2021 Akrep Dolunayı – Mor Alev Gökyüzü ile Yükseliş Raporu

Sevgili Bilge Baykuşlar, 

27 Nisan sabah 06.31’de gerçekleşen süper dolunayın etkilerini birkaç gündür hissettiğinizden, toplumun genelinde ve eğer biraz göz atıyorsanız haberlerde bile gördüğünüzden eminim. 

Boğa’nın sabitliği ve emniyeti her şeyden öte tutan karakterinde birleşmiş bir kümelenmeye karşı, Akrep’te büyümeye devam eden dolunay, normalden %14 büyük, %30 daha parlak görünecek. Etkileri bundan da güçlü olabilir! 

Boğa’da Uranüs ve Güneş bir arada, biraz ötede Venüs ve Merkür birlikte. Tam karşıdaki ay ise “gerginlik yöneticisi” konumunda. Bu dolunay olabildiğince Akrep dostlar. 

Peki ya Şubat ayındaki Satürn-Uranüs karesini yeniden tetiklemesine ne dersiniz? Güneş Uranüs’ün o zaman aktive ettiği derecenin üzerine yerleşmiş, ay karşıdan çekiştiriyor. 

Ham gerçek 

Akrep rafine edilmemiş, oynanmamış gerçeği ister. Çiçekliyse, çiçekli. Kapkaraysa, kapkara. Kenarını köşesini yaldızlamaya tahammül edemez. 

Bu dolunayda tahammülsüz bir ikili daha var: Eris ve Ceres. Doğrucu dişi savaş tanrıçası ile hasat tanrıçası el ele. 

Resmin tamamı gerektiğinde ortalığı çalkalayıp gemiyi batırmaktan sakınmayan, putları paramparça eden, tabuları yıkan enerjiyi anlatıyor. Neyse o. Ne fazlası ne de azı. Kalması gereken kalacak, gitmesi gereken gidecek. 

Ham gerçek. Ham dürüstlük. Ah Güzelim Venüs’ün sanatsever, keyifli Boğa’sı. Bundan pek hoşlanmayacak. İnat edecek. Ve o sırada onun burnundan solumasına ve sanatın inkâr değil, gerçekle iç içe olduğunu hatırlamasına şahit olabiliriz. Sanat, sadece sanat için olduğunda o ham dürüstlüğü taşır. Bizi bize tamamen yansıtır. 

Hayatınız sizin sanat eseriniz ise, ne anlatıyor? Bunu bu dolunay göreceğiz.

Dolunayın Sabian Sembolü:

“Gölün üzerine yansıyan dolunay”

Olmakta olan, kendi tepki ya da yanıtınıza karşılık verdiğiniz tepkiniz ya da yanıtınızdır.

Karanlık göldeki yansımamız bize ne gösteriyor? Karşılaştığımız her durum, her olay, her insan kendimizin ve andaki zihin yapımızın, ruh halimizin yansımasıdır. Çevrenize bakın ve sorun. “Bu ben miyim?” Evet. Tüm güzellikler sizsiniz. O kadar güzel olmayan şeyler de sizsiniz. Satürn’ün köşeden baktığı bu dolunay “ektiğinizi biçersiniz” kuralıyla uyumlu. 

Dostlar, güzellikleri görün, çevreniz sorunların dışında bir sürü iyi şeyle dolu ve üzerinize alının. Onlar sizsiniz. Tıpkı göle yansıyan ay ve yıldızlar gibi. Bu romantik görüntüde paylaşılan “gerçek” sevgi gibi. Ve hoşunuza gitmeyen şeyleri de görün, onlar da sizsiniz. Tıpkı göle atılan maskelerin, naylon torbaların kıyıda birikmesi gibi. 

Ancak, durum akıl karıştırıcı da olabilir. Eğer dürüstçe bakılmazsa, kaçışa çok uygun bir görüntü. Bize Narsis’in (Narkissos/nergis çiçeği) hikayesini de hatırlatıyor. Bir anda kendi yüzeysel yansımamıza âşık olursak ne olur? Hatırlamalıyız, durgun sular derindir. Derinlere inmezsek, sadece görüntüde kalırsak Akrep’in ve bu dolunayda pozisyon alıp bize enerji gönderen tüm varlıkların niyetinin aksine hareket etmiş oluruz, orası kesin. Ham gerçek, vs. derken, incelikli yalanlarla kendimizi manipüle edebiliriz. 

Çok şükür güneş gözlerimizi gerçeğe açıyor. Sabian sembolü:

“Kızak var, kar yok” 

Eğer zihinsel, duygusal, fiziksel kaçışa baş vurursak, ne olursa olsun, en sonunda gerçeğe yakalanacağız ve yanılsamalı bir yatırım yapmış olduğumuzu anlayacağız.

Şubat ayında Uranüs bu enerjiyi aktive ettiğinde, “kar yoksa kızağı ne yapalım?” demiştik. Güneş, İÇERİK ve İŞLEVSELLİK YOKSUNLUĞUNA bir daha dikkatimizi çekiyor. Bir şeyleri görüntüde yapmak ve sonra da safça bundan bir sonuç beklemek ya da inanmadığımız sözler vermek ve yerine getirememek gibi…

Güneş diyor ki; Uyanın. Bu işi böyle yapamazsınız. Dış şartlara böyle bağlı kalır ve böyle yanlış değerlendirirseniz, bu yolda ilerleyemezsiniz. 

Bu dolunay, bir şeyler ya da birileri sizi dımdızlak ortada bırakmış gibi gelebilir. Bu da içinizde bir çakılıp kalmışlık, çaresizlik ve güçsüzlük hissi uyandırabilir. Elbette kimsenin böyle hissetmesi hiç hoş değil, o zaman ya değişmeli ya da duruma farklı gözlerle bakılmalı. 

Güneş diyor ki, göldeki yansımanıza dikkatle ve derinden bakın. Sizi böyle bir duruma getiren şey nedir? Çünkü buna yol açan olaylar zincirinin kaynağı her zaman kendi tavır ve yaklaşımlarınızdır. Şimdi buna dürüstçe bakmış olduğunuza göre, dövünmeyi bırakın. Öfkenin faydası yok. Ne buldunuz? Belki kendi hatalarınızı buldunuz. Belki de sabırsızlandığınızı ve gelişim için biraz zaman gerektiğini. Bir üçüncü ihtimal ise bunun ötesini görememiş olduğunuzdur, belki hiç de dımdızlak ortada kalmadınız ama öyleymiş gibi çaresiz hissettiniz. 

Şimdi gereken nedir? Şartlara uygun bir araç ve yol bulmak. 

Yardım için, Ceres’e, dişinin besleyen, diğerlerinin ve kendinin bakımını üstlenen yönüne, Toprak Anaya, hasat tanrıçasına dönün. Sabian sembolü diyor ki;

“Taşıyabileceğinden çok daha fazla armağana sahip adam”

Bu enerjide çok büyük armağanlar var. Öyle çok armağan ki, miktarını bile ölçemeyeceksiniz. Peki, o armağanları alabilmek için ne yapmalı? Onlara tutunmaktan vazgeçmeli.

Paylaşın. Şu anda sahip olduklarınızı paylaşın. Taşıyamadıklarınızı verin. Gelecekteki armağanları da paylaşın. Kendi kabınız dolduktan sonra geri kalanına ihtiyacınız yok. Herkese yeterince var, aç gözlü olmaya ya da sizin payınıza el konulmasından korkmaya gerek yok. Tek istenen şey: Paylaşın!

Sorumlulukları, kararları, otoriteyi, parayı, yiyeceği, sevgiyi, gülümsemeleri, acıyı, şifayı, çareleri ve yası, neşeyi, aydınlanmayı, fikirleri, hisleri, hasatı paylaşın! 

Bilge Baykuşlar, bu dolunay duygusal, güçlü ve sarsıcı. Paradigma değişimi son hızla sürerken bunu aşil tendonumuzda hissetmek zorlu gelebilir. Artık değişim kalbimizi titreten her alanımıza dokunuyor, ilişkilerimiz, bolluğumuz, düzenimiz, inançlarımız, alışkanlıklarımız… Değişim, hayatlarımıza uzak bir kavram olmaktan çıktı. Bundan birkaç yıl önce değişimden bahsederken, bazen bazılarının, “yaşasın, değişim geliyor” tepkisini gördüğümde sanki saç rengi ya da araba değişiminden bahseder gibi olduğunu hissederdim ve biraz da geri çekilirdim. Ama şimdi böyle olmadığını biliyoruz. Onun için, Ceres’in önerdiği gibi paylaşalım.

Wesak

Bu dolunay aynı zamanda Wesak dolunayı. Bu konuda her zaman akıl karışıklığı olmuştur. Bir takım milli tatiller de buna bağlanıp da, tercih Mayıs ayına kayınca tarihler büsbütün anlaşılmaz hale gelmiştir. Tatiller astrolojiye bakmadan belirlenir. Wesak, kadim bilgilere göre güneş Boğa burcundayken gerçekleşen dolunaydır. Yani bu dolunay.  Aslında Wesak sezonu Yaz gündönümüne dek sürüyor, “İyi Niyet” dolunayı olarak adlandırılan İkizler-Yay dolunayı da bu sezonun bir parçası.

Wesak, Gautama Buddha’nın doğumu, ölümü, aydınlanması, bir anlamda yeniden doğuşunun kutlandığı bir bayramdır diyebiliriz. Fakat bu kutlama kişilerin ve kişiselliğin ötesindedir, gerçekte kutlanan Işık, Sevgi ve Şefkattir! Yani hepimiz eksiksiz her birimizin içinde doğuştan varolan ve asla kaybolmayacak ilahi niteliklere odaklanmaya çağrılıyoruz.

Wesak’ın temalarından biri “Görüyorum ve göz açıldığında her şey aydınlıktır” ezoterik deyişidir. Bir anlamda Boğa takımyıldızının “gözü” olan Aldebaran’dan bahsedilmektedir. “İnsanlığın Kalbini Şifalandırmak” çalışmasından hatırlarsınız, bu yıldız Baş Melek Mikail’i (Michael) temsil eder. İnanışa göre, bu göz tam dolunayda açılır ve bizlere Sirius’un aydınlığını iletir. Aynı zamanda içimizdeki Boğa’nın da gözü güncellenerek açılır, yani Epifiz ya da Üçüncü Gözümüz. 

Bu kutsal zamanda paylaşmak çok daha anlamlı geliyor.

Hepinize göldeki yansımanızla gurur duyduğunuz, daha derinleri de deşerek tamamen arındığınız harika bir dolunay dönemi dinliyorum. 

©Mor Alev 2021

Not: Bu sırada, bundan 10 gün kadar önce JointIdea’dan (www.lifeworkslabs.com) Eda Çarmıklı ile Love Mafia Lounge’da sohbet ettik ve birkaç gün önce de yayınlandığını öğrendim. Benim için bir ilk olan bu podcastta sevgiyle alan tutan Eda’ya çok teşekkür ederim. Dinlemek isteyen dostlar için bağlantısını buraya ekliyorum. 

---

YEPYENi! 12 Nisan 2021’den itibaren “Sabian Hikayem”. Kendi gizeminizin kilidini açın. Kendinizi gerçekleştirin!

En son nöroplastisite yöntemleriyle HAYATINIZI AKIŞA AÇMAK, ALMA-VERME DENGESİNİ KURMAK, KISIR DÖNGÜLERE SON VERMEK ve BOLLUĞA EVET! demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.

SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile Sağlıklı Zayıflama yönteminden faydalanmak için buraya tıklayınız.

Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.

---

Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında yasal işlem yapılır. http://moralev.com