3 Kasım 2013, Güneş Tutulması ve Yeni Ay: 2013-14 Kış Ayları Kolektif Bilincimizde Hep Yaşayacak

Bu yazı bir süre en tepede kalacak. Yeni mesajları ve günün melek kartını bu yazının altında bulabilirsiniz

Kasım ayı o kadar çok şeye gebe ve o kadar çok şey değişecek gibi görünüyor ki nereden başlasak bilmiyorum.

Önce Ekim ayındaki ay tutulması etkilerine dönelim:

Ne istediğinize karar verdiniz mi? Prensipleriniz, neleri sevdiğiniz, nasıl yaşamak istediğiniz ve en önemlisi kim olduğunuz konusunda kararınız nedir? Planlarınızı yaptınız mı? Peki, harekete geçtiniz mi? Kişisel rönesansınız nasıl gidiyor? Kısacası, Ekim ayı enerjilerini tam potansiyeliyle kullanabildiniz mi?

Ay tutulması etkileri içten gelir. Yani tam olarak nedeninin farkında olmasanız da içe dönmüş, derin düşüncelerde kaybolmuş, kalabalıklardan kaçar bir ruh halinde geçirmiş olabilirsiniz son iki haftayı. Hastalık veya aşırı yorgunluk sizi içeriye kapanmaya ve düşünmeye zorlamış olabilir. Bilinçli olarak kendi içine dönmeyenleri evren dış etkilerle düşünmeye itelemiş olabilir. Bu derin düşünce biraz detoks gibidir, pişmanlıklar, hatalar, yargılamalar ve suçlamalar ortaya çıkar, bunları temizleyip beyaz sayfa açana kadar hırçın, huysuz ve geçimsiz günler yaşanır. Merkür’ün geri yolculuğu sırasında yanlış anlamış, yanlış anlaşılmış olmanız mümkündür. O yüzden etrafınızdakilere ve kendinize toleranslı olmaya çalışın. Pek çok kişi bu zamanların enerjisinden ve yeniçağın zorlu başlangıç sınavlarından bilinçsizce geçiyor, nereye gittiğini bilmedikleri bir yolda yürüyorlar.

Ay tutulması etkileri en az 10 gün kadar daha sürecek. Elbette ki bu “karar verme” zamanı 10 gün sonra bitmeyecek, bu zaman bitince “ben gerçekten ne istediğime karar veremedim, boşluklarda mı sürükleneceğim” diye üzülmeyin. Ama bu dönemde bu egzersiz çok büyük destek görüyor, evren size yardım ediyor. Kendi gerçeğinizi ister şimdi bulun, ister daha sonra; ama şimdi olursa işiniz daha kolay olur.

Güneş Patlamaları:

Eğer sinirli, bitkin, duygusal ve hatta bıçak sırtında gibi hissediyorsanız, şunu da bilin ki ay tutulması etkileri devam ederken onu sürekli olarak arkadan güneş patlamaları destekliyor. Ben şu yazıyı yazana dek en az 50 şiddetli patlama yeryüzüne ulaştı. Bu patlamalar en hafifi A olmak üzere B,C, M ve en güçlüsü X sınıfı olarak sınıflandırılırlar. Her sınıf bir diğerinden 10 kat daha güçlüdür ama X sınıfı patlamaların güç sınırlandırması yoktur. Ekim ayında 22 M sınıfı ve en güçlü X2 sınıfı 4 patlama bize ulaştı. Enteresandır ki güneş bu aya kadar son 100 yılın en sakin dönemini geçiriyordu. Bu arada daha önce de yazmıştım ama sadece yan bilgi olarak tekrarlıyorum, güneşin manyetik kutuplarının değişmesi an meselesi.

Genel olarak bilinen solar aktivitenin elektromanyetik aletlere ve hizmetlere olan etkileridir, az bildiğimiz şeyse bu patlamaların hipofiz ve epifiz bezlerini etkilediği, bazı hormonları salgılanmasında farklılıklar yarattığı özellikle melatonin ve dopamin salgısında büyük farklılıklar oluşturduğunun bilimsel olarak kanıtlanmış olduğudur. Dikkatinizi çekerim, bu bezler doğrudan taç çakra, üçüncü göz ve beyincik/kulak çakrasına bağlıdır. Hepimizin altıncı hissinde, iç görülerinde, psişik yeteneklerinde büyük bir ilerleme yaşanıyor, geçmiş hayatlarınızdan kalma anıları rüyalarınızda görebilirsiniz, gözünüzün kenarıyla flaş gibi geçen ışıklar, 4. boyuttan sesler ve zihninizde birden bire blok fikirler bulmanız artık çok olası.

Işık bilgidir ve güneş patlamaları sıkıştırılmış veri taşıyan iletişim sinyalleri gibidir. Hücrelerimiz güneş enerjisine cevap verir. Her güneş patlaması dünyaya ulaştığında hücrelerimiz veriyi alır ve kendine yükler. Herkes bu veriyi kendi özel enerjik imzasına uygun zamanda açar.

Her bir büyük patlama ya da patlamalar dizisi bir tema ile geliyor; ortak noktaları ise “temizlik” sürecine yardımcı olmak ve bizi uyandırmak. İçimizdeki potansiyeli anlamamıza yardımcı olarak yaşadığımız hayatı değiştirebilme gücüne sahip olduğumuzu tekrar tekrar bize hatırlatıyorlar. Sanki bir ışık yolundayız ve başlangıç ne kadar karanlık olsa da adım adım gittikçe yol daha çok aydınlanıyor.

3 Kasım – Yeni Ay ve Güneş tutulması:

Güneş tutulmaları dış değişimi getirir. Ay tutulması sırasında içten değişim üzerinde çalışırız ve içimizdekinin dışarıya yansıması güneş tutulmasında yaşanır. Bu hafta sonu son derece nadir bir melez tutulma yaşayacağız. Afrika tam tutulma görürken, diğer yerlerde parçalı/halkalı tutulma gerçekleşecek. (İstanbul parçalı güneş tutulması saati ve diğer detaylar için: http://www.timeanddate.com/eclipse/in/turkey/istanbul )

İster inanın ister inanmayın buraya kadar yazdığım her şey içinde bulunduğumuz enteresan zamanların anlatılması kolay kısmıydı. Şimdi kısaca size ortadaki olağandışı karışık durumu temiz bir dille anlatmaya çalışacağım.

Güneş tutulması 8. Evde ve Akrep burcunda. Bu evde aynı zamanda tutulmaya Satürn, Kuzey düğümü ve hala geri giden Merkür katılıyor. 8. ev ve Akrep burcunun gezegeni Plüton geri giden Uranüs’le kare açı yaparken aynı zamanda yeni ay gerçekleşiyor. Temmuz ayında oluşan ve benim Stargate/Merkaba adı vererek yayınladığım dönüşüm enerjileri taşıyan büyük yıldız oluşumunun kalıntıları da hala devam ediyor yani o zaman tetiklenen değişim sürüyor. (Bu açıları, yıldız haritalarını ve tüm detayları merak eden arkadaşlara bu linki tavsiye ederim:  http://www.youtube.com/watch?v=u__ekrAxWdE&feature=c4-overview&list=UUntBJzrpFGwsNmWtGbElHhQ)

Şu yukarıdaki denkleme bakarken lütfen Türkiye’nin Akrep burcu olduğunu ve bu tutulmanın ülkemizi derinden etkileyecek olma olasılığının yüksekliğini göz önünde bulundurun.

8. ev Akrep burcunun yuvasıdır, para, güç, yaşam, ölüm ve cinsellik evidir, kolektif kaynaklar ve kolektif gücü simgeler, örneğin bankalar, sigorta, vergi, polis, ordu, hükümet, devlet ve resmi kurumlar gibi. Tüm bunların tepesinde yukarıdaki bileşim bir araya gelecek ve bir güneş tutulmasıyla kesinlikle şu anda ne olacağını kestiremediğimiz devasa bir değişimi başlatacak. Yani temel kurumlar, hep alıştığımız ataerkil organizasyonlar, şu anda hayatımızı üzerine kurmuş olduğumuz düzen büyük değişimden geçecek.

Güneş tutulmasıyla gelen değişimler genelde ani, beklenmedik ve geri çevrilemezdir. Son birkaç on yıla baktığımızda olaylar hep belli bir şablonla gelişmiştir. Evren iyiyi, kötüyü ayırmamış ve iyi ya da kötü şans herkesi birlikte vurmuş, zaten güçlü olanlar durumu kendi lehlerine çevirmeyi başarmış, elinde yeterince kaynak olmayanlar ise daha fazla zorluklarla karşı karşıya kalmışlardır. Bu tutulmanın özelliği ise şurada: %99 u yöneten %1 in gücü artmayacak ve yenilik tepeden aşağıya inmeyecek, tabandan gelecek. Bu da devasa bir değişime, küresel etkisi olan tarihi bir kaynama noktasına işaret ediyor.

Değişim denince korkarız… Korkmayın arkadaşlar. Çünkü güç dağılımı dengesi binlerce yıldır olmadığı gibi yeniden şekilleniyor ve işin başındaki Satürn bunun adil, sağduyulu, sağlam bir mantığa dayalı, tarafsız, dürüst ve iyi ahlaklı olmasını sağlıyor. Bu saydığım iyi özellikler halkların da öncelikler listesinde ön sıralara çıkıyor. Yani kısa yoldan para kazanmak, çevreyi ister insan, ister orman, ister doğal yaşam olsun kendi hırslarımıza kurban etmek, kısa dönem düşünmek, rant, güç ve başkalarıyla rekabet üzerine kurulmuş sözde başarılar ve her türlü ayrımcılık halkın bilincinde gözden düşüyor. Diğer bir değişle içinde yaşadığımız paranoyak dünyanın sonu geliyor, onun yerine dengeli arzuları ve daha yüksek idealleri olan, şefkat ve vicdanla kararlarını veren bir insanlar topluluğu yükseliyor. Bu arada Güney Düğümü ve Boğa burcu tutulmanın tam karşısında, yani %1 belli bir savaş verecek ama bu nafile olacak. Coğrafya olarak Afrika ve Amerika Birleşik Devletleri’ne de dikkat edin. Sadece Türkiye değil, bu iki bölge de haritalarındaki özelliklerden dolayı ani değişikliklere sahne olabilir. Celia Fenn bu tutulmanın Afrika kıtasının yükselişini belirleyeceğini söylüyor.

Özetle, bu güçlü tutulma enerjisinin dokunmadığı şey kalamayacak. Bizler sadece televizyonlarımızdan olan biteni seyretmeyeceğiz, değişim evimize girecek.

İşte bu dönemde kim ve ne olduğumuzu, ideallerimizi, sevdiğimiz ve sevmediğimiz şeyleri ve en önemlisi hayat prensiplerimizi belirlemiş olmamızda büyük yarar var. O yüzden Ay tutulması etkilerini tekrar yazdım yukarıda, o yüzden güneş patlamaları bizi normalde gitmeyeceğimiz uçlara gidip gerekli temizliği yapmamız için arkadan itiyor ve o yüzden tüm hareketlerimiz kalbimizle anlaşma içinde olmalı, içimizde garip bir his uyandıran hiçbir şeyi yapmamalıyız. İçimizdeki GPS sistemine güvendiğimiz takdirde hem kendimiz hem de gelecek nesiller için büyük şeyler başaracağız. Tom Lescher şunu söyledi bu tutulma konusunda: “Bir günde büyüyeceğiz! Binlerce yıl süren bu okuldan mezun olduk, şimdi kendimizi yeni hayatın kucağına atmak ve neler başaracağımıza bakmak zamanı. Oturduğunuz yerden kalkın ve ne yapmanız gerekiyorsa onu yapın!”

Carl Boudreau ise güneş tutulması haritasına bakarken “bu olamayacak kadar güzel bir değişim” demiş. Ama defalarca kontrol ettikten sonra şuna kesinlikle inanıyor: Bu hep beklemiş olduğumuz an, bu evrimleşmenin, ilerlemenin ta kendisi. Retorik kesinlikle şefkate, adalete ve birliktelik bilincine doğru değişiyor.

Bu kış ayları biraz sarsıntılı geçebilir ama biz bu ülkede çok sarsıntılar gördük, dayanıklıyız, yaratıcıyız ve pratiğiz, bakın bu yaz aylarını nasıl atlattık. 2014 de harika bir bahar gelecek ve 2015 de yaşadığımız ülkeyi yeryüzü cennetine çevirme yolunda büyük ilerleme kaydetmiş olacağız. Bu arada İndigo kuşağına çok iş düşüyor, onlar için kalbinizde hep bir dua saklayın.

Kendinizi rahatlatmak için meleklerden yardım istemeyi unutmayın. Archangel Michael (baş melek Mikail) özellikle bizim ülkemizde ve bizimle beraber, biz onun projelerinden biriyiz, onun enerjisi ile çalışın. Olumsuzu görmekten kaçamayız ama olumsuzu yargılamaktan, irdelemekten kaçının, enerjinizi yüksek tutun.

Bildiğiniz gibi ben astrolog değilim (ama galiba bu gidişle olacağım!), bu makaledeki bilgileri dünyanın önde gelen astrologlarının yazılarını bir aydır inceleyerek, meleklere danışarak ve kendi öngörülerimi ve yorumlarımı katarak yazdım. Böyle bir yazıyla risk aldığımı biliyorum ancak zaman haklı olup olmadığımı gösterecek. Bilgilerini bizimle karşılıksız olarak paylaşan tüm astroloji uzmanlarına teşekkür ederim.

Unutmayın, asla yanlız değilsiniz ve çok seviliyorsunuz.

Mor Alev

Telif Hakkı©2013 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.wordpress.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.

Copyright © 2013 by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.wordpress.com/