Bir haftalığına kendinizi kendinize şikâyet etmeye ara vermeye ne dersiniz?
Shanta Gabriel şu Gabriel kartını çekmiş: “Kendinize kendinizle ilgili negatif düşüncelerden oruç süresi tanıyın” Daha düzgün Türkçeyle, “Kendinize kötü şeyler söylemeye, kendiniz hakkında olumsuz düşünmeye ara verin” demek istemiş. Shanta Gabriel bu kartla ilgili düşüncelerini şöyle aktarıyor:
***
“Bu kart hep en uygun zamanda kendini gösterir, kendime pek de şefkatli olmadığımı fark ettiğimde. Bu tavır eski bir alışkanlık.
Yıllar boyu eğer insafsızca eleştirirsem kendimi bir şekilde daha iyi yapacağımı düşünüyormuş gibiydim. Herhalde egom hepsini ve her şeyi “en doğru şekilde” yapmamı güven altına almak istiyordu. Bu da oldukça sıkışmış bir halde yaşamama yol açıyordu. Ve tabii ki, kendime bana derhal müdahale edip daha da fazla yargı ekleyecek insanları çekiyordum, olur da kendi ihtiyatlılığım biraz gevşerse diye.
Binyıl değişiminde Evrenden değer verdiğim her şeyi kaybetme kılığına bürünmüş muhteşem bir armağan aldım. O kritik kavşakta, anladım ki işte o zaman gerçekten şefkate ihtiyacım vardı. Aynı zamanda kendime daha fazla özgün benliğim olma ve kendi gerçeğimi yaşama izni vermeye başlamıştım. Fark ettim ki, eleştirel zihnimden geri çekildiğimde kalbim açılıyor ve her şeye karşı daha fazla sevgi hissediyorum – buna ben de dahildim. Bu benim için yeni bir deneyimdi.
Eğer kendime karşı eleştirel ve sert olmam, aydınlanmamı yaratacaksa, bunun çoktan gerçekleşmiş olacağı çok açık. Ruhumun gerçekten ihtiyaç duyduğu yumuşaklık ve destek. Kendim ve dünyam hakkındaki düşüncelerimin farkında olmak için değişik bir çeşit uyanıklık gerekiyor. Bana bunları bildiren hislerimdir. Kendime katı olduğumda, felaket hissediyorum. İşte bu ilk ipucu. Şimdi, kendime diğerlerine davrandığım kadar iyi davranmak için fazladan emek harcıyorum. Diğer insanlara oldukça kibar davranıyorum, sevgi ve şefkatimi sunuyorum. İşte benim de buna ihtiyacım var.
Bazen düşünce şeklim sevgi yolundan saptığında, ellerimi kalbimin üzerine koyuyorum. (Bu Heartmath.org’dan bir hızlı uyum yöntemi) Bu basit hareket beni kendime karşı olan sevgimde daha önce bulunduğum huzurlu alana geri taşıyor ve tüm varlıklardaki Tek Kalbe hizalıyor. Sadece kendi kalbime yumuşakça dokunmam, fiziksel bedenim kadar iç benliğim için de çok yatıştırıcı.
Yukarıdaki paragrafı yazdıktan sonra eşzamanlılık kendini çok güzel bir şekilde gösterdi. Emaillerime baktım ve işte orada HeartMath’den öz-sevginin önemiyle ilgili bir mesaj vardı. Böyle şeylerin olmasına bayılıyorum. Uyumda olduğumu bilmeme yardım ediyor. Makaleden bir kısım diyor ki;
“Öz-sevgi, kendimize karşı daha şefkatli, sabırlı ve kabullenici olmaktır. Öz-bakımı önceliğiniz yapmayı seçmeniz anlamına gelir. Öz-sevgi fikri biraz tuhaf gelebilir, ama bencillik değildir. Bu bir ihtiyaçtır. Öz-sevgide daha iyi oldukça, daha özgüvenli hissederiz ve anlarız ki, öz-sevgi ve diğerlerini sevmek sadece en derin özümüzün bir yansımasıdır.”
Küçük bir çocuk sevildiğinde ve teşvik edildiğinde hızla gelişip çiçek açar. Bu, içimizdeki ruhumuzda da aynıdır. Biz bu hayatta kendimizin en büyük destekçisi olma ihtiyacındayız. Sevgimizin ve güvenimizin faydalarını sunmamız, titreşimsel frekansımızı da yükseltir ve kendimiz ve dünya hakkında sevgi hissetmemizi çok daha kolay ve güvenli kılar.
Bu, düşüncelerimiz ve kendimize karşı sevecen ve kabullenici bir halde kalma niyetimizle başlar. İçimizdeki yumuşak masumiyeti onurlandırırız. Sıklıkla, gerçekten layık olduğumuz şefkat ve yumuşaklığı kendimize vermek için sadece buna gönüllü olmamız yeterlidir.
Bilin ki, bütünüyle sevilesisiniz ve iyi olan her şeye layıksınız. Eğer bu sözler sizinle eş-titreşimde değilse, düşünce şeklinizi değiştirmek için aşağıda çok basit bir üç adımlık yöntem var:
- Ellerinizi kalbinize koyun ve nefes alın.
- Şimdi kalbinize inin ve nefesi alırken tüm hayatın Kaynağından, meleklerden ve hepsinden önemlisi kendinizden sevgi alın.
- Nefes verin ve içinizi kontrol edin. Ne kadar daha iyi hissettiğinizi fark edin.
“İlahi Varoluş,
Ne kadar çok sevgiye layık olduğumu her zaman hatırlayayım. Yardım et o sevgiyi kalbime getirmeme ve yeni, güç katan şekillerde kendime bakmam için kullanmama. Kendime karşı bir kedi yavrusuna bakarken yaptığım gibi sabırlı olayım ve aynı şekilde kendime özen göstereyim.
İçimdeki merhamet ve saygıyı tüm hayatlar için uyandır, özellikle kendime karşı kabullenici ve şefkatli olayım. Kendime daha fazla sevgi verirken, insanlığın bütünün kendine sevgi verme becerisine sahip olmasının da yolunun da açıldığını hatırlayayım.
Kalbimizdeki o Sevgi alanından tüm hayat faydalanır. Ve öyle de oldu.”
Baş Melek Gabriel (Cebrail)’in mesajı:
Sevgili,
Olduğunuzu düşündüğünüz kişi hakkında olumsuz düşünmeye bir ara vermeye çağrılıyorsunuz. Negatif öz-eleştiri orucuna girin. Başka hiçbir şey benlik hissinizi bu çeşit negatif düşünceler kadar yıpratamaz. Bu sizi her yönden güçten düşürür. Bu hayatınızın diğer yönlerindeki değişiklikler için başlanması çok iyi bir noktadır.
Bir oruç, bir süreliğine bir aktiviteden geri çekilmektir. Pek çok insan sindirim sistemine bir toparlanma ve şifa süresi sağlayan yiyecek orucunun varlığından haberdardır. Aynısı zihinsel oruç için de geçerlidir. Zihninize bir toparlanma ve şifalanma zamanı tanır ve bu sayede hayatınızdaki gerçekleri yargısız bir şekilde görebilirsiniz.
Kusur bulmaya meyilli zihin durmak nedir bilmez ve insafsızdır, sürekli olarak farkındalığınıza getirmek için yetersizlikler arar. Zihninizin karanlık köşelerine ışık tutmak faydalı olsa da, kendinizi olumsuz düşünce bombardımanına tutmak, onların gerçek olduğuna bile inansanız, hiçbir iyi amaca hizmet etmez.
Peki, ardı arkası kesilmeyen “Daha iyi yapmalıydım”, “Yeterince iyi değilim” gibi düşünceler ve kişisel karakteriniz hakkında diğer olumsuz izlenimler geldiğinde ne yapabilirsiniz?
Önce Yaratan’a gidin. İçinizdeki gerçeği berrakça bilmeyi isteyin. Meleklerden zihninizi ışık ve sevgiyle aydınlatmalarını isteyin. Kalbinizde huzur isteyin ve sonra da tüm düşüncelerinizi İlahi Zihne sunun.
Meditasyon ve dualarınız sırasında, bunları artık ihtiyacınız olmayan kısıtlayıcı düşünceler olarak imgeleyin. Onları bir kutuya koyun ve onlarla yaratıcı bir şey yapın. Okyanusun dibine gömebilir, cennete renkli bir balon içinde yollayabilir, havai fişek gibi patladıklarını düşünebilirsiniz. Sizin için işe yarayan bir resim bulun ve negatif düşünceleri zihninizden uzaklaştırın.
Boş alanların çok çabuk dolması bir doğa kanunudur, o yüzden şimdi boşalmış olan zihni ışıkla doldurmayı unutmayın. Işık, tüm yaşamların Kaynağından gelen sevgidir. Işık, sevecen düşünceleri tetikleyen gerçeğin tohumlarını taşır. Bunu zihninizin Yaratan’ın sevgisiyle dolan bir altın kadeh gibi düşünerek detaylandırabilirsiniz.
Kendinizi paralamak ve kötü davranmak artık içinizden gelmeyene kadar bu süreci istediğiniz kadar sık tekrarlayın. Kendinizi gerçekten olduğunuz gibi görün – Yaratan’ın sevgili çocuğu; insan şeklinde bir ruh; dünyaya Sevgi ışıldayan güzel, sevecen bir varlık.
Bu gerçek ifadeleri “Ben” diye başlayan olumlamalara da çevirebilirsiniz ve böylece güçlü hatırlatmalar haline gelebilirler. Böylece ilahi özünüzle bağlantınızı güçlendirmenizi sağlarlar. “Ben” sözcüğünde çok büyük güç vardır. Aşağıdaki olumlamalar veya benzerlerini zihninizin kendinizle olumsuzca konuştuğunu fark ettiğinizde kullanabilirsiniz. Bazı örnekler şöyle:
“Ben Yaratan’la birim. Ben huzurlu ve sevecenim. Ben ruhumun amacıyla uyumluyum. Ben en yüksek hayrıma en iyi hizmet eden düşüncelerden esin alıyorum. Ben rahatım, huzurdayım. Ben bolluk içinde bir yaşamın keyfini çıkarıyorum. Ben ruhani işimin hepsini İlahi Varoluşa sunuyorum ve ben gerçekleştiriliyorum.”
Negatif düşüncelerin gizlice içeriye sızmaya başladığını fark eder etmez, yardım için bu veya bunun gibi sözleri hazır tutun. İlk etapta söylediklerinize inanmadığınızı düşünseniz de, endişelenmeyin. Bu sadece eski düşünce alışkanlıklarının direncidir ve bu alışkanlıklar değiştirilebilir.
Şimdi kendinize zarif ve şefkatli davranmaya başlayın. Hatırlayın, derinden seviliyorsunuz. Bilin, melekler sizi saf ışıktan kanatlarıyla kucaklıyorlar ve sizi dünyaya sevgi getirmek üzere burada bulunan güzel, ışıltılı bir ruh olarak görüyor. İşte gerçekte olduğunuz şey budur. Yani Baş Melek Gabriel’in size bugün sunduğu yönlendirmeyi hatırlayın:
“Kendinize kötü şeyler söylemeye, kendiniz hakkında olumsuz düşünmeye ara verin”
Baş Melek Gabriel’e ve kanal Shanta Gabriel’e çok teşekkürler. (Kaynak: shantagabriel.com, haftalık bülten)
***
Bilge Baykuşlar, ünlü şikâyet orucumuzu geçmiş yıllardan hatırlarsınız sanıyorum: Şikâyet orucu son derece basit. 20 gün hiçbir şeyden şikâyet etmemeye karar vereceksiniz ve istediğiniz an başlayabilirsiniz, şu an bile. Eğer şikâyet ederseniz, ve edeceksiniz, yeniden 20 günün başına dönerek bir daha başlayacaksınız. Bu da beyninizdeki düşünce kalıplarını, tetiklenmeleri ve şartlanmaları tamamen ve sonsuza dek değiştirecek. 20 günü tamamlamak bir yılınızı bile alabilir ama gerçekten buna değer! Benim aldığım sonuç şöyle; Şimdi şikâyet benzeri bir düşünce ya da söze başlarken kendimi genellikle başarıyla durduruyorum, daha yumuşak yapıcı eleştiriye geçiyorum ya da hiç geçmiyorum ve çözümler de çok daha çabuk geliyor. O zaman da harekete edip o şeyi değiştiriyorum. Diyelim ki durduramadım ve sonradan fark ettim, o zaman da kendime kızmıyorum. Bunun bir insan alışkanlığı olduğunu binlerce yıllık bir kodlamayı silmeye çalıştığımı biliyorum. Kendime söz veriyorum, elimden gelenin en iyisini yapacağım.
Bu sefer, “KENDİMİZ HAKKINDA ŞİKÂYET ORUCUNA” çağrılıyoruz. Denemekten hiçbir zarar gelmez. Bu hafta kendimize verdiğimiz söz bu olsun mu?
Hepinize harika bir hafta diliyorum.
Mor Alev
En son nöroplastisite yöntemleriyle HAYATINIZI AKIŞA AÇMAK, ALMA-VERME DENGESİNİ KURMAK, KISIR DÖNGÜLERE SON VERMEK ve BOLLUĞA EVET! demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.
SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile Sağlıklı Zayıflama yönteminden faydalanmak için buraya tıklayınız.
Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.
Telif Hakkı©2020 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.
Copyright © 2020 by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.com/
Çok güzel Sevgili Mor Alev teşekküre.😊 🙏🙏🙏💖💖💖
BeğenLiked by 1 kişi
Ben de son bir haftadır yoğun bir şekilde kedimde gördüğüm (hem kendim, hem başkaları için) negatif eleştiri duygusundan özgürleşmek istiyordum. Cevaplar … Teşekkür ederim
BeğenLiked by 1 kişi
Nasıl da kalplere kalplere zarif yağmur damlaları gibi düşen bir mesaj sevgili Mor Alev.. Daha önce de şikayet orucu ile ilgili bir yazınız vardı. Kendime,öğrenci ve danışanlarıma uyguladığım bu yöntem kesinlikle yapabilen için müthiş bir dönüştürücü..Bu harika anımsatma için ve kalbe dokunur mesajlar için size,baş Melek Gabriel’e ve kanal Shanta Gabriel’e şükranlarımla ❤
BeğenLiked by 1 kişi
Sizi seviyorum🙏
BeğenLiked by 1 kişi
Bugun kendime bir hatam yuzumden 3 kere “cok aptalim” dedim, sonra bunu her hatamda hemencik nasil da kolayca dedigimi fark ettim, buna o kadar uzuldum ki. Buna uzulurken aklima geldi “bugun Mor Alev’e merhaba dememistim, hem belki bu uzuntume bir cevap bulurum” diye yaziyi actim. Kendimin kalbini kirmistim ve bu simsicacik yazi bana kendimi cok sevdigimi hatirlatmak icin oradaydi. Bu o kadar buyuk bir hediye ki. Cok tesekkur ederim Mor Alev, bize Tanrinin en sefkatli yuzlerinden biri oldugun icin cok mutluyum. Isigimizsin. Sevgilerimle.
BeğenLiked by 1 kişi
Kendimi içten içe hırpaladığımı ve iyice üzerime geldiğimi ve artık dayanamayacağımı anladım. İç sesim öyle katılaşmıştı ki… Yaptığım işi bıraktım ve ellerimi kalbime koyup adımla hitap ederek: “… sen suçlu değilsin, utanmanı gerektirecek bir şey yok” diye tekrar ettim. Kendi ağzından bunu duymak o kadar güzel geldi ki kulaklarıma, bir anda göğsümün üzerindeki ağırlık dağıldı.
Ardından yazınızı gördüm ne güzel bir tesadüf.
BeğenLiked by 1 kişi
🙏💜
BeğenLiked by 1 kişi