Kaygıyı Olumlu Yaratıma Çevirmek

Bilge Baykuşlar, bugün karşıma 2017’de paylaşmış olduğum aşağıdaki mesaj çıktı. Kaygının hiçbir faydası olmadığını hatta olumlu yaratımları engellediğini hepimiz biliyoruz. Şimdi, tam şu anda çözümlere ihtiyaç var. Küresel kaygılarımız bizi güçsüz hissettirirken, kontrol edebileceğimize inandığımız şeylere odaklanıp bu sefer de onlar hakkında kaygılanıyoruz, sevdiklerimiz, evimiz, işimiz, yaşam şartlarımız… Bugün dünyanın çoğunluğu endişelerle kıvranırken, meleklerin verdiği düşünce adımları kaygıyı dönüştürme konusunda çok sade, çok basit bir yöntem. Adım adım düşünceyi olumluya çevirerek bir ek gelir fikrine veya bir sağlık çözümüne ya da sizin konunuz neyse onun için ilhama ulaşmak, karamsarlığın karanlığındayken olduğundan çok daha kolaydır. Bunu herkes yapabilir. Sadece kaygı geldiğinde otomatikman kapılmak yerine düşüncelerimizin efendisi olduğumuzu hatırlamalıyız, o kadar!


Sevgili Dostlarımız, Sizleri çok seviyoruz

Kaygı doğal olmayan bir duygudur. Hayal kırıklığı, terk edilmişlik, yokluk, mağdur olma ve çaresizlik hislerinden doğar. Bu, insanların ne yapacağını ve hissedeceğini bilmediklerinde, yapmaya ve hissetmeye eğitildiği bir şeydir. Bir şeye ilgisini vermek, onun için iyisini yapmak görüntüsünü verir fakat aslında gerçek ilgiyi ve özeni maskeler. Yaratım sorumluluğunu almak yerine, çaresizliğe ve güçsüzlüğe odaklanmanıza yol açar.

Ancak bizler asla bunu yargılamayız çünkü biliyoruz, bu kuşaktan kuşağa geçen, kültürel olarak desteklenen, sıklıkla da manipülasyon aracı olarak kullanılan bir duygusal “rahatsızlıktır”. Yeterince kaygılanırsanız, güvende hissetmek için haberleri daha sık seyredeceksiniz. Sağlığınız konusunda kaygılanırsanız, hastalığı önlemek için daha çok para harcayacaksınız. Sevilmek konusunda kaygılanırsanız, bir eş bulmak için, “daha” güzel olmak için ya da daha şık giyinmek için daha fazla harcayacaksınız. Eğer birisi hakkında kaygılanıyorsanız, onun sizi korkunuzdan kurtarmak için değişmesini umacaksınız.

Bunları size karşı sevecen olmamak üzere söylemiyoruz ama sizin kaygıya, endişeye iyice bakmanıza yardımcı olmak ve böylece gerçekte olduğu şeyi görmenizi istiyoruz. O, sevgiden doğar. Onun altında gerçek sevgi vardır. Ama kaygının kendisi sevecen bir davranış değildir ve çok az şeye hizmet eder. Siz ilgi gösterirsiniz. Siz seversiniz. Siz, kendiniz ve sevdikleriniz için en iyisini istersiniz. Bu sevgi çok güzeldir. Bu gerçektir. Ancak kaygı, korku yansıtır – kötü bir şey olabileceği korkusunu, sizin ya da sevdikleriniz için dilediklerinizin olmayacağı korkusunu, hayatınızı, ya da sevdiğiniz insanların kaderini yönetme konusunda gücünüz olmadığı korkusunu ve geçmişin tekrarlanması korkusunu yansıtır.

Kendinizi kaygı alışkanlığından kurtarmak isterseniz (ve biz bunu en derin gerçeğiniz değil, bir alışkanlık olarak görüyoruz), onun altında yatan sevgiye odaklanın. Yaratmak istediğinize odaklanın.

Diyelim ki, para konusunda kaygılanıyorsunuz. Diyorsunuz ki, “Yeterince param olmayacağı konusunda endişeliyim!” İçinizdeki sevgi der ki, “Her zaman sadece fatura ödemeye yetecek olandan daha fazlasına layığım. Ben bolluğa sahibim! Ne hakkında kaygılanıyordum? Ben bolluk yaratıyorum! Ben bolluğa odaklanıyorum… Ah, evet… Ben çoktan o noktadayım ve dahası da geliyor.”

Diyelim ki, sağlıksız ya da bir şekilde bağımlılık yaşayan bir sevdiğiniz hakkında kaygılanıyorsunuz. Diyebilirsiniz ki, “Ölmesinden ya da kendini öldürmesinden kaygılıyım! Endişeliyim, bunu kontrol etme konusunda çaresizim. Gerçekten endişeliyim, o ölürse ben de suçluluk ve üzüntüden öleceğim. Korkuyorum. Onu seviyorum. Kendimi seviyorum. Onun güvende olduğunu hissetmek istiyorum. Bütün bu kötü şeyleri hissetmek istemiyorum. Tamam. Ne yapabilirim? Onun ışığına odaklanabilirim. Onun ışıldayan sağlığına ve mutluluğuna odaklanabilirim. Dua edebilirim ve tanıdığım herkesi dua etmeye çağırabilirim… İşte bu! Bu gezegendeki sağlık titreşimini destekleyip yükseltebilirim! Kendi esenliğime özen gösterebilirim, böylece o vefat etse bile, yas tutarım ama yola devam ederim. Benim mutluluğum onun kendisi için yaptığı seçimlere bağımlı kalmaz. İşte, bu daha iyi hissettiriyor. Şimdi, hala daha onun yaşamasını istiyorum ama genel olarak yaşamı desteklemek üzere aktif görev alıyorum.”

Kaygılandığınızda, kendinizi güçsüz kurbanlar olarak görürsünüz. Biz asla sizi kurbanlar olarak görmüyoruz, fakat insan alışkanlıkları ve kültürel şartlanmalarla pek çoğunuz kurban rolü oynamaya programlandınız. Kaygının altında yatan sevgiyi bulmak ve nasıl o sevgiye güç vereceğinizi görmek çok daha kuvvetlidir!

Kaygı alışkanlığını bırakmayı seçin. Biraz emek ve adanmışlık isteyecek, ama sonunda siz ve tüm sevdikleriniz için getirdiği ödüller çok güzel ve çok büyük olacak!

Sizleri çok seviyoruz.

Melekler


Sevgili Dostlar, Ann Albers bu mesajın sonunda kendi yaşamından öğrendiği üç öneride bulunmuş. Onları da aktarmak istiyorum çünkü günümüz insanının en çok uğraştığı ve hepimizi en çok engelleyen, hatta hastalıklara, en büyük felaketlere yol açan şeylerden biri kaygı, diğer adıyla endişe! Ann şunları söylüyor:

1. Her kaygıyı duaya ve güçlü birer yaratıma çevirin.

Kendinizi çaresizce kaygı alışkanlığında bulduğunuz her sefer, durun! Tersine çevirin. Altındaki sevgi ve arzuyu bulun. Sonra dua edin. Tercih ettiğiniz sonucu gözlerinizde canlandırın. Düşünün, faturalar ödenmiş, dünya huzur içinde, sevdikleriniz mutlu ve sağlıklı.

Ben çok hastalandığımda defalarca bedenimi böyle şifalandırdım. (Ann büyük rahatsızlıklar geçirmiş ve atlatmış) Kötü hissettiğimden çok daha kuvvetli şekilde iyi hissettiğim zamanları hatırladım ve öyle olduğunu zihnimde canlandırdım. Bu da başka türlü olsaydı beni bu yaşamdan ayıracak sorunları çözmek için yönlendirmelere ve çözümlere yol açtı.

2. Diğerlerine onların hakkında endişe ettiğinizi söylemek yerine, onlara karşı ne kadar sevgi ve ilgi hissettiğinizi söyleyin.

Diğerlerine onlar hakkında “endişeli” olduğunuzu söylediğinizde sizin sevginizi hissedeceklerini düşünmek insanlığın faydasız bir alışkanlığıdır. Onun yerine, çoğu zaman o kişinin sinirini bozarsınız. Bu aslında şu demektir; “Sana güvenmiyorum. Senin değişmeni istiyorum ki böylece ben de iyi hissedeceğim.” Elbette söylemek istediğimiz bu değildir! O yüzden “sağlığın konusunda endişeleniyorum” demek yerine, “Seni seviyorum! Seni ışıldayan bir sağlık ve mutlulukla düşünüyorum! Nasıl olacak bilmiyorum ama güveniyorum. Sana inanıyorum, Yaratan’a inanıyorum.” İşte bu, sevdiklerinize sevgi hissettirecektir. Önerilerinizi daha kolay dinleyeceklerdir. İlham alacaklardır. Kalbinizi ve verdiğiniz önemi hissedeceklerdir.

3. Yönetimde olmamayı kucaklayın

“Evreni ve diğer herkesin hayatını yönetmediğimi anlamam büyük bir şok oldu” diye sıklıkla espri yaparım. Bazen bir şeylerin belli şekillerde görünmesi gerektiği ve eğer öyle olmazsa çok fena şeylerin olabileceği konusuna kapılıp gidiyoruz. Gerçekte Yaratan hepimizden çok daha fazla sevecen bir gerçeklik istiyor! Bizim çözüm fikirlerimiz bir başka ruhun gelişmek için ihtiyacı olan şey olmayabilir ya da en iyisi olmayabilir.

İstediğiniz sonucu gözünüzde canlandırmanız, onun için dua ve niyet etmeniz iyidir ama hep şunu eklemeyi hatırlayın: “Bu ya da daha iyisi.” Şükürler olsun evreni ben yönetmiyorum! Ya da siz! 🙂 Bütünün hayrı konusunda sadece parçalı bir anlayışımız var. Yani kaygılandığınızda, elbette istediğinizi niyet edin ama daha da iyisi için yer bırakın!

Kontrolü teslim etmek, arzularınızdan vazgeçmek demek değildir ama daha da iyisi için yer açmaktır.

Ann Albers’a bu önerileri ve kanallığı için, Meleklere ise bu mesaj için çok teşekkürler.(www.VisionsofHeaven.com)


YEPYENi! “Sabian Hikayem”. Gizeminizin kilidini açın. Kendinizi gerçekleştirin!

En son nöroplastisite yöntemleriyle HAYATINIZI AKIŞA AÇMAK, ALMA-VERME DENGESİNİ KURMAK, KISIR DÖNGÜLERE SON VERMEK ve BOLLUĞA EVET! demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.

SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile Sağlıklı Zayıflama yönteminden faydalanmak için buraya tıklayınız.

Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.


Telif Hakkı©2023 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.

Copyright © 2023 by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.com/

HİZMETLER

12 comments

    1. Teşekkürler bu zamanda bu mesaji okudum. Aglicam o kadar dokundu ve iyi geldi. Ooofffff şükürler olsun

      Liked by 1 kişi

  1. Merhaba,
    Gercekten de zamanlamasi mükemmel olan bir yazı 🙏🙏❤
    Konu ile alakasız biliyorum ama Doren Virtue’nin ani değisimi- dönüşümü hakkında ne düşünüyorsunuz?

    Liked by 1 kişi

    1. Sevgili Gökçe, iç dünyasını bilmediğimiz bir insanın bireysel seçimleri hakkında uzaktan konuşmak ya da düşünmek en iyi haliyle varsayım ve spekülasyon, en kötü haliyle de dedikodu olabilir. Enerjimizi harcayabileceğimiz bir sürü başka olumlu konu var. Onun için gerçekten düşünmüyorum. Ne Brad Pitt, Angelina Jolie, ne …. Allah Allah 🙂 başka kimin hakkında konuşuluyordu? Aklıma kimse gelmedi. O kadar uzak kalmışım ki böyle şeylerden. Ama siz sanırım bu yanıtın sebebini anladınız. Sevgilerle

      Beğen

      1. Ne demek istediğinizi tabii ki anladım ve haklısınız da . Ama… Yani amacım kesinlikle magazinsel bir soru sormak degildi. Tüm dünyaya melek enerjisini tanitan oydu ve birdenbire 180⁰ döndü. Hani ne olmuş olabilir? Melekleri ona hic destek olmadi mi ayartilmamasi için? Her neyse dediginiz gibi hickimsenin ic dunyasini bilemeyiz. teşekkürler cevap için. Sevgiler…

        Beğen

        1. Sevgili Gökçe, ne olmuş olabileceğini bilmiyorum. Bu hayatta bir tek yol yok tabii. Melekler ve Yaratan özgür irademize saygı duyarlar. O şimdi başka bir yol seçmiş görünüyor. Sevgilerle

          Beğen

Yorumlar kapatıldı.