Enerjiler, keskin başlangıç ve bitiş noktalarına sahip değildir. Dalgalar şeklinde gelişir, yükselir ve geri çekilseler bile, etkileri uzun süre devam eder. Bu blogda paylaştığım enerjik bilgiler atmosferdeki potansiyellerdir. Bu potansiyeli görmek ve en olumlu şekilde kullanmak ise her birimizin özgür iradesine bağlıdır. Kişisel seçimlerimiz gerçekliğimizi her zaman belirlemiştir ve belirleyecektir.
Değişim, dolayısıyla da evrimleşme ve gelişme biz izin verdiğimiz kadar hayatımıza girer, izin vermediğimiz noktalarda direnç yaşarız. Direncin kökeni korkudur ve enerji direnç alanlarında engellendiği için ortaya olumsuz yaratımlar çıkmaya başlar. Genelde bunlar önce ufak tersliklerdir ya da bedenimizin bize verdiği belli belirsiz sinyaller, sonra korkuyu salıvermemizi hatırlatan işaretler de büyümeye başlar. 2016’nın enerjileri de bıçakla kesilir gibi kaybolmayacak, 2017’nin enerjilerini ise Kasım sonundan itibaren hissetmeye başladık.
2016’nın yankıları
Her yıl egemen enerjilere baktığımda bir başlık vermek artık geleneksel oldu, geçen yılın başlığı “Gerçek nerede?” idi, bunu 2015 Aralık ayında paylaştığımda kendimizi bu kadar yoğun sisin arasında bulacağımızı ben bile tam olarak idrak edememişim. Ama şimdi biliyoruz!
Gerek toplumsal, gerek kişisel hayatlarımızda gerçekler ve yanılsamaların görmezden gelemeyeceğimiz, saklanmaya çalışsak da yanılsamalar ve gerçeklerin neredeyse başlarımızın üzerine bir balyoz gibi düştüğü bir seneydi. Kendimize söylediğimiz yalanlar, inandığımız gerçek dışı durumlar… Hepsi bir bir ortaya çıkarken, boşlukta kaldık. Tutunduklarımızın aslında var olmadıklarını anladıkça bazen öfkeyle, bazen hüzünle cevap verdik, bazen de aslında özgür olduğumuzu anlayıp rahatladık. Bu da bizi benim “Trapez Etkisi” dediğim duruma getirdi. (Yeni okuyucular için Trapez Etkisi bilgileri bu bağlantıda)
2016 gibi tarihe geçen bir seneden sonra, çiçekli bahçelerde kelebekler peşinde koşacağımız, çocuklar gibi şen ve hür bir yeni yıl müjdelemek isterdim ama kendimi de, sizleri de aldatmış olurdum. 2016’nın yankıları, değiştirdikleri daha uzun yıllar bizimle kalacak.
2017 ise, durgunlukla, beklemekle harcanamayacak kadar büyük potansiyellerle dolu bir sene. Bu, büyük fırsatların ortaya çıktığı ve her saniyesinde gerçek benliğimizi daha da bulduğumuz, onun içine yerleştiğimiz, süpersonik hızla evrimleştiğimiz ve sonunda yaşamaktan onur duyduğumuz bir yıl olma olasılığını taşıyor.
Toplumsal Bir Yıl
Son 6 senemizi kişisel gelişimimizle geçirdik, kendimizi inceledik ve öğrendik. Değişimimiz de oldukça kişisel oldu. 2016 ortalarından itibaren toplumsal evrimleşmemize odaklanıyoruz. Kolektif bilinçaltımız (Neptün, Ayın Güney Düğümü ve Chiron Balık’ta) gün yüzüne ulaştığında, görmek istemediğimiz, sakındığımız ve derinlerde sakladıklarımız, yokmuş gibi yaptıklarımız da ortaya çıkıyor. Yaralarımız ilacımız haline geliyor.
Satürn ise inanç sistemlerimiz üzerinde çalışmaya devam ediyor. İnandıklarımız gerçekten var mı? Hala geçerli mi? İnandıklarımız eğer sadece kendimizi rahat ettirmek için uydurduklarımızsa, biz kimiz? Lilith, Şubat ayında Yay burcuna geçtiğinde inançlarımızla ilgili gölgelerimizi iyiden iyiye tanımaya başlayacağız, gölgeleri aydınlatırken büyük bir inanç temizliği daha yaşayacağımıza emin olabilirsiniz.
Bu “1” senesinde, toplumsal değişim iyiden iyiye hızlanırken, olanlar üzerinde kişisel kontrolümüz olmadığını hissedebiliriz. Bu, bir yanılsamadan ibaret. Toplumlarda ne olursa biz de enerjik olarak buna dâhiliz. Düşündüklerimiz ve hissettiklerimizle, davranışlarımızla çevremizi ve geleceğimizi etkiliyoruz.
İnançlarımızın sarsıldığı, elendiği bir ortam bize kaos gibi geliyor. Var olan düzen onu bir arada tutan inançlar değiştiğinde, kenarından köşesinden dağılmaya başlıyor, tutkalını yitirmiş bir karton yapı gibi en ufak harekette parçalanıyor. Kaosu biz anlamıyoruz elbette, bize kuralsızmış gibi geliyor. Oysa kaosun bizim çok ötemizde bir bilgeliği var. Kaos, sonsuz zekâyı içeriyor. Bu yüzden, artık sadece iki trapez barı arasında uçmuyoruz, 2016 Kasım ayından beri derin uzayda gezintiye çıkmışız gibi geliyor. Peki, derin uzayda neler var?
Özgüven: Gerçek Başarı ve Emniyetin Tek Kaynağı
Jüpiter-Uranüs-Plüton’un oluşturduğu öncü burçlardaki T kare açı sayesinde özellikle başarı tanımımız, onunla birlikte otorite, yönetim ve güvenlik tanımlarımızın hepsi sarsılmaya devam ediyor. Uranüs hem ilişkilerin her şeklinde, hem de güvendiğimiz yapılarda yeniyi getirecek. İlişkiler derken, bütün ilişki çeşitlerini sayıyorum, kişisel ve toplumsal olanlar, hiçbir ilişki Jüpiter-Uranüs zıt açısının gözünden kaçmıyor! Plüton ise evrimleşmeyi engelleyen tüm tıkanıklıkları açmak üzere çalışır. 2023 yılına kadar, Oğlak burcunda evrimleşmemize yardımcı olmak için eski değerler dizisiyle çalışan tüm sistemleri son vidasına kadar sökmeye devam edecek.
Böyle bir durumda tutunmaya alıştığımız antik yapılar yok olunca emniyet hissimiz ne olacak? Alışılagelmiş, gündelik bilincimizin (ya da otomatik bilinçsizliğimizin) dışında da bir bilgeliğe sahip olduğumuzu bulma yolunda bu sene çok yol alacağız. Alınan yolla beraber, içten doğru çok daha fazla emin ve emniyette hissetmemizin, özgüvenimizi en sonunda eski bir dosta kavuşur gibi kucaklayan hale gelmemizin yolu açılıyor. Bu sözleri yıl boyunca tekrarlayacağımı biliyorum arkadaşlar. 2017 enerjilerini tam potansiyeli ile hayatınıza geçirmeye karar verirseniz eğer, yılsonunda özgüveninize ve içten gelen emniyet hissinize inanamayacaksınız!
İsyan ve Yeninin Gelişi
Uranüs yıkılanın yerine yenilerin getirilmesine yeni fikirler, yeni buluşlar, yeni ilişkiler, hatta eksantrik diyebileceğimiz, değişik çözümlerle hizmet etmemiz için yardımcı olacak. Eris, Uranüs’le çalışmaya devam ederken tekrar tekrar kendimizi isyankâr rolünde bulacağız. Eris’in haksızlığa, ezilmeye tahammülü yoktur! Bu ikisi birlikteyken, ister beğenin ister beğenmeyin, gerçeği görmeye devam edeceksiniz. Kendinizi belki işyerinizde, belki evde, belki de meydanlarda “Artık yeter!” diye haykırırken bulabilirsiniz.
İsyan ettiğinizde, yerine nasıl yeni bir düzen getireceğinizi iyi düşünmenizi öneririm, yeni olan nasıl görünmeli, nasıl hissettirmeli, neye benzemeli? Oto-sansürden vazgeçelim. Başkalarının ne düşündüğünü bilmiyoruz, sadece tahmin ediyoruz. Yenilikler ve isyan sizin dışınızdaki pek çok kişiyi rahatsız edebilir, çünkü sizin andaki durumdan mutsuz olduğunuzu genelde bilmezler ya da görmezden gelirler. Onlar için yönetmeleri gereken bir durum daha ortaya çıkmıştır. Acaba bu durum karşısında onlar rahatlık alanlarını terk etmek zorunda kalacaklar mıdır? Fakat ikinci bir olasılık da şudur; Belki onlar da rahatsızdır, belki fikirlerinizi beğenirler. Belki ilk başta mutlu olmasalar da önerilerinizi uyguladıkça daha olumlu bir gerçeklikte yaşadıklarını hissederler.
Gelen yeni fikirlere, ilhamlara dikkat edelim. Bazıları doğal olarak elenirken, bazıları da daha çok köklenecek, hatta çiçek açacaktır. Böylece isyanınız işe yarar. İsyanda bile zarif olabilirsiniz, isyanda bile kozmik bilince bağlanabilirsiniz.
Gerçek Benliğimiz Olma Şansı
Sevgili Dostlar, bu “1” senesinde toplumsal kalabalıkta kaybolmayacağınızı söyleyebilirim. Eğer bireyler yoksa bütün de yok! Her birimiz insanlık denilen bu büyük bedenin önemli bir hücresiyiz. O yüzden bu toplumsal bir yıl derken, kişisel amaçlarınız, kişisel geleceğiniz sizin dışınızdaki bir bilinmeze teslim edilmiş değil!
Ancak, bu sene klasik düşünce kalıplarını, şartlanmaları tamamen bırakmazsak, 2016’nın çok önemli derslerini almamış oluruz ve o enerjinin içinde yaşamaya devam ederiz. 2016’da kendimizi tanımanın en önemli aşamalarını yaşadık. Müthiş ilerlemeler kaydettik. Şimdi, özgüvenimizle, kendimize özgü çözümlerle, şartlandırılmalar yerine kendi inançlarımızla tam olarak kendimiz olma ve kendimiz olarak bu yola devam etme şansına sahibiz.
Cesaret!
“Cesaret sadece sahip olduğumuz erdemlerden biri değildir. Cesaret bütün erdemlerin sınava tabi tutulduğu andaki halidir.”
C.S. Lewis
2017 bizden cesaret ve mertlik bekliyor. Bilinmeze doğru adım atmamızı, o güzel zekâmızı ve sezgilerimizi bir arada kullanmamızı istiyor. Cesaret – cahil değil, bilinçli, düşünülmüş, dürüst cesaret – bu senenin kilit noktası olacaktır. Kendimiz olmaya cesaret etmek, topluma katkıda bulunmaya cesaret etmek, “BİR” olduğumuz gerçeğini yaşamaya, yeni teklifler getirmeye, yeniyi yaşamaya, kendimize güvenmeye, hiçbir şeye tutunmadan uzayda yürümeye cesaret etmek! Her şeyden önemlisi, korkulara “seni görüyorum ve anlıyorum ama artık beni engelleyemezsin” deme cesaretini göstermek!
Bir sonraki yazıda 2017 enerjilerine Sabian sembolleriyle devam edeceğiz. Numerolojik potansiyeli ise bu bağlantıda okuyabilirsiniz.
Bu analizin ikinci bölümü için buraya tıklayın.
©Mor Alev 2016
Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, Yüksek (Öz) Benliğinizle daha yakın bir ilişki kurmak ve hayatınızı tam potansiyeli ile yaşayabilmek üzere Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.
Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında kanuni işlem yapılır. http://moralev.com
❤
BeğenBeğen
🙂
BeğenLiked by 1 kişi
Çok teşekkürler 🙂
BeğenLiked by 1 kişi