Yeni Ay Aslan’da: Masumiyet ve Neşeyle İlerlemek – Mor Alev Gökyüzü ile Yükseliş Raporu

Aslan mevsimi! Çok sevdiğim bir dönem. Her şey toz pembe mi? Değil! Ama tünelin ucundaki ışığı görebilecek miyiz? Gözlerinizi açarsanız! Bu dönem kendini karamsarlığa gömemeyecek kadar değerli, renkli ve gelişime açık geçecek. Bu potansiyeli kullanıp kullanmamak bizim elimizde. Ben kullanalım derim!

Dün yaralarımız ve mucizevi şifa potansiyelinden bahsettik. Yani, biraz acı hissedilecek ki yaranın ne olduğunu bilelim.  (Bağlantısı: Jüpiter-Chiron: Açık Kalp Ameliyatı )Şimdi ise diğer bütün enerjilerin potansiyeline bakacağız.

Mars Yay’da, Emekli Askerlerle Birlikte

Bu akşam saat 20.48’de Mars Yay’a geçmiş olacak. Mars’a gelişimimize Akrep’teki katkılarından dolayı teşekkür etmeliyiz ama benim içimden “yaşasın!” demek geliyor.

Mars, işin arkasını asla bırakmayan azimli Akrep’te neredeyse toplam 4 ay geçirdi. (Ocak 3-Mart 5 ve Mayıs 27-Ağustos 2) Bu zamanda çok güçlü duyguların kaynadığını hissettik, bazen sadece yüzeyin hemen altında kaldılar ama çoğu zaman dışarıya hararetli bir şekilde yansıdılar. Hatta şiddeti gördük. Duygusal açıdan oldukça tepkisel olduk. Anlaşmazlıklar da çok çabuk güç savaşlarına dönme eğilimindeydi.

Şimdi, Yay’ın iyimser bölgesine giren Mars, daha umutlu hissetmemize yardımcı olacak. Yay’daki Mars en yüksek ideallerimizden ilham alarak atacağımız yepyeni adımları destekleyecek. Ama bu arada içimizdeki hareket etme ve keşif arzusunun tetiklediği özgürlük isteğini de büyütecek. Kısıtlamalarla ilgili hoşnutsuzluğumuz artacak. Bunu Uranüs-Eris etkisiyle bir araya getirdiğimizde yine çıktığımız yolda “İsyan” ya da “Artık yeter!” enerjisini göreceğimiz anlamını çıkarıyorum.

Arkadaşlar, Mars bu yeni ayda özellikle Türkiye’nin durumu düşünüldüğünde çok ilginç bir sembolde : “Emekli askerler eski hatıralarını anmak için bir araya geliyorlar”

Bu sembolün bize verdiği bilgi şu: Hayatımızda yeni sayfalar açmak için eski yara ve şablonları bilinçli olarak farkındalığımıza çağırmalı ve onlardan aldığımız dersleri anlamalıyız. Yeni ay, her ne kadar yeni başlangıçlar ve yeni maceralar için atılan tohumları simgelese de, görülüyor ki geçmişimizi ve yaralı yönlerimizi onurlandırmadan bunu yapamayacağız. Bu çok ataerkil, hatta belki de eski muzaffer günlerinin özlemini de içeren bir sembol.

Ben Sabian sembollerinin hep insanlığın kolektif bilinçaltını ve ruhani gelişimini Zodyak yardımıyla açıklayan birer sembol olarak gördüm. Yani bir sembolü kelimesi kelimesine uyarladığım zaman yok denecek kadar azdır. 15 Temmuz’u 16sına bağlayan gece yayınladığım semboller hariç! (Bağlantısı burada)Son günlerde o kadar çok emekli asker gördük ki, insan düşünmeden edemiyor. Emekli askerler geri mi geliyor? Onların öğrendiklerinden ve deneyimlerinden mi faydalanacağız? Neptün de yeniden “Müzeye konmuş eski savaş kılıcı” derecesine doğru giderken, eski savaşçılardan barışı mı öğreneceğiz? Bilmiyorum… Bu olasılıklara zihnimizi açık tutalım.

Yay aynı zamanda inanç sistemlerini ve dinleri de yönettiğine ve Mars da eski 3D adıyla Savaş Tanrısı olduğuna göre, felsefi tartışmalar, saplantılı fikirler ve bağnazlıkta bir artış görülebilir. Bu aslında görmek istemediğimiz bir şey ama yaraların temizlenmesinde geçerli bir yöntem.

Sevgili Bilge Baykuşlar, önerim şudur: O zaman hep yükselmeyi tercih edeceğiz. Belden aşağı vurulduğunda bile asla başımızı eğip aşağılara bakmayacağız, düşük enerjilere inip o düzeyden tepki ye girmeyeceğiz, ruhumuzun zarafetinden ödün vermeyeceğiz.

Venüs Gün Doğumunu Müjdeliyor

Bu harika bir derece, Venüs’ün 5D enerjisini simgeliyor. “Gündoğumu – Gökyüzünün doğusundan doğru şafağın ışıldaması”

Dane Rudhyar bu sembol için şunları söylüyor: “Kriz ve getirdiği lütuflar, son derece nadir, alışılmadık olaylar yaratır. Her günün bir doğumu vardır. Şafağı saf bir kalp ve berrak zihinle karşılamalıyız. Alfa (şafak) ve omega (zirve deneyimin tamamlanması) birbirinin karşıtıdır ama aslında aynıdır. Buradaki anahtar kelime AYDINLANMA.”

Bu sembol karanlığın dağılmasını adım adım hissetmemizi anlatır. Yeni bir gün ufuktadır, yeni başlangıçlar için bir şans olduğunu hissederiz. Yolda feda etmek zorunda kaldıklarımız için bir boşluk hissediyor olabiliriz ama gün yeniden aydınlanacak ve bizler de yeniden ilerleyeceğiz. Artık karanlıkta çalışmaktansa ışığa çıkıyoruz. Yeni planlar, taze çözümler, farklı bakış açıları ve anlayışlar yükselmektedir. Bu sembolü yazarken bile mutlu oluyorum.

Özellikle gün doğarken meditasyon yapmanızı hepinize öneririm.

Merkür’ün sembolünü de eklediğimde bunun hepimiz için muhteşem bir terapi olacağını anlayacaksınız. “Doğa ruhlarının ve normalde görünmeyen ruhani enerjilerin farkına varan kişi” sembolü, özellikle iletişimi yöneten Merkür’ün bulunabileceği en özel sembollerden biri.  Bilincimizde büyük bir açılım, görünmeyeni hissetme ve bilme, yeni açılımlar yaşama ve bütün bunları gündelik hayatı yaşarken deneyimleme potansiyelimiz var.

Satürn ve Altın Saçlı Fırsat Tanrısı

Güneş ve Ay bu yeni ayda Satürn ile olumlu açıda. Yavaş ama tutarlı gelişimimiz destekleniyor. Satürn hala geriye gidiyor ama çok yavaşladı, çünkü yönünü değiştirmeye hazırlanıyor. Bazı projeler 13 Ağustos’a kadar yavaşlama hatta durma noktasına gelebilir. Bunu pek dert etmeyin sonra her şey hızlanacak, çünkü Satürn zamanı da yönetir. Bu yavaşlamayı olumlu şekilde kullanın, örneğin dinlenin ya da daha fazla bilgi toplayın, yapmanız gereken değişiklikler olup olmadığına bakın.

Fakat aslında bir noktaya daha eğilmek istiyorum. Satürn’ün Sabian sembolü; “Altın saçlı fırsat tanrısının (tanrıçasının) teatral temsili”

Hmmm, aklınıza kim geliyor? Bu ülkenin en ünlü sarı saçlı kişiliği kimdir? Bu sembolü gördükten sonra benim aklıma Atatürk’ten başkası gelmiyor! Evet, çok ilginç. Yine uğraşsam uyduramayacağım bir sembol.

Bu sembolün anlamını hiç yorum yapmadan yazıyorum:

“Bu derecenin getirdiği şeyler şunlardır: Ödüller, hediyeler, takdir, karizma ve güzellik. Reddedemeyeceğiniz iyilikte fırsatlar karşınıza çıkabilir, ama yine de onları bir incelemelisiniz. Bu bir ödül olabilir, daha da büyük ve güzel şeylere yol açabilir. Siz ya da bir yakınınız tümüyle başarılı olacak birisi gibi görülebilir, onda doğal bir yetenek, bir dahi vardır. Hayallerinizin cevabı gelebilir, hatta devasa ödüllerle gelen hayatınızın macerasına atılabilirsiniz. Ancak tek dikkat etmeniz gereken şey şudur, boş sözlerden kaçının, temeli gerçekte olmayanları ayırın.”

Şimdi yorumum geliyor: Atatürk’ün şu anda hiç olmadığı kadar hatırlanması bir tesadüf değil, getirdiği ödülleri ve dehasını şimdiye dek tek tek hayatlarımızın her köşesinde yaşadık. Bazılarını harcadık. Bazılarını tam olarak anlamadık. Kimileri gerçekten onun getirdiği fırsatlara minnet duyarken, bazıları ise onu sadece tiyatroda bir oyuncu, bir temsilin parçası olarak yüzeysel şekilde anıyor. Temele bakın. Gerçeklik kontrolü yapın. Bu çok önemli. Onun hala daha sunduğu çok hediye var ve hediyelerin kendisi de vermeye devam ediyor. Hatta yeni fırsatlar geliyor.

Uranüs-Eris,  Çift Anlamlı Vaatler, Yeminler

Arkadaşlar, Uranüs-Eris yakınlığı devam ediyor. Ve Uranüs hala daha 15-16 Temmuz’daki derecesinde.  Yani sürpriz faktörü ortadan kalkmadı. Birinci büyük dalga biraz sakinliyor gibi, Ekim’de ikinci dalgayı yaşayacağız. (İlgili bilgiler burada)

Sadece bir hatırlatma olarak Uranüs’ün sembolü hakkında yazmış olduklarımı buraya kopyalıyorum. “Çifte vaat, iç ve dış anlamlarını açığa çıkarıyor.” Yeni olasılıkların ortaya çıkışı ama ilk bakışta görünen şey aslında farklı olabilir. Vaatler neler? Beklentiler neler? Herkes durumu tam olarak anlıyor mu? İkili durumlar olabilir. Sadece kendi kalbinize güvenin. Başka kimseyi dinlemeyin. Bilge Baykuş olun. Sözlerinizi tutun. Zihninizi açık tutun.

Ve en sonunda, Güneş ve Ay Eğlencede!

Arkadaşlar, uzun bir analiz oldu ama bu kozmik kargaşayı elimden geldiğince sizlerin gözünde netleştirmeye çalıştım. Ve şimdi, önümüzdeki bir ayı belirleyecek en kişisel iki gökyüzü varlığına bakalım. Güneş kalbimiz, benliğimizdir. Ay ise duygularımız, bilinçaltımız, ailemiz. Her ikisi de biraz nefes alma yönünde bir araya geliyor. Bu yeni ayın bence iki sembolü var. İkisi de hoş geçirilen zamanları simgeliyor.

Önce Ay ve Güneş “Devasa meşe ağacının güvenliğinde ondan sarkan salıncakta oynayan çocuklar” derecesinde birleşiyor.

Meşe ağaçları devasa gücü temsil eder. Uzun ömürlü, sağlam ve kalıcıdır. Türkiye’nin sayılı anıt ağaçları arasında Eskişehir – Kepez ilçesinde 470 yaşındaki bir meşe ağacı da bulunduğunu bir internet taramasıyla keşfettim. Meşe, eski Yunan’da kutsaldı, kutsallığı ve faydaları, hatta tarihsel olaylarla bağlantılarıyla ilgili pek çok hikâyenin tarih boyunca çok farklı yerlerde ortaya çıktığını görürüsünüz.

Eğer kendinizi güvende ve sevgide hissediyorsanız çocuklar gibi eğlenmeniz ve gülüşmeniz kolaydır. Bu sembol bize diyor ki;

“Merak etmeyin. Güvendesiniz. Biraz eğlenin. Sorumluluklarınız ve endişelerinizi düşünmektense, biraz anı yaşayın ve gülün. Her şey yolunda. Çocukluğunuzun masumiyetini, açıklığını ve neşesini geri getirin. Evren gerisini halleder.”

Bundan birkaç dakika sonra ay ve güneş peş peşe bir sonraki dereceye giriyor. “Yetişkinler için çim alanda bir akşam partisi” Bu sembol, insanlarla birlikte rahat ve eğlenceli vakit geçirmemizi anlatıyor. Biraz yemek, biraz içmek, biraz sohbet, yeni insanlarla tanışmak, eski dostları görmek ruhumuz için iyidir. Ancak yapmacıklığa girilmemeli ve dedikodudan, önyargıdan uzak durulmalıdır.

Haydi dostlar, buraya kadar geldiyseniz çok okudunuz. Gidin biraz eğlenin, biraz anı yaşayın, gülün ve gülümsetin. Dünyanın yükünü omuzlarınızdan kısa bir süre için de olsa atın. Bu ay muazzam potansiyelleri beraberinde getiriyor ama ön şartı biraz hafiflememiz, açık zihinli ve açık kalpli olmamız.

Hepinize harika bir yeni ay diliyorum. (Yeni ay 2 Ağustos saat 23.44’de – İstanbul)

©2016 Mor Alev

Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, ruhunuzun potansiyelini tam anlamıyla hayata geçirmek, Yüksek Benliğinizle daha yakın bir ilişki kurmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.

Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında kanuni işlem yapılır. http://moralev.com