4-4-4 Portalı ve Jüpiter-Plüton Buluşması

**Lütfen makalenin altındaki telif hakları uyarısına saygı gösteriniz. Teşekkürler.**

Dalga üzerine dalga gelirken, durmak duraklamak yok! Ve bu müthiş ilerlemeyi fiziksel hayatımızı elimizden geldiğince durdurarak yapmamıza ne dersiniz?

4 Nisan 2020’de 4-4-4 enerji girişiyle bir enerji dalgası daha zirveye ulaşırken, hemen ardından Jüpiter ve Plüton işbirliğine giriyor. Bir süredir yaşadığımız ve bundan böyle yıl boyunca daha da güçlendirilmiş halde etkilerini yaşayacağımız vuruşlar… Jüpiter ve Plüton bu sene üç defa buluşacak, birbirlerinden pek de ayrı kalmayacaklar.  2020 enerjisini anlatan özette şöyle demişiz:

“5 Nisan, 30 Haziran ve 12 Kasım: Jüpiter’in Plüton’a yetişmesi 2020 etkilerine şüphesiz daha fazla hız ve drama katacaktır, Bu ikisi birbirinden çok farklı görünebilir ama ikisi de gelişim ve zenginlik gezegenleridir. Fiziksel alanda her ne kadar varlık, güç ve gelişime odaklansalar da, ruhani açıdan çok daha büyük bir şeyin peşindedirler: GERÇEK.”

Tabii bunlar üç ay önce yazılmıştı. Şimdi elimizde çok daha fazla veri olduğuna göre, yukarıdakini biraz daha detaylandırmakta fayda var. Konuşacak o kadar çok şey var ki! Yine dikkatle gideceğim… Çok fazla karıştırmadan, elimden geldiğince özetleyerek.

Jüpiter güneş sistemimizdeki en büyük gezegen, güneş sistemindeki bütün diğer gezegenlerin toplamından 2.5 defa daha büyük. Kaya ve metallerden oluşan bir çekirdeği olsa da kütlesinin çoğunluğu gazdan oluşuyor. O, dokunduğunu şişiren bir dev. Plüton’a bakarsak, Jüpiter’e oranla ufacık! Uzak ve soğuk, bilim insanları bazen atmosferi olduğuna inanıyor, buzla kaplı ve daha yeni gezegenden cüce gezegene indirgendi, güneşin çevresindeki yolculuğunu tamamlaması 248 yıl sürüyor. Ama ufak şeylerde de çok büyük bir güç olduğunu ve dünyanın neredeyse yarısını eve kapatabileceğini yaşadığımız günlerde öğrenmiş bulunuyoruz!

Jüpiter göklerin hükümdarı, Plüton yeraltının. Jüpiter iyimserdir, Plüton ise yoluna çıkan engelleri imha eder ve yıkımla bağdaştırılır. Gerçekte yaptığı şey, sadece elemektir, bir madencinin cevher bulmak için kumu elemesi gibi. Plüton tarif edilemez gücü ve zenginliği temsil eder (yeraltı kaynakları, petrol ve atom gücü gibi), Jüpiter ise bolluk, gelişim, genişlemeyi…

Buluşma Oğlak’ta ve Satürn-Plüton birleşmesinden sonra gerçekleştiğine göre zenginlik, para, alma-verme dengeleri, otorite, güvenlik ve kurumlar hakkındaki bakış açılarımıza dinamit yerleştirilmeye devam edilecektir. Çünkü Plüton henüz göremediğimiz cevheri bulmamızı ister! Yakıp, yıkıp saf değere ulaşmamızda ısrarcıdır. Jüpiter bu işlemin kapsamını çok daha büyütecektir.

Madde asla yok olmaz, sadece dönüşür diyen çocukluğumuzun fen bilgisi derslerini hatırlayalım. Tabii öğrettikleri bugünkü anlayışımızla enerjiydi. Bu yıkımın sonunda bizleri kayıplar beklemiyor. Hiçbir şey kaybolmaz, kaybolamaz. Dönüşür. Büyük bir dönüşüm yaşanıyor. Ve eleme – ya da bir benzetme daha yapalım isterseniz – arıtma ve damıtma sona erdiğinde bu dönüşüm bütün berraklığıyla karşımızda duruyor olacaktır. Ham cevherle, saf değerle ne yapacağımız ise bize bağlı.

Jüpiter’in bu birleşmedeki ilk görevi arıtma işlemini büyütüp geniş alanlara yaymaksa, ikinci görevi de yeniden inşanın, yeniden doğuşun çok daha aydınlık, çok daha işlevsel, çok daha güvenli yani bu süreçte bulduğumuz özümüze ve cevherimize çok daha uygun olmasını sağlamaktır.

Şu yaşadığımız günlerde bolluğumuz, bereketimiz, yönetilme şekillerimiz, güvenliğe bakış açılarımız ve hatta ilişkilerimizde bile büyük sarsıntılar ve tedirginlikler yaşıyoruz. Bunu hiçbirimiz reddedemeyiz. Pek de bolluk içinde hissetmeyebiliriz. Ama bu iki varlık da gerçekte zenginliğin ve devasa gücün gezegenleridir, şu anda sadece zenginlik ve gücün gerçek anlamını öğreniyoruz. Hayatlarımızda gereksiz ve verimsiz her şeyi atmak zorunda bırakılarak temel değerlerimize dönüyoruz.

Başlarken bunun nasıl bir yazı olacağını bilmiyordum… genellikle bilmem zaten, ama bu sefer bir ilk işaret olarak “Değiştir Beni” dualarına başvurdum (Tosha Silver – Change Me Prayers) Mesaj şuydu:

Yükler

İlahi Sevdiğim, gönderdiğin tüm yardımı minnetle kabul edebilen olmaya değiştir beni. Yükün tamamını tek başına taşımam gerektiği düşüncesini salıvermeme yardım et. Yardım et, senin en doğru yardımı yollayacağına güveneyim. Buna layık olduğumu hissedeyim ve izin vereyim.

Ben yardımını kabul ediyorum.

Bu duanın sebebi çok açık değil mi? İşler düzelmeden önce Plüton-Jüpiter-Oğlak yıkımı son hızla devam etmeli. Ve bu da, dün Brenda Hoffman’ın kanallığında söylendiği gibi bir korku seline yol açıyor. Damıtmanın aşamalarını yaşarken, filtreleniyoruz, eriyoruz, inanılmaz ısınıp ardından hızla soğuyoruz, yağmur gibi yağıyoruz, daracık tüplerden geçip, bir daha ve bir daha özümüze ait olmayanları bırakıyoruz.  Biz buna hiç ama hiç alışık değiliz.

Jüpiter ve Plüton diyor ki, bu sizin fırsatınız. Hayatlar boyu beklediğiniz fırsat işte tam burada. Denge ve eşitlik fırsatı, herkes için sağlam ve sürdürülebilir ekonomi fırsatı, güçle, parayla, güvenlik hissiyle sağlıklı bir ilişki fırsatı.

İşte bu yüzden, bu çetin tünelde her zamankinden daha fazla yardım da yanımızda. Ufalanıp yıkılanlar, parçalanıp dağılanlar için yas tutmak içinizden geliyorsa, duygularınızı onurlandırın. Onlar görevlerini yaptılar. Ancak yası ve aşamalarını alışkanlık haline getirmekten sakının çünkü yas-elem-bıkkınlık zihin yapısındayken gelen yardımı ve fırsatları fark edemeyebilirsiniz. Örneklere bakarsak, (1) İnkâr – her şey eski normaline dönecek (2) Öfke – neden ben, neden şimdi sorularından işlemeyen sistemlere kadar geniş bir yelpazede kızgınlık, sinir, patlamalar (3) Özlem ve çaresizlik – aslında işler iyiydi ve artık bitti (4) Depresyon – hayat böyle olacaksa ben kendimi ondan olabildiğince geri çekiyorum (5) Kabullenme – yeni gerçeğim bu, buna göre davranacağım. Bu aşamaların birinden diğerine sıçrıyor, sonra geri dönüyor ve hatta hepsini bir arada yaşıyor bile olabilirsiniz. Zorlamayın. İyi hissetmek zorunda değilsiniz. Bu zorunlu arayı duyguların kaynağı olan düşünceleri tarafsızca inceleyerek geçirin ve gerekenleri salıverin.

Fakat fırsat da tam kapımızda. Şu anda hayatımızın dış şartlarının kontrolünün kesinlikle elimizde olmadığını görüyoruz, hiçbir zaman olmamıştı. Yağmur yağıyorsa bir şemsiye alırız, hava sıcaksa ince giyiniriz. Kontrol edebildiğimiz tek şey kendi inançlarımız, davranışlarımız, sözlerimiz ve düşüncelerimiz yani enerjimizdir. Fırsat enerjiyle ilgili. Bilinçli yaratımla ilgili.

Yukarıda yardımdan bahsettik. Yardım astrolojide Jüpiter-Plüton birleşmesi veya Koç’taki Yaralı Şifacı Chiron, Kova’daki Mars ve Satürn, birkaç saat sonra İkizlere geçecek olan Venüs kılığındaysa, genel enerjiler açısından da kendini yarınki devasa 4-4-4 kapısı olarak gösteriyor!

Ve bu senenin numerolojik potansiyelini (22/4) incelediğimiz yazıyı tekrar okurken, bugünler için bir yol haritası gibi olduğunu çok daha iyi görebiliyorum.

“4 rakamı  düzenleme, koordinasyon, tutarlılık, bütünlük, doğruluk, güven, onur, gündelik hayata uygulanabilirlik, kararlılık, verimlilik ve üretim enerjilerinde titreşir.” Tam da şimdi öne çıkan, en çok aranan nitelikler!

“4 enerjisi güvenlik arar ve yuva olarak görülen yer aynı zamanda cennetimiz olur.” Hep beraber evlere kapandık ve bazıları da gerekli maddi güvenliğin sağlanmasıyla eve kapanabilmeyi özlemle bekliyor.

“Bu enerji etkisinde tutarlılığımız yükselir ve böylece pek hoşlanmadığımız işlerin bile altından kalkabiliriz.” – Şu anda hepimiz genelde pek de ilgilenmediğimiz ya da istemediğimiz ama yapılması zorunlu işlerle meşgulüz. Temel ihtiyaçlarımızın karşılanması için uğraşıyoruz. Ebeveynler çocuklarının ev eğitimine devam etmelerini sağlıyor. Hijyen konusunda titiz olmalıyız. Pek çok insan için ofis yerine evden çalışmak zor. Diğer pek çokları için istemedikleri halde dışarıya işe gitme zorunluluğu var. Daha bir sürü örnek düşünebiliriz. Ama bir mantıklı bir günlük program yaptığınızda onu birkaç gün içinde yeni alışkanlığınız haline getirebilirsiniz.

“Bu enerji yapıcıdır, işi de, üretkenliği de artırır.” – İşte bu konuda çalışabilmek için yasımızı çok çabuk değerlendirip kabullenmeye geçmemiz önemli. O zaman yeni çözümler ve üretkenlik bir parçamız olabilir.

“Bu enerjinin de bir plana ihtiyacı vardır, bir defa plan hazır oldu mu adım adım onu gerçekleştirmeye yardımcı olur.” Bütün dünya değişen planları konuşuyor. Hastalıkla mücadele planları, ekonomik planlar, sosyal destek planları… Bu planlarda bir berraklaşma olduğu anda ve bütünün hayrına iseler, uygulanmaları çok kolay olabilir. Değişim en rahat haliyle ve yüksek debide akabilir. Bireysel hayatlarımızda da berrak planlara doğru ilerlediğimize inanıyorum. Bu kriz/damıtma işlemi sayesinde kendimizi, gerçek benliğimizi, becerilerimizi ve gücümüzü inanılmaz şekillerde tanımaya başladık.

“Fakat, 4 enerjisinin en sevdiğim yönü Melekleri ve Baş Melekleri temsil etmesidir.” İşte buna odaklanmak için Joanne Walmsley’e başvuruyoruz. Diyor ki;

“Üç adet 4 rakamı bir araya gelince 4’ün enerjileri katlanarak büyümüş ve gelişmiş anlamına gelir. 444 melek sayısı bu zamanda meleklerle ve  melekler alemiyle bağlantının çok güçlü olduğunu iletir ve bundan dolayı, sezgi ve iç-bilgeliğinize özellikle dikkat etmenizi ister. Yolunuzda devam etmenizi, irade ve kararlılığınızın sizi başarıya  taşıyacağını belirtir.

Melekler ve Baş Melekler sizinle, sizi cesaretlendiriyor, size rehberlik ediyorlar. Yapma ihtiyacında olduğunuz şey ne ise onun için olumlu enerjiler ve destek sunuyorlar. Onlar anlıyorlar, gönlünüzden geçen çok önemli bir hedefe doğru yürüyorsunuz, çoğu zaman didinip uğraşıyorsunuz ve kendinize göre zorluklar yaşıyorsunuz.

444 melek sayısı, hayatınız, işiniz ve ilahi hayat amacınız hakkında korkacak hiçbir şeyinizin olmadığını ileten bir mesajdır. En yüksek niyetleriniz, özlem ve hedefleriniz için olumlu adımlar attığınızda, Evren sizinle çalışır, birlikte sağlam temeller yaratmanıza ve ilerlemenize yardımcı olur.

444’ün esas mesajı şudur: Her şey yolunda. Güvenin. Yardım burada. Sadece isteyin ve kabul edin.”

İzin verelim, Jüpiter ve Plüton küresel anlamda yıkıma,  bireysel anlamda ise damıtma işlemine devam etsin. Duygulardan kaçmayalım, onları bastırmayalım, sadece sakince işlemden geçirelim ve böylece akıp gitmelerine şahit olalım. Siz, ben, kimse yükü tek başına omuzlamak zorunda değil. Yardım her zaman bir şekilde vardır, olmak zorundadır! Hiçbir zaman yalnız bırakılmadık, yalnız olmayacağız. Belki bilinmez bir melek eliyle, belki de kanlı canlı bir insan şeklinde o yardım gelir sizi bulur. Yeter ki kabul edin.

2020 yılının numerolojik potansiyelini anlatan yazının sonunda şöyle demişim:

“Bu büyük değişim senesinde rakamlar bile yardım ve desteğin her zamankinden daha çok bizimle olduğunu bildiriyor. (…) Yani dostlar, bu enerjide yardım istemeyi, yardımı kabul etmeyi ve işbirliğini öğrenmeliyiz.”

Hepinize harika bir hafta sonu, müthiş aydınlanmalar yaşayacağınız bir 4-4-4 kapısı ve Jüpiter ve Plüton’un getirdiği fırsatları tanıdığınız ve kullandığınız sağlıklı ve güven dolu yarınlar diliyorum.

©Mor Alev 2020

---

Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.

YENİ! En son nöroplastisite yöntemleriyle hayatınızı akışa açmak, alma-verme dengesini kurmak, kısır döngüleri sona erdirmek ve bolluğa “evet!” demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.

YENİ! SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile çalışmak istiyorsanız buraya tıklayınız.

---

Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında kanuni işlem yapılır. http://moralev.com