DEĞİLSİNİZ. Çok şükür harika bir beyniniz var, sorunları, bulmacaları çözmeyi çok seven bir zihne sahipsiniz. İzin verin zihin ve duygular iş birliğine girsin. Size çözüm bulsunlar. 

Bu noktada Uranüs’ün işin içine girmesi gerçekten büyük bir şans. O içinizdeki dehayı aktive ederken, iç sesinizi dinleyin. Gelen fikirleri ne kadar uçuk, ne kadar farklı olsalar bile kabul edin. Bir kenara yazın, bir şeyleri yazdığımızda hayal olmaktan çıkarırız. Beynimiz o şeyin olabileceğini kabul etmeye başlar ve o fikri gerçekleştirmek için yollar ararken, bilincinize farklı çözümler getirmeye başlar. O çözüm yollarını da yazın ve yavaş yavaş size hiç olamazmış gibi görünen seçeneğin nasıl mantık çerçevesine oturmaya başladığını görün. Ve ardından o “yapabilirim!” hissinin doğuşunun keyfini yaşayın. 

Bu derecelerin hiçbiri sebepsiz yere aktive olmuyor. Sizi saplanıp kaldığınıza inandığınız yerden söküp almak ve geniş ufukları göstermek istiyor. Fakat ilk adımda duygularınızı işlemden geçirmelisiniz. Bunun için iki bonus podcast öneriyorum:

Ayrıca, dün paylaşmış olduğum haftanın iki olumlamasını da çok faydalı bulacağınıza inanıyorum ve buraya yeniden ekliyorum:

Bu dolunay etkisinde duygularınızı dinleyin, ifade edin ancak “serinkanlı” olun. Alınganlık yapıp yapmadığınızı kontrol edin.

Bu enerji sayesinde büyük kararlar verebilir ve yepyeni çözümlere yönelebilirsiniz. Bu yeni kararlara olgunlaşmaları için alan açın, aceleyle harekete geçmeyin ama olduğunuz yerde de kalmayın. İkisinin arasında bir yerde, ölçülü olmanızı öneririm. Belki bu enerjide biraz da topraklayıcı, aklı başında Satürn etkimiz olsaydı iyi olurdu ama bu sefer yok maalesef. Onun yerine kendi iradenize, kendi yüksek karakterinize güvenin.

Hepinize harika bir dolunay diliyorum. Çok seviliyorsunuz ve asla yalnız değilsiniz.

©Mor Alev 2025

Dinlemediyseniz, kaçırmayın:

Görseller: La Mushka ve Rebecca Weisz, Karikatür – Onlinedatingmagazine


YEPYENi! “Sabian Hikayem”. Kendi gizeminizin kilidini açın. Kendinizi gerçekleştirin!

En son nöroplastisite yöntemleriyle HAYATINIZI AKIŞA AÇMAK, ALMA-VERME DENGESİNİ KURMAK, KISIR DÖNGÜLERE SON VERMEK ve BOLLUĞA EVET! demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.

SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile Sağlıklı Zayıflama yönteminden faydalanmak için buraya tıklayınız.

Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.


Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında yasal işlem yapılır. http://moralev.com

HİZMETLER

Mor Alev sitesinden daha fazla şey keşfedin

Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.