Günün Melek Kartı – Eros ve Aşkın Yeni Tanımı

Eros

Hayatın kendisine olan sevginizi uyandırmak için kalbinize ve zihninize dev dalgalar halinde sevgi gönderiyoruz. Sevgiyi kutlayın, aşkınız sizi bulacaktır

Arkadaşlar, altı gün kart çekmiyorum ve sabah oturup bir kart çektiğimde ne geliyor: Yine romantik sevgi, aşk, birliktelikler, hem de Eros’un kendisinden! Bugünün kartı biraz uzun bir yazı olacak. İkiz Alevler ve Ruh Eşlerinden bahsetmiştik. Bugün aşkın yeni tarifi ve Çarşamba akşamı Tom Lescher’in haftalık raporunu dinlediğimde “Tamam! Şimdi çok daha iyi anladım” dediğim gökyüzü hareketlerinden konuşacağız.

Eros’un adı eski Yunan’dan beri kötüye çıkmıştır. Aşk sefalet, savaş, entrika ve trajediye yol açar. Nedense aşık olduğumuz insan hayalimizde yarattığımız kişi çıkmayınca kendimizden başka her şeyi suçlarız, suçun bir kısmı da Eros’a gider. Ben adına “aşk” dediğimiz romantik sevginin eski tarifinin bize pek yararı olmadığını düşünenlerdenim. “Eski Dünya” nın aşk hikayeleri başından sonuna güvensizlik ve yeterli olmama duygusu içerir. Kadın dergilerine bir bakın ne demek istediğimi anlarsınız. Aşk için asla yeterince güzel değilsiniz, asla yeterince seksi değilsiniz, asla yeterince başarılı, zengin, becerikli, zevkli, modern, popüler, vs. … sayarak bitiremeyiz. Sonra da bize aslında nasıl olmamız gerektiği öğretilir, bu da büyük ihtimalle para harcamaktan geçecektir. Bu durum kadınlar için ne kadar zorsa erkekler için de zor ve verimsiz. İlk zamanlarda diğer taliplerle, sonra da çiftin birbiriyle rekabet halinde olması, işi bazen ezen-ezilen, bazen kaçan-kovalanan, bazen de kafa kafaya savaş haline getiren bu paradigmaya son ve kesin veda zamanında yaşıyoruz.  Bu arada Hollywood filmleri, pembe diziler ve aşk romanlarıyla beynimiz yıkanmış vaziyetten normale dönüşün yollarını arıyoruz. Romantik bir ilişki içinde olun ya da olmayın, ilişkilerimizi Yeni Dünya kurallarına göre oturtmak zorundayız, sadece aşk değil ama arkadaşlık, iş, aile, toplum ilişkileri de buna dâhil.

Yeni ilişkilerin – ki buna Michael “Kutsal Ortaklık” ya da “Kutsal Birliktelik” demeyi tercih ediyor – temeli sevgi ve şeffaflık olacak.

Michael diyor ki:

“Kutsal Anne’nin hediyesi olan şeffaf mavi enerji size berraklık, görüşünüze açıklık ve anlayışınıza netlik getiriyor. Bu enerji gelip de kesilmedi, bundan sonra da isteseniz de istemeseniz de içinize işlemeye devam edecek. Bu berraklık size gerçekte kim olduğunuzu bilmeniz için netlik verdi. Aynı zamanda görüşünüze de berraklık veriyor, henüz üçüncü gözleriniz açılmasa da birbirinizi daha iyi tanımanız ve daha da önemlisi gerçekten birbirinizin içindeki gerçeği görebilmenize yardım ediyor. Ve evet, bu gelişim daha önce hiç görülmemiş hızla devam ediyor, özellikle de yeni dostluklar, gruplar ve ilişkilerin oluşumuna önayak oluyor. Bu daha da yoğunlaşacak çünkü siz enerjik olarak çıplak olmayı istiyorsunuz. Dünya ve dünyanızın pek çok illüzyonu – dünya kelimesini kullanıyorum, gezegen değil- o kadar tehlikeli olarak algılanıyordu ki pek çoğunuz için gizli kalmak mantıklı geliyordu. Ama saklanma zamanı bitti. Sizinle yıllardır konuşurken ve özellikle de son zamanlarda öne çıkma zorunluluğuna hazır olmanızı söylüyorduk. Ve şu anda yaptığınız da bu. Işığa çıkıyorsunuz, yeni bir zamanın, yeni bir gerçekliğin, yeni bir boyutun şafağına çıkıyorsunuz. Ve ışığın altına doğru adım atarken birbirinizi gerçekten görmeye başlıyorsunuz. Daha önce birbirinizi gördüğünüzden çok daha net görüyorsunuz. Ve diyorsunuz ki “İşte oradasın!” Ve sadece işte oradasın değil “İşte oradasın! Seni seviyorum.”

Biz bunun için ne kadar bekledik bilemezsiniz. “Seni görüyorum ve seviyorum”. Bu kadar basit ve insan kolektifinden umutsuzca ve büyük acıyla eksik olan bir şey. Sizin şöyle bir inancınız var; dostluklar ya da ilişkiler gelir ve gider, sevgi gelir ve gider. Ve bu hatalı. Bu kesinlikle doğru değil. O sevgiyle olan ilişkiniz ve sevginin aldığı şekil her zaman bir seçimdir. Ve bu yine hızla oluşmaya başlıyor ki, siz bir seçim yapıp ileriye bir adım atıyorsunuz ve “ben bu ilişkiye katılıyorum” diyorsunuz ve aynı kararı almış kişiyle ilişki kuruyorsunuz. O kişinin frekansı sizinle aynı değil çünkü kimsenin frekansı aynı değildir, ama frekansı sizinle uyumlu, bir kesişme ve birleşme noktası sağlıyor. Siz, insanlık, kolektif diyor ki “Ben kalbimi açacağım ve bakalım ne olacak. Ben bunu yapacağım. Yanlış önyargılarımı, geçmişte olanlarla ilgili yargılarımı, gerçek olmayan tarihimi çöpe atıyorum. Ve ben bir amaç duygusuyla, netlikle, gerçekten olduğum kişiyi temel alarak yeni ilişkiler, yeni ortaklıklar ve yeni arkadaşlıklar yaratacağım. Ben ruh ailemi bulup onlara katılacağım.”

Bu yeni enerjilerde yalnız devam etmek isteyen çok çok az insan kalacak, büyük çoğunluğunuz “Kutsal Partner”inizle devam etmek isteyeceksiniz. Kutsal birlikteliklerin içine işleyen enerji eski enerjilerden çok farklı. Eskiden sıklıkla ilişkiler bir çeşit ihtiyaç ya da kontrol üzerine kurulurdu. Bunu olumsuz olarak söylemiyorum. Sadece ilişkilerin büyük çoğunluğu böyleydi. Ama 50 yıldır birlikte olanlar bile ilişkilerinin değişimden geçtiğini hissetmekteler. Bildiğiniz gibi sonu gelmeyen yüklemelerle yüksek frekanslı enerjilerle dolduruluyorsunuz. Biraz orada, biraz burada yükleme yapılmıyor size. Yıllardır 7/24 enerjiler içinize işliyor. Bu yoğunlaşarak, artarak devam edecek. Kutsal Anne’nin şeffaflık enerjisi bunlardan sadece biri. Yani hazır olun.

Ama yaptığınız şey şu. Kalbinizde bir arzu olduğunu ve bunu daha önce tanımamış olduğunuzu görüyorsunuz, bunun öne çıkmasına izin veriyorsunuz. Romantik olup “âşık olmak” arzusu diyebilir miyim? Aşağıda ve yukarıda sevginin gelişmesinden daha muhteşem, daha coşkulu, daha mutlu hiçbir şey yoktur. Bu da kutsal ortaklarınızı tanımak ve kabul etmekle olur. Bazen hiç alışılmadık şartlarda bir araya geleceksiniz. Birlikte bir şeyler yaratma arzunuz olacak. Yani basit bir evlenme fikrinden daha yoğun, daha amaç odaklı ilişkiler olacak. Birlikte neler başarabiliriz? Birbirimizi nasıl ve nerede destekleriz? Bu birlikteliklerin binlerce yıldır dünyanızda alışıldığı gibi bir şekli olmayabilir, hep tartıştığınız nosyonlardan uzak olabilir. Ve bu yeni. Bu orijinal. Bizim tarafımızda kutsal birliktelikler böyle oluyor. Yani iki ruh arasında üzerinde çalıştığınız şeye, başardığınız şeye, hayallerinize, eğlence anlayışınıza ve yarattığınız şeye bağlı olarak nasıl bir ilişki istendiğinde anlaşılır. Böylece ilişkinin şekli arzularınızı, anlaşmanızı takip eder, akışkan ve esnektir. Yani önce şekli yaratıp sonra içine bir şeyler sıkıştırmaya çalışmazsınız. Size bir hizmeti olmayan kurumları böyle yaratırsınız. İşte bu hatayı tekrarlamayacaksınız. Artık büyüdünüz, olgunlaştınız.

Bu ilişkilerin alacağı şekil hayallerinize bağlı olarak arzu ve seçimlerinizle değişip dönüşecek. Bunun kilit noktası özgürlüktür, tam bağımsızlık ve kutsal olarak bağlandığınız kişinin özgürlüğünü kabul etme, sadece sözde değil, ruhunuzun en derin seviyesinde kabul etmek ve onaylamaktır. Böylece itme-çekme olmaz, yumuşak dalgalar gibi gelme gitme olur. Gaia’nın sizin için yarattığı ritme bakın. Tüm parçalarıyla, tüm varlıklarıyla kutsal birliktelikte ve her zaman bir ritim var. Mevsimler, gel-git, değişim var.

Yeni kutsal birliktelik enerjisinin en önemli noktası ister eski ilişkiniz olsun, ister yeni başlasın- size yalvarıyorum, çünkü bu herkes için kutsal bir başlangıç – özgürlük, bağımsızlık ve sevgi. Bu birbirine “Bu sevgi mi? Bu sevgi taşıyan kelimeler mi? Bu hareketler sevgi içinde mi yapıldı? Bu duygular sevgi mi? Bunlar sevgi ve saflık gösterileri mi? İstemediğim ya da kaçındığım bir şeye bakarken beni hafifletip yükseltiyor mu? Gerçek benliğim görülüp, sevilip bakılıyor muyum?” diye sorma özgürlüğüdür.

Kimse “Bunu yapamazsın. Beni arkada bırakamazsın. Ben çok yalnız kalacağım. Ben ne yapacağım?” diye ayrılığa isyan etmez.  Çünkü kutsal ortaklıkta görevini yerine getirmek için gitmekle kalp bağı çözülmez, daha da güçlenir. Dayanır, sağlamdır ve besler. Hiçbir şeyin ama hiçbir şeyin bu sevginin arasına giremeyeceğini, bu ruh taahhüdünü solduramayacağını bilir. Geçmişte sadece dini misyonerlik, ya da savaşa benzer durumlarda bu durum kabul edilirdi. “Senin savaşa gitmen gerekiyor, ben seni sevmeye devam edeceğim” demek bile aslında normal değil çünkü bir fedakarlık ve istekli olmama durumuna işaret ediyor. Şimdi siz enerji alanınızı birbirinize doğru genişletmeyi ve böylece fiziksel, zihinsel, ruhsal, duygusal dansı öğreniyorsunuz. Çok yeni ve değişik şekilde eriyip birbirinize kaynaşıyorsunuz, birbirinizin alanlarına kayıp sonra yeniden ortada buluşmayı öğreniyorsunuz. Çünkü korku faktörü gidiyor. Birbirinizin elini ve kalbini tutup seyahat edeceksiniz, keşfe çıkacaksınız. Bunu öğreneceksiniz çünkü yaratıcılığınızı besleyecek. Kutsal ilişkinizde neyin mümkün olup olmadığına dair parametreler koymayın. Bu bir hediye, bu çok güzel.  Direnmeyin sevgili dostlarım, bu güzel dansın başlamasına izin verin.”

Evet arkadaşlar, bu sohbetin sadece özetini yazacaktım ama o kadar güzel anlatıyor ki kaptırdım gitti. Şimdi “Neden bu zaman?” sorusuna odaklanalım:

Evrende her şey ama her şey kutsal plana dahil olarak işliyor. Herşeyin bir amacı ve zamanlaması var. Yukarıdaki Michael sohbeti Kasım ayı başında yapılmıştı. Buna benzer ama bu kadar detaylı olmayan konuşmalar, mesajlar Haziran başından beri geliyordu. Bize sürekli söylenen şey ise kalbimizi sevgiye ve aklımıza gelmeyen olasılıklara açmamızdı.  Bu arada Nisan ayından itibaren enerji bombardımanına tutulduk, bakış açılarımız, duygularımız ve görüşlerimiz değişti. Bunların hepsi hem gökyüzü olayları, gezegenlerin yardımı, hem bizim doğmadan önce yaptığımız planlar dahilinde yüksek benliğimizin yardımı hem de melekler, ustalar ve rehberlerimizin yardımıyla gerçekleşti. Şimdi, bu kadar çok “Aşk” mesajı gelirken, ve bir anlamda beni bu durum sinir ederken (sürekli kendimi tekrar ediyormuşum gibi geliyor) birden bire Marsın Terazi burcuna geçeceğini ve altı ay orada kalacağını öğrendim. Ve bir ışık yandı! Yine her şey senkronize bir şekilde devam ediyor. Şimdi, bu konu da çok uzun sürecek o yüzden kısa bir başlangıç yapacağım ve bir sonraki yazıda devam edeceğim. Bu demek oluyor ki Mars ve Venüsün yönettiği evlilik, denge, ilişkiler burcu bir araya geliyor. Eğer bu havaya aşk kokusu saçmıyorsa daha ne saçar ben bilmiyorum.

Yukarıda yeni ilişkileri öğrendik, şimdi yıldızların bizi desteklediğini de biliyoruz. İçinizden daha şeffaf, daha net olmak geliyor mu? Kalbinizi açmaya karar verdiniz mi? Bundan sonra eşinize kendinize davranılmasını istediğiniz gibi açık, sevecen ve anlayışlı davranabilecek misiniz? Siz bekar arkadaşlar, ilk buluşmanızdan itibaren kendiniz gibi davranabilecek misiniz? İlişkiler ne bir savaş, ne de bir yarış. Gizlenmeye gerek yok, çünkü ne yaparsanız yapın kendinizde sorun olarak gördüğünüz şeyler ortaya çıkacak. Onlar ortaya çıkınca birden bire bir başkası olmayacaksınız, yine siz “siz” olarak sevileceksiniz, hatta o zaman sevginin anlamı çok daha derin olacak. Belki de sizin sorun olarak gördüğünüz şeylerin hiçbir önemi olmadığını anlayacaksınız. Bence riski göze alın, maskenizi atın ve bir deneyin.

Teşekkürler Eros ve Michael! Ve Michael mesajını ileten Linda Dillon’a ayrıca teşekkür ederim.