Şu An Bulunduğunuz Yerde, Sizden Başkası Olamazdı. – Michael ve Yüksek Benlikleriniz Konseyleri

Arkadaşlar, bu mesaj yine bir önceki mesajı takip ediyor ve onu ya da daha öncekileri okumadıysanız, bunu daha iyi anlayabilmek için yılbaşından beri gelen mesajlara arşivden bir göz atmanızı tavsiye ederim. Ancak bugün Michael ve Yüksek Benliklerimiz öyle güzel bir egzersiz vermiş ki onu bu konularla ilgilenen ilgilenmeyen herkese kesinlikle öneriyorum. Bu bir kendini affetme ve kendini tanıma egzersizi. Bu mesajla birlikte bir şarkı da vermek istiyorum sizlere: U2’nun Nelson Mandela filmi için bestelediği Ordinary Love (Sıradan Sevgi) şarkısı, sevgi olmadan hiçbir şeye ulaşamayacağımızı çok güzel anlatıyor. Bu şarkının akustik versiyonunu gördüğümden beri sizinle paylaşmak istedim ve bugünkü mesaja çok uydu. İngilizce sözlerini anlamıyorsanız bile müzik yani ses enerjisi size mesajını iletecektir. Önce kendinizi sevin arkadaşlar.

Bu mesaj Mor Alev Dostu tarafından çevrilmiştir. Ron Head tarafından 24 Şubat 2014 de iletilen mesajın orijinaline buradan ulaşabilirsiniz. Ron ve Mor Alev Dostuna binlerce teşekkür.

Öz-Sevgi’den bahsetmişken dikkatinizi bir de, ‘Özünü-Bağışlama’ ve ‘Özünü-Tanıma’ gibi kendi Değerliliğinizi arttıran kavramlara ve bunları, düşünebildiğinizden daha fazla hak ettiğiniz konusuna çevirelim. Özellikle ‘düşünebildiğinizden daha fazla’ diyoruz, zira sizler genellikle büyük hayaller kurmuyorsunuz. Çoğunuz, fazla bir şeyi hak etmediğinize dair, kökleşmiş bir saplantı içindesiniz. Ayrıca, büyük hayallere ulaşmanın sizin için imkânsız olduğunu düşünme alışkanlığınız var.

Şimdi bu ‘yanlış anlaşılma’ ile biraz ilgilenelim. Görebildiğiniz her şeyi ve çok daha fazlasını yaratmış olan bir Güç var. Böyle bir Güç için, hayal edebileceğiniz her şeyi yaratmak, bir çiçeği yaratmaktan daha zor bir şey değildir. Ve ikisi de tam bir mucizedir, öyle değil mi?

Lütfen şimdi kendinize, “Neden ihtiyacım olan her şeyi hak etmediğimi düşünüyorum?” diye sorun. Bu soruya verilecek cevapların sayısı, tüm insanların sayısı kadardır. Ancak en yaygın cevap, uzun yıllardan beri bu şekilde düşünmeye şartlandırıldığınız, olacaktır. Veya bir şeyleri hak etmediğiniz direkt yüzünüze söylendi ve siz de buna inandınız. Veya bazı şeylere lâyık olmadığınızı düşünerek, bir şekilde buna kendinizi inandırdınız. Ayrıca, çuvallar dolusu günah yükünüzle ortalıkta dolaştığınızı sanıyorsunuz. Bunlara benzer örnekler vermeyi, epeyce sürdürebiliriz. Şimdi biraz beyin jimnastiği yapalım. Biliyorsunuz, Bay Einstein da böyle şeyler yapardı. Merak etmeyin kısa sürecek. Daha rahat hayal edebilmeniz için bu alıştırmayı, gözleriniz kapalıyken yapmanızı öneriyoruz. Şayet size gerçek gibi gelmediyse, bunu hissedinceye kadar her gün tekrarlayın:

Başlıyoruz. Şu anda Yaratan’ın önünde duruyorsunuz. Her şeyden önce O, koşulsuz sevebilendir. Bunu unutmayın. Herhangi bir yargılama veya lanetleme yok. Sadece çok fazla Sevgi var. Öncelikle bunları bilmeniz gerekiyor. Yaratan ile ilgili bölüm bu kadar. Bundan sonraki bölüm, sizin duygularınızla ilgili.

Şimdi O’nun önünde duruyor ve soruyorsunuz; “Yaratan (veya siz O’nu nasıl adlandırıyorsanız) anımsadığım veya anımsayamadığın yanlışlarım için özür dilerim. Beni bağışlayabilecek misin?”

Siz cevabı zaten biliyorsunuz, öyle değil mi? Ve devam ediyorsunuz.

“Hoşuma gitmeyen ve beni üzen şeyler yapmış olsalar bile, ben herkesi ve her şeyi affediyorum. Yapılan şeyleri hala hoş görmesem de, onların beni bugün olduğum yere getirdiklerini biliyorum. ”

Ve son olarak,

“Yaratan, öyle olmak zorunda olduğunu düşündüğüm ama başaramadığım her şey için, kendimi bağışlıyorum. Senin yarattığın varlığımın kusursuzluğunu yargıladığım için, kendimi affediyorum.  Kendimi bağışlıyorum. Kendimi bağışlıyorum. Kendimi bağışlıyorum.”

Şimdi gözlerinizi açın ve kendinize bugünü iyi hissettirecek olan bir şey bulacağınıza dair söz verin. Kendinizde beğendiğiniz şeyleri ortaya çıkarın. Bu fazla zor olmasa gerek. Zira her şeyden öte, Yaratan sizi seviyor.

Aynen bizlerin sizi her zaman,  her zaman,  her zaman sevdiğimiz gibi. Lütfen şimdi, Evrenin sunduğu her şeyi eksiksiz hak ettiğinizi düşünmeye başlayın. Şu an bulunduğunuz yerde, sizden başkası olamazdı.

İyi günler.