
Sevgili Dostlar, Melekler sayesinde Pazartesilerimiz HUZUR günlerimiz oldu. Bu haftaya da huzura odaklanarak başlıyoruz. Bu, biz huzuru en temel varoluş halimiz yapana kadar devam edecek sanırım! Okuyalım:
Sevgili Dostlarımız, Sizleri çok seviyoruz.
Bir dakikanızı ayırın. Nefes alın. İçinizde varolan bir huzur alanına gidin. Elinizden gelen en iyi şekilde olabilecek en güzel, en cennet dünyayı düşleyin – insanların özgürce dolaştığı, maskesiz olduğu, birbirilerinin gözlerinin içine bakarken, Yaratan’ın gözlerine baktığını bildiği bir dünya. Huzur dolu bir dünya düşünün – tüm bakış açılarının bir değeri olduğu anlaşılan bir yer. Tüm ırkların adına insan ırkı denen o güzel kaleydoskopu oluşturduğu içselleştirilmiş bir dünya. Sevgililer, kim olduğunuzu, ne olduğunuzu bildiğiniz ve diğer herkesin de bildiği bir yer hayal edin. Sayısız şekillerinde sadece BİR SEVGİ gördüğünüz bir dünya.
Dünyanız şu anda muazzam büyüklükte ve çok yoğun, gergin bir değişimden geçiyor. İnsan kalpleri birlik ihtiyacında, birlik için ağladı ama yine de bazıları kendilerini nefret ve yargıya esir ediyorlar. İnsan kalpleri esenlik ve sağlık için yalvardı ama yine de pek çokları sadece hayatla sağlıklı bir şekilde ilgilenmek yerine hastalığı saplantı haline getiriyor. İnsan kalpleri özgürlüğe ne kadar ihtiyacı olduğunu bilerek bunun duacısı oldu, ama yine de mağdur olmaya odaklanıyor. Arzu ve inanç, dilekler ve davranışlar, ruhlar ve egolar arasındaki çatışma şu anda çok güçlü. Bu, zıt güçlerin çarpıştığı ve hem içinizde hem de dışınızda şiddetli fırtınaların olduğu bir zaman.
Buna rağmen, sevgili dostlarımız, huzura odaklanabilirsiniz. Dünya gezegeninizdeki en güzel, en iyicil gelecek için bir enerji şablonu yaratabilirsiniz. İçinize dönüp, yeryüzünde ne fırtınalar eserse essin, kendi hayatınız için sizi keyiflendiren, ilham veren bir enerji şablonu inşa edebilirsiniz. İç dünyanıza gidip, o kadar güzel bir gerçeklikte yaşayabilirsiniz ki, dış dünyanızdaki enerji girdaplarından korunmuş olursunuz.
Size hararetle çok güçlü, çok önemli bir yönlendirme sunuyoruz, huzur, neşe-keyif-coşku, sevgi, uyum, kolaylık, zarafet, takdire veya çevrenizde çok güçlü ışık ve korunma ağı ören güzel niteliklerden herhangi birine odaklanın.
Her an bir seçeneğiniz var. Sevgiyi veya nefreti seçebilirsiniz. Herhangi bir anda korku içinde yaşayabilir veya anda aklınıza gelebilecek en sevecen düşüncelere teslim olabilirsiniz. Hemfikir olmadıklarınızı yargılayabilir veya kendi inançlarınızı kabule yönelebilirsiniz. Bu dünyanın içinden geçtiği drama ve travmaya korkuyla bağımlılık yaratabilir veya kendi güzel gerçekliğinizin keyfini çıkarabilirsiniz.
Sevgili dostlarımız, neye katkıda bulunacaksınız, huzura mı, fırtınalara mı? Önünüzdeki aylarda şiddetli fırtınalar esecek, ancak onları besleyen enerjilere katılımcı olmak zorunda değilsiniz. Onun yerine, dünyada görmek istediğiniz huzur olun ve o gerçeklikte, dış fırtınanın yolunda olsanız bile, iç huzurunuz biz cennetlerdekilerin sizi korumasına, yönlendirmesine ve bu zorlu zamanlarda yolunuzu lütuflar, zarafet ve akışla bulmanıza yardım etmemize izin verir. Bir seçeneğiniz var.
Nefret, sevgililer, çevrenizde katı bir duvar örer ve sizi yönlendiren yüksek titreşimleri engeller. Sevgi sizi gezegenin negatif enerjilerinin üzerine taşır, orada her zaman size açık olan rehberliği ve korumayı duyabilir, hissedebilir veya algılayabilirsiniz. Sevgi gibi hissettiren düşünceler seçin. Huzur gibi hissettiren düşünceler seçin. Size karşı nefret dolu, incitici veya zarar verici olmuş birisiyle şiddetle ihtilafa düşseniz bile, kendinizi onların düşük titreşimli hareketlerinin fırtınasına çekilmeyecek kadar sevin. Olabildiğince kendi dingin merkezinizde kalın. Meleklerin kollarında dinlenin.
Kendinizi, sevecen kalbinizi hissetmenizi sağlayan düşünceleri seçecek kadar çok sevin, sevgililer.
Kendinizi, sürekli olarak son birkaç haftadır konuştuğumuz özel huzur alanınıza dikkatinizi verecek kadar çok sevin.
Kendinizi, size karşı sevecen davranışlar sergileyemeyenlere sırtınızı dönecek ya da sessiz kalacak kadar çok sevin.
Kendinizi günde bir-iki dakikalığına bile olsa, oturup nefes alacak ve sevgimizi kabul edecek kadar çok sevin, çünkü alaylarca melekler şu anda yeryüzünde size yardım etmek üzere bulunuyor. Bizim sadece sizin bunu istemenize ihtiyaç duyuyoruz.
Dünyanız sona ermiyor. Siz cezalandırılmıyorsunuz. Yaratan sevgidir ve sadece sevgidir. Ancak insanlık bu sevginin ne kadar azını kabul ederse, yanılsamada kaybolanlar da o kadar çok zihinleri karıştırabilir ve korku uyandırabilirler. Esasen, Tabiat Ana insan kalplerinde iyice yükselmiş basınçları salıvermelidir. O sizi seviyor. Sizi incitmek istemiyor. Eğer hislerinizi dinlerseniz, sizlere uyarılar sunuyor. Herhangi bir anda nerede olmak istiyorsunuz? Dinleyin. Kendinize güvenin.
Sevgililer, dünya çok gergin bir yeniden doğuş yaşarken, diğer boyutlardan sayısız varlık da size yardım etmek için burada. Biz sizi seveceğiz, korktuğunuzda kucaklayacağız, zarafet, huzur ve sevgi içinde yaşama kararlılığınızı destekleyeceğiz. Bizi çağırın.
Asla yalnız değilsiniz. Asla yardımsız değilsiniz. Dış dünyanızda ne görürseniz görün, iç dünyanızda sonsuza dek sevgiyle, huzurla ve tüm güzel şeylerle bağlantıdasınız. İhtiyaç duyduğunuzda oraya sık sık gidin, kendinize, çok güzel bir yeni dünya ve yepyeni güzel bir hayat düşleme ve böylece dış dünyada da bunu yaratma izni verin.
Sizleri çok seviyoruz.
Melekler
Ann Albers ve Meleklere çok teşekkürler. (visionsofheaven.com)
En son nöroplastisite yöntemleriyle hayatınızı akışa açmak, alma-verme dengesini kurmak, kısır döngüleri sona erdirmek ve bolluğa “evet!” demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.
SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile Sağlıklı Zayıflama yönteminden faydalanmak için buraya tıklayınız.
Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.
Meleklerin bu mesajları beni fazlasıyla endişelendiriyor gergin yoğun zamanlara sürekli vurgu var sürekli huzur mesajı veriliyor bu ben de panik atağa sebep oldu ellerim titremeye başlıyor çarpıntılarım artıyo korkuyorum çok endişeliyim
BeğenBeğen
Sevgili Zeynep, Şu anda bir seçeceğiniz var: Ya yazının sevgi mesajına odaklanacaksınız ya da orada zaten yaşamakta olduğumuz gergin zamanı anlatan birkaç cümleye… Panik atak çok sık ama yanlış kullanılan bir terimdir. Sizin sadece sinirleriniz bozuk, çünkü gerçek panik atakta buraya yazamazsınız bile. Ve biraz paniklemiş olsanız da, sinirleriniz bozulsa da, size önerim neye dikkatinizi verdiğinize gerçekten bir bakmanızdır. Bir de kalpten önerim şu yazımdaki denemiş ve kanıtlanmış yöntemleri derhal kullanmaya başlamanızdır: https://moralev.com/2020/04/24/negatif-dusunce-sarmalindan-cikis/
Şimdi derin bir nefes alın. Kendinizi rahatlatın. Şimdi bulunduğunuz yerde hiçbir şey olmuyor. Siz bir aletin başında bir yazı okudunuz, elinizde o alet ve onu okuyacak zamanınız varsa aslında gayet rahatsınız ve böyle bir şey yapabildiğiniz için şanslısınız. Ama o yazıyı olumsuz algılamak üzere kodlanmış bir zihinle okudunuz. Zihniniz sözcüklerin en güzellerini eleyip diğerlerini de felaket beklentisiyle bağdaştırdı, çünkü buna eğitilmişti.
Fakat iyi haber şu ki bu zihin sizin ve onu tüm olasılıkları görmek üzere eğitebilirsiniz. Şu anda kötü olan bir şey yok. Siz şu anda olduğunuz yerdesiniz. Emniyettesiniz. Zihninizi eğitmek için bağlantısını verdiğim yazıyı kullanın. Meleklerin verdiği yöntemlere de bakın. Sevgilerle
BeğenLiked by 7 people
Sevgili Zeynep ben bu blogdaki yazıları okurum ama asla yorum yapmam, ilk kez sizin yorumunuzu okuyunca yazma ihtiyacı hissettim.Ben ömrümün 16 yılını panik atak ve anksiyete ile geçirdim ve hiçbir şey henüz bitmedi. Mor Alev çook çok haklı sizinki bir panik atak değil sadece gerginlik., Panik atak peşpeşe tetiklenen bir çok reaksiyonla gelir ve zor yatıştırılır ki, bu da genelde bir hastanenin acil servisinde olur eğer bir tedavi almıyorsanız, tedavi ise antidepresanlarladır. Eminim bunları biliyorsunuzdur, ben yine de uzun yılların tecrübesiyle belrtmek istedim. Hani bazen alarmı olan bir aracın yakınından geçersiniz ve alarm devreye girer, işte yaşadığınız aslında o yanlış alarm. Korku tarafından besleniyor ve sizi uyarıyor, Çarpıntı yaşadığımda en etkili metodum seratonin seviyemi artırmak, bunun için anında yüzümü gülme pozisyonuna getiriyorum, yani dudaklarım ve gözlerim gülüyor, sesli de değil sadece ifade olarak. Beynim muhtemelen bu pozisyondan çok mutlu olduğum çıkarımını yaparak beni rahatlatıyor ve çarpıntı seviyem düşüyor. Denemenizi isterim, mesajı da bir faydam olur diye yazdım. Ayrıca hiç unutmayalım ki, meleklerin amacı bizi korkutmak değil, tam tersi 3D korkularımızdan kurtulmamız, Hadi gayret biz bu dönemde yaşamayı seçerek geldik, seçtiğimize göre demek ki böyle olması gerekiyordu, akışta kalıp, rahatlayıp, huzura odaklanıp, neşe-keyif-coşkuyla yaşamayı seçmeliyiz. Çok kolay değil biliyorum ama yapabiliriz değil mi? Sevgiler.
BeğenLiked by 2 people
Sevgili Tigris, gerçek panik atağı çok iyi anlatmışsınız. Yanlış alarm ise oldukça sık kullandığım, çok isabetli bir benzetmedir. Verdiğiniz çözüm de son derece etkili ve kanıtlanmış bir yöntemdir. Çok teşekkür ederim. Sevgilerle
BeğenBeğen
Ben teşekkür ederim hem de herşey için, size de benden sevgiler.
BeğenLiked by 1 kişi
Her zamanki gibi harikaydı muhteşemdi ferahlatıcıydı . Çok teşekkürler hepinize
BeğenLiked by 1 kişi
Sevgili Mor Alev,
Sonsuz kez tesekkur ederim! Haftaya tam olarak boyle basladim.
Dunyamiz savas ve catisma enerjileriyle dolu. Hal boyleyken her beni zorlayan olayda soruyorum:
Cevabim catisma enerjisine mi yoksa barisa mi katkida bulunacak?
Cunku buradan yaydigim titresim kimbilir dunyanin neresindeki savasma enerjisini belki huzurla degistirecek.
Hep birlikte cenneti kuruyoruz!
BeğenLiked by 1 kişi
Flora ve Fauna da bizimle BİR olarak neşe, keyif, çoşku ve huzur içindeyiz, Özgürüz…
💜🌞🌈✨
Gülümseyen ağaçlar, bitkiler, kediler, köpekler, kuşlar, böcekler hepsi huzurlu, güvende, özgür ortamlarında🌞 Kaynaklar bol, bereketli….🙏🏻🙏🏻🙏🏻💜💜💜🙏🏻🙏🏻🙏🏻
Benim sınırsız vizyonum bu ve ışık OL du 🌞✨🤍💜🤍
Namaste Sevgili Mor Alev💐
BeğenLiked by 1 kişi
Sanirim artik cok yakin. Huzur mu ? bilmiyorum gidip geliyor, elimizden geldigince onu tutmaya calisiyoruz, ama bolca sukur var . Bugun yanimizda olanlara, yoldaslara, ogretmenlere, yolumuza cikan kolayliklara zorluklara. sanki hazirlandik bu zamana, sanki oturdu ruhumuz ve bekliyor . Disarda olanlar yasananlar devam ediyor, ama icerde sakince oturan ve bekleyen biri var.aslında sakince de doğru değil, belki kaygılı bir heyecanla, cok sıkıldı belki beklemekten, belki de deliyiz, aslında ne gelen var ne giden. Neyse yasanacak umarim hazirizdir, ben sahsen kalbimde bir tikaniklik hissediyorum bir eksiklik, ama elimden gelen budur, olmaya çalıştıgım kadar olabiliyorum. Saygıyla ve sevgiyle
BeğenLiked by 1 kişi
Off. Ayy. Ah! Ohh.. Herkese güvenli, huzurlu, keyifli bir alan diliyorum. Felaketler şıp diye olup bitecek, vesile olacakları uyanış ise tüm dünya çocuklarına binlerce bahardır özlenen kolektif birlik bilincini hediye edecek. Iletişimin yeni katmanlarında seyahatler yaşıyor musunuz siz de? Bugünlerde sokakta çok ilginç bir duyum alıyorum. Herkes yeni doğmuş bebek gibi şaşkın. Kaçınılmaz bir merhamet, nezaket, engel olunamayan bir iyilik havası var. Ölümle başbaşa yalnız geçen günler yaşamın değerini, geçiciliğini sanki hepimize yeniden hatırlattı. Geçen sene bugünler ne haldeydik, şimdi ne haldeyiz. Içeri doğru bin ışık yılı yol katetmiş gibiyiz. Hay, hey, hû! 💚
BeğenLiked by 1 kişi
tüm mesajlar, ve meleklerin yazıları da muhteşem… her nedense “insanların özgürce dolaştığı” gibi bir cümle başladığında – 3. paragrafta old. gibi – hep içimden ” insanların ve TÜM CANLILARIN özgürce dolaştığı” ve yaşadığı bir dünya planeti hayali ve arzusuyla, meleklere de buradan küçük bir katkı sunmak istiyorum… biliyorum onlar kendi boyutlarındaki tüm canlılarla barış ve huzur içinde kardeşce yaşıyorlar,tabii ki kardeşlerini öldürüp yemiyorlar, üstelik hangi süptillikde olursa olsun maddi /enerjetik bedenlerinin buna ihtiyaçları olmadığını bilerek… her gün 300.000.000 kardeşimiz acılarla öldürülürken huzuru bulabilmek zor gerçekten, ya da huzurdan bahsederken ,tabağında bir ceset olması ve bunun farkında olmadan, hayattan aşkdan huzurdan sevgiden bahsedebilmek ne kadar zor… cosmos/tanrısallık hepimize daha çok huzur ve farkındalık versin…
BeğenLiked by 1 kişi
Akışkan bir varoluş deneyimi için hareket kadar önemli bir şey; bedenlerimizi ışıkla dolu meyvelerle beslememiz. Ne yersek oyuz, evet. Biz güneşin dünyayla sevişmesiyle doğduk. Bir yanımız ışık, bir yanımız toprak. Yediğimiz hayvanların canını iç huzuruyla, gözlerinin içine bakarak alabilir miyiz? Bu sorunun cevabı bize ışık tutabilir. Yargısızlık ve sevecenlikle, birlikte..
BeğenBeğen
❤ 🙂
BeğenLiked by 1 kişi