Kanallık Nedir? – Judith Coates aracılığıyla Yeshua

Morgan FreemanArkadaşlar, zaman zaman kanallığın ne olduğu, nasıl olduğu, sürecin nasıl gerçekleştiği, bu aşamaya nasıl gelindiği ve mesajların kimler tarafından verildiğini nasıl bildiğimiz gibi konularda sorular iletiyorsunuz. Onları tek tek cevaplasam da, aşağıdaki mesajı gördüğümde hemen çevirip yayınlamak istedim çünkü etrafta kanallıkla iletilmiş pek çok mesaj dolaşıyor. Kimi tam hedeften kalbimize sesleniyor, kimi kendimiz  hakkında pek çok şey öğrenmemizi sağlıyor, kimi bazen enerji boyumuzda olmuyor, kimi de okura şüphe ve korku veriyor. Bu blog asla negatif enerji taşıyan bir mesaj yayınlamaz, çünkü edindiği misyonlardan biri hep beraber enerjimizi yükselterek adım adım hepimizin Yükselişine yardımcı olmaktır. Bu konuda ben özellikle dikkat ediyorum. Ama elbette tek bilgi kaynağınız burası değil. Ayrıca, aranızda pek çok kişi kendileri kanallık yapmaya başladılar, ya da başlayacaklar. Bunu zamanımızın en ilginç gelişmelerinden biri olarak görüyorum. Hem kendi kanallığınızı daha iyi tanımlayabilmek, hem de kanallıkla iletilen mesajları daha iyi anlayabilmek, onları daha iyi değerlendirebilmek için Yeshua (İsa’nın insanoğlu ismi) tarafından verilen bu mesajın hepimize yardımcı olacağına inanıyorum.

Çok yüksek kanallardan gelen her mükemmel mesaj gibi, bu mesaj da birden fazla konuda bizi aydınlatıyor. Örneğin çok boyutlu benliklerimiz konusuna giriyor, kozmik zihnin ne olduğunu açıklıyor ve olabilecek en güzel kelimelerle “Birliktelik Bilincini” hepimizin BİR olduğunu anlatıyor. Siz ve ben, komşularınız, iş arkadaşlarınız ve Michael, Yeshua, Zadkiel, St. Germaine, Arkturuslular ve aklımıza gelebilecek bütün varlıklar aslında biriz, bir bütünün vazgeçilmez güzellikteki parçalarıyız.

Yazıya eşlik eden fotoğraf Discovery Science Channel’da yayınlanan çok sevdiğim “Through the Wormhole” dizisine ait. O programda yer alan pek çok fikrin aslında tarafımızdan yaşandığına inanıyorum. Kanallık, kozmik bilinç, paralel gerçeklikler ve çok boyutlu benlikler de buna dahil. Belki de bilim insanları bu teorilere kanallık ederek ulaşıyorlardır, ne dersiniz? 

Judith Coates ve Yeshua’ya çok teşekkürler. (oakbridge.org)

Sevgililer, dünyanızdaki pek çokları sordular, “Kanallık yapmak nedir?” Pek çokları bundan korktular ve dediler ki, “Kanallık yapmak anlamadığım şeylere kendini açmaktır.” Bir bakıma dünyanızda bu ifade çok doğru, çünkü ego anlamadığı ve benliğin bütününü kavrayamadığından korkacak çok şey görür. Kanallık, Kim olduğunuz konusunda çok daha büyük bir farkındalığa açılmak demektir. Kutsal çocuğun rüyasında – ki kutsal çocuk sizsiniz – hayal ürünü bir sınır çizdiniz, bedeniniz ve kendiniz olduğunu hissettiğiniz kişiliğin çevresine çizdiniz bu sınırı ve dediniz ki, “Bu, buradaki şey bana ait olan her şey. Bu benim.” Ama bu sınırı çizen kişinin zaten kendiniz olduğunu unuttunuz. Sınırı belirleyen sizsiniz ve bunu yaparken, devasa bir Varoluş denizinin içinde çizidiniz sınırınızı, o Varoluş denizi sizin olduğunuz kişidir. O sınır sizin zihniniz ve inancınız dışında hiçbir yerde bulunmamaktadır.

Kendinizi daha büyük bir farkındalığa açtığınızda, kendinizi Işık ve Varoluş denizinin geri kalan bölümüne açıyorsunuz. Meditasyonunuzun içinde oturduğunuzda ve benliğinizin genişlemiş halini hissettiğinizde, bir ya da iki dakika için, sınırın ötesine geçiyorsunuz. Kendi kendinize koyduğunuz sınırın ötesinde, benliğinizin büyük parçasına bağlanıyorsunuz. Sizin dışınızda hiçbir şey yoktur. Korkacak hiçbir şey yoktur. Deneyimlediğiniz her şey sizin bilincinizde ve onların hepsi sizsiniz.

İşte bu yüzden, dünyanızdaki kanallıktan korkan kişiler, “Nasıl kanallığa inanırsın? Neden kanallık yapmak ya da kanallık yapan birini görmek istiyorsun? Bu gücünü bir başka varlığa vermektir” dediğinde, bilin ki sizin dışınızda hiçbir şey yoktur. Sizler, kanallık adı verilen şeye şahit olduğunuzda ya da kendinizin “kanallık” yapmasına izin verdiğinizde, genişlemiş Benliğinizin bütününün farkındalığına kendinizi açıyorsunuz. Ben sizden ayrı değilim. Sanki sizde başka bir kişi olarak konuşuyormuşum gibi görünse de ben sizden kopuk değilim. Benim hayatım sizin hayatınız ve sizin hayatınız benim hayatım. Eğer benim hayatım, sizin bilincinizde sizin Hayatınız olarak yer almasaydı, ona yakınlık duyamaz, kavrayamaz ve kendinizi onunla bağdaştıramazdınız. Biz BİRiz. Kanallıkta olan, ortaya çıkan şey, genişlemiş zihne müsaade etmektir. Daha büyük farkındalığa kapıları açmaktır. Bilim çevrelerince ozmos olarak bilinen, hücre çeperinden moleküllerin geçmesini sağlayan değiş-tokuşa benzer. İşte kanallık sırasında olan budur. Kendinizi daha büyük farkındalığa açtığınızda, kendi çevrenize yerleştirdiğiniz sınırın zarından içeriye moleküller akmaya başlar.

Gücünüzü başkasına vermiyorsunuz. Aslında tam tersi doğrudur; en başta onu bir başka enerji olarak tanımlasanız da, kendi gücünüzle yeniden bağlantıya geçiyorsunuz. Daha büyük Benliğinizin farkına varıyorsunuz. Gücünüzü vermenizin mümkünü yoktur. Güç sizsiniz. O gücü inkâr edebilirsiniz. Benliğinizin bütününün gücünü “Ben sadece buyum, sınırlarımın içindeyim” diyerek reddedebilirsiniz. Ama o anda yaptığınız tek şey gücünüzü görmezden gelmektir. Onu vermiyorsunuz. Gücünüz olduğunuz kişidir. Siz güçsünüz.

Yani, diğerleri size “Kanallık nedir?” diye sorduğunda, onlara şöyle cevap verebilirsiniz: “Olduğum daha büyük Benliğe bağlanmak kanallık yapmaktır. Kanallık, benim farklı bireyler olarak algıladığım ama aslında benden ayrı olmayan kişilerle bilgelik ve sevgi paylaşmaktır.”

Kanallık yöntemleriyle iletilen bilgiler size geldikçe, öğretmenler ve arkadaşlar gibi bedenlenmiş kişilerden gelen bilgiler hakkında kullandığınız muhakeme yöntemlerini kullanın. Kendinize sorun, “Bu bilgi benim bildiğim Gerçekle uyumlu mu? Bu bana Gerçek hissi veriyor mu? Benim zekâm, bilme hissim nedir?” Benliğinizin kalbinde kalıp, huzur ve sessizlik içindeyken, o sakin küçük sesi dinleyin. Bütünün görüşünün, ilahi görüşün perspektifinden doğru gelecek onayı ve anlayışı rica edin.

Yüksek Benliğinize kanallık yapmak üzere kendinize izin verin. Bu, aslında Benliğinizin bütünüyle diyaloğa girmek, onunla düşünmek ve onun sizin aracılığınızla hayata akmasına izin vermektir. Böylece uyanırsınız ve kutsal Çocuk olduğunuzu hatırlarsınız.

Sizler güzelsiniz. Sizlere baktığımda, sizleri gördüğümde, sadece parlayan ışığınızı görüyorum. Sizlere enerji olduğunuz söylendi ve bu doğru. Sizler, hayallerinizin çok ötesine genişleyen bir enerji alanısınız. Bu gezegende yürüyen herkese dokunuyorsunuz. Uzak evrenlerdeki herkese dokunuyorsunuz. Yaşamınızın ufacık bir anlamı olduğunu düşünmeyin. Hayatınızın bir amacı olmadığını düşünmeyin. Sizler genişlemiş enerji alanlarısınız ve çok çok eski zamanlardan beri insanoğlu/insan kızının kabul ettiği hayali sınırın ötesine geçiyorsunuz. Sizlere baktığımda ışıltınızdan başka bir şey görmüyorum. Sizler çok güzelsiniz.

Nitekim sevgililer, sizler büyük birer ışık huzmesisiniz. Sizler insan formunda bedeniniz aracılığıyla ışık ve sevginin ifadesisiniz, ama bundan çok çok daha fazlasısınız. O koltukta oturan bedenden çok daha fazlası, bu zaman ve mekânda kendinizi tanımladığınız kişilikten çok daha fazlasısınız.

Şu anda sadece kendini ifade eden minik bir yüzdeniz bu zaman ve mekânda odak noktanız. Diğer yüzdeleriniz, kendilerini diğer boyutlarda, diğer zamanlarda, diğer mekânlarda ifade ediyor. Kendinizi bu odak noktasıyla öyle yakından tanımlıyorsunuz ki, bazen var olan tek şeyin bu olduğunu hissediyorsunuz. Ancak, meditasyon sırasında genişlemiş bilinci deneyimlediğinizde, bütünün diğer yüzdelerine bağlanabilir ve bütün Benliğinizin geri kalanının farkına varabilirsiniz.

Başka boyutlar, zamanlar ya da yerleri deneyimleyen diğer yüzdelerinizle iletişime geçmek konusunda denemeler yapın ve ne olduklarını görün. Ne yapıyorlar? Nasıl hissediyorlar? Sevginiz dâhilinde, onlarla konuşabiliyor musunuz, onlara sevginizi ifade edebiliyor musunuz? Kendinizin diğer boyutlarda olması fikriyle oynayın, diğer zamanlarda ifade bulurken kendinizle konuşun. Ayrılık yoktur, sadece inançların getirdiği geçici sınırlar vardır. Bu birliktelik herhangi bir zaman gerçekleşebilir.

Bugün buraya sizinle bir olmaya geldim, ama yalnız gelmedim. Yalnız gelmemin imkânı yok, çünkü Tanrı’nın Çocuğu BİRdir. Ben neredeysem, kardeşlerimle beraberim, ışık ve sevgiden gelenlerle birlikteyim. Ve şu anda bulunduğunuz yer, eğer kabul etmeyi isterseniz, dostlar, ustalar, rehberler, melekler olarak bildiğiniz varlıklarla dolu, bulunduğunuz yer sizin için Sevgi ve Işık dolu.

Sevginiz kutsanmıştır, size yakın olan kişilerin duyduğu sevgi kutsanmıştır ve size nefesinizden de yakındır. Şimdi sizinle konuşmaya geldim, çünkü beni çağırdınız. Durup, ara verdiğinizde ve bilincinizi, dikkatinizi bana çevirdiğinizde, ne zaman olursa olsun ben gelirim. Ve bunun aynısı şu anda burada bulunan bütün ustalar ve dostlar için de geçerli. Ne zaman bir dakikalığına durup çağırsanız, yanınızdalar.

Bedenini bırakıp gittiğini düşündükleriniz de aslında hiçbir yere gitmediler. Onlar burada sizinle. Eğer kaybını hissettiğiniz birisi varsa, eğer sizden uzaklaşmış birisi varsa ve onunla konuşmak istiyorsanız, bilin ki gerçekten onlar hala sizinle ve onlarla sohbet edebilirsiniz.

Burada ilişkiye geçebilmeniz için bir son tarih yok. Eğer çok eskiden, hatta yıllar önce gitmiş olan bir anne, baba ya da sevdiğinize bir şeyler anlatmak isterseniz, hala sizinle beraberler ve onlarla söyleşebilirsiniz. Aynı şey, hakkında okumuş olduğunuz, tarihinizde yer aldığını hissettiğiniz, belki çok uzun zaman önce yaşamış kişiler için de geçerli. Eğer arzularsanız, onlarla da konuşabilirsiniz.

Sevgililer, yapabilirsiniz, benimle konuştuğunuz gibi. Onları ne zaman düşünseniz, ne zaman onlarla konuşmak isteniz, yanınızdalar. Kimse sizden ayrılmıyor. Sizin dışınızda olan hiçbir şey yok.

Yani, eğer birilerine söylemek isteyip ifade edememiş olduğunuz ve o kişinin gitmiş olduğunu hissediyorsanız, meditasyonunuzda onlara dönün. Kalbinizi onlara dökün. Onlarla konuşun ve sonra, bu da çok önemli, dinleyin. Çünkü belki onların da size mesajları vardır. Sanki onlarla beden içindeymiş gibi görüşün ve dinleyin. Gerçekte, Tanrı’nın Çocuğu Tektir ve ayrılık yoktur.

Burada benim Tanrı’nın Zihni adını vereceğim, genişlemiş farkındalık kavramının gerçekliği/olasılığı konusunu düşünmek üzere olan arzuda bir evrimleşme oldu. Son yüzyılınızın sonunda kitaplar yazıldı, örneğin benim yazarlığını yaptığım küçük bir kitap olan “The Impersonal Life” ya da yine benim yazdırdığım “Mucizeler Kursu”. Pek çok farklı kanallar aracılığıyla konuşuyorum, bu arada başka kanallar bu konuda sizin birbirinden ayrı gördüğünüz farklı bireylerden bilgiler getirdiler. Bunlar insanoğlunun evrimleşmesi ilerledikçe, kabul edebilecek bilinç düzeyine göre verildi. En başlarda, kanallık yapılan varlık, bedenini ödünç veren varlıktan çok ayrı gibi görünüyordu, örneğin Ramtha ya da Mafu olarak bilinen bireyler, tam bedenlenmiş ve bireysel kişilikleri varmış gibi göründüler.

İnsanoğlunun bilincinin genişlemesi üzerine yaşanan evrimleşmenin bir kısmı, başka boyuttanmış gibi gelen bilgilerin ulaştırılabileceği bir kanal, bir araç olabileceğini anlamaktı. Bu durum ilerledikçe, kanallık sürecinde de gelişmeler oldu. Artık bilinçli kanallık ve bilinçli genişleme deneyimliyorsunuz.

Aradaki perde çok inceldi, çok çok inceldi. Artık, kanallık yapılan enerjiyi sizden ayrı bir şey, sizden yukarıda, siz olmayan bir şey olarak algılamanıza ve “Peki, bu bilgelik nereden geliyor? Belli ki, tüm bedeniyle kanallık yapan kişinin aracılığı ile gelen varlık benden ayrı ve benimle paylaşacak büyük bir bilgeliğe sahip. Bu bilgiyi kabul edebildiğim için ne kadar şanslıyım” demenize gerek yok. Ama şimdi, şu anda şunu bilmeye isteklisiniz – ve bunu duymaya şimdi hazırsınız – ben sizinle BİRim. Bir genişleme deneyimliyorsunuz, Gerçekliğin ne olduğu konusundaki sınırlayıcı inanışınızı salıveriyorsunuz.

Siz bu sözcükleri okurken, bilin ki sizinleyim. Bizi ayırdığınızı düşündüğünüz perde çok çok inceldi. İradenizin evrimleşmesi büyük hızla öyle bir noktaya geliyor ki, benimle, diğer ustalarla ve başkalarıyla sürekli bilinçli iletişim deneyimleyeceğiniz zaman yakında. Bu, benliğinizin bütününün farkındalığı konusundaki evrimleşmenin bir parçasıdır. Bu sizin olması için dua ettiğiniz, istediğiniz bir şeydir ve şimdi bu âlemde tezahür ediyor.

Ben hep sizinleyim. Bunu söylediğimde, çok uzun zaman önce, bunu mecazi olarak söylemedim, harfi harfine bunu kastettim. Sevgili, her zaman seninleyim.

Gerçekte, Tanrı’nın Çocuğu BİRdir.

Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, Yüksek (Öz) Benliğinizle daha yakın bir ilişki kurmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.

Telif Hakkı© 2015 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir
Copyright © 2015 by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.com/

4 comments

  1. Sevgili Yeshua, Sevgili Judith Coathes ve Sevgili Mor Alev çok teşekkürler… Harika bir mesaj! Uzun süredir ruhsal gelişimi üzerinde çalışan ve iki yıldır kanallık yapan bir insan olarak şunu belirtmek isterim ki, kesinlikle bu değerli mesajda söylendiği gibi perde çok inceldi. Çevremde denemeye cesaret eden ve kendine izin veren insanlar da kendi rehberlerinin sesini duyabiliyorlar. Sevgililer her daim yanımızda ve yardımımızdalar çok şükür! İhtişamımızı deneyimlemek üzere kendimize izin vermemiz ve sınırlarımızın dışına çıkacak cesaret ve inancı göstermemiz yeterli. Sevgiler

    Beğen

  2. Merhaba,
    Bilinç düzeyim çok güçlü değilken ,uyku uyanıklık arasında iken gelen bir takım konuşmalarla ilgili ne yapacağımı bilmiyorum.Bana yardımcı olacak birilerine ihtiyacım var.
    Bana yol gösterebilirmisiniz?
    Sevgiler…

    Beğen

    1. O konuşmaları duyduğunuz zaman çeşitli sorular sorun. Örneğin nereden geldiğini, ne demek istediklerini, neden bu konuşmalara şahit olduğunuzu ve maçın ne olduğunu… Mutlaka düzenli meditasyon yapmaya başlayın. Tarif ettiğiniz durum Theta beyin dalgasında oluşuyor. Bu beyin dalgasına bilinçli bir şekilde meditasyonla ulaşırsanız, sebebini anlayabilirsiniz. Sevgilerimle

      Beğen

Yorumlar kapatıldı.