Sevgili Dostlarımız, Sizleri çok seviyoruz.
Bu hafta kendinize yumuşak ve kibar davranın. Geçen hafta gerçekleşmiş olan ay tutulması her birinizin derinlere dalamanıza ve “gölgelerinizi” incelemenize sebep oldu, aynen yeryüzünün kendi gölgesinin ay yüzeyindeki yansımasına şahit olması gibi.
(Mor Alev: Geçen Pazartesi sabahı gerçekleşmiş olan Ay Tutulması analizine bir defa daha bakmak isteyebilirsiniz, bu enerji altı ay bizimle olacak. Bağlantısı burada.)
İşte bu yüzden, çoktan işinizin bittiğini düşündüğünüz yoğun korkular, sıkıntılar veya meseleler incelenmek üzere aniden açığa çıkmış olabilir. Sonuçta, bu bir armağandır çünkü içinizde sizi geride tutan şeylerin çoğunun ne olduğu konusunda nadiren farkındalığınız vardır. Bunlar genellikle tamamen unuttuğunuz gizli, hemen göze çarpmayan korkular, tıkanmış üzüntüler ve biriktirilmiş duygulardır. Bu enerjiler içinizde derinlerde yaşarlar ve salıverilmeyi beklerler. Sıklıkla küresel enerji, hareketlenmeyi kolaylaştırdığında kendilerini gösterirler. Olumsuz titreşimlerine uygun hayat şartlarıyla açığa çıkarlar. Hatta bazen, hastalıkla bile kendilerini gösterebilirler.
Yani, bu “eski arkadaşlardan” birini bulduğunuzda, kendinize ya da dış dünyaya bozulmak yerine, kutlayın. Açığa çıkmış olan, şifaya da hazırdır.
Kendinizi suçlamaya, hayat şartlarınızı suçlamaya, Yaratan’ı suçlamaya, vs. düşmeden önce, durun ve nefes alın. Bu eski hissi kalbinize kabul edin ve ona sorun, “korku-öfke-üzüntü-sıkıntı-vs. bana görmezden gelmiş olduğum neyi öğretmeye çalışıyorsun?” sonra dinleyin.
Bir söz dizisi, bir biliş, bir cevap hissi bekleyin. Korkunuzu-öfkenizi-sıkıntınızı-üzüntünüzü kutsayın. Mesajına teşekkür edin. Ve sorun, gitmeye gönüllü mü? Ona mesajını onurlandıracağınıza dair söz verin. Derinden nefes alın ve enerjiyi dağıtmak için bizden, meleklerinizden yardım isteyin. Eğer isterseniz, bize dönüştürülmek üzere bir statik, karanlık enerji topu verdiğinizi, bizim de onu yükselterek ışığa sunduğumuzu da zihninizde canlandırabilirsiniz. Ve sonra da, bu salıverme sayesinde hayatınız değişirken seyredin.
Böyle heyecanlı zamanlarda dünyanızda olmayı seçen cesur ruhlarsınız! Bu büyük enerji hareketi korkutucu olabilir veya tutkulu bir sörfçünün büyük bir dalgaya bakışı gibi, neşelendiren, canlandıran bir etki yapabilir. Yaşamlar boyu sizi geride tutan ağır enerjiler arındırılmak üzere dalgalarla açığa çıkıyor ki, siz de İlahi olanın ihtişamlı ışığının içinizden doğru engellenmeden, sınırsızca akması için yer açın.
Aynı tutulma gibi, siz de gölgenizi görüyorsunuz ve böylece onun çekilip daha büyük ışığa yer açmasına izin veriyorsunuz!
Sizleri çok seviyoruz.
Melekler
***
Sevgili Dostlar,
Meleklerin söyledikleri yeni değil. Bilmediğimiz bir şey değil. Ama olumsuz duyguların mesajını almak ve salıvermek konusunda yıllardır yazıp yayınladığım halde periyodik olarak benzer soru ve sorunların iletildiğini görürüm. Hem de bazıları yıllardır okuyucum olduğunu bildiğim kişilerden gelir. Ve derin bir nefes alıp benzer cevapları veririm. Bunun neden olduğunu biliyorum:
Bizler, insan ırkı, tekrarlayarak öğreniyoruz. Tekrar tekrar bir şey söylenmeden, yazılmadan onu alışkanlık haline getirmiyoruz. Elbette aptal değiliz, öğreniyoruz ama davranış ve tavır alışkanlığı yaratmak için denemek, bir daha denemek, bir daha ve bir daha bilinçli olarak aynı şeyi yapmak gerekiyor. Bu, bizim öğrenme şeklimiz. Aynı yemek tarifini birkaç defa denemek gibi. Geçen hafta yayınladığım “Yaratımın Dönüşü Olmayan Sınırını Geçtiniz” diyen mesajın kullandığı bisiklete binmeyi öğrenme örneği gibi. Böylece zihnimizde gerekli alışkanlıkları ya da yeni düşünce-tepki-cevap kalıplarını yaratıyoruz.
O yüzden, eğer ihtiyaç hissederseniz, lütfen tüm salıverme yöntemleri ve konuyla ilgili mesajlar için yazının altındaki anahtar kelimelere tıklayın, örneğin “salıvermek”, “korkular”, “arınmak”, “öfke” gibi. Beğendiğiniz herhangi bir yöntemi uygulayın. Ama bir defa değil, bir daha ve bir daha. O yöntem, o his, o farkındalık sizin ayrılmaz bir parçanız olana kadar. Sonra? Sonra yol açık!
Bu sırada bir de not düşmek istiyorum; Perşembe öğlen saatlerinden beri elektronik olan hiçbir şeyle vakit geçirmedim diyebilirim, telefonun çalması ve benim zorunlu olarak cevaplamam dışında. Yani bilgisayarı açmadım, internetle vakit geçirmedim. Onun yerine bir sürü başka şey yaptım. Ve çok güzel oldu!
Bazen elektronik ve gerçek hayatın birbirinin yeri için rekabete girdiğini ve arada kendimizi çekiştiriliyormuş gibi hissettiğimizi düşündüm. Oysa, gerçek hayat burada, tam da bulunduğunuz yerde, fizikselde. Ve elektronik hayat diye de bir şey yok. Elektronik, teknolojik gelişmeler sadece bizi rahat ettirmek için var. Ancak, adına internet, teknoloji, bilişim dediğimiz araçları zihne kaçış için, hisleri ve bedeni görmezden gelmek için kullanan biziz. Yani Instagram suçsuz, Facebook suçsuz, Whatsapp, vs.. Hepsi suçsuz! İletişim gereçlerimizi nasıl kullanıyoruz? Duygu dalgalarını bastırıp kendimizi oyalamak için mi? Yaşamaktan korktuğumuz için kaçış olarak mı? Uzaklarda olan sevdiklerimizle bağlantıya geçmek veya internette herhangi bir şey öğrenmek için mi? Bu da aynı akıllardaki para kavramı gibi, nasıl paranın hiç suçu yok ama biz ona anlamlar yüklüyoruz, teknoloji de öyle.
İşte bütün bu şeyler aklımdan geçerken bugün yine bu araçlara dönüyorum ve “sizi en olumlu şekillerde ve bütünün hayrına kullanmaya kararlıyım sevgili teknolojik aletlerimiz” diyorum! Onlara teşekkür ediyorum. Yoksa blog dostlarım olamazdı! Yoksa bir sürü şey öğrenmemiş olurdum! Ama her şeyin, her şeyin bir ölçülülük noktası var, değil mi?
Bu hafta, evet, meleklerin önerdiği gibi kendimize yumuşak davranalım, bunu da fizikselde daha fazla yaşayarak yapalım. Bir şeylerin tadına vararak yiyelim, içelim. Yeni bir yere girdiğimizde oranın nasıl koktuğunu, ya da çevrede nasıl sesler olduğunu fark edelim. Yürürken bacak kaslarımızın hareketine bile odaklansak olur! Yeter ki zihinden çıkalım ve bütünlüğümüzü yaşayalım. Bunların hepsi ufak farkındalık alıştırmalarıdır ve bizleri de yaşama bağlar. Gerçek yaşama, yanılsamaya değil. O zaman bu olumsuz hisleri de çok daha iyi belirleyebilir, salıverebilir ve yerine bambaşka olumlu hisleri davet edebilirsiniz.
Tabii bu sırada pek çok mesajınız da cevaplanmayı bekliyor. Birazdan hepsine tek tek odaklanacağım. Beklediğiniz için çok teşekkür ederim.
Ann Albers’a ve Meleklere bu mesaj için çok teşekkürler. (www.VisionsofHeaven.com)
Bu dönemde ruhunuzun potansiyelini bütünüyle anlamak, hayata nasıl geçirebileceğinizi öğrenmek, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.
2019’da YENİ! En son nöroplastisite yöntemleriyle hayatınızı akışa açmak, alma-verme dengesini kurmak, kısır döngüleri sona erdirmek ve bolluğa “evet!” demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın veya moralev@outlook.com adresine yazın.
Tam da Eckhart Tolle nin şimdinin gücü kitabınında zihinden çıkma bilgilerini okurken blogda yeni yazı varmı diye merak etmiştim 😊hayatta rastlantı olmadığını ve meleklerin mitolojik kahramanlar olmadığını anladığımdan beri bu eşzamanlılıklar içimi ısıtan, “an”da varolabilmemi sağlayan mucizelerim oldu emeklerin için tekrar teşekkürler moralev
BeğenLiked by 2 people
ben de tam ‘Varolus Sureci’ni yeniden deneyimime davet etmisken, ilk adimin tuuuum bu duygularimizi kosulsuzca Kabul edip, onlarla ‘OL’arak entegre etmek oldugunu yeniden kendime hatirlatmisken, bir de ne goreyim, sevgili Melekler ve Mor Alev, merak etme Bilge’cik her sey yolunda mesaji vermisler bile…
ne kadar tesekkur etsek sevinsek sevsek az:)
BeğenLiked by 1 kişi