11-11’de Gerçekten Yaratmaya Karar Verin!

Okumak yerine dinlemek isterseniz, yazının hemen altındaki podcast bağlantısına tıklayın.

Hatırlayalım Bilge Baykuşlar: 

11-11 ya da 11 Kasım yoğun enerji akışı ve güncellemelerin olduğu bir numerolojiye sahiptir. 

1111, içgüdüyü temsil eder ve tüm sayıların sezgileri en güçlü olanıdır. Bilinçaltımızla olan bağlantımızın, iç hislerimizin, bir şeyi nasıl bildiğimizi bilmeden bilmenin sayısıdır.

Aynı zamanda 2 rakamının karizmasını, 4 rakamının melek enerjisini ve ilhamını taşır.

11 son derece dinamik bir katalizördür. İçine girdiği her şeyi hızlandırır. O yüzden 11 enerjisinin etkisindeyken hedefe kilitlenmek özellikle önemlidir. 

Bu enerjideyken ektiğimizi biçeriz. Bu da bizi YARATIM konusuna getirir: Ektiğiniz tohum nedir? Bu enerjinin etkisindeyken düşündüğümüzü hızla hayatımızda yaratılmış şekilde görebiliriz. 11 bir liderdir. Başlatır, yönetir ve sürdürür.

Bu potansiyeli kullanalım ve hayatımızı olumluya doğru değiştirebileceğimizi kendimize kanıtlayalım. 

Gerçekten Yaratmak İçin

Sevgili Dostlar, sıklıkla hayallerini gerçekleştirmekten bahsederken sanki bu masallardaki gibi bir değnek sallayıp karşımızda o şeyin belirmesiymiş gibi bir izlenim oluşuyor. Ardından kendi sihirli değneğimizi aramaya koyuluyoruz. Oysa yaratım ciddi bir iş ve sihir ise beyninizde!

Deneyimlerimden yola çıkarak söylüyorum ki, nöroplastisite ve çekim gücü yasası aynı şeylerdir. Biri yaratımı spiritüel yaklaşımla açıklarken, diğeri en son bilimsel araştırmalarla anlatır. Bana göre ikisi birbirini desteklemektedir.

Bu senenin 11-11 portalının enerjileriyle yıkanırken bir defa daha yaratım konusuna odaklanalım ama buna bilimsel açıdan yaklaşalım. Olabilecek en sade haliyle:

Yaratım dilek dilemekle aynı şey değildir.

Yaratım çalışmaları ise istediğimizi başarmayı zihinsel olarak prova etmemizdir. 

Bu da en başarılı sporculardan iş insanlarına kadar en yüksek seviyede yaratıma girenlerin kullandığı bir yöntemdir.

Bu zihinsel prova, imgeleyerek ve hissederek beynimize komutlar vermemiz anlamına gelir. Böylece beynimize yaratmak istediğimiz sonucu hisler ve resimler aracılığıyla iletiriz. Beyin sözcüklerle komut alabilir ancak bunun çok daha hızlı ve garantili yolu hisler ve resimlerdir. Böylece Retiküler Aktivasyon Sistemimiz sürekli olarak dış dünyadan gelen sinyalleri eleyip içeri aktaracaklarını seçerken, bundan böyle vermiş olduğunuz komutla ilgili fırsatlar, fikirler ve hareketleri bilincinize iletilecektir. Beyin sorun çözümü becerisiyle gelen yeni bilgileri de işlemden geçirip size yapmanız gerekenler listesi verecektir ve size düşen ona güvenip harekete geçmek olacaktır. Bu sırada Retiküler Aktivasyon sistemimiz seçtiğimiz hedefe göre bir öncelikler listesi yaparak oyalanmayı ve ertelemeyi engelleyecektir.

Yaratımınızın zirveye çıkması için aslında çok iyi bildiğiniz ve eminim daha önce de okuduğunuz ya da duyduğunuz kanıtlanmış bir alışkanlık yaratmanızı öneriyorum. Üç adımdan oluşuyor ve çok basit. Bu metot dişinizi fırçalamak gibi her gün yapacağınız bir şey ve bu dönem başlamanız için ideal.

İlk Adım: Ne istiyorsunuz? Dürüst olun, gerçekten ne istiyorsunuz?

Her sabah gününüze gerçekten istediğiniz 5 şeyi yazarak başlayın.

Bunlar ufak tefek veya devasa şeyler olabilir. Belki bugün istediğiniz bir şeyi yazarsınız veya hayatınızda istediğiniz ve size çok önemli gelen o şeyi. 

İstekleriniz kalbinizden gelmeli, mutlaka dürüst olmalısınız. Kendinize yalan söylemeyin, mantığınızla “gerçekçi” olmaya çalışmayın, kendinizi kesinlikle sansürlemeyin. İsteklerinizi küçümsemeyin, alay etmeyin. Lütfen ama lütfen isteklerinizi yargılamayın. Şu anda beyninizi eğitiyorsunuz. O beş şeyi yazın. 

Ve her sabah yazmaya devam edin.

İkinci Adım: İmgeleyin

İstediğiniz şeyi yaratmak için GEREKENLERİ YAPTIĞINIZI resmedin. 

Yani, eğer kendi işinizi kurmak veya büyütmek istiyorsanız, biliyorsunuz ki bir sürü bürokratik işlemle de uğraşacaksınız. Onları bile keyifle, hevesle yaptığınızı resmedin. Hatta bazı yapmanız gerekenler sizi gerçekten “gıcık” eden şeyler olabilir, bu adımları tek tek gerçekleştirirken içinizin ne kadar rahatladığını, ne kadar hızlı ve en doğru şekilde yaptığınızı görün, hissedin. Biraz daha ileri gidin ve zihninizde yarattığınız filmde dokunsal deneyimler de yaşayın. Yine kendi işinizi kurduğunuz senaryosuna dönersek, ilk kazancınızı elinize aldığınızı veya ilk ürününüzü elinizde tuttuğunuzu, bankaya para yatırdığınızı, vs. resmedebilirsiniz. İmgeleme sırasında tüm duyularınızı kullanın. 

Bilimsel olarak kanıtlanmış gerçek şu ki, bir şeyi resmettiğimizde, zihnimizde filmini kurguladığımızda, kasıtlı olarak bir senaryoyu yaşadığımızı hayal ettiğimizde beyinde çalışan bölümler o şeyleri gerçekten yaparken aktive olanlarla aynı. Yani beyin o şeyi yaptığınızı, öyle olduğunuzu kabul ediyor ve kendini buna göre eğitiyor. Bu, özellikle başarılı sporcuların, olimpik atletlerin uyguladığı bir yöntem. 

Adım 3: Bedeninizde hissedip yaşayarak şüpheyi yok edin.

Üçüncü adım hem ikinci adımın bir parçası, hem de beyne verdiğiniz komutları bir üst seviyeye çıkarıyor. 

Bir şeyi yaratıma sokmayı istemek demek, değişmeyi istemek demektir. Bunu mutlaka hatırlayın: O şey siz değişmeden hayatınıza giremez.

O zaman o isteğinize sahip olsanız nasıl bir insan olurdunuz? Bunu düşünün. Ve şimdiden o insan gibi davranın. Yine aynı örnekten yola çıkarsak, başarılı bir iş sahibi gününü çok iyi planlar, sakindir, doğru kararlar verir, müşterilerini dinler, çözüm odaklıdır, bugünün işini yarına bırakmaz, gibi… Bir örneğe daha bakalım: Diyelim ki siz sağlıklı kiloya inmeyi, sağlıklı bir bedende hareketli bir hayat yaşamayı istiyorsunuz. Sağlıklı kilo ve bedendeki kişi nasıl yaşar? O insan gibi yaşamaya başlayın, sabah sporunuzu yapın, sağlıklı beslenin, evde telefonla veya televizyonla oyalanacağınıza dışarı çıkın, hareketli olun, sağlıklı bir insanın içtiği su kadar su için, bedeninizi beğenmeye ve sevmeye başlayın, sağlıksız alışkanlıklardan uzak durun, hayata aktif katılımcı olun, sağlıklı kilodaki insanın nasıl yaşayacağına inanıyorsanız onu taklit edin.

Mükemmel olmak zorunda değilsiniz, bu bir öğrenme eğrisi, beyniniz nasıl yaşamak istediğinizi öğreniyor. Bir süre sonra bütün bunların otomatikman gerçekleştiğini ve istediğinizi yarattığınızı göreceksiniz. 

Özetle, olmak istediğiniz insan gibi davrandığınızda beyniniz sizinle işbirliğine girebilmek için gerekli değişiklikleri yapar. Ufak tefek adımların bile büyük etkisi vardır, küçük görünen zaferler bile içinizdeki şüpheyi, güven eksikliğini, inanç mücadelesini eritip yok eder.

En Sonunda: Kutlayın!

Bir şeyi başardığınızda, yarattığınızda, hayatınızda çok arzuladığınız bir hedefe giden yolda önemli bir mihenk taşını aştığınızda mutlaka kendinizi ödüllendirin. Beyin, bu ödülü teşvik olarak algılayacak ve gerekli tüm yeni tavırları sabitleyecektir. 

Görünmez kısıtlayıcı inançlarınız, sevgili, sadece onların sınırları içinde yaşadığınız zaman görünmezdir; her zaman yaptığınız şeyi yapmaya devam ettiğiniz zaman.

Bu yüzden kendinizi zorlayın. Daha büyük düşünmeye, daha cesur hayallere uzanmaya ve bir ya da iki hayaliniz çoktan gerçekleşmiş gibi davranmaya cesaret edin. 

O zaman görünmez sınırlayıcı inançlar, sanki floresan turuncuya boyanmış gibi, tepeden tırnağa mantıkla yüklenmiş olarak, geri dönüp güvenliğe sığınmanız için size yalvararak ortaya çıkacaktır!

Bir şey yapın, bugün yapın, normalde yapmayacağınız bir şey. Mesela… işten erken çıkın… ya da yağmurda yürüyüşe çıkın… ya da eski bir arkadaşınıza yazın.

Aha! Az önce onlardan bir ikisini mi gördünüz?!

Evren (tut. com)

Şimdi bir de buna 11-11 enerji akışını eklersek, güçlenmiş sezgilerimizin nasıl bizimle işbirliğine girebileceğini ve yaratım gücümüzün nasıl da defalarca katlanacağını düşünebiliyor musunuz? O zaman, haydi uygulayın! Bunun bir süreç olduğunu hatırlayın, acele etmeyin ve sakın yarı yolda vazgeçmeyin! 

Bu enerji akışını ve yaratımınızda bir sonraki seviyeye geçişinizi kutlamak için bugün bir BONUS PODCAST daha paylaşıyorum. (Bağlantısı aşağıda). Geçen yılki daha ruhani yaklaşımı olan yaratım çalışmamızı 11-11’de tekrarlayabilirsiniz. Özellikle niyetlerinizi berraklaştırdığı için bunu çok sevmiştiniz. Ben bu daha ritüelistik çalışmayla bir araya gelen bugünkü nöroplastisite yönteminin birbirini mükemmel şekilde desteklediğine inanıyorum.

Hepinize harika bir 11-11 diliyorum! Çok seviliyorsunuz ve asla yalnız değilsiniz.

©Mor Alev 2024

Görseller: 11-11 – Earthartlab, Süreç – Rebecca Weisz

---

YEPYENi! “Sabian Hikayem”. Kendi gizeminizin kilidini açın. Kendinizi gerçekleştirin!

En son nöroplastisite yöntemleriyle HAYATINIZI AKIŞA AÇMAK, ALMA-VERME DENGESİNİ KURMAK, KISIR DÖNGÜLERE SON VERMEK ve BOLLUĞA EVET! demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.

SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile Sağlıklı Zayıflama yönteminden faydalanmak için buraya tıklayınız.

Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.

---

Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında yasal işlem yapılır. http://moralev.com