Özgürlük – Konsey (Mesaj 32)

Bugün, sizin “özgürlük” dediğiniz kavram hakkında söyleşmek istiyoruz. Şimdilerde bu konuyla ilgili çok fazla konuşuluyor. Ve bu konuşmaların çoğu, kendi aranızda yapmış olduğunuz siyasi ve toplumsal meseleleri içeren sohbetlerdir. Bizim sizinle birlikte inceleyeceğimiz “özgürlük” kavramı, bu meseleleri içermiyor. Bizim bahsetmek istediğimiz özgürlük, çok farklı bir türden.

Hatırlarsanız size, “kendinizi yargıladığınızdan ve yargılamaya da devam ettiğinizden” bahsetmiştik. Ayrıca, “eylemlerinizden, düşüncelerinizden ve söylediğiniz sözlerinizden dolayı Yaratan’ın sizi yargıladığına inandığınızdan” söz etmiştik. “Kendinize çizmiş olduğunuz ve onlara sahip olduğunuz söylendiği için de kabullendiğiniz sınırlardan, kısıtlamalardan” bahsetmiştik. “Hatta yaşadığınız bazı deneyimlerden dolayı, sınırlarınızın olduğu sonucuna vardığınızı” açıklamıştık. “Bunlardan bazılarının, DNA aracılığı ile gerek sizin, gerekse Atalarınızın daha önceki yaşamlarınız ve deneyimlerinizden bu yaşama taşımış olduğunuz kısıtlamalar” olduğunu anlatmıştık. “Bazılarının ise, sizinle hiç alakası olmamasına rağmen, insanlığın yararına olduğu için üstesinden gelmeyi kabul ettiğiniz kısıtlamalar, sınırlamalar veya zorluklar” olduğundan bahsetmiştik.

Evet, bunların hepsini ortadan kaldırmak, yani özgürleşmek, sanki size “dağları devirmek” gibi geliyor, öyle değil mi?

Öncelikle sizden, “İçinde bulunduğunuz bu “sanal tutsaklık” durumundan nasıl kurtulamadığınızı ve bu süreyi nasıl daha fazla uzattığınızı” düşünmenizi rica ediyoruz.

“İstiyorum, diliyorum, dua ediyorum, deniyorum, umuyorum” gibi kelimeler söylediğinizde veya düşündüğünüzde, bir şeyleri “değiştirme gücünüzü” nerelere harcadığınızı, nasıl heba ettiğinizi bir düşünün.

Peki, bu değiştirme gücünüze tekrar “kavuşabilmek” için, neleri düşünmeniz veya söylemeniz gerekiyor?

“Ben yapabilirim, başarabilirim, üstesinden gelebilirim” gibi, “hayatınızı belirleyen gücün KENDİNİZ olduğunu” gösteren kelimeler kullanmanızı öneriyoruz.

Ayrıca, “şükran yasası” olarak adlandırabileceğimiz bir yasa vardır. Şayet yaşamınızı minnet ve şükran duyarak sürdürüyorsanız, günün her saatinde teşekkür ediyorsanız, o zaman değişiminizin başarıyla gerçekleşmesi için ortadan kalkması gereken “dağları” çok daha kolay yerinden oynattığınızı göreceksiniz.

Belki ilk başlarda, sadece biraz yerinden kıpırdatabileceksiniz. Sonra, kolayca sürükleyebileceksiniz. Böylece, mümkün olacağını düşündüğünüzden daha kısa bir sürede, sizi engelleyen “dağın” tamamen ortadan kalktığını göreceksiniz.

Sonuçta her şey enerjidir. Ve enerjiyi değiştirdiğiniz zaman her şeyi değiştirmiş olursunuz. Şu iki kavram, bizim sürekli tekrarladığımız kavramlardır. Birincisi; Her şey enerjidir. İkincisi ise; Her şeyi siz yaratırsınız ve değiştirirsiniz. “Ortak yaratım” dediğimiz kavramın anlamı budur. Sizleri “ortak yaratıcı” olarak adlandırmamızın sebebi de budur. Ve sizler bunun tam olarak ne anlama geldiğini öğreninceye kadar, sonsuz zaman geçireceksiniz. Ama şimdilik, “ortak yaratıcılığın” ne anlama geldiğini bu Boyutta öğrenmeye başlayın. Size bahşedilmiş olan bu armağanı kullanmanızı, yürekten istiyoruz. Bu yeteneğiniz, yaradılışınızın en önemli özelliğidir.

Bu söyleşimizin konusu size biraz “ağır” gelmiş olabilir. Ama bizim genelde konuları daha “hafif” tutmaya çalıştığımızı da biliyorsunuz. Dolayısıyla, sizinle tekrar buluncaya kadar eğlenceli ve mutlu bir zaman geçirmenizi diliyoruz.

İyi günler.

Çeviriyi yapan Mor Alev Dostuna, Konsey ve Ron Head’e çok teşekkürler. (https://oraclesandhealers.wordpress.com/)

Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, Yüksek (Öz) Benliğinizle daha aktif bir ilişki kurmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.