Yeshua’dan 2018 Öngörüleri

Nelly tsenova window

Sevgili Dostlar, bugün sizlerle orijinali 31 Ekim 2017 tarihinde yayınlanmış olan Yeshua’nın 2018 öngörülerini paylaşıyorum. Judith Coates’ın bu kanallığını o zaman hemen bu dönemde yayınlamak üzere saklamıştım. Şimdi geldik 2017’nin son günlerine ve tüm bilgiler, öngörüler, tahminler toparlanmaya ve bir arada anlamlanmaya başladı. Yeshua’nın aşağıda söyledikleri ve Melek Rehberlerin dün anlattıkları (ki o mesaj 26 Aralık tarihinde bambaşka bir kanal aracılığıyla gelmişti) arasındaki paralellere dikkat edelim. Bu mesaj biraz daha fazla güncel olaylara değiniyor. Ortada kesin olan bir şey var, 2018 çok farklı, değişik, özgün bir yıl olacak!

Mesajın sonunda birkaç yorum daha yapacağım. Şimdilik, Yeshua’ya kulak verelim

***

Sevgililer, yeni yılınızda sizi bekleyenlerin neler olduğunu bilmek istediğinize göre, adına öngörü ve tahmin denilen bu şeye başlamadan parametreleri belirlemek istiyoruz. Size defalarca söylemiş olduğum gibi, ben kehanette bulunmam çünkü olabilecekleri ortaya koyduğum anda, dönüp onu değiştiriyorsunuz. Bunu yapmakta çok iyisiniz. Söylenmiş olana bakıp diyorsunuz ki, “Ah, tamam, bunu daha da geliştirebiliriz.” Ve sonra da bir şeyleri değiştirmeye koyuluyorsunuz. (Gülümseme)

Fakat bu sırada bir takım kalıplardan konuşacağız. 2012 numarasına sahiptiniz, eski dünyanızın sonu olması gerekiyordu, yeni düşüncenin gelmesi gerekiyordu. Bunun nasıl görüneceğini bilmiyorlardı, çünkü yazılmamıştı. İşte böylece yazmaya başladınız. Bazı ipuçları aldınız ve üzerinde çalışmaya başladınız. “Peki, adına benim hayatım, benim geleceğim denilen yerde ne görmek istiyorum?”

Büyük yollar aldınız, buna rağmen diyorsunuz ki, “Hmm, alınan jeopolitik kararlarda her şey allak bullak görünüyor. İklim düzenlerine bakarsak, her şey allak bullak görünüyor. ‘Ben şimdi bildiğiniz her şeyi altüst edeceğim, çünkü bunu yapma gücüm var’ diyen küresel sahnedeki kişilikler sayesinde her şey allak bullak görünüyor.”

Sörf yapıyordunuz. Sörf yaptığınızı biliyor musunuz? Dalgayla ilerliyorsunuz ve onun üzerinde kalmayı umuyorsunuz. Bazı çok heyecan verici dalgaların arasından geçeceksiniz ve bazı enerjiler sizi sörf tahtanızdan fırlatacak kadar güçlü görünecek ve belki de suya yuvarlanacaksınız. Fakat dalgalarla ilerleme işini çok iyi yapıyorsunuz. Bu sene (2017), enerjinin daha güçlü olduğunu buluyorsunuz. Dalgalar, akıntılar, debi daha yüksek, siz de bildiğiniz en iyi şekilde dengede kalmaya çalışıyorsunuz ve merak ediyorsunuz, “Hepimiz nereye gidiyoruz?”

SurferBen bu dalgayı sürüyorum. Siz de bana bu dalgada katılıyorsunuz ve başlarımızı suyun üzerinde tutuyoruz – tercihan bedenlerimizi ve sörf tahtamızı da suyun üzerinde tutuyoruz – dalga boyunca dengeyi koruyoruz. Ve evet, dengeleneceksiniz. Dalgayı da sürmeye devam edeceksiniz. Ancak, oldukça heyecanlı bir sürüş karşınızda.

Bazı yöntemler önereceğim, derhal yarın sabah yapmaya başlamak isteyeceğiniz belli şeyler önereceğim. Evet, bu kadar çabuk. Sabah beş dakikanızı ayırın ve mümkünse çıplak ayaklarınızla dışarıya çıkın.

Yağmur damlalarını hissetseniz bile, beş dakika; yağmur sizi incitmeyecek, çekip küçülmeyeceksiniz. Bu size faydalı olacak. Dışarıya çıkın ve çime basın. Kutsal Toprak Ana’nın enerjisini kabul etmek üzere teslimiyete geçin. Bu, bütün bir gününüzü değiştirecektir.

Şimdi, biliyorum, bunu bazılarınız zaten yapıyor. Bunu yarın sabahtan itibaren bir günlük alışkanlık haline getirin. Biliyorum, yarın yapılacak işleriniz var. Meşgul bir gün olacak. Kalkıp da yapacağınız pek çok şey var. Siz mesuliyet sahibisiniz, görünüşe göre belli zamanlarda belli yerlerde olmak ve belli şeyleri yapmak üzere söz verdiniz. Buna zaman bulabilirsiniz. Size garanti veriyorum, her zamankinden beş dakika erken kalkacaksınız. Bu garantidir. Ben de geleceğim ve omuzunuza dokunacağım, belki de başınıza.

Beş dakika dışarıya çıkın, derin nefesler alın, nefesinizle eski enerjiyi verin; saate göre beş dakika.  Yanınızda saat alın. Dışarıya çıkıp “hah, tamam, üç nefes, beş dakika” deyip de eve geri dönmeyin. Saatinizde beş dakika. Nefes alın. Toprak Ana’nın enerjisini hissedin. Kendi enerjinizin Toprak Ana’yla BİR olduğunu hissedin.

Hoşunuza gidecek, keyif alacaksınız ve bir zamanlar bir manastırda, ya da bir mağarada tek başına olduğunuz hayatlarınızın anılarını geri getirecek, kutsal Toprak Ana’yla BİR olduğunuzu bildiğiniz anıları.

Ve sonra geri dönüp de haberleri açmak istiyorsanız – ve haberlerinizin aslında hiçbiri de yeni değil – farklı bir bakış açısına sahip olacaksınız. Ben haberlere sadece beş dakika ayırmanızı öneririm, sadece bu kadar. Eşit yapın. Şimdi, biliyorum, habercileriniz uzata uzata anlatmayı seviyorlar; ancak beş dakikada yeterince haber alabilirsiniz. Ve sonra da günlük aktivitelerinize dönebilirsiniz, yapma ihtiyacında olduğunuz şeylere.

Jeopolitik cephede gelecek sene en harika dramaların oynandığını göreceksiniz. 2018 değişimlerin senesi olacak, bunu zaten siz de gördünüz. Bunun sonunun nasıl olacağını gördünüz. Dramaya katkıda bulunanlar da gördü ve merak ediyorlar, “Bununla ilgili ne yapacağım? Bunu nasıl yapacağım?” Ve bu geçecek. Gelecek ve geçecek.

İçtenlikle ve hakikatten enerjiler şu anda oradan oraya zıplıyor. Bunu hissettiniz. Bir şaşkınlık zamanı oldu, “Nasıl bütün ayırıcı faktörleri bir sevgi, bir kabullenme alanına getireceğiz? Açılan büyük bir yırtık gibi görünen yarayı nasıl şifalandıracağız?”

Onu farklı görerek şifalandıracaksınız. Onu şifalandıracaksınız çünkü siz şifacılarsınız. Sizler şifacısınız çünkü sizler açıksınız ve durumları farklı görmeye isteklisiniz, durumları şifalı bir ışıkta görmeye isteklisiniz. Ve işte o zaman sevgili, durumları ve şeyleri farklı gördüğünüzden ve bütün olanların arınma ihtiyacında olan şeyleri arındırdığını anladığınızdan dolayı, hızla enerjinin aktığını hissedeceksiniz, bu sizi gülümsetecek. Bu sizin dışarıda beş dakika geçirmemiş olan, dünyanın aktiviteleri ve dertlerine kapılmış olan kardeşlerinizle konuşmanızı sağlayacak. Ve onlara gerçek olduğunu bildiğiniz, zihin ve özellikle de kalbinizle tanıdığınız şeyleri söyleyeceksiniz – gerçekte her şeyin yolunda olduğunu ve bunun bir ilahi telafi, yeniden düzenleme ve uyumlama olduğunu anlatacaksınız.

barefoot 2

Her konuştuğumuzda temelde vermeye çalıştığım mesaj budur: Uyanışı bilmeniz ve hayatınızdaki neşe-keyif-coşku olmanız. Bunu SİZ yaşıyorsunuz. Başkası yaşamıyor. Gerçekte başka kimse sizi yönetmiyor. Önerilerde bulunuyorlar ve sonra da bu önerileri sanki başka hiçbir seçeneğiniz yokmuş gibi gösteriyorlar. Ama seçenekleriniz var. Her dakikada seçenekleriniz var.

Adına 2018 dediğiniz gelecek seneniz, seçenekler senesi olacak. Değişiklikler senesi olacak. Dalgayı sürme seneniz olacak.

İşte bu yüzden sörf tahtası ve dalgayla ilerleme örneğini kullandım. İklim ve hava durumu düzenlerinizdeki gördüklerinizi daha da fazla gözlemleyeceksiniz. Evet, iklim değişmekte. Evet, iklim düzeninize değişiklikleri ve daha fazla enerjiyi siz getirdiniz.

Bunu yaratıcı gücünüzü görmek için getirdiniz ve işte orada tam da önünüzde, bir kategori 5 fırtına. Çok yakında kategori 6 ve 7 de olacak, belki daha da fazla, çünkü kendinizin, kardeşlerinizin ve BİRlikte olarak ne kadar yaratıcı olabildiğinizi görmek için enerjiyi harekete geçirdiniz.

Bedenler hakkında çok fazla endişelenmeyin. Her zaman olduğu gibi bazı bedenler kendini salıverecek ama çok geçmeden re-enkarnasyonla geri gelecekler.

Beden geçicidir. İçinizdeki Sevgi Bilincini bulun, varlığınızın Sevgi Bilincini bulun. O beş dakikada işte bunu yapacaksınız. Beş dakika yeterli midir? Evet, eğer inanıyorsanız! Unutmayın!

Dışarıda, beş dakikalığına çimlerde ayakta dururken, beni çağırın. “Benimle ol. Varlığımın Sevgi Bilincini tanımama yardım et. Varlığımın Sevgi Bilincinin beni yükseltmesine yardım et. Enerjiyi hissetmeme yardım et; tüm dertlerden, sorunlardan ve üstesinden gelinmesi gereken şeyler hakkındaki dünya enerjisini değil, Sevgi Bilincinin gücünü hissetmeme yardım et.”

O hissi nasıl tanıyacağınızı biliyor musunuz? Tanıyacaksınız, çünkü büyük bir gülümseme ve kahkaha olacak. Hafif bir kıkırdama ile başlayacak ve sonra açık bir ağız, sonra açık kalp ve göbekten doğru gelen büyük bir kahkaha. Belki şöyle diyeceksiniz, “Aman Allah’ım, hayatın ciddi olduğunu düşünüyordum. Ama aslında bu mizah. Bu neşe. Bu yaratıcı neşe-keyif-coşku. Ve bunun hepsini neredeyse kaçırıyordum!”

Sizin bunu yaptığınızı görmek istiyorum. Sizin hakikatten hayata döndüğünüzü, canlandığınızı görmek istiyorum. Pek çok yaşamlar boyu zihninizde canlıydınız. Tüm doğru şeyleri düşündünüz, tüm doğru şeyleri söylediniz. Şimdi bu yaşamınızda yeniden Sevgi Bilincinize dönmenizi ve o küçük çocuktaki Sevgi Bilinci olmanızı istiyorum ve o zaman belki şöyle diyeceksiniz, “Bu nedir? Hey, gökkuşağı ile oynayabilirim. Su damlalarıyla oynayabilirim. Suyun H2O olduğunu biliyorum. Bu harika, değil mi? Biliyorum. Ama onu bırak da hissine bak. Hissi nasıl? Tamam. Harika hissettiriyor.”

Gerçekten hayata âşık olmanıza izin verin. İşte o zaman daha fazla ve daha fazla kardeşinizin size geldiğini göreceksiniz. Çünkü bilmek isteyecekler, “Sırrın nedir? Nasıl böyle mutlu olabiliyorsun? Sen bu Işıkla çevrelenmişsin ve hissediyorum, kalbin hafif. Ne oldu? Nasıl bir rejimdesin?”

Siz de diyeceksiniz ki, “Ben neşe-keyif-coşku rejimindeyim. Ben masumiyet rejimindeyim. Ben hayata âşık olma rejimindeyim.”

Hayata âşık olmanın ne kadar harika hissettirdiğini bilince ne olacak? Enerjiyi daha da büyüteceksiniz artık kapalı tutulamayacak kadar büyüyecek. Kendinizi gülerken bulacaksınız ce bazıları diyecek ki, “Haberleri duymadın mı? Her şey darmaduman oldu, paralanıp gidiyor.”

Ve onlara diyeceksiniz ki, “Ben onu öyle görmüyorum. Aslında ben onu görmüyorum bile. Ben hissediyorum. Ben capcanlı hissediyorum. Hayata bak. Bana bak. Ben hayattayım, evet ve sörf yaparken harika vakit geçiriyorum. Ben hayattayım, canlıyım, neşe-keyif-coşkudayım ve hayat hakkında hevesli ve meraklıyım.” Ve bu iyi bir mantra.

“Gerçekten canlı hissetmenin nasıl hissettirdiğini bilmek istiyorum” Dışarıdaki beş dakikanızda bunu söyleyeceksiniz. Bulutlara sorabilirsiniz, gökyüzüne sorabilirsiniz, “Capcanlı hissetmek nasıl bir şey?” Ben seyredeceğim. Ben geriden doğru sizi destekleyeceğim ve “Bütün bunlar benim neşe-keyif-coşkum için” diyerek gerçeği tanıdığınızda gelen kahkahayı bekleyeceğim.

Teknolojinizde mucizevi ilerlemeler göreceksiniz. Şimdi teknolojiniz zaten cebinize sığacak kadar küçüldü, gelecek yılınızda olanın onda biri kadar küçülecekler. Artık büyük çantalara veya büyük ceplere ihtiyacınız kalmayacak. Teknolojinizin minyatürleşmesi en çok tıp alanını etkileyecek.

Fiziksel açıdan, bedenleriniz daha da büyüyecek. Çok büyük, devasa bedenleriniz oldu, küçük, şimdiki karıncalar kadar küçük bedenleriniz oldu. Her türlü boyut, şekil, renk, tip denediniz. “Ne kadar yaratıcı olabilirim?” oyununu oynadınız.

Önünüzdeki sene değişimler senesi olacak – dünya sahnesinde ve eğer siz de değişiklik yapmak isterseniz sizin için de. Hayatınızda değiştirmek istediğiniz şeyler varsa, değişeceksiniz, çünkü bunu yapmakta özgürsünüz.

Şimdiye dek, başkasının kurallarıyla yaşadınız. Şimdi, dışarıda geçirdiğiniz beş dakikayla, gerçek Benliğinizle, gerçek SİZle bağlantıya geçeceksiniz.

human childBeş dakika dışarıya çıktığınızda zihninizi boşaltın. Bunu yapabilirsiniz. Nefesinize odaklanın. Bir çim ya da ot sapına odaklanın. Ota sorun, “Sabah havasını solumak nasıl bir his?” Ot nefes alır mı? Evet, elbette alır. Ağaca sorun, “Güneşin sıcaklığını yapraklarında hissetmek nasıl bir şey?”

Bununla oynayın, denemeler yapın, eğlenin. Bir süre sonra, kendinize izin verdiğinizde, tek bir ayağınızdaki ifadeyi hissetmek isteyebilirsiniz. “Ah, şimdi tek bir ayağımla yapacağım bunu” ya da ayaklar arasında bir sağ, bir sol elli defa gidip gelebilirsiniz.

İşin temeli oynamanızdır. Bir defa daha küçük bir çocuk olmanıza izin verin. Dünya size bunu söylemiyor. Dünya size en küçük olduğunuz zamanda itibaren hizaya gelmenizi ve bir yetişkin olmanız gerektiğini söylüyor. Hepiniz dünyanın zorunlu olduğunu söylediği kalıba sıkıştırıldınız.

Kutsal Toprak Ana’nın ritmini hissetmenize izin verin. Garanti veriyorum, belki ilk gün değil, belki ellinci gün de değil, fakat çok da uzakta olmayan bir noktada şu fikri bulacaksınız: “Ben gerçekten, hakikatten mutluyum. Ve neden mutlu olduğumu da bilmiyorum. Bu çok güzel. Bunu birilerine söylemeliyim.”

Yani, hazır olun çünkü birileri de değişimi hissedecek ve size diyecek ki, “Bil bakalım, bu sabah ne oldu. Dışarıdaydım, ağaca bakıyordum ve yaprak benimle konuştu.” Siz bileceksiniz. Gül ağacı sizinle konuştu. Sizin için çiçek açtı ve siz de rengini, şeklini takdir ettiniz. Yarattığınız her şey, her şey sizin mutluluğunuz içindir, onlarla neşe-keyif-coşku içinde olun.

Bunu size şimdi söylüyorum, yeni yılınız gelmeden önce. Böylece etrafınızdaki her şey dağılıp yıkılırken, dengenizi, Sevgi Bilincindeki gerçek Benliğinizi, dinginliğinizi ve ılımlılığınızı sürdürmek için hazırlanabilirsiniz – ama o yıkılanlar aslında sizin etrafınızda değil, sadece haberlerin size söyledikleri olacak. Dünya, gerçek olarak düşündüğünüz her şey…. Gerçek mi? Gerçekten gerçek olan, Sevgi Bilincindeki Benliğiniz, olduğunuz neşe-keyif-coşku, olduğunuz masumiyet, işte bunlar gerçek. Dünya… bu gerçek değil. Bu drama. Bunun keyfini drama olduğunu bilerek çıkarın.

Eğer ıstırap çekenler varsa ve bu konuda yapabileceğiniz herhangi bir şey varsa, yapın. Eğer altın paralarınız varsa ve hayatlarını yeniden toparlayacak bir şeyleri almaya ihtiyaçları olanlara göndermek istiyorsanız, yapın. Eğer birisi kapınıza gelip sahip olduğunuz bir şeye ihtiyaçları olduğunu söylüyorlarsa, verin. Hayatınızda onun yerine bir başkası gelecektir. “Ah, o zaman benim yeterince olmayacak” diye endişelenmeye ihtiyacınız yok. Evet, sizin yeterince olacak. Zaten ne yapacağınızı bildiğinizden çok daha fazlasına sahip olmayı deneyimlediniz. Kutularca “bir gün ihtiyacım olur belki” diye sakladıklarınız var. Ama ihtiyacınız olmayacak.

Verin. İhtiyacınızdan çok daha fazlasına sahipsiniz. Çok az şeye sahip olduğunuzu düşünseniz bile, sizi temin ederim üzerinizdeki gömleği çıkarıp verdiğinizde çabucak bir başka gömleğiniz olacak. Belki yol kenarında, belki bir dost verecek size, onun yerine bir başkası gelecek.

Yiyecek konusunda endişe etmeyin. “Ama yiyecek stoklamalıyım, çünkü…” Biraz dolaplarınızda bulundurun, eğer bu sizi daha iyi hissettiriyorsa, ama verebilmek için biriktirin. Dolaşımda kalmasına izin verin. Hareket etmesine izin verin. Verin. Ve her şeyi verdiğinizde, daha da verin, daha fazlası gelecek size.

Yeni yılınız geldiğinde ve dünya her şeyin ne kadar kötü olduğunu söylediğinde bu sözleri hatırlayın. Gelecek yıl bunu duyacaksınız, her şeyin nasıl kötü olduğunu. Bu gerçek değil, doğru değil. Her şey ne kadar yaratıcı, evet. Drama yaratmakta ne kadar güçlü olduğunuz ve onun size geri bildirilmesinde ne kadar etkin olduğunuz doğru ama yaşadığınız yer bu değil. İçinizde meydana getirdiği her şeyi gözlemleyen ve ona iyi diyen yaratıcı bir varlıkla yaşıyorsunuz, çünkü meydana getirdiğiniz her şey iyi, hepsinin iyi bir yanı var.

barefootDünyanız, haberleriniz, şartlandırılarak eğitildiğinden dolayı, sadece her şeyin yanlış, olumsuz yönüne odaklanır. “Aman, Allah’ım, her şey ne kadar kötü.” Ama siz, çünkü uyanıyorsunuz, ve diyorsunuz ki, “Hayır. İşin aslı bu değil. İşin aslı şu ki ben güçlüyüm. Ben sevginin, iyiliğin, vermenin yaratıcısıyım. Dünyanın iniş ve çıkışlarında sörf yapanım ben. Ben sörf tahtamdan düşmüyorum.” Çünkü o sörf tahtasını yapan sizsiniz. “Peki, sörf tahtamı kaybedersem ne olur?” diye sorduğunuzda ayaklarınıza bakın, onların büyüdüğünü görün ve onlar sörf tahtanız haline gelir. Başka? Yaratıcı olun. Düşünün, nasıl bunu daha iyi yapabilirim?

Suyun dibini boylamayacaksınız, batmayacaksınız. Biliyorum, dünya size diyor ki, “Çok dikkatli olmalı, her şeye karşı temkinli olmalısın. Mali kriz olacak. Benzin sıkıntısı olacak. İklim değişikliği olduğundan, yiyecekler normalde olduğu gibi yetişmeyecek. Fiyatlar gerçekten, gerçekten çok yükselecek. Şöyle hastalık var, böyle virüs olacak, dikkat et. Yakalanabilirsin.”

Siz – kolektifiniz, sadece siz değil, kolektif insanlık – defalarca uçurumun tam kıyısına geldiniz. Bazen de uçurumdan aşağıya uçtunuz ve zihinlerinizin en derin kovuklarında, çok derinlerde daha birkaç dakika önce üzerinde yürüdüğünüz şeyi yok etmiş olmanın nasıl hissettirdiğini hatırlıyorsunuz. Daha önce Maldek’ten bahsettik, şimdi asteroid kuşağını oluşturan gezegen . (Mor Alev: Güneş sisteminde geçmişte var olmuş, bir felaketle patlamış ve parçalarının şimdiki asteroid kuşağını oluşturduğu gezegen) Dediniz ki, “Şunu bununla karıştırsak, bunu da eklesek ne olur?” ve puuf, asteroidler oldu.

Tarihinizde yazılmamış olan bir şeyi sizlerle paylaşmak istiyorum. O büyük deneyi yaptıktan sonra – ve inanın o deneylerden bir sürü yaptınız – dediniz ki, “bir asteroid üzerinde yaşamak nasıl olurdu acaba?” Ve bunu da yaptınız. Kitaplarınızda yazılı değil ama tarihinizin bir parçasıdır bu.

Ne kadar büyük olduğunuz, ne kadar yaratıcı konusunda uyanmanızı ve böylece her şeye iyi demenizi istiyorum. Çünkü her şey süreç dâhilinde, kendi meyvesini verme ve daha sonra yeniden bir fikrin tozuna geri dönme sürecinde; kederle değil, neşe-keyif-coşkuyla. Babamız her şeye neşe-keyif-coşkuyla bakıyor. Kederli olacak bir şey görmüyor. Bu arada, o eril değil. O dişi de değil. O, içinizden akan en yaratıcı alan. Oturup da bir şey hakkında kaygılanırken bile, yaratıcı süreç içinizden ve sizin aracılığınızla akıyor.

İşte bu kadar muhteşemsiniz. İki bin yıl önceki mesajım buydu. Biliyordum, kendime kanıtladım, bu gerçeklik benim yaratımımdı – gerçeklik küçük “g” ile. Değiştirebileceğimi biliyordum. Bunun iyi bir fikir gibi göründüğünde bedenimi görünmez yapıp kalabalıktan sıyrıldığım zamanlar bile oldu.

Bedenin enerji olduğunu biliyordum. Değiştirilebileceğini, yeniden düzenlenebileceğini biliyordum ve bunu yaptım çünkü bir pencereden doğru baktığımı anladım. İşte sizin de bunu düşünmenizi istiyorum, dışarıda olduğunuz beş dakikada, aslında önünüzde olanın bir pencere olduğunu bilmenizi. Ondan doğru bakın. Sadece cama bakıp “Ah, benim yapabileceğim bu kadar” demeyin.

Ona bakın, ondan doğru bakın. Bilin ki onu her an, her dakika yaratıyorsunuz. Ve bilin, her dakika, her an onu yeniden yaratabilirsiniz. Ve deneyiminizdeki her şey kabul edilecek, masum neşeyle oynanacak.

Birisi size gelip de, “Biliyor musun, o kadar aptalsın ki. Bu masanın gerçek olmadığına inanıyorsun. Bak. Ben ona vuruyorum ve o sert.” derse eğer, “Evet, şu anda sert. Ama benim bilişimde, bunu değiştirebilirim. Ben duvardan geçebilirim.” Duvar nedir? Bir araya getirilmiş enerji. Siz nesiniz? Siz enerjisiniz. O zaman, enerjileri birbirine uyumlu hale getirip duvardan geçebilirsiniz. Molekülleri genişletirsiniz.

Yani, size gelip de “Sen delisin” diyenler olabilir. Ve siz de diyeceksiniz ki “Evet, ama bununla eğleniyorum.” İşte cevap budur. “Evet, ama bununla eğleniyorum.”

Bugün kendinize hizmet etmeyi seçin. Bu yüzden her sabah beş dakika öneriyorum, böylece yeniden seçebilirsiniz, yeni olanı seçebilirsiniz. Dışarı çıkıp kuşlarla, sincaplarla oynayabilirsiniz ve şunu bilmeye izin verirsiniz. “Ben yarattığım her şeyle BİRİM.”

Kendinizi iyi seçin. Mutlu yaratın.

İyi bir motto; bunu sevdim: Mutlu yaratın. Öngörüler: Değişim, tüm alanlarda yaratıcı değişim. Işığı arayın. Siz binlerce gün doğumunun Işığısınız.

Öyle de oldu.

***

Arkadaşlar, Yeshua ısrarla topraklanmamızı öneriyor. İçimizdeki çocuksu masumiyeti öne çıkarmamızı, yeni şeyler keşfetmenin harika hissini yeniden tatmamızı istiyor. Evet, o kadar bilgiç ve eskimiş hissediyoruz ki bazen, bütün bunlara dönmemiz gerçekten fark yaratacaktır.

Şimdi, topraklanmanın lojistiğinden konuşalım. Bazılarınız bunu her sabah yapıyor olabilir. Bazılarınız daha kırsal ya da bahçeli yerlerde yaşıyor olabilir. Ben her sabah tabiatla birkaç dakika geçirmesem, gerçekten ben gibi hissetmiyorum, bunu beni kişisel olarak tanıyanlar bilir. Lütfen bu şansınızı kullanın ve dışarıya çıkın. Bu sayede kazandığınız iyi hislerinizi de başkalarına armağan edeceksiniz. Bundan eminim.

Bazılarınız ise şehirlerin sıkışık, bir mendil kadar bile toprak bulunmayan yerlerinde yaşıyor olabilir. Lütfen size uygun bir alternatif düşünün, bir çare isteyin. Belki bu her sabah balkona çıkmaktır. Belki yaşadığınız yerde hava kirliliği de var… Salonunuzdaki bitkiyle çalışmak mıdır çözüm? Öyle yapın. Evden beş dakika erken çıkıp işyerinizin bahçesindeki bankta oturmak mı? Belki yalınayak çime basamayacaksınız, o zaman bir ağaca ellerinizi dayayın. Bu duruma bir çözüm isteyin ve çözüm size gelecek.

2018 şimdiye dek dengeyle ilgili öğrendiğimiz her yöntemi kullanma ihtiyacında olduğumuz yıl olabilir. Özellikle, gazetelerde gördüğü bir haberle hayatı başına yıkılmış gibi hisseden ve bana yazan dostlara seslenmek istiyorum burada. Evet, sizden çok sayıda var, yalnız değilsiniz ama sayıyı azaltmaya ne dersiniz? Gerçekliğinizi haberler belirlemiyor. Siz belirliyorsunuz. Birilerinin bir yerde yazdığı, söylediği ya da yapmış olduğu şeyin sizin enerjinizi yönetmesine izin vermeyin. Dengede kalın. Yoksa bu sene sizler için oldukça sarsıntılı geçebilir. Çünkü çok konuşulacak. Bir sürü yalan haber, doğru haber birbirine karışacak. Her defasında dengeleri kaybedersek, enerjimize yazık. O kaygıya, o şikayete, o olumsuz düşüncelere verilen enerjiyle başka neler yaratabileceğinizi düşünün.

Bir sonraki yazıda astrolojik etkileri ve benim sezgisel özetimi konuşacağız. Her sabah Toprak Ana’yla buluşmamıza sizleri bekliyorum.  Mutlu yaratın.

Bu mesaj için Judith Coates ve Yeshua’ya teşekkürler. (oakbridge.org)

Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, Yüksek Benliğinizle daha aktif bir ilişki kurmak, böylece potansiyelinizin tamamını gerçekleştirmek üzere Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.

Telif Hakkı© 2017 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir
Copyright © 2017  by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.com/

9 comments

  1. Üzerinde ne olursa olsun, ne haltlar yersek yiyelim, dünyanın içinden, topraktan çıktığımızı; maddi varlığımızı onun kalbine borçlu olduğumuzu bana hatırlatan, “küçük” bir gözlemimi paylaşmak istiyorum:

    Sebze, meyve v.b doğal ürünlerin artıklarını biriktirip, iyice ufaladıktan sonra evdeki saksılara pay ediyorum. Toprak besleniyor, bitkiler müthiş bir canlılığa kavuşuyor! Doğal olarak, topraktaki organik çürüme, minik minik sinekler de yapıyor; sirke sineği.

    Dert değil…

    Geçen sabah toprakları üzerinde uçuşan bu minik sinekleri izlerken birden aklımda şu soru belirdi:

    “bu sinekler nereden geliyor?”

    Değil mi ya? Dışardan gelmiyorlar! Arılar gibi topluca yaşadıkları bir yer de yok! Nerede bu sinekler?! Dün yoklardı, bugün varlar?!

    Belki biyoloji kitaplarının giriş bölümünde anlatılan bu basit ve engin bilgiyi bir anda kavradım:

    sinekler, organik çürüme sayesinde toprak üzerinde oluşan iklimin yaşama fırsatı verdiği, toprağın ve atıkların içinde, yaşamak için uygun şartların oluşmasını bekleyen ve bu şartlar olgunlaşınca ortaya çıkıveren varlıklar!

    Sinekler domates, salatalık, havuç kabuğunun içinde… Onlar haşere değil, eski canların, yeni hali.

    Doğanın içinde -sebzenin meyvenin yaprağın suyun her şeyin – şartlar değişince başka bir forma dönüşüp yaşamı devam ettiren varlıklar gizli… Yaşam her yerde. Müthiş bir sürelsizlik içinde sürekli devam ediyor. Şekil değişiyor; ama can aynı kalıyor. Gördüğümüz, görmediğimiz her yerde yaşam var!

    Minicik sineklerin bana tarif ettiği bu yaşam serüvenine hayran kaldım…
    .
    .
    .

    Toprağa basma şansı olmayan kardeşlerime tavsiyemdir, toprağın ta kendisi olduklarını hatırlasınlar yeter! İçimizde ne varsa, zamanı gelince, şartlar olgunlaşınca, mutlaka ama mutlaka dışarı çıkacaktır… Çünkü şaşmaz kanun bu!

    Sevgiyle yaşayalım. İyi seneler.

    Liked by 5 people

  2. Sevgili Mor Alev
    Çok uzun zamandır; ki bu( ağaçlarla konuşmaya başladığım zamana denk gelir ) birlikteyiz..
    Hayatımın en zorlu sürecini ağaçlarla konuşarak atlattım, sizinlede o zamanlar tanıştım .
    Yıllardır sabah uyandığımda ilk yaptığım şeylerden biri yeni birşey yazmismisiniz diye bakmak..
    Çünkü ne hissettiysem analizi, neyi merak ettiysem cevabı, karanliktaysam aydınlık tarafi,hiç birşey yoksa bile zorlamamasiz ve iddiasız samimitiyle kucakladı beni.
    Kendime ait bir atölyem var , moda tasarımcısıyım ve atölyede çalışan yoldaşlarım,
    Sadece kendime değil onlara da okuyorum fırsat buldukça onlar talep ettikçe..
    Mor Alev okuma seanslarımız var kendi aramızda:)
    Peki yıllardır durdum da neden bugün bunları dile getiriyorum?
    Şöyle ki;
    Dün gece rüyamda denize giriyorum
    Fakat bir taraftan büyük tuvalet ihtiyacım var ama deniz çok temiz
    Sonra bir bakıyorum denizin bir kenarından kanalizasyon akiyor
    Seviniyorum
    Çünkü temiz denize yaparsam herkes anliycak çevrede insanlar var cekiniyorum
    Sonra ilerliyorum denizde
    Unutuyorum bu endişemi tuvaletimide yapmıyorum
    Birden cok büyük bir dalganin geldigini farkediyorum
    Hiç korkmuyorum
    Dalganın kırılmaya başladığı noktada
    Kafamı ceviriyorum
    3 yıl önce aniden 36 yaşında kalp krizi geçiren canım arkadaşım Engin sırf tahtasıyla sırf yapmaya başlıyor
    Engin zaten bunu yapardı diyorum
    Ben sörf yapmayı bilmiyorum
    Öyle ce durup dalganın üstümüzden geçişini izliyorum
    Dalga hollywood filmleri deki gibi
    Çok yüksek bir yere çarpıp görsel bir şölen yapıyor
    Sonra ikinci dalga
    Sular iyice çekiliyor
    Şimdi diyorum biraz kenara çekiliyim bu dalga beni alabilir ve kenara geçmeyi başarıyorum
    Hem içindeyim izliyorum hemde dışında
    Uyandım
    Ciddi bir karin ağrısıyla ve tuvalete koştum
    Uyandım çünkü uyanmasam rüyayı hatirlamiycam
    Ilk defa yazdım rüyamı
    Tekrar yattim
    Çok büyük çok güzel bir masa
    Konsey masası gibi 🙂
    Sabah oldu rüya tabirlerinden hiç bir sonuç almayacağımı bilerek ‘dalga’yazdim
    O sırada terzilerimizden Gülay hanıma çıtlattim rüyamı
    Daha siz yayımlamamıştınız yazıyı
    Ve bir saat sonra
    Beklenen An 🙂
    Dalga , sörf ve ihtiyacım olan herşey 🙏
    Neden ihtiyacım olan herşey dedim
    geçen hafta eski komşumun kızı 21 yaşında boğazından bıçaklanarak öldürüldü izmir de
    Kendisi kadar genç bir adam.tarafindan
    Duymuşsunuzdur belkide
    Ve ben yine yakınlarıma şunu dedim
    Ben ofkelenemiyorum o çocuğa
    Sadece sevgi sadece şifa gönderiyorum ve nicelerine
    Öfke ve kızgınlık duygusu yerini çok başka bir şeye bıraktı, bunu bir bilene sormak istiyorum
    Ruhuma haksızlık edip herşeyi bildiğini unutarak !!
    Sevgili Mor Alev cim
    Rüya yorumcusu olmadığını biliyorum o yüzden yazmadım tüm bunları
    Birbirimizi hiç tanımadan nasıl yol yordam nasıl ışık olduğunu yoluma bil diye detaylandirdim
    Çok etkileyici bir rüyaydı ve sen yine başardın
    Iyi ki..
    Vakti geldiğinde tanışacağız bunu da biliyorum tüm kalbimle..
    Yüreğine dokundugun, yoluna ışık olduğun niceleri adına Varligimin en güzel yerinden teşekkürlerimi kabul etmeni isterim..
    Birlik Bütünlük ve sevgiyle
    Sağol, Varol ❣
    Nice Mutlu yaratım yıllarına, sevgiyle.

    Aslı Elibol

    Liked by 4 people

  3. Daha dün gece, saatine devamlı bakarak gününü proğramlayan eşim; uyumak için geç olduğunu saatine bakarak acele etmemizi söyledi… “Olmayan bir zamanı bu saatin içinde arıyorsun ” dedim. Bir ilizyonun için de yaşadığımız bu dünya ne kadar gerçek?… Sabah uyanırken “Gerçeklik nedir” sorusu ile uyandım.. Ve bu soruyu kendisine sordum.. Elini duvara vurdu bak bu gerçek dedi. Dünyayı sadece yalın gerçekliği ile görmek bir çoklarının yaptığı bir şey gibi.. Ve sizden gelen bu yazının eş zamanlılığı harika… Görünmeyenin ötesini görmek, çok ta zor değil aslında sevgi ve şevkatle baktığında doğru yolda olduğunu anlıyor insan… Sevgi ve ışıkla harika bir 2018 diliyorum herkese…

    Liked by 1 kişi

  4. Harika… Önceki sabah uyandım, birden gözümün önünde güneşin doğduğu anın imajınasyonu canlandı. Parladı, parlattı.. ”

    “Bugün kendinize hizmet etmeyi seçin. Bu yüzden her sabah beş dakika öneriyorum, böylece yeniden seçebilirsiniz, yeni olanı seçebilirsiniz. Dışarı çıkıp kuşlarla, sincaplarla oynayabilirsiniz ve şunu bilmeye izin verirsiniz. “Ben yarattığım her şeyle BİRİM.”

    Kendinizi iyi seçin. Mutlu yaratın.

    İyi bir motto; bunu sevdim: Mutlu yaratın. Öngörüler: Değişim, tüm alanlarda yaratıcı değişim. Işığı arayın. Siz binlerce gün doğumunun Işığısınız.”

    Öyle de oldu.

    Liked by 1 kişi

  5. tam da masumiyetimi kaybettiğimi düşündüğüm bir anda, hatta çocuk fotoğrafı ile birlikte bir masumiyet özlemi paylaşımı yaptığım anda bu yazıyı okumuş olmam…. paylaşımımı hemen düzelttim. yine çocukluğumuzdaki masumiyetimize kavuşabiliriz…çok teşekkürler, her zaman ki gibi.

    Liked by 1 kişi

  6. Hazırım ! Birlikte yaratmaya ,kalbimin gücünün hepimizde var olduğunu paylaşmaya ve nefesimin evrenle olan bağlantımda pusulam olduğunu daha cok insanin bilmesine ve bu biliş halinin dalga dalga yayılmasi için el vermeye hazırım !
    Birlikte varız !
    Şükran ve sevgimle 💖

    Liked by 1 kişi

  7. Gerçekten zamanlamanız harika.Çeviriyi paylaştığınız günün gecesi bende rüya gördüm. İki gün sonrasında çeviriyi okudum.
    Dalga deniz benzetmeniz okadar paralelki.
    Bense rüyamda eşimle arabada gidiyorduk. Çamurlu ve küçük göllerin oluştuğu yerlerden geçiyorduk. Eşim bir yola saptı bense uyardım,bu yolda bir göl var batarız dedim. Ve göle arabayla daldık. Arabadan çıkmışız bir şekilde. Ben bir ip buluyorum, yüzerek iple önden arabayı çekiyorum eşimde destekle geliyor. Ne biz ne araba batmadı. Hepimiz yüzerek toprağa ulaştık.
    Beklentim yorum değil sizden,ama sayfanızın okuyanları çok.Gerçekliğini hissettirmektir amacım, desteğim
    Ve emeğiniz, yardımlarınız, paylaşımlarınız için teşekkürler.
    Mutlu yıllar herkese

    Liked by 1 kişi

Yorumlar kapatıldı.