**Lütfen makalenin altındaki telif hakları uyarısına saygı gösteriniz. Teşekkürler.**
Sevgili Bilge Baykuşlar,
Yol haritamızdaki ikinci nokta bana sıklıkla sorduğunuz, “Ben iyiyim de, ya diğerleri? Sevdiklerim, tanıdıklarım ya da hiç tanımadığım ama esenliğini arzuladığım diğer insanlar ne olacak? Ben onları nasıl ikna edebilirim?” sorularına cevap veriyor. Bu değişim ve enerji onlarda korku yaratacak, orası kesin. Bununla beraber hem tetikleyici, hem de hızlandırıcı etkisi yapacak.
Bu sene hem özel hem de toplumsal ilişkilerimiz özellikle öne çıkarken (Venüs gerilemesi, Eris etkisi, Chiron ve Mars Koç’ta, ilgili bilgilerin hepsini bu sekmede görebilirsiniz), sınırlarımızı belirlememiz ve kendimize de sınırlar koymamız önemli. İlk prensibi dün belirlemiştik. İkinci prensip: Başkalarının kurtarıcısı değiliz, en yakınımız da olsalar. Bu o insanları küçümsemek olurdu, oysa hepimiz özümüzde Yaratan kıvılcımı taşıyoruz. Biz sadece kendimiz olarak bu hayata katkıda bulunabiliriz, dolayısıyla 2020’de kendi sağlığımıza, kendi prensiplerimize ve neşe-keyif-coşkumuza öncelik tanımaya çağrılıyoruz. Bırakın diğerleri de kendi yollarında yürüsünler. Yüksek enerjiniz herkese hizmet etsin. Ve siz öyle mutlu olun ki, gelip sorsunlar, “ben de senin gibi hissetmek istiyorum, nasıl beceriyorsun?” İşte o zaman göreve çağrılıyoruz demektir. Hani 12 Ocak için “Kıyamet mi?” demiştik ya, sizin dışınızdaki bazılarına öyle gelebilir ama sonunda onlar da olmadığını görecekler.
Brenda Hoffman ve kanallığını yaptığı Işık Varlıklarına çok teşekkürler. (LifeTapestryCreations.com)
Sevgililer,
12 Ocak 2020 tarihi hayatlarınızda ve bu zamanda yeryüzünde varolan her şey için bir dönüm noktasıdır. Sanki kalplerinizde bir şey tıklayıp yerine oturdu (Mor Alev: En sonunda jetonun düşmesi gibi), varlıklarınız korkudan sevgiye geçiş yaptı.
Bu değişim derhal sergilenmeyecek çünkü pek çokları, belki siz bile, bu değişimin yarattığı yeni algı ve kavrayışlara uyum sağlamalısınız. 12 Ocak’tan önce bir şeyler için hazırlanmış olsanız da, bu “şey” daha önce ne siz, ne de herhangi bir yeryüzü varlığı tarafından daha önce deneyimlenmedi. Sanki bir ışın sert yeryüzü kabuğunuzu delip içeriye aktı.
Belki de böyle yorumların bir masal olduğunu düşünüyorsunuz, sadece bir gün nasıl böyle bir büyük ve ani değişim yaratabilir?
Bu değişim pek çoklarının önceden yukarıda olanın şimdi aşağıda olduğunu, aşağıda olanın ise yukarıda olduğunu hissetmesine yol açacak. Bu yeni hisler ve algılar tuhaf, anormal, ürkütücü geldiği için büyük ihtimalle çoğunluk bunu konuşmayacak. Çünkü bunu yapmanın onları da acayip yapacağına inanacaklar.
Bilişte olanlarınız ise sadece kendinizi biraz ayarlayacaksınız tıpkı yeryüzü hayatınız boyunca yaşamış olduğunuz diğer tüm enerji geçişlerinde olduğu gibi. Diğerleri ise hayatları altüst olmuş gibi hissederken en çok korkanlar haline gelecekler.
İnsanlar değişim korkusuna aşina olsalar da, bu enerji olayı bir değişim tsunamisidir. (Mor Alev: Arkadaşlar, Işık varlıkları benim bundan on gün önce bu enerji için kullanmış olduğum tsunami benzetmesine başvuruyorlar. Gerçekten de öyle. Henüz hiçbir şey yaşamadık!) Sanki birisi gecenin bir vakti farklı bir duygusal bedenle uyanmış ve nasıl yapacağını anlamadan her şeyi karanlıkta halletmesi gerekiyormuş gibi gelecek. Korku ve öfke olacak. Bu değişim kötü ya da zararlı olduğundan değil, sadece çok yabancı göründüğünden dolayı. İşte böylece pek çokları bu yeni hisleri kendi sezgisel yönlendirmelerinin tam tersini yaparak test edecekler. Çoğunluk için çok akıl karıştırıcı bir zaman.
Siz, önde koşanlar, kendi yeni benliğinize kolaylıkla ve zahmetsizce süzülüp yerleşeceksiniz çünkü bu dönüşümün başından beri bunu yapmak üzere hazırlandınız.
3D ötesine geçmeye sizin kadar açık olmayanlar ise karmakarışık hissedecek ve bir zamanlar ki duygularına dönmeye çalışsalar da keşfedecekler ki yapamıyorlar.
Bu boyutlarını aklınızın hayalinizin bile alamayacağı büyüklükte bir kitlesel geçiştir. Korku ve akut endişe ile mutsuzluğun ötesine geçmeyi hayal edenler, kim olurlarsa olsunlar hızla değişecekler. Bu, iki günde dünyanın tamamı sizin gibi olacak anlamına gelmiyor, fakat dileyen herkes kalp açılımını yaşayacak.
12 Ocak 2020, hafife alınacak bir gün değil. Dilediğiniz gibi hareket etmenize izin verin. Aynı izni diğerlerine de verin. Çünkü onları kalp davranışlarında bulunmalarından önce uzunca bir süre korkuları sergilenecek. Tıpkı geçişinizi başlattığınız zamanlarda sizin için geçerli olduğu gibi. Aradaki fark, siz büyük ihtimalle on yıllarınızı ya da yıllarınızı bu geçişte geçirdiniz. Şimdi başlangıç aşamalarında olanlar günler ya da aylar içinde değişecekler.
Siz onların işaret fenerisiniz – korkanların her şeyin yolunda olduğunu bilmelerine yol açıyorsunuz. Siz de değişeceksiniz. Fakat sisin değişiminiz elmas varlığınızın daha da fazla yüzünü cilalamak olacak. Geçişe yeni başlayan ise elmas benliklerini sert kayaların arasında keşfediyorlar.
Göreviniz, tek göreviniz neşe-keyif-coşku odaklanmanızı sürdürmektir. Geçişine daha yeni başlayanlarla birlikte korkuya girmenize izin verirseniz eğer, onlar daha da korkacaklar, bir ihtimal işlevlerini bile yerine getiremeyecekler.
Siz bu dünyanın fenerlerisiniz. Kendinize bunu bilme ve kabul etme izni verin. İsteyen herkes 12 Ocak 2020 itibariyle ya dönüşüyor ya da dönüşümüne başlıyor. Her şeyin yolunda olduğunu bilmeyi arzulayanları bu konuda bilgilendirmenin dışında yapacağınız hiçbir şey yok.
Geçişi istemeyenler ise hayatlarının giderek çok daha fazla zorlaştığını keşfedecekler. Çünkü siz geleceksiniz, dönüşümü istemeyenler ise geçmiş. Otomobillerin hayata girdiği zamanlar olanlara çok benziyor. Önce, yeryüzü nüfusunun büyük çoğunluğu otomobil teknolojisini kabul etmeyi reddetti. Sonra otomobiller birer statü sembolü oldu. Şimdi otomobiller yeryüzü yaşamının öylesine kabul edilmiş bir parçası oldular ki, sadece dünyada tam bir soyutlanma içinde yaşayanlar otomobilin ne olduğunu bilmiyor ya da onları kabul etmiyor. (Mor Alev: Amazonlardaki diğer uygarlıklarla hiç temas etmemiş yerliler gibi)
Yeryüzündekiler korkudan sevgiye geçişi yaşadıkça aynısı yaşanacak. Aradaki fark ise bunun yıllar yerine günler veya aylar alması olacak. Bu şaşırtıcı ve fevkalade geçişi siz başlattınız. Takipçiler ise bu yeni sevgi dünyasında hızla eş-yaratıcılarınız haline gelişiyor. Öyle de oldu. Âmin.
Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.
YENİ! En son nöroplastisite yöntemleriyle hayatınızı akışa açmak, alma-verme dengesini kurmak, kısır döngüleri sona erdirmek ve bolluğa “evet!” demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.
2019 Haziran’da YENİ! SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile Sağlıklı Zayıflama yönteminden faydalanmak için buraya tıklayınız.
Mor Alev 
Sevgili Mor Alev,
Müthiş açıklamaların ve rehberliğin için sonsuz teşekkürler. Taşlar yerine oturuyor. Şükürler olsun.
Sevgiyle ve ışıkla
BeğenLiked by 4 people
Sevgiyi Moralev kafamı kurcalayan bir soru var bununla ilgili hemen sana yazmak istedim umarım meleklerden sorumun cevabı gelir çünkü bunu acilen şifalandırmam gerektiğini hissediyorum bu farkedişim biraz ağır geldi bana. Sorum şu; sevgi ile acıma kaynaklı sevgiyi nasıl ayırırız bu neden olur nasıl şifalandırabilirim bunu? Teşekkür ederim. Sevgiler 🙏
BeğenBeğen
Sevgili Nymphe, acıma kaynaklı sevgi diye bir şey yoktur. O sevgi değildir çünkü. Birisine acımak onu küçümsediğimizi, onun duygusal ve zihinsel zekasına güvenmediğimizi, kendi başının çaresine bakamayacağına inandığımızı gösterir ki, bu tabii ki doğru değil. Herkes bu dünyaya kendi zekasını, derslerini, gücünü getirdi. Örneğin, ikili ilişkilerde sıklıkla görülen “ona acıdığım için ondan ayrılmıyorum” gibi bir düşünce varsa, bu bir bahanedir. Peki neden böyle bir bahane uydururuz? İşte sorun buradadır. Bunun kaynağı o insan değildir, bizim korkularımızdır. Biz neden korkuyoruz ki kendimizi de o insanı da özgürleştirmiyoruz? Biz neden kendimizi böyle bir ilişkiye mahkum ediyoruz? Buradan başlayın. Tabii meleklere de başvurabilirsiniz. İlişkiler sekmesine göz atabilirsiniz, özellikle manipülatif ilişkiler ve pasif agresifliğe. Ayrıca, bu konuda “kontrol delisi” başlıklı bir mesaj yayınlamıştım, ana menüdeki yöntemler sekmesinde bulabilirsiniz. Sevgilerimle
BeğenLiked by 1 kişi
sevgili mor alev benim 12 ocak 2020 tarihi ile birlikte hayatımda ki değişim inanılmaz hayatımın altı üstüne döndü sanki ama asla korku yok herşeyin farkındayım ne oluyorsa benim hayrıma oluyor sayende çok yol aldım bu değişime seninle birlikte adım adım geldim o yüzden neşe keyif ve coşkuya odaklanıyorum ve seçiyorum varlığına rehberliğine kanallık yapan tüm üstadlara şükürler olsun dün akşamki yaşadıklarıma o kadar güzel bir cevap ki bu gün ki yazın inanılmaz çok teşekkür ederim . seni seviyorum blogdaki tüm arkadaşlarımı da çok seviyorum sevgiler çokça……
BeğenLiked by 6 people
“Çoğunluk için çok akıl karıştırıcı bir zaman.”Ben de çoğunluktan biriyim sanırım😊
BeğenLiked by 1 kişi
Bende bu hafta içerisinde şöyle bir şey oldu: *Bir anda cesur ve çok daha özgüvenli hissettim. *Bir anda ne istediğimi çok iyi bildim ve buna ulaşabileceğim yola koyuldum. *Bir anda içimde bir taş yerine oturdu gibi oldu gerçekten.
Normalde duygu ve düşünceleri bu kadar net biri değilimdir.
BeğenLiked by 1 kişi
Bende 5 ocak da talihsiz bir olay yaşadım hem metal açıdan hem de fiziksel açıdan yaralandım. 12 gündür yatıyorum. Bu travma tik olay sebebiyle çok büyük duygu erezyonu yaşıyorum. Aynı zamanda düşünme fırsatım da oluyor ancak insan düşünmeden edemiyor, ya ben 3D isem?
BeğenBeğen
Sevgili Mehtap, geçmiş olsun. İnsanız ve böyle şeyler yaşayabiliyoruz. Kendinizi korkuya teslim etmek yerine bunu şifalandırmaya bakın. Çünkü her olay, her insan dışarıdan nasıl görünürse görünsün hayırlı bir amaç taşır. Belli ki, sizinki acıyla gelmiş ama öyle gidecek diye bir kural yok. Bu bana ne fırsatı veriyor diye sorabilmek bile enerjiyi ve bakış açısını değiştirir. Bu olay tutulma döneminin tam ortasında olduğuna göre hayat değiştirici bir önem taşıyabilir. Bu hayata olan yaklaşımınız, kalıplarınız, alışkanlıklarınız mükemmel bir değişimden geçebilir. Bu fırsatı kullanın. En kısa yol melekleri çağırmak, yardımı ve sevgiyi kabul etmek ve teslimiyettir. Evet, acılı olmak zorunda değil. Tekrar geçmiş olsun. Sevgilerle
BeğenBeğen
Geçmiş olsun
BeğenLiked by 1 kişi
Sevgili Mor Alev, kısa bir sürede hem zihnimde hemde hayatımda gelişmeler yaşadım. Yıllardır emek verdiğim ama bir türlü oturtturamadığım parçalar yerine oturdu. Mucizevi bir şekilde bunları hayata geçirme fırsatı açıldı önüme. Bende gece gündüz elimden geldiğince çalıştım. Bazen kurduğum hayaller beni neşeden uyutmadı. Gayet farkında, akışta,sakin, neşe ve coşku içinde ve hazırdım. Ama birden bire zihnim duygularım karıştı. Dış sebeplerde iç sebeplerde olabilir bilmiyorum ama birden kendimi korkular, güvensizlik ve panik içinde buldum. Çeşitli şekillerde sakinleşmeye çalışıyorum, güzel hislerime düşüncelere dönmeye çalışıyorum ama olmuyor bir türlü. Farkında olarak akmasına izin vererek Salıvermem gerektiğini bilerek geçeceğini düşünsemde büyük bir sorumluluk altında sıkışmış kontrolsüz bir düşünce akışı panik halindeyim. Malesef neşe keyif coşkudan anlamsız bir şekilde karanlığa düşmüş gibiyim. Bir tavsiyeniz olur mu acaba bana ?
BeğenBeğen
Elbette. Lütfen ana menüdeki yöntemler seçmesindeki salıverme bölümüne bakın. Çok çeşitli öneriler göreceksiniz. Güzel bir arınma ve bu zamanda beklenen bir şey. Sevgilerle
BeğenBeğen
Dogum gunumun ilk mesaji bu kadar guzel olabilirdi💕💗
Tessekurler mor Alev… Her zaman bizimlesin💝
BeğenLiked by 1 kişi
Mor alev teşekküler. Size sormak istediğim bir konu var . Hayatımın sadece son 2 yılında yaşadıklarımdan kaynakları bana ait olmayan düşünce yapıları tavır davranışlar geliştirdim. Onun öncesinde olan kendimi hislerimi davranışlarımi düşüncelerimi beğenirdim. O kişi biz bütünüzü yaşayan kişiydi. Ama 2 yıl içinde yaşadıklarımdan sonra versiyonlar dusunceler hepsi birbirine girmiş durumdaydı. Şimdilerde o versiyon daha sık gelmeye başladı. Sorum su . Ben eski beni özlüyor doğru buluyor saf sevgi olduğuna inanıyorsam ve yıllarca yaşadığım son iki yılda kaybettiğim o kimliğe ulaşmak için cabaliyorsam . Bunun anlami ne olmalıdır?
Teşekküler.
BeğenBeğen
Sevgili Lale, buradan size vereceğim yanıt varsayımlara dayanacaktır. Ve öyle de kabul edin lütfen. Eğer belli davranış ve düşüncelerinizden memnun değilseniz, onları salıvermeniz yerinde olacaktır. Eski size dönmeniz ise buradan doğru mümkün görünmüyor, çünkü her gün değişiriz. Zaten neden geçmişe dönelim ki! Geçmiş sizken bu manipülatif kişiyi seçtiniz ve karakterinizi de şekillendirmesine izin verdiniz. Şimdi de bundan memnun değilsiniz. Fakat bunu neden yaptınız? Çünkü bir yerlerde bir şekilde geçmiş siz, yani o daha saf sevgi olduğunu söylediğiniz siz, o kadar da çok saf sevgi değildi, kendi gücünü tanımıyordu, başkalarının onu yönetmesine izin vermeye gönüllüydü ve belki de böylece dış onay peşinde koşuyordu. Bilmem anlatabildim mi? Şimdi, gerçek sizi – geçmiş sizi değil – gerçekten kim olduğunuzu, neleri sevip sevmediğinizi, daha nasıl gelişebileceğinizi, bu hayata ve dünyaya nasıl katkıda bulunabileceğinizi bulma zamanı. Sevgilerimle
BeğenLiked by 1 kişi
Haklisiniz. Şayet o kişi ideal benlik olsa , sonraki yaşananlara yaklaşımı farklı olurdu . Izin verdiğim ve şuan rahatsız olduğum şeyler. Dersimdi doğru. Teşekkür ediyorum.
BeğenLiked by 1 kişi
12 Ocak’ta benim de hayatim disaridan gorenlere gore “alt ust” oldu. fakat ben aylardir, hicbir sey yapamayip korkularima teslim oldugumda bile evrene “sana guveniyorum,donustur beni,akisa teslimim, buyuk resimde her sey butunun hayrina,bir parcasi oldugum icin benim hayrima olacak” diye niyet ve dua ediyodum en azindan. Boylece hayatimi alt ust edip, kendimi secmek icin adim atmam gerektiginde,az kalsin gec kaliyordum, 12 ocaktaki karardan cikan adimi 14 ocakta atabildim.
Bu zamana kadar kendimi secerek yasamadigim,degersizlik hisleriyle insa ettigim hayat tabii ki alt ust olacakti. Ki yeniye yer acilsin,yeni basladin,ozdeger ozsevgi ve evrenle es titresimde,yuksek benligimle ic ice olan gercek hayatim insa olsun,ondan yayilan etkilerle tum insanliga dokunabileyim.
Hep aklima Şems-i Tebrizi’nin su sozu geliyor: “hayatim alt ust olur diyorsun,nereden biliyorsun altinin ustunden daha iyi olmayacagini.” Ustada sevgiler! Sevgiler Mor Alev!
BeğenLiked by 3 people
Bizimle gurur ve onur duyuyorum ne güzel bir his ❤ Saf sevgiyle beslenmek ve ışık saçmak.. Bunların tümü kalbimize çok iyi geliyor..Burada sizinle bir olmak harika..
.Teşekkürler ve sevgiler Mor Alev,Işık varlıklar ,İlahi rehberler ve Yaratan ❤
BeğenLiked by 3 people
Tum Arkadaslarima Selamlar,
Ben de bi kac gundur “secimlerin gucu” diyorum. Bu gecis donemi bende de bi “anlamsizlik” ve herseyin geciciliginin verdigi bir bosluk yaratti ve ben tam o anda, tamamen farkinda ve dikkat kesilmis olarak hayatima baksam ne secerim demeye basladim. Bu tip dalgalanmalarda (ben de alt ust veya dibe vurma hissinden ziyade, yasamin geciciligi ve anlamsizligi gibi bir boslukla hissediyorum) “Bilge, ne seciyorsun?” diyorum. “Velev ki bu bir ruya bir oyun, hersey ama hersey gecici, ok, su anda bu ruyayi terk ediyor musun? Hayir! E o zaman ruya bile olsa sec bakalim! Burada su anda nefes alabilmeyi seciyorsak bunu en layigi ile yapalim, son nefes vermeyi secene dek! O zaman surus de eglenceli oluyor”
Bunu yazi ile anlatmasi biraz zor elbette ama “arada” kalmak, mis gibi hikayelerle ve hatta varsayimlarla fazla zaman kaybetmek, su anda bir faydasi var mi? yoksa silkelen, gulumse ve basla bakalim ruyaya…
Lucid ruyadaki gibi aslinda…
Kendi ic konusmalarimdan bir kesit…
Sevgiler,
BeğenLiked by 3 people
Bilge hanım yorumunuzu yeni okuyorum ve muhtemelen siz de mesajımı göremeyeceksiniz, fakat size çok teşekkür ederim çünkü yalnız olmadığımı hissettirdiniz ben de sizinle benzer şeyler yaşıyorum tarifi de zor bazen deliricekmişim gibi geliyor fakat bunlarında hepsini aşacağımız bizi bekleyen aydınlık bir gelecek olduğuna inanıyorum , tekrar teşekkürler 🙏🏾 korkularımız önümüzde bazen apaçık duran gerçeği görmemize engel olabiliyor hatta kimi zaman gerçeğe inanmamamıza bile . En iyisi ne biliyor musunuz korkularla savaşmamak şuan için bilmemekten korkmamak ,korkularınla dolayısıyla kendinle girdiğin savaşta yenilen tek şey kendin oluyorsun çünkü. Bu yüzden sakince geçip gitmesine izin vermek sanırım en rahatlatıcı şey,ve şunu diyorum kendime sarılarak :Sinem her şeyi şuanda anlamak zorunda değilsin , her şeyi şuanda görmek zorunda değilsin, bırak tüm soruları şimdi bırak ve teslim ol
BeğenLiked by 3 people
12 ocak, Doğa ananın içerisinde, herşeyin ruhuyla bir bütün ve özgür hissettiğim bir gün oldu. Şuan kendimizi Koşulsuz sevginin içerisinde bir hissedeceğimiz günlere daha yakın hissediyorum.
BeğenLiked by 2 people
Sevgili Mor Alev, son iki gündür, çok garip değişmiş hissediyorum. İki gün önce Akaşa talimat vermeyi deneyimledim. Bunun etkisi mi, yoksa zaten değişim günlerinde olmamızın etkisi mi anlayamadım.
Akaş’a talimat verirken önümde kristal berrak kuvartslı su vardı. Ve daha niyet eder etmez yoğun bir titreşim hissediyor, zor nefes alıyorum, az az sık sık. Ve bazen de tüm vücudum titriyor. Bu kadar hızlı nasıl etkileyebilir ki?
BeğenBeğen
Sevgili Twinflame, daha bundan 10 gün önce şöyle yazmıştım: “Bu birleşmenin kişisel etkisi, şu anda hayat yolunuzda bulunduğunuz aşamanın ve hayatınızda yaratıma soktuklarınızın bir yansıması olacaktır. Kalın harflerle vurguluyorum, çünkü çok önemli. Her birimiz, siz, ben, komşunuz, dünyanın ötesindeki insan ve çocuğunuz, eşiniz birbirinden farklı şeyler yaşayacak.” Yani, neden hızlı olmasın? Ya da neden yavaş olmasın? Sevgilerimle
BeğenLiked by 1 kişi