2013 Değişim Yılı ve Bu Yılın Tutulma Dönemi Gittikçe Güçleniyor

Tutulma dönemi ile ilgili Nisan ayında bir yazı yayınlamıştım. Ancak şimdi tutulma döneminin orta noktasına geldiğimizde bu sürecin bizi nasıl etkilediğini yeniden tartmakta yarar var.

Tutulmalar büyük değişimleri beraberinde getirir demiştik. 2012 de binlerce yıl süren bir devir kapandı ve ruhani açıdan 2013 yıl 1; Yani başlangıç ve değişim yılı. Tutulmalar da bize değişim gereken alanları gösterirken arkamızdan da bunları yapmak için itiyor. Bu değişimlerin acısız olması için değişmesi gereken şeylerin teşhisini sizler koyup kendinize uygun bir şekilde değişim planı yapıp uygulayın. Çünkü siz isteseniz de istemeseniz de değişim burada.

Bu ikinci yazıda tutulmaların odaklandığı iki temayı paylaşmak istiyorum: BOLLUK ve KİŞİSEL GÜÇ/GÜVEN

Her iki konuda da sizden emailler alıyorum. Meleklerimize bakarsak her ikisi de çok yakında çözülecek konular ancak bu dönemin getirdiği fırsatlardan yararlanmalıyız.

Tutulmalar bizim bu temel sorunlar hakkındaki inançlarımızı incelememizi istiyor. Eğer herhangi bir şekilde düşüncelerimize eksiklik ve yoksunluk temelli bir virüs bulaşmışsa, bu dönemde en öne çıkıyor. Çok geniş bir konu yelpazesinde sorunlar ortaya çıkabilir ama hepsinin ortak noktası yoksunluk olacaktır. Sorun alanları ilişkiler, sağlık, çeşitli kaynaklar, ruhani iç-görüler, ilham, yaratıcılık ve çok daha fazlası olabilir.

Eğer kişinin hayatında acı, mücadele ve anlaşmazlıkla dolu bir alan varsa, köküne gidildiğinde şu tarzda düşünce şekilleri ortaya çıkar: ‘Ben yeterince …… sahip değilim’, ‘Seçenekler kısıtlı’ ya da ‘Ben küçük ve kısıtlı bir varlığım’. Bunlar bolluk ve yoksunluk etrafında eski programlamaların hala daha yerinde olduğunu gösterir. Onların da köküne inersek en sonunda, en merkezde bu düşüncelerin ‘Ben yeterince iyi değilim’, ‘Ben sevilmiyorum’ ya da ‘Ben hiçbir şeyim’ düşüncelerine dönüştüğünü görürsünüz.

Böyle düşünce şekillerini ‘Ben sevgiyim’, ‘Ben kendimi kayıtsız şartsız seviyorum’, ‘Ben evrenin geniş kaynaklarına erişimi olan bilge ve güçlü bir varlığım’ gibi düşüncelerle etkisiz kılabiliriz. Bu duygular ortaya çıktığında sevgi üzerine meditasyon yapın. Kayıtsız şartsız sevgi duygusunu hissedebilmek için, içinizde bu tarz duyguları uyandıracak kişi ya da şeyi aklınızda canlandırın. Örneğin çocuğunuza, küçük kardeşinize ya da kedinize duyduğunuz sevgi olabilir. Sevdiğiniz kişi ya da şeye olan duygularınızla güçlü bir bağlantı kurunca, duygularınızı kendinize ve diğer herkese doğru genişletin.

Şükran ve teşekkür duyguları da düşünce virüslerinin etkisini kırmaya birebirdir. Meditasyon yaparken dikkatinizi hayatınızda bulunmasına şükrettiğiniz her şeye çevirin. Teşekkür listenizi geçmişte ve şu anda hayatınızdaki her iyi ya da size göre ‘olumsuz’ durumun getirdiği beklenmedik olumlu derslere ve hikmetlere doğru genişletin. Kayıtsız şartsız sevgi ve şükran yoksunluk ve kısıtlanma düşünce virüslerinin en iyi panzehridir.

Bir önceki yazımda yazdığım gibi bu dönemde derinlerdeki gerçekler ortaya çıkacak ve duygular kabaracak. Objektif kalmak duygusal yaraların ve hakkında güçlü hisler taşıdığımız tüm sorunların yüzlerini gizlendikleri yerden çıkarmaları dolayısıyla zor olabilir. Unutmayın, bu enerjilerin amacı bize hem kişisel hem de toplumsal alanda yardımcı olarak eski ve gereksizi elememiz ve anlayışımızı yükseltmemizdir. Bu ay elinizdeki her türlü fırsatı sakin kalmak, duygularınızı sağlıklı merkezde tutmak için kullanın.

Ve unutmayın, çekim gücü 2013 de inanılmaz hızlandı. ‘Aklıma gelen başıma gelir’ sözü çok daha geçerli artık. Onun için pozitif olasılıklar, olumlu düşünceler, hayallerinizin gerçekleşmesi, mutlu, keyifli anılar üzerine yoğunlaşın.

Not: Bu yazıyı astroloji uzmanlarının verdikleri bilgilerden ilham alarak yazdım. Kendilerine teşekkür ederim.