Louise Hay’le Wayne Dyer, Değişim, Dönüşüm ve Salıvermek hakkında…

Sevgili Dostlar, neredeyse bir haftadır teknolojik yaşamdan, haberler ve mesajlardan tamamen kopmuş haldeydim ve sade yaşamda kaybolmanın keyfini çıkarıyordum. Bugün hafif bir dönüş yapmak geldi içimden ve gelenler kutusunda Louise Hay’in bültenini buldum. Bu sayede pek çoğumuzun öğretmeni Wayne Dyer’ın da boyut değiştirmeye karar verdiğini okudum. Ona bu 3 boyutlu hayatta üstlendiği öncü rolü ve öğretileri için çok teşekkür ederiz.

Louise Hay’in mesajı sadece Wayne Dyer hakkında değil, bu mesajı günümüzü anlamlı kılan tüm öğretmenlere bir teşekkür olarak gördüm. Aynı zamanda bu değişim zamanında bizlere yardımcı olabilecek birkaç olumlama ve çok basit bir salıverme tekniği de içeriyordu. Eylül ayı ve Eylül etkilerinden sonra önümüzdeki birkaç ayın çok büyük değişimler içereceğine inanıyorum ve bu olumlamaları, salıverme tekniğini hepinize öneriyorum.

Olumlamalar hakkında kısa bir not düşmek istiyorum. Duygular desteklemediği zaman olumlamalar sadece birer yalan olmaktan öteye geçemiyor, hatta ters teptiği bile oluyor. O yüzden hislerinizi de olumlamaya katmayı unutmayın. Daha da iyisi, olumlamayı bir meditasyon haline getirin. Düzenli ağır nefeslerle derinden ve ruhunuzda hissedeceğiniz noktaya kadar seçtiğiniz kelimelerin ve deneyimlerin getirdiği/getireceği sevgi, huzur, mutluluk, rahatlık duygularının nasıl bir şey olduğunu ruhunuzda araştırın ve bulduğunuzda olumlamayı enerjik olarak tam hedeften bütün evrene ilan etmiş olursunuz. İşte böylece çekim gücü yasası tüm hızıyla size cevap vermeye başlar, olumlamadaki hisleri yaşayabilmeniz için bütün gerekli ayarlamaları yapar. Sonra, gelen değişimi sevgiyle kucaklamayı unutmayın. Aşağıda Louise Hay’in bültenini sizlerle paylaşıyorum:

Eylül kapıya dayandı. Hepimiz bunun ne demek olduğunu biliyoruz, çocuklarla dolu okul otobüsleri, okula dönüş için alışveriş yapanlar, tatilden sonra yenilenen programa uyum sağlamaya çalışmak, yeniden dengeyi kurmak. Hayatın hengâmesi hızla devam ediyor.

Ben, kendim, ise çok sevdiğim bir dostumun kaybıyla uğraşıyorum: Wayne Dyer. İnsanların kendilerine yardım edebilmesi için yardım etmek amacıyla dünyayı birlikte gezdik, yıllarımızı birlikte geçirdik. O gökyüzüne doğru dönüşümünü tamamladığından beri son günlerde sizlerden gelen sevgi dalgası, sahip olduğu hayatıyla ne kadar iyi şeyler yaptığını hatırlatan bir güzellik. Ben onun yaşamımın bir parçası olduğu için gerçekten şükran doluyum, eminim pek çoğunuz da öyledir. Bu Dünya Wayne’nin burada bulunmasından büyük fayda gördü. O, unutulmayacak ve niyetin gücüne inanarak her şeyi başarabileceğimizi bize sürekli olarak hatırlatacak. Ona göre bu hayatta sorabileceğimiz en önemli soru “nasıl hizmet edebilirim?” di. (Mor Alev: bu konuda kesinlikle Wayne Dyer ve Louise Hay’e katılıyorum. Bu soru hayatınızı kesinlikle değiştirecektir.) Hepimiz kendi şeklimizde birer dâhiyiz ve hepimiz bilincimizle birbirimize bağlıyız.

İşte böylece, size bu değişim dönüşüm zamanında gereksiz stresi üzerinizden atabilecek, harika olumlamalar vermek istiyorum.

Etrafımızdaki dünya değişip gelişirken, haydi birlikte olumlayalım:

“Yuvam huzur dolu bir cennet. Evimi sevgimle kutsuyorum. Her köşeye sevgimi yerleştiriyorum, evim buna karşılık bana rahatlık ve sıcaklık veriyor. Ben huzurdayım”

“Hayat bana sadece iyi deneyimler getiriyor. Yeni ve harika deneyimlere açığım.”

Kendinizi sevmek için vakit ayırmayı unutmayın. Siz, kendinizin en değerli varlığısınız. Hayat sizi her şekilde destekliyor. Meditasyon için vakit ayırmayı ve hem iç benliğinize, hem de fiziksel bedeninize yardımcı olmak için sessizliğin keyfini çıkarmayı unutmayın.

İhtiyacınız olan şeyin yüzeye yükselmesi gerekir. Kendinizi sevgiyle sarmalanmış görün. Mutlu, sağlıklı ve bütün görün. Ve kendinizi olmasını istediğiniz hayatta görün. Değişim her zaman büyüme işaretidir. Bazen değişime katlanmak zor gelebilir. Ama onu olumlu ya da olumsuz bir deneyim haline getirmek sizin inancınızla olur. Bu gezegendeki zamanınızın keyfini çıkarın. Bu muhteşem gezegen sürekli değişimle dolu. Her bir minik parçasını değerlendirin.

Kendinizi fazlasıyla stresli, sıkıntılı bir durumda bulursanız kitabım You Can Heal Your Life’daki aşağıdaki egzersizi öneriyorum:

“Bunu okurken, derin bir nefes alın ve verirken, gerginliğin bedeninizi terk etmesine izin verin. Kafa derinizi, alnınızı, yüzünüzü rahatlatın. Okumak için başınızın gergin olmasına ihtiyacınız yok. Dilinizi, gırtlağınızı, omuzlarınızı rahatlatın. Bunu şimdi yapın. Sırtınızı, karnınızı, kalçanızı gevşetin. Nefesinizin huzurda olmasına izin verin, bacaklarınızı ve ayaklarınızı gevşetin.

Bedeninizde yukarıdaki paragrafı okurken büyük bir değişim oldu mu? Ne kadar çok şeye tutunduğunuzu fark edin. Bunu bedeninizle yapıyorsanız, mutlaka zihninizle de yapıyorsunuz.

Bu rahatlamış, gevşemiş pozisyonda kendinize şunları söyleyin: Salıvermeyi istiyorum. Salıveriyorum. Tüm gerginliği salıveriyorum. Korkuyu salıveriyorum. Öfkeyi salıveriyorum. Tüm suçları salıveriyorum. Tüm hüznü, yası, üzüntüleri salıveriyorum. Eski sınırlamaları salıveriyorum. Salıveriyorum. Huzurdayım. Kendimle barışığım. Hayat süreciyle barışığım. Ben güvendeyim.

Bu egzersizi iki ya da üç sefer yapın. Salıvermenin getirdiği rahatlığı hissedin. Zorluklarla ilgili düşünceler geldiğinde tekrarlayın. Bu rutinin bir parçanız haline gelmesi için birkaç sefer yapmanız gerekebilir. Kendinizi önce bu huzurlu duruma sokun. Böylece olumlamalarınız için de daha açık ve alıcı hale gelirsiniz. Çabalamaya, strese ya da gerilmeye hiç gerek yok. Sadece rahatlayın.”

Sizleri şu son düşünce ile bırakmak istiyorum: Sonsuzun içinde, sonsuz bir yolculuktayız. Hayat üzerine hayat yaşıyoruz. Bir hayatımızda çözemediğimizi, diğer bir hayatta çözüyoruz. Ölüm yok. Ruhumuz bizden asla alınamaz çünkü o içimizdeki sonsuz parçamızdır. Hiçbir tartışma, hiçbir hastalık, hiçbir biten ilişki bizden ruhumuzu koparamaz. Gezegeni terk etmiş olan tanıdığımız herkes, aslında saf özleri ve saf ruhlarıyla yanımızdalar. Her zaman buradalardı, şimdi de buradalar, gelecekte de burada olacaklar. Doğrudur, onların fiziksel bedenleriyle yeniden bağlantıya geçemeyeceğiz, ama biz de bedenlerimizi terk ettiğimizde ruhlarımız bağlantıya geçecek. Kayıp yok, ölüm yok. Sadece dönüşen ve sonra yeniden dönüşen enerjiler var, sadece form değişiyor. Ruhlarımızla bağlantıya geçtiğimizde, tüm ufak tefek anlaşmazlıkların ötesine geçeceğiz. Anlayışımız çok daha büyük olacak. Ruhumuz, benliğimiz, özümüz her zaman güvende, her zaman emniyette ve her zaman yaşıyor.

Hayat sizi seviyor, ben de sizi seviyorum!

Louise Hay’e çok teşekkürler. Arkadaşlar, emaillerinize ve yorumlarınıza gecikmelerle cevap verebiliyorum, blogda da paylaşımlar bu dönemde oldukça seyrek bir şekilde devam edecek.

Mor Alev

Enerjilerin çok yoğun olduğu bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, Yüksek (Öz) Benliğinizle daha yakın bir ilişki kurmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.