Bir dolunay daha ve bu senenin en güçlü dolunaylarından biri olmaya aday. Sadece Mavi Dolunay olması dolayısıyla değil, etrafındaki tüm açıların son derece çarpıcı olması da gücüne güç katıyor. Bence bu dolunay,
- her şeyden önce aslımıza dönmekle ilgili (Venüs’ün geri yolculuğu),
- sonra kişisel sorumluluk (Satürn/Jüpiter/Venüs kare açı),
- beklenmedik değişim (Uranüs şimdi de boksör derecesinde geri gidiyor),
- isyan, aktivizm (Güneş 8⁰ Aslan’da),
- ve son olarak da çekim gücü yasasının süper kuvvetli ve hızlı çalışması ile alakalı (Ayın Kuzey Düğümü ve Süper Galaktik Merkez hizalanması).
Arkadaşlar, bu kadar çok enerjinin dolandığı ortamda, bu açılardan bazılarına farklı yazılarda değindik, onlara tekrar dönmeyeceğim. Eminim bu dolunay hakkında pek çok farklı analiz de okudunuz, ben bu sefer durumu elimden geldiğince sade anlatmak arzusundayım. Bunu hem kolektifte görüyorsunuz, hem de kendi hayatınızda hissediyorsunuz, bir itilme, çekilme ve hatta öz değeriniz ve öz sevginiz tam oturmamışsa bir savrulma söz konusu. Rehberimiz olarak Sabian sembollerine dönelim:
Dolunay 31 Temmuz Cuma saat 13.43 de (İstanbul) 8⁰ Kova’da: “Vitrinde güzelce giydirilmiş balmumu mankenler sergileniyor.”
Vitrinde miyiz? Diğerleri yarattığımız şeylere mi bakıyor? Bu kendimizi eleştirilere açtığımız ya da eleştirilme korkusuyla olduğumuzdan farklı göründüğümüz anlamına gelebilecek bir sembol. Güzel giyimli olmak harika bir şey ama iç güzellik çok daha önemli. Sadece görünüşte güzellik, zekâ, başarı, neşe yeterli değil, bunu yaşamınızın bir parçası haline getirmelisiniz. Ağzınızdan çıkan kelimelerle uyumlu davranmalısınız.
Hayatınızda yapmacık, üzerinize oturmayan, içinizle alakası olmayan pek çok şey bulabilirsiniz. Venüs’ün geri gidişiyle beraber kendi özünüzün içinde yatan değerlere dönme ve asıl o değerleri vitrine çıkarma zamanı geldi. Burada büyük bir kişisel değişimden bahsediyoruz, hazır mısınız?
Bu açının kolektife olan etkisine gelince, etrafınıza bir bakın. Ben söylemeden aslında anlıyorsunuz. Her köşede sanki bir tiyatro sahneye konuyor. Vitrine çok çeşitli aldatmacalar yerleştirilmiş olması fazlasıyla mümkün, arka plan çok başka. Görünüşte gerçekleşenler sizi yanıltmasın, bu zamanda sezgilerinize çok daha fazla ihtiyacınız var. Televizyonu, gazeteyi bir kenara koyun, tepkilerinizin başkaları tarafından kontrol edilip yönlendirilmesine bir süreliğine de olsa ara verin ve insanları oldukları gibi görmeye niyet edin. Yaşam nerede? Canlılık, verimlilik, sevgi ve neşe nerede? Kalbinizi bunlara açın.
Dolunay ışığı ile gerçek olanı ve illüzyonu aydınlatacak. Gerçeği görmek isteyen derhal görecek. İllüzyonu dolunayın arındırıcı etkisi sayesinde hemen ve en güzel şekilde geride bırakabilirsiniz, hem kendi hayatınızda, hem de toplum yaşamında…
Güneş 8⁰ Aslan’da: “Bir aktivist devrimci ideallerini yayarak genelin memnuniyetsizliğini açığa çıkarıyor”
Uranüs’ün boksör derecesini de düşündüren bu açı, devrim ve değişime ait parlak, hatta içimizde yanan idealleri anlatıyor. “Artık yeter!” enerjisi burada oldukça fazla ortaya çıkıyor. Bıktınız. İhtiyaçlarınız karşılanmıyor ya da göz önüne alınmıyor, azıcık ya da hiç gücünüz olmadığını düşünüyorsunuz. Belki desteğe ihtiyacınız var. Güç sadece eşit olduğumuzu, kendimizin bir başkasından az ya da çok olmadığını içten anladığımız zaman kazanılır.
Bu derece o kadar ilginç ki, sanki şu anda ülkece bulunduğumuz durumu anlatıyor. Duane Rudhyar kitabında özellikle şu kelimeleri kullanmış: “Dikkat! Siyasi beyin yıkamaya karşı koyun! Terörizm ortaya çıkabilir, nefretler beslenebilir, geniş çaplı propaganda yoğun bir şekilde görülebilir” Bütün bunlar 3D uyarılar tabii, bu kitap bundan onlarca yıl önce yazıldı ama bunun bana söylediği ise; içinde bulunduğumuz ortamın ve kolektifin 3D zihin yapısı ve enerjisinden çıkmak için büyük bir mücadele verdiğidir.
Peki, ne yapmalı? Astrolojinin bize söylediğine göre, önce içimize sakinlik ve sevgi getirmeliyiz. Bunu da vitrini hiç düşünmeden sadece kendi ruhumuzu yani başkalarının beklentilerini değil, kendi gerçeğimizi onurlandırdığımızda yaparız. Bunun bir parçasında isyan etmek kavramı var tabii ama abartmadan, yakıp yıkmadan, sadece bildiğiniz yolda ilerleyerek ve bunu sakince çevrenize bildirerek daha iyi sonuçlar almanız çok mümkün.
Çare olarak yine ve yine Denge ortaya çıkıyor. İç dengemizi kurduğumuzda ne vitrine, ne yakıcı isyana ne de kendimizi zorla birilerine kabul ettirme çabasına gerek kalacak. İşte o zaman sorumluluğu üzerinize alıp harekete geçeceksiniz.
Son olarak sadece kuzey ay düğümü ve galaktik merkezin hizalanmasının şu anda bulunduğu derecenin Sabian sembolünü paylaşmak istiyorum (3° Terazi). Çünkü gittiğimiz yer, hedefimiz ve geleceğimiz burada yatıyor: “Yeni bir günde doğmaya başlayan güneş, artık her şeyin değiştiğini ortaya çıkarıyor” Cesaretinizi kaybetmeyin. Arka planın da arka planında her şey yolunda gidiyor.
Hepinize harika bir dolunay diliyorum ve bu gece sizleri “Huzur, barış ve denge” meditasyonuna bekliyorum.
©Mor Alev 2015
Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, Yüksek (Öz) Benliğinizle daha yakın bir ilişki kurmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.
Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında kanuni işlem yapılır. http://moralev.com
Mor Alev 