2022 Yengeç Dolunayı – Mor Alev Gökyüzü ile Yükseliş Raporu

Yengeç burcunda gerçekleşen yılın ilk dolunayından hemen önce Güneş ve Plüton Oğlak’ta birleştiğinde Pasifik’te Tonga yakınlarında bir sualtı (Plüton – derinlikler ve nükleer güç) volkanı (Oğlak-dağ, Güneş-ateş) patlar, takip eden tsunami (Yengeç-Ay, Balık-Jüpiter) Avustralya’dan, Peru’ya, Alaska’ya kadar hissedilir. Ne kadar uğraşsam, bu dolunay için böyle bir senaryo yazamazdım! Doğrusu şu ki, bu olanların bir resmini iç dünyamızda yaşama olasılığımız var.

Bu dolunay, kendi alanı Yengeç’ten ışıldayan ayla gelen duygu dalgalarının yarattığı sellere direnmek nafile. Bu duyguların bir kısmının özellikle yuva, aile, çocuk konularında şükran içermesi olasılığı olsa da, hemen karşıdaki Plüton’a bakarsak, sıcacık hisler bazılarımız için ulaşılmaz görünebilir. Drama bağımlılığımız tetiklenebilir. Acı-tatlı anılar ve şimdiki gözlerimizle baktığımızda bambaşka anlamlar çıkardığımız olaylar… Hepsi canla başla ayaklarımız yere bassın, öğrenip ilerleyelim diye uğraşabilir.

Aslında bunu bir süredir yaşıyoruz. Oğlak’ta gerileyen Venüs’le haftalardır değerlerimizi ve değerimizi inceliyoruz. Gördüklerimizden pek de hoşlandığımızı sanmam. İlişkilerimiz, kültürümüz, paramız büyük dönüşüme açılırken, gerçeklerden kaçış yok. Uranüs’ün Venüs’e verdiği destek uyanış flaşlarına yol açıyor. Bir de evlilik ve ortaklıkları yöneten Juno Plüton’un hemen yanında durunca, son kullanma tarihi gelip geçmiş ilişkilerde her şey yolundaymış gibi yapmak imkansızlaşıyor.

Sevgili Bilge Baykuşlar, bu gerçeği itiraf etme zamanı. İşlevini kaybetmiş olanı bitirme zamanı. Alıştığımız şeyleri, kişileri, davranışları bıraktığımızda ise temel güvenlik hissimiz darbe alıyormuş gibi gelebilir. İçimizi bir korku kaplayabilir. Bu dolunay, kısa bir süre de olsa o şeyler için yasınızı tutmaya izniniz var. Gözyaşları? Ona da izin var. Bırakın duygular akıp geçsin, tıpkı bir tsunamiyi durduramayacağımız gibi, önünde durmayın, bastırmaya çalışmayın. 

Ve sonunda dalgalar çekildiğinde…. Büyük bir rahatlama ve hafifleme geliyor. Merkür gerilerken iç sesiniz güçleniyor, yüksek zihinden gelen mesajlar çok daha duyulur, çok daha berrak. Gerçeğin önünde duran bariyerler kalktığına göre dünyaya farklı gözlerle bakabiliriz. Neptün tatlı bir üçgen açıyla dolunayın ışığına koşulsuz sevgiyi ekliyor. Şefkat, ilham ve şifa… 

Dolunaya ışığını veren güneş, “Dev Kuşhane” derecesinde. Bu bir oda ya da devasa bir salon büyüklüğünde bir kafes olabilir. Hayvanat bahçelerinde sıklıkla görürüz. Kuşlar özgürmüş gibidir. Ama özgür değillerdir tabii. Ortam doğal değildir ve bakıcılar yem vermese kendilerine bakamazlar, burada sahte bir güvenlik hissi vardır.

Bu dolunay çevremizdeki kafesin farkına varıp başkalarından yem beklemek yerine kafesi yerle bir edip doğal varoluşumuza geçme fırsatımız var. Mars aya yaptığı açıyla sinirlerimizi kaşırken, Güneş ve Plüton bir arada bize parmaklıkları aşacak gücü sunuyor.

Hemen karşıdaki dolunay ise “Modern Pocahontas” Sabian sembolüyle bizleri rahatlık alanından çıkmaya çağırıyor. Bu enerji son bir ayda ikinci defa aktive oluyor. Eğer hatırlarsanız, Kış Gündönümünde de ay tam buradaydı. Bu sembolü Lynda Hill’in yaptığı gibi  “Üniversitede okuyan Amerikan yerlisi kızın beyaz erkek arkadaşını kabileye tanıştırması” olarak değiştirerek günümüze taşıyabiliriz. Öncelikle Disney’in Pocahontas’ının tamamen kurmaca olduğunu hatırlayalım, tarihte bir Pocahontas vardı ve hikayesi hiç de çizgi filmdeki gibi değildi. 

Bu sembol, basmakalıp tepki ve uygulamaların dışına çıkmamızı önerir. Geçmiş hikayelerden vazgeçmemizi, cesur bir yürekle şartlanmalar ve gelenekselciliğin kurduğu bariyerleri aşmayı, tabuları yıkmayı içerir. Önyargıları, düşünce kalıplarını, savunma sistemlerini yarıp geçmeyi anlatır. İnsancıl ve idealist bir semboldür. Bağışlayıcıdır. 

Dostlar, bu dolunay bize kurtuluş vaadinde bulunuyor. Geçmişin köhnemiş kafeslerinden çıkış yollarımızı gösteriyor. Evet, duygusal. Evet, sağduyuyu kısa bir süreliğine de olsa terk etme olasılığımız var. Ama bu arınmanın sonunda, eğer kabul edersek, gelenekselleşmiş olanın çok dışında yepyeni deneyimlere kanat açabiliriz. Tabii bir karar verilmeli. Kafes mi? Ne olacağını bilmediğimiz özgürlük mü? Ben kendi yanıtımı biliyorum.

Dolunay, 18 Ocak sabaha karşı saat 02.48’de (İst.) Hepinize harika bir dolunay dönemi dilerim.

©Mor Alev 2022

---

YEPYENi! “Sabian Hikayem”. Kendi gizeminizin kilidini açın. Kendinizi gerçekleştirin!

En son nöroplastisite yöntemleriyle HAYATINIZI AKIŞA AÇMAK, ALMA-VERME DENGESİNİ KURMAK, KISIR DÖNGÜLERE SON VERMEK ve BOLLUĞA EVET! demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.

SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile Sağlıklı Zayıflama yönteminden faydalanmak için buraya tıklayınız.

Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.

---

Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında yasal işlem yapılır. http://moralev.com