“Meşale ve kılıçların sembolik savaşı” devam ederken, bu hafta bu ay döngüsünün sonuna yaklaşıyoruz. Gerçeklik hissimiz bu hafta zaman zaman zorlanıyor, bir dakikada umut ve ilham dolu hissederken, diğerinde sıkıntılı ve şüphe dolu hislere geçebiliyoruz. Bu, gökyüzündeki T kare açının etkisi. Jüpiter, Satürn ve Neptün, bizi bu hayata getirdiğimiz bütün karmik, ailevi, kolektif şablonlardan kurtarmak üzere ne gerekiyorsa hepsini yapıyorlar. Böyle olunca da, 2016’nın en önemli sorusu yine karşımıza çıkıyor: Gerçek nerede?
Alaycılık, karamsarlık ve önyargılı yaklaşımlar hiçbirimize yardımcı olmuyor. Bu hafta blokajları temizlerken, zihinlerimizdeki şüpheleri de bir bir elemeliyiz. Nedense karamsar olursak, birileriyle, bazı durumlarla ya da kendimizle alay edersek, hatta “doğrusunu” başkalarına öğretirsek, sanki daha “havalı”, daha ayakları yere basan, akıllı, eğitimli, kısacası daha değerli ve yeterli hissediyoruz. Bir yanılsama daha! Bütün bunlarla başardığımız tek şey umutları kırmak ve havayı kirletmek. Sonra da kendimizi daha iyi hissetmiyoruz aslında.
Biliyorsunuz, burada sevgiyle kendimize ya da durumlara gülmekten bahsetmiyorum, düpedüz acımasız alay ve bununla incitmekten bahsediyorum. Burada, yardım istendiğinde sevdiklerimize yöntemler göstermekten de bahsetmiyorum, birilerini kendi yollarından alıkoymaya çalışmaktan bahsediyorum.
Gerçek, tarafsız sevgide. Henüz ufak benliğimize ve şimdiye dek öğretilmiş kalıplara uymasa da bir şans tanımakta. Gerçek, tüm varlıklara saygı duymakta. Bu hafta “kılıçlar” zihinsel alışkanlıklarımız ve düşünce şablonlarımız, “meşaleler” ise kalbimiz. İkisini barıştırmanın yolları ise hepimiz için farklı.
Barıştıklarında ne olacağını size söyleyebilirim: Zihinsel yaratım zirve yapacak. Kalp ve zihin bir arada mucizeler yaratacak!
Hafta boyunca T kare açı git gide Güneş ve Venüs sayesinde güçlenirken, hafta sonunda tam bir büyük kare açıya dönüşecek. Bu senenin en güçlü yeni ayını yaşayacağız.
Uzun uzun yeni ay yazısında konuşacağız ama bütün bu etkileri bir araya getirdiğimizde şansımız, belki de kaderimiz şu:
Hassaslıklarımız, sezgilerimiz artacak ve kalpler açılacak (Balık), böylece daha geniş bakış açılarına sahip olacağız ve derin anlamları idrak edeceğiz (Yay), bilinçli anlayışımızı, zihinsel süreçlerimizi geliştirip önemli konular hakkında çok daha isabetli bir şekilde düşünebileceğiz (İkizler), ve sonuç olarak hayatlarımızı ve yaşadığımız dünyayı çok daha güzel ve yaşanılır kılmak üzere atacağımız gündelik, pratik, elle tutulur adımları netleştireceğiz (Başak).
Buradaki tek uyarı noktası bir sürü enerjiyle aynı anda çalışmak zorunda kalmak, yorgun hissedebilirsiniz, fazla bilgiden aklınız karışabilir. Bu hafta ve önümüzdeki ay, kendinize vakit ayırmanız hayati önem taşıyor. Dinlenin, zihninizi sakinleştirin, belki düşüncelerinizi ya da rüyalarınızı yazmak sizin ilacınız olur. Belki müzik dinlemek ya da yürüyüşe çıkmak istersiniz. Meditasyonu hep ama hep önerdiğimi biliyorsunuz. Hepinizi dışarıya çıkmaya ve doğanın şifalı kucağına güvenmeye davet ediyorum. Yazın ilk günleri neredeyse burada. On dakika da olsa bilinçli olarak güneşin ışıklarını yüzünüzde hissedin. Güneş son derece aktif ve yepyeni ışınlarla yükselişimize katkıda bulunuyor. “Ben kendime vakit ayıramam, çok meşgulüm” demeyin. Farkındalıkla geçirilen beş dakika bile size saatler kazandırabilir.
Eski kaçış alışkanlıklarınıza dönmek isterseniz eğer, işe yaramayacaklarını söylemeliyim. O televizyon programı, o dedikodu seansı, duyguları bastırmak için kendini yemeğe, alışverişe, sigaraya vurmak… önce çekici gelebilir ama bu devasa gezegenlerin etkilerini yok edemeyecekler.
Haftanın enerjisini aşağıdaki Yaratan mesajı harika özetliyor:
“Diğerlerinin söylediklerinin ya da yaptıklarının, Evrenle ve Koşulsuz Sevgiyle olan bağınızdan şüphe etmenize sebep olduğu zamanlar olacak. İşte bunlar, bir adım çekilip, kalbinizle durumu hissetmeye ve ondan yönlendirme istemeye ihtiyacınız olan zamanlardır. Lütfen şunu aklınızda tutun; sizin gerçek ve doğru hissettiğiniz şey, başkaları için aynı olmayabilir… ve bunda bir sorun da yoktur. Ancak, eğer hayatınızda saf niyet ve şeffaflıkla ilerliyorsanız, şüpheye düşecek ve korkacak hiçbir şeyiniz de yoktur.” – Yaratan
Bu hafta yeniden Sevgi Seli çalışmasına geri dönüyoruz. Yaşadığımız tam anlamıyla Kutsal Anne’nin hiçbir sınırlama koymadan gönderdiği bir tsunami dalgası, söz verdiği gibi her dalga bir öncekinden de güçlü oluyor. Onun sevgisiyle yıkanmak ve buna izin vermek büyük bir ayrıcalık. Bu hızlandırılmış evrimleşmeye umarım siz de katılmak istersiniz!
Bu hafta, iyimser, umutlu ve anda kalın. Önyargıyı, alaycılığı, karamsarlığı terk edin. Hepinize harika bir hafta diliyorum.
©2016 Mor Alev
Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, Yüksek Benliğinizle daha aktif bir ilişki kurmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.
Mor Alev 