2010’ların son Kış Gündönümü takvimlerde göz kırparken, bunun sıradan bir gündönümü olmasını beklemek saflık olurdu! Bu on yıl enerji zirveleriyle sona eriyor. 21 Aralık günü bir 3-3-3 enerji girişi daha yaşayıp 12-12 ile başlayan güncellemeleri tamamlarken hemen ardından yeryüzü yaşamının her alanını kapsayan bir ışık patlaması yaşamaya hazırlanıyoruz.
Gündönümleri ve ekinokslar dünyanın ekseninde kritik önem taşıyan köşelerdir. Özellikle gündönümleri birer keskin dönüş ve kırılma noktasıdır. Güneş tam kış gündönümü anında 0 derece Oğlak’a girer. Güneş bizim sistemimizin merkezi ve Zodyak’ın en önemli varlığıdır. Güneş, “ben” dir, gerçek benliğimiz, prana kaynağımız ve içimizdeki Yaratan’ın temsilcisidir.
Kış gündönümünde kuzey yarıkürede Kutsal Erkek enerji (Yang) yeniden yükselmeye başlar. Yaz gündönümünde ise zirveye ulaşır ve sonra yerini yumuşakça Kutsal Dişiye (Yin) bırakmak üzere geri çekilmeye başlar, günler de kısalmaya başlamıştır.
İlginçtir ki, Sabian sembolleri de bu kırılma noktalarını, bu önemli karar anlarını, radikal dönüşümü ve yöndeki değişikliğini harika bir şekilde anlatır. Güneş bir tam döngü boyunca Zodyak’ın her burcuna uğramış ve evrimleşme için gerekli hareketleri tetiklemiştir artık yıllık evrimin son noktasına gelinmiştir. Kış Gündönümü, güneşin durduğu ve yeniden yepyeni enerjiyle doğduğu zamandır. Önümüzdeki 3 ayın enerjilerine, yani İlkbahar Ekinoksuna kadar, yeni bir katman daha ekler. Her kış gündönümü Güneş en soluk enerjisi ve en uzun gecesiyle aydınlığa dönerken şu sembolü aktive eder:
“Kabileler topluluğundan güç talep eden Kızılderili Şefi”. Yani değişimi uygulayacak, yayacak, yeni stratejiler geliştirecek bir döngü başlamıştır.
Geçmişi bırakıp berraklaşmanın ve gelecek için yeni niyetler yaratmanın vakti gelmiştir. Oğlak ve toprak elementinin baskın olduğu bir zamana girdiğimiz için de, o niyetleri bir tohum gibi ekmemize yardımcı olacaktır.
Bununla beraber, toprak bazı alanlarda direncimizi, inatçılığımızı, geçmişe tutunma aşkımızı da açığa çıkarabilir. Toprak bazen eski, işe yaramayan kökler, ayıklanma ihtiyacındaki yaban otları ve taşlarla dolu olabilir. Bu döngüde, yaban otlarını, çer çöpü temizleme ihtiyacı özellikle öne çıkıyor:
Chiron, Güneş-Jüpiter-Güney Düğümüyle kare açıda:
Karmik bir güney düğümü tutulmasına hazırlanırken, geçmişten getirdiğimiz kalıplarımız, davranışlarımız ve sistemlerimiz özellikle gözümüze batıyor. Ben-merkezden (3D Oğlak), kalp-merkeze (5D Yengeç kuzey düğümü) yönelmeye bir defa daha çağrılıyoruz. Aracılarımız Chiron ve Güneş, Jüpiter katalizör ve geliştirici rolünde.
Bu, çok önemli bir şifa zamanı ve bu şifa ihtiyacını kişilerde görebiliriz ancak daha da fazla toplumlarda, sistemlerde ve kurumlarda görmemiz mümkündür çünkü Oğlak sosyal bir burçtur. Önümüzdeki üç ay çürümüş, çalışmayan, amacına hizmet etmeyen düzenler, kurumlar, yüksek pozisyonlardaki kişiler oldukça fazla göze çarpabilir ve biliyoruz, bilince yükselen şifalandırılabilir. Ancak gerçekten şifa ve yeniden düzenleme ihtiyacını görüyorsak, gerekiyorsa yıkıp yeniden inşa etme gücünü de kendimizde bulmalıyız. Artık seyretme ve bekleme zamanı bitti, olarak yapma zamanı geldi.
Ceres, Oğlak’ta Plüton ve Satürn’le birlikte:
Astrolojide Ceres (Demeter), bereketi ve toprak anayı, verimli tabiatı temsil eder. İşte Ocak’taki Satürn-Plüton birleşmesinin özü şimdiden sunuluyor: Eski ataerkil Oğlak yapıların tabiatla nasıl tek yönlü bir çıkar ilişkisi olduğunu biliyoruz. Plüton ise ölümün ve yeniden doğuşun yöneticisi. Ceres, Oğlak’ta Satürn ve Plüton’la iş birliğine girerken yeniden doğuşu amaçlıyor. Riskli mi? Evet, insanlığın gelgitlerine bakılırsa önce kendini öldürmek ve böylece şifaya açmak riskli görünebilir. Aklıma neredeyse iki aydır süren ve dineceğe de hiç benzemeyen Avustralya yaban yangınları, bugünlerde Pasifik’te bile geciken yağmur sezonu, İstanbul’daki kıştan çok bahara benzeyen tuhaf sıcak günler geliyor… Eski sistemler bitmek zorunda. Eski alışkanlıklar değişmek zorunda. Evimize sahip çıkmak zorundayız ve yine bunu Yengeç’in kurumuş boğazımıza serin bir bardak su gibi gelen anne merhameti sayesinde yapacağız (Kuzey düğüm Yengeç). Ceres, insanlığa güveniyor.
Merkür-Pallas Athene birleşmesi:
Dişi bilgelik burada da karşımıza çıkıyor. Hatırlatıyor; Aradığımız çözümler, ilhamlarımızın gerçekleşmesi bizlerin elinde. Ve bunu yapabiliriz. Biz bu becerilere sahibiz. Merkür sayesinde Athene’nin bilgeliği bizlere akıyor, çözümler, eşitlik hisleri, önyargısız yaklaşım…
Eris sahnede:
Eris, Plüton ve Satürn’e kare açıda ve bu 2020’ye de damga vuracak bir enerji. Ezilmiş dişi enerjinin sesi, bizleri oyalanmadan gerçek hayat amacımıza biraz da sertçe çeviren tanrıça. Onun mızmızlığa tahammülü yok, onun bahanelerle işi yok ve süper güçlü! Oğlak alanlarında ne yapacaksak, derhal harekete geçmemizi ve o hareketlerin de hayat kontratlarımızla uyumlu ve bütünün hayrına olmasını istiyor. Eris sayesinde sabrımız taşabilir, fakat öfkemizi yıkıcı değil, yapıcı güç olarak kullanma şansımız olduğunu da hatırlayalım. Öfke, olumlu kullanıldığında turbo motor görevi görebilir.
Eris, dünyanın ataerkil hükümetlerini, şirketlerini, yöneticilerini, devletlerini dize getirmek ve doğaya ve dünyanın dışlanmışlarına saygı duyulması için elinden geleni ardına koymuyor (her gün kanıtlarını görüyoruz). Eris’i tanıyorsak eğer, sonuç alana kadar aynı şekilde devam edecektir.
Venüs-Uranüs kare açısı
Venüs’ün yönettiği Boğa’daki Uranüs, Uranüs’ün yöneticisi olduğu Kova’daki Venüs ile gergin açıda olursa ne olur? İlişkiler, değerler, toprak ve hava, maddi alanlar dalgalanır. Beklenmeyen şeyler yaşanır. Bizden istenen esneklik ve inisiyatifi elimize almamızdır. Bu ikisi Oğlak kümelenmeden uzak ama katkıda bulunmaktan da kaçınmıyorlar. Birbirlerinin burcunda. Havada doğrudan isyan kokusu var…
Peki, kısaca iletmeye çalıştığım bu çok güçlü gündönümünün mesajı nedir? Bilge Baykuşlar, 12-12’den beri mesaj değişmedi:
Hayatlarınıza dürüstçe bakın ve kendinize sorun, gelecek kuşaklara ne bırakmak istiyorsunuz? En temel değerleriniz, seçimleriniz ve davranışlarınız bu vizyonu nasıl destekliyor?
BİR SEÇİM YAPMAK ZORUNDAYIZ.
Ve her Kış Gündönümünde seçim yaparken ışığı seçme, ışığı çağırma, ışığı büyütme kapasitemiz katlanarak büyüme potansiyeli taşır.
Bu analizi Paulo Coelho’nun geçenlerde gördüğüm ve zamanın ruhuna çok uyan sözleriyle bitirelim:
“Her zaman bir şeyin sonuna ulaştığını bilmek önemlidir. Döngüyü kırmak, kapıları, defterleri kapatmak, adına ne dediğimiz önemli değil; önemli olan hayatta bitmiş olan o şeyleri geçmişte bırakmaktır.”
Ben gündönümünü güneş doğarken bir sabah meditasyonuyla karşılamayı seviyorum. Ama ben zaten her sabah meditasyon yapmayı ve gün doğumuna şahit olmayı seviyorum. 🙂 Sizler de içinizden ne geliyorsa yapabilirsiniz. Olumlamalar, dualar… Nasıl isterseniz. Belli bir ruhani olgunluktasınız, iç sesiniz ne diyorsa, doğrudur.
Gündönümü 22 Aralık, Pazar sabah 07.19’da. (İst.) Hepinize harika bir gündönümü diliyorum.
©Mor Alev 2019
Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.
2019’da YENİ! En son nöroplastisite yöntemleriyle hayatınızı akışa açmak, alma-verme dengesini kurmak, kısır döngüleri sona erdirmek ve bolluğa “evet!” demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.
2019 Haziran’da YENİ! SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile çalışmak istiyorsanız buraya tıklayınız.
Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında kanuni işlem yapılır. http://moralev.com
1 yildir takip ettigim bir sayfa ama ilk defa bisey yazma gucu buldum bugun.Kendi dongumu kirmak icin cok calisiyorum.Hayalimdeki o insana ulasabilmek icin daha ne kadar kendimi oldurmem gerektigini bilmiyorum.Cunku yeniden dogmak git gide zorlasiyor.Degisim icin yuksek bir bedel odedim.Gecmisteki herkesi affedip yeni bir baslangic yapmak en buyuk arzum.Umarim yazilanlardaki gibi desteklenirim bu donemde
BeğenLiked by 2 people
Sevgili Selin, burada sorun zorlama hissinden geliyor gibi görünüyor. Teslimiyet size iyi gelebilir. Sevgilerle
BeğenBeğen
“Belli bir ruhani olgunluktasınız, iç sesiniz ne diyorsa, doğrudur”. Iç sesimiz her zaman bir şeyler soyluyor bize. Aslolan soylediginiz ruhani olgunluga ulaşdigimizi nasil anlariz?
BeğenBeğen
Kendinize güvenin. Bir de her zaman düzenli günlük meditasyon öneririm. Sevgilerle
BeğenBeğen
Sevgili yeğenim hastalığının son evresinde ışıklı yolculuğuna cıkmak üzere artık bizden aramızdan ayrılıyor.. ona tüm yolculuğuna küçücük bir cocugun yazından oyunundan feragat edip bize bir şeyler anlatmak için geldşgi bu asıl yolculuğa bakarak öyle büyük bir saygı ve minnet duyuyorum ki! bize cok büyük dersler veren minik bilge ruh küllerinden yeniden doğacaksın biliyorum.. bu hayat yolculuğunda bana kattığın paha biçilmez tek dileğim bende sana acaba birsey verebildim mi.. seni çok seviyorum bu dünya alemde kalbimde ki acının tek telafisi onun tüm bu deneyimi bilerek gelmis oldugunu düşünerek bizlerin burda alması gerekenleri aldığımızı düşünmek.. yaşam andan ibaret şimdi ve burda ne diyorsa kalp o gerisi laf söz zihin ve vesveselerle dolu bir ilüzyon.. bu alanda içimi dökmeme ona soyleyemediklerimi yazmama vesile olan sizlere şükür teşekkür ve sevgilerimle
BeğenLiked by 2 people
Size sabır ve metanet diliyorum. Işık tüm aile fertlerinizle olsun. Sevgilerle
BeğenBeğen
Paylaştığınız için teşekkürler, minicik gibi görünen bir varlığın kocaman bir alan açtığına inanıyorum; sevgi ve ışık olsun. Acı çektiğim zamanlar kendimi ve acıyı serbest bıraktığımda yüreğimin genişlediğini bütüne kavuştuğunu ve ordan şifa aktığını hissediyorum, kolaylık ve ferahlık diliyorum hepinize..
BeğenLiked by 2 people
Yıllardır buradayım, buradan çok şifalandım, aydınlandım-ve tabi hala karanlığım da mevcut-çoğu yazınızın 4 seanslık etkisi oldu ruhuma, kalbime, teşekkür ederim her şey için, iyi ki varsınız 💫
BeğenLiked by 1 kişi
Moralev,son bir ayda çevremde 3 kadın intiharı gerçekleşti,ve “kadınlar yapamıyor artık“ yorumları yapılıyor..Kadın hem iş hem ev hem çocuk sorumluluğunu kaldıramıyor gerçekten..Bu erkekler ne zaman eşit olduğumuzu anlayacak ve sorumluluklarımızı paylaşacak….
BeğenBeğen
Sevgili Hülya, bu değişimin büyük bir parçası da dişi enerjinin yükselişi ile ilgili. Ne zaman, bilmiyorum. Belki de kadınlar kendilerine değer vermeyi, sevmeyi öğrendikleri zaman veya erkekler hakkında genellemeleri bıraktıkları zaman… Belki de kadınlar kendi yaşamlarının sorumluluğunu üzerlerine aldıkları zaman… Sadece bir sorumlu yok Hülya. Bu, erkeklerin suçu değil, kadınların da. Hayata gözlerini yummayı seçmek kadın-erkek sorununun çok ötesinde, hayata güvenmekle, hayatı sevmekle ilgili. Yardım istemek ve verilen yardımı kabul etmekle alakalı. Bu, gerektiğinde psikolojik destek almaya gönüllü olmakla ve o desteğin kıymetini bilmekle ilgili. Ve genel olarak toplumsal şartlanmaları, boğucu gelenekleri, özsevgisiz yaşam kalıplarını kırmakla alakalı. Unutmayalım, bu trajedi her iki cins için de geçerlidir. Ayrımcılık şu anda hiçbir işimize yaramaz. Sevgilerimle
BeğenBeğen
Tekrar Merhaba, bu yazıyı okumam biraz sağlık sorunlari nedeniyle gecikti ve paylasmak istiyorum.
21 Aralik için, 12-12’den beri kendimi dinleyerek, olumlama ile ne istediğimi tam ifade edebilicek şekilde tanimlamaya/tamamlamaya çalişiyorum.
Geçmişte kalmasi gereken olaylari 21 aralikta bir kagida (hepsini ama) yazdim ve ustune ada çayi koyarak kendimce bir rituel yaparak dumanini izleyerek, iyilikle biraktim. Akşamindaysa, birken çok olsun , butunun iyiligi diyerek evde ailemi de katarak nar kirdim.. ve sabahtan beri hafif hafif baslayan sirt ve karnimdaki agri zirve yapti, aniden hastaneye kaldirildim(normalde hasta olan bir insan degilim, tum kiş burnum bile akmaz).
İnanilmaz agrilarla en uzun geceyi, hastanede serumla gecirdim ve sonrasinda bir hafta full evde yattim, doktor kontrolu..
Kendime sordugum soru; bu kadar zaman 21ine hazirlanip, olumladigim onca sey varken, hayatim bana bu rahatsizla gormedigim neyi gostermeye çalişti?/Reddettigim ya da…
Hala ayni seyi dusunuyorum…
Bu almam gereken bir mesaj&anlamam gereken ama neyi kaciriyorum?
Sevgilerimle Bilge Baykuşlar
BeğenBeğen
Sevgili İnsight, bunu buraya değil de kendi bedeninize sormanız çok daha yerinde olur. Biz sadece spekülasyon yapabiliriz, bedeniniz size gerçeği iletir. Belki derinlerde bir yerde direniyordunuz bu kadar arınma yaparken, belki de bu yaşadığınız da arınmanın bir parçası, belki de böyle yoğun arınma sonunda dinlemeniz gerekiyordu ve beden de onu sağladı. Belki de bunun arınmaya çalışmanızla bir ilgisi yok, çok uzun zamandan beri görmezden gelinen bir sorun (her sorun da bir enerjidir) buna yol açtı. Ancak burada verilecek cevaplar yerine lütfen kendi içgörülerinize güvenin. Size çok geçmiş olsun. Umarım şimdi kendinizi çok daha iyi hissediyorsunuzdur. Sevgilerle
BeğenBeğen