Sevgili Bilge Baykuşlar, bu sabah (8 Aralık) tam olarak nereden geldiğini anlamadığınız bir öfkeyle uyanmış olabilirsiniz ya da uzun zamandır zihninizin arkasında duran bir konuyla ilgili tutkuyla ya da merakla ya da bir işi en sonunda halletmek için istekle, hatta acelecilikle… Yılın son dolunayına hoş geldiniz! Öfke, tutku, heves, istek, acele… Hepsi Mars niteliklerimiz. İkizler’deki ayla birleşince, zihninizde binlerce düşünce dolanıyor olabilir. Tabii düşünceler sözcüklere dönüşüyor ve birdenbire ağzınızdan fırlayanlara başkalarıyla birlikte siz de şaşıyor olabilirsiniz!
Bu, pek de olgun olmayarak olgunluğu öğrendiğimiz bir dolunay. Sizlere iki hafta önce gören gözlerin derhal fark edeceği engin kaynakların açığa çıktığı ve uzun zaman sonra eğlenceli bir bakış açısına sahip olabileceğiniz bir dört hafta sözü vermiştim. Bu potansiyel hala daha var.
Her dolunay yeni ayda ektiklerimizi fiziksel gerçekliğe dönüştürme şansımızı getirir, bu bir doğum zamanıdır. Ve bu sefer doğum sancılarında zihnimiz turbo şarj edilmiş, oradan oraya koşturuyor. İkizler’in çok sevdiği analiz alışkanlığı, Mars’ın kılıcıyla buluşuyor. Fakat Mars ise gerilemesinin tam ortasında. Bu da bizde bir sıkılma ve öfke yaratabilir. Gerilemeler, bir şeylerin yeniden düzenlenmesi anlamına gelir. Leslie Benson gerilemeleri dolap ya da çekmece düzenlemeye benzetmiş. Bir şeylerin doğru yere oturması için önce dolaptakileri çıkarıp ayırmalı, bir başka tarafa yığmalı, temizlemeli, ihtiyaç duyulmayanları ayıklamalı ve geri dönüşüme vermeliyiz. Bu belki artık ihtiyacınız olmayanları bağışlamaktır, belki de artık amacına hizmet etmeyenleri başka yerde kullanmaya başlamaktır. Fakat ortak nokta şudur: Önce ortalık dağılır, tam bir karmaşanın ardından dolaba yeni bir düzen gelir. Böylece kullanabileceklerimizi görürüz, ne eksik, ona bakarız, ihtiyaçlarımızı da listelemiş oluruz. İşte Mars’ın iletişim ve zihinsel fonksiyonlarımızda yaptığı şey tam da bu.
Öfke konusuna gelirsek, öfke her zaman aciliyet taşıyan bir mesajın geldiğini anlatır. Onu dinleyip neyi değiştirmemiz gerektiğini anlar ve harekete geçersek kendiliğinden geri çekilir. Aslında öfke çok önemli ve işlevsel bir duygudur. İşlemden geçirmediğimizde ise acil mesaj iletilmediği için kendimizi zor durumlara sokarız. Kiminin öfkesi dışa dönüktür, haklıyken haksız duruma düşer, kimiyse içten patlamalı öfkeyle suskundur fakat sağlığını tehlikeye atar. İşte bu dolunayın karanlık yüzü de bu olabilir.
Dolayısıyla dostlar, biliyorum, bunu pek çok dolunay yazısında görmüş olmalısınız ama hemen koşmaya başlayıp takılıp düşmemek için bir durup nefes almak ve İkizler tarzı bilgi toplamak, araştırmak, dinlemek çok daha verimli bir tavır olacaktır. Havadar olun. Hafif olun. Yay’daki güneşe bakın, onun iyimserliğine ve mizah gücüne bağlanın. Bunu yapamadınız mı? Kendinize zarif davranın, telafi yollarını arayın. Bilin ki bir dolap düzenliyorsunuz ve bazı şeyler çıkacak, bazı şeyler katlanıp geri konacak ve bazıları ise ihtiyaç duyan başkalarına verilecek.
Şanslıyız, dolunay yetişkin, aklı başında Satürn’le üçgen açıda ve yöneticisi Merkür de topraklayıcı Oğlak burcuna yeni geçti. Muhakeme gücümüz oldukça isabetli. İhtiyaç duyduğumuz sabır ise ulaşılabilir konumda.
Mars-Ay buluşmasının bir başka yönü de var ki, bence hoşunuza gidecek: Bu sayede eril ve dişi bir araya geliyor, bir dengelenme de söz konusu. Dişi ayın bu sırada Mars’ı biraz olsun kapatması ise durumları sakinleştirebilir. Ve bu iki enerji birleştiğinde, Kutsal Erile şahit olabiliriz, hayatın, sevginin ve gerçeğin koruyucusu ve savunucusu. Arkadaşlar, biz buna Ruhani Savaşçı diyoruz.
Sabian sembolü bize bu dolunayın hedefini açıklıyor:
“Olgun düşünüre dönüşen sağlıklı genç zihin”
İkizler, sonsuza dek öğrenci kalmanın burcudur ve büyük bir “başlangıç zihnine” geri dönüş kapasitesine sahiptir. Kapalı, dogmatik, otoriter, despot olmak yerine, “bir dakika, ben bunu bilmiyorum, bir düşüneyim, araştırayım” der. Bu da fanatik gölge Yay’ın tam tersidir. “Başlangıç zihni” ya da “bilmiyorum” diyebilmek, yorum ve yargı yerine, tarafsız alanda olmaktır. Ve sadece bir yaklaşım değil, aynı zamanda müthiş bir meditasyon kavramıdır. Bu kavramı “tek gerçek bilgelik, hiçbir şey bilmediğini bilmekte yatar” diyen Sokrat’ın sözleri çok iyi anlatır.
İşte bu sembol de bu süreci çok iyi anlatıyor. Ve bizi böyle bir tarafsızlığa ve araştırmaya çağırıyor. Yani, bildiğimiz her şeyi bir kenara koyalım, taptaze başlayalım. Bir çocuk gibi meraklı ve hevesli olalım. Olgun düşünüre dönüşmek için sağlıklı ve “genç” bir tavra ihtiyacımız var. Ve bu taze yaklaşımı yakaladığınızda uyanış üzerine uyanış yaşayacağınızdan eminim. İki hafta önce Yay sezonunun getirdiği fırsat bolluğundan bahsetmiştim, bu fırsatları yakalayıp ilerlemek için bu Sabian enerjisinin ideal olduğunu görüyoruz.
“Varsayımlarınız dünyaya bakan pencerelerinizdir. Onları arada bir silin, yoksa ışık içeri giremez.”
Isaac Asimov
Bu sembolün söylediği bir şey daha var, olgun düşünür zihnin tam kapasiteyle çalışması için bedenin de sağlıklı ve zinde olması gerekiyor. Yani dostlar, kış geliyor diye içerilere kapandıysanız, size tam tersini öneriyorum. Hareketlenin. Bir spor/egzersiz rutininiz olsun. Böyle bir rutin bu soğumakta olan, aydınlığın kısaldığı kış günlerinde özellikle öneriliyor. Hatta geçenlerde okuduğum bir araştırmanın sonuçlarına göre yağmurlu, soğuk, loş kış günlerinde yürüyüşe çıkmak ya da koşmak yaz günlerinden çok daha olumlu etki yapıyor ve moralleri beklenmedik şekilde yükseltiyor. Biz havaya bakıp beğenmediğimizde evde kalmaya alıştık ama acaba bir “başlangıç zihni” ile tam tersini yapsak ne olur? Gelin birlikte deneyelim.
“Genç olan mutludur çünkü güzelliği görme kapasitesi vardır. Güzelliği görme becerisini sürdüren kimse asla yaşlanmaz.”
Franz Kafka
Bu dolunay, evet, ilk bakışta kızgın ve haşin gelebilir ama bakış açımızı biraz rahatlatırsak lütuflar getirdiğini ve anlayışımızı yükseltirken, zihin çekmecelerimizi çok daha berrak düşünce için yeniden düzenlendiğini görebiliriz.
Hepinize harika bir dolunay dönemi diliyorum.
©Mor Alev 2022
YEPYENi! “Sabian Hikayem”. Kendi gizeminizin kilidini açın. Kendinizi gerçekleştirin!
En son nöroplastisite yöntemleriyle HAYATINIZI AKIŞA AÇMAK, ALMA-VERME DENGESİNİ KURMAK, KISIR DÖNGÜLERE SON VERMEK ve BOLLUĞA EVET! demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.
SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile Sağlıklı Zayıflama yönteminden faydalanmak için buraya tıklayınız.
Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.
Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında yasal işlem yapılır. http://moralev.com
Mor Alev 
❤️❤️❤️
BeğenLiked by 2 people
Sevgili MOR ALEV, bu yazdıklarınız son bir kaç yılımı güzelleştirdi. Çoğu zaman yürüyüşte, sporda, araç kullanırken telefonun seslendir özelliği ile dinledim yazılarınızı. Keşke dinleme seçeneği olsaydı diye geçirdim içimden hep. “Sorunla değil çözüm önerisiyle gel” tecrübeme dayanarak bunu teklif edeceğim size bugün. Ben seve seve bu yazıları seslendiririm. Bu konu hakkında görüşünüz ne olur?
BeğenLiked by 1 kişi
Sevgili hayalinutlubulut, bir sonraki yazıma bakın. Dün podcast yayınım Spotify da başladı. Sevgilerle
BeğenBeğen
Bunu hissetmiş olabilir miyim acaba, yıllardır takipteydim, bugün bunu istemem ve sizin dün buna başlamış olmanız.. Küçük tatlı sürprizler dolu bir dünya. Teşekkür ederim.
BeğenLiked by 1 kişi
Harika bir haber! teşekkürler
BeğenLiked by 1 kişi