Bir tutulma hakkında bu kadar çok konuşulup yazılabileceğini bilmiyorduk! Artık konuşmak yerine yaşamak vakti yaklaşıyor.
Tutulma bu akşam 21 Ağustos, Pazartesi Türkiye saatiyle 21.25 de maksimuma ulaşıyor. Başlangıç saati ise 18.46, tam tutulma saat 23.02’de geçişini bitirecek, bazı bölgeler parçalı tutulma görecekler, bu da saat 00.04’de sona erecek. Tutulmayı çevrimiçi seyretmek isteyen arkadaşlar çok çeşitli kaynaklardan buna ulaşabilirler. Örneğin NASA’nın ve timeanddate.com’un canlı yayınları var. Bildiğim kadarıyla bütün büyük uluslararası haber kanalları da bu konuda yayınları programlarına koymuşlar.
Şimdi biz kendi konumuza gelelim. Bu büyük tutulma bize ne diyor?
Şunu unutmayalım: Güneş Tutulması yeni aydır. Yani yeniyi getirir. Yeni niyetler için idealdir. Tohum ekme zamanıdır.
Bir aydır yoğun arınma içindeyiz. Özellikle ardımızda bıraktığımız bu dört hafta neleri isteyip istemediğimiz konusunda bizleri inanılmaz aydınlattı. Ve işte buradayız, artık arzularımızı biliyoruz, niyetlerimizi şekillendirdik, gerekli düzeltmeler yapıldı ve hazırız. Niyetler nasıl gerçekleşecek bilmiyoruz. Yeni nasıl gelecek bilmiyoruz. Çok yoğun geçen çılgın bir yazın son bir ayına (Eylül’deki sonbahar ekinoksuna kadar) yeniye kucak açarak giriyoruz, emin olduğumuz tek şey bu.
Tutulma sırasında Ay ve Güneş’in Sabian Sembolü: “Okyanus’tan yükselen denizkızı insan formunda yeniden doğmaya hazır”
Tutulma sırasında Dünyanın Sabian Sembolü: “Kozadan çıkan kelebek”
Aslında bu iki sembol her şeyi özetliyor, değil mi? Sembollerin güzelliği daha fazla kendini gösterebilir mi?
Güneş ve Ayın bütün bir kozmosla bir araya gelerek insan formunda doğmasına yardımcı olduğu denizkızıyız şu anda. Bilincin okyanusundan, denizin derinliklerinden doğru bizi çeken güneş ışığına bakıyoruz. İçimizde doğmak isteyen şeyler var. Özümüzde ifade edilmek isteyen şeyler var. İnsan olmak kırılganlıktır, bedende olmak egoyla da yüksek bilinçle de barış yapmaktır. Bilinç bedende olmayı deneyimlemek ister. Yaratmak ister. Sanki hazır değilmişiz gibi hissedebiliriz ama hazırız. Büyük bir eş-yaratımın içindeyiz. Yeryüzü, gökyüzü ve insanlık bir arada.
Bu yazıda Kürelerin Müziğine yeniden değinmeyi, Satürn ve Lilith’in arınma yardımlarını yazmayı düşünmüştüm. Plüton ve Venüs’ü, Mars’ı yazacaktım. Fakat vazgeçtim. Salıverelim. Akışa kendimizi bırakalım. Zihinsel süreçlerle analiz etmeye, küçük benliğimizle bilmeye ihtiyacımız yok
Zamanın, yerin ötesindeki bu portala giriş yaparken, kozadan çıkıp yaşamak gerekiyor. Kanatlarımızı açmaya hazırlanırken, artık konuşmaya ihtiyaç yok. İç gücümüzle uyumlanalım, bütün bir evren nasılsa bizimle.
Öğretmenim Tom Lescher bu tutulma için harika bir mantra paylaşmış, bence bu enerji karşısında hissettiklerimizi çok güzel anlatıyor:
Gerçekten baktığımda
Tüm hayat risk almakla ilgili
Ve eğer korkumla yüzleşmeyi reddedersem
Asla dans etmeyi öğrenemem
Arkadaşlar, doğarak risk alıyoruz. Âşık olarak risk alıyoruz. Çalışarak risk alıyoruz. Aile kurarak risk alıyoruz. Sokağa çıkarak risk alıyoruz. Her an risk alıyoruz. Ve küçük benliğimizin perspektifinden baktığımızda yaşamayıp korkarak sabit durmamız gerektiğini, yeniye sırtımızı çevirmemizin en doğrusu olduğunu hissediyoruz. O zaman neden hayata geliyoruz?
Tırtıl kozasını örerken risk alıyor, kelebek kozadan ıslak kanatlarıyla çıkarken risk alıyor… ve hayat böyle güzelleşiyor. Risk gerçekte yok. Korku yalancı. Küçük benlikse, hmmm, belki biraz tembel, biraz da mızmız ve ödlek… Gerçek benliğimiz ise bir Aslan Yürek, asil, özgür, güçlü, tutkulu ve sevecen!
Bu tutulmada gerçek benliğimizi bedenimize ve hayatımıza davet ederken hepimize önümüzdeki aylardaki çok önemli süreçte adım adım yükseliş ve neşe-keyif-coşku diliyorum.
Güneş Tutulması izlenimlerini birkaç gün sonra paylaşırız sevgili Bilge Baykuşlar, Denizkızları, Denizerkekleri, Tırtıllar ve Kelebekler. Bu akşam meditasyonlarda buluşmak ve BİR olmak üzere.
Bitti. Şimdi sessizlik vakti.
©Mor Alev 2017
NOTLAR:
- Yoğunluktan dolayı geçen hafta başından beri e-mail mesajlarınıza gecikmelerle cevap verebiliyorum. Bu yoğunluk güneş tutulması ertesine kadar devam edecekmiş gibi görünüyor. O yüzden sizlerden anlayış bekliyorum. Teşekkür ederim.
- Yazının birinci bölümü: Neden nefesler kesiliyor?
- Yazının ikinci bölümü: Konsey’den tutulma mesajı
- Yazının üçüncü bölümü: Birliktelik Bilinci ve Resetlenme
- Yazının dördüncü bölümü: Meditasyon- İnsanlığın Kalbini Şifalandırmak
- Bu güneş tutulması bundan önce paylaştığım yeni siyah ay döngüsünün bir parçasıdır. Daha fazla detay için eğer okumadıysanız, o yazıya bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, ruhunuzun potansiyelini tam anlamıyla hayata geçirmek, Yüksek Benliğinizle daha yakın bir ilişki kurmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.
Sevgiler Mor Alev ve takipçileri, içimi ısıttınız son 1 haftadır yazılarınızla. Son yıl içinde aldığım kitapların üstüne “Şifa olsun, hepimize, kendime, etrafıma, ülkeme ve dünyaya, sevgiyle” yazarım. O kitaplar birilerinin eline geçtiğinde biraz olsun o hissiyatı ileride hissetsinler diye. İşte sizin yazılarınız ve paylaşımlarınız da bana bunu hissettiriyor. Sevgiyle gerçekleşelim, çünki hepimiz mucizeyiz!
BeğenLiked by 1 kişi
Harika okudukca zevk aliyorum,tesekkür edrim🙏Yeni degisim yenilik bana cocuklarima,sevdiklerime,evrenimize,canli cansiz tüm var olanlarla birlikte baris huzur,sifalanmaya,sevgi dolu,maddi manevi bolluk bereket getirmesine bütünün en yüksek iyiligine olacak sekilde gerceklesmesini niyet ediyorum 💖🙏
BeğenLiked by 1 kişi
Merhaba ben 1.5 aydır kendimi çok değişik hissetmeye başladım. Son bir ay ise gerçekten nefes alamadım. Herşey karıştı.Cumartesi gününden itibaren kendime geldim. Yazılarınızı raslantı ile buldum. Bu tarz bir anı 2014 yazında da yaşamıştım. Sizce ikisi arasında bir bağ varmı?
Teşekkürler
BeğenBeğen
Sevgili Yavuz, Herkes kendi ilerlemesini, evrimleşmesini kendi zamanlamasıyla yaşıyor. Son on yılda devasa bir değişimden geçtiğimiz doğrudur. 2014’den kalma yazılara bakabilirsiniz, o zaman da büyük kare açının etkisindeydik. Fakat her şeyi gökyüzüne bağlamamalıyız. Bedeniniz ne diyor? Kalbiniz ne diyor? Hayatınız nasıl gidiyor? Yaşama nasıl gözlüklerle bakıyorsunuz? Umutlarınız, arzularınız ve günlük hayatınız uyum içinde mi? Bunlar önemlidir. Sevgilerimle
BeğenBeğen
Mor Alev, blog hamileri ve tabii ki biz mor alev okuyucuları.. Hepinize çok ama çok teşekkür ediyorum! Bu bir hafta inanılmazdı. Tarifi imkansız güzel duygular içindeyim. Bugün duş alırken yunuslar mı bana geldi ben mi bi an onlara gittim bilmiyorum meditasyonun bi yerinde onlarla yüzücem tutulma sırasında. Hepinizi çok seviyorum..!!
BeğenLiked by 1 kişi
Muhteşem.. Çok çalıştım sanki kutlama mesajı gecem gibi hissettim bi an… Güneş beni onurlandırıyor geleceğime bir ışıkla giriyorum.. Arındım.. Teşekkür ederim ❤
BeğenLiked by 1 kişi
“Bu yazıda Kürelerin Müziğine yeniden değinmeyi, Satürn ve Lilith’in arınma yardımlarını yazmayı düşünmüştüm. Plüton ve Venüs’ü, Mars’ı yazacaktım. Fakat vazgeçtim. Salıverelim. Akışa kendimizi bırakalım. Zihinsel süreçlerle analiz etmeye, küçük benliğimizle bilmeye ihtiyacımız yok..” Evet işte bu dediğim an bu satırlar oldu sevgili Mor Alev… Geçen bölümden sonra” akışa bırakmak en iyisi, bu sefer akışa bırakıyorum.Beynim yoruldu artık. Her ne yaşanırsa yaşanacak..sevgiyle kabuldeyim” dedim. Peşine bu bölümü okuyunca ne kadar mutlu oldum anlatamam. Çok güzel deneyimler yaşıyorum. Okuyucuların yorumlarına bakınca yaşadığımız her deneyim BİR OLDUĞUMUZUN GÖSTERGESİ ASLINDA. Eşzamanlılığın en güzel halini yaşadım. SEVGİLER. Seni Seviyorum Mor alev…Hepimize, Bütüne sevgi ve şifa olsun…<3
BeğenLiked by 1 kişi