Kim Olmak İstiyorsunuz?

at the beachDeğerli Sevgililer,

3D Dünya’nıza uyum sağlamak için asırlar boyunca kendinizi yarattınız (şekillendirdiniz). Şimdi de kendinizin, “yeni yetenekleri olan, yeni bir imajını” yaratmaya başlıyorsunuz. Ne kadar heyecan verici!  Uzun zamandan beri hayalini kurduğunuz bir şey. Hem dünyevi varlık olarak aynı fiziksel beden içinde kalıyorsunuz, hem de seçtiğiniz herhangi bir şekilde kendinizi yeniden yaratıyorsunuz.

“Yeni Sizi” yaratmak, sadece korkuları ve öfkeyi salıvermenin, arındırmanın çok ötesinde bir şeydir. Bu neredeyse, sevgi dolu Peri Tanrıçaların yer aldığı masallardaki gibi, özgürce yeni bir varlık yaratmaktır.

Şimdiye kadar birçok şeyi temizlediniz ve arındırdınız. Şimdi, yeni fikirleri ve yeni ilgi alanları olan yeni bir varlık yaratma zamanızdır.

Yeni Dünya’nın güneşi yükselmesine rağmen, hala daha 3D Dünya’sının “mücadeleci” halini elden bırakmak istemeyen kişilerin, Dünya çapında yarattıkları kaos’tan şikâyet ediyorsunuz. Oysa yeni bir şey yaratılmadan önce, eski olan şey ya değişmeli ya da yok edilmelidir. Siz de varlığınızı, 3D korkularına sahip birinden, yeni size böyle değiştirdiniz.

Peki, ama bu “yeni siz” kim?

O sizin, açığa çıkarmakta ve yaratmakta olduğunuz parçanızdır.

Kendinizin CEO’su olmayı kabul ederek, hayatınızın kilit rolünü üstlendiniz. (Kendi kendinizin yöneticisi oldunuz.) Ve ihtiyaca göre dikkatinizi hangi bölümünüze (suretinize) vermeniz gerekiyorsa, o bölümlerinizi ziyaret ettiniz. (Arınması gereken suretlerinizi arındırdınız). Artık “yeni siz” olarak, tertemiz ve bomboş bir sayfasınız. Şimdi kim olmak istiyorsunuz?

Sizi endişelendiren şey, kim olduğunuzu ya da kim olmak istediğinizi tam olarak bilmemektir. Çünkü asırlar boyunca dünyevi kimlik “önceliğiniz”, başkalarının sizin kim ve ne olmanızı istediği yöndeydi. Ama tam da tüm şanınız ve görkeminizle kendiniz olabilecekken, peki şimdi kim olmak istiyorsunuz?

İşte şu anki kaygınız budur.

Şimdilik esas olan, sevincinizi ve neşenizi keşfetmektir.

Birçok şeyi hallettiniz ve arındırdınız. Yeni sizi yarattınız. Şimdi yeni sizin boş noktalarını doldurma zamanıdır. (Çocukluğumuzda noktaları doldurarak veya birleştirerek resmi tamamladığımız oyun gibi)

Böyle olmasına rağmen, yine de çelişki içindesiniz. Çünkü birisinin veya bir şeyin, size kim olduğunuzu söyleyeceğini sanmıştınız. Yani hala daha, artık geçerli olmayan 3D şartlandırmaları…

Şişeyi bulan kişinin üç dileğini yerine getiren “şişedeki cin” masalını hatırlıyor musunuz? Ve o kişinin bu dileklerden birden fazlasını anlamsız ya da kısıtlı bir şey için heba ettiğinde, yaşadığınız hayal kırıklığını?

İşte sizi şimdi böyle bir durum endişelendiriyor. Bir şekilde yanlış zamanda veya yanlış mekânda, yanlış bir şey yaratacağınıza inanıyorsunuz. Yarattığınız “yeni sizin” hem toplum, hem de kendinizce uygun olması için, birileri sizi yönlendirmeli diye düşünüyorsunuz.

Oysa bilmeniz gereken tek şey şudur; İhtiyacınız olan tek “talimat” sizi neşelendiren, size keyif veren şeyi keşfetmektir. Çok kolay, öyle değil mi? Ama yine de çok zor. Çünkü siz yeni sizi yaratırken, eski “kılavuz çizgilerine” yani eski kurallara geri dönüyorsunuz.

Acaba toplum için uygun mudur?” “Acaba eşim için zor olur mu?” “Şayet olmak istediğim kişi olursam, değer verdiğim kişiler beni yok sayar veya reddederler mi?” “Yeteneğim veya gücüm konusunda kendimi kandırıyorum muyum?”

Kısacası, Dünya Gezegeninde ufacık kalmanıza “yardımcı!” olan tüm 3D sorularına takılıyorsunuz.

Şimdi, başkalarının sizi “egoist, uygunsuz ya da bencil” bulacaklarından korktuğunuz her alanda, olabildiğince büyük olma zamanıdır.

Öyle olmadığınız halde, bundan böyle kendinizi ufacıkmışsınız gibi gösteremezsiniz.

Birçoğunuz, eğlence, sevinç ve mutluluğa yönelmenizi işaret eden “küçük içsel sesi” duymazlıktan gelebileceğinize inanıyorsunuz. Ve geçmiş asırlar boyunca size bu kadar “konforlu!” gelen 3D Dünya’nın kasvetli ortamında, hala daha kalabileceğinizi düşünüyorsunuz. Çünkü o Dünya, sadece sizin kim olduğunuzu temsil etmekle kalmıyordu, aynı zamanda sizden çok fazla bir şey de beklenmiyordu.

Hâlbuki bu geçiş döneminden önce, 3D Dünya’sında kalabilmeniz için gerekli olan tüm suretleriniz, sizin bütünlüğünüzün küçük bir yüzdesiydi. Şimdi bu küçük yüzdelik bölümünüz, büyük yüzdelik bölümünüzle, buna içsel/CEO varlığınız da dâhil, birleşti ve sizin kocaman, neredeyse eksiksiz bütünlüğünüzü oluşturdu. Siz hala daha ufacık kalmayı mı bekliyorsunuz/umuyorsunuz? Böyle bir şey artık mümkün değildir.

En büyük mutluluğu ve sevinci, sadece bir çiçek bahçesiyle uğraşmakta bulsanız bile, (ufak/basit şeylerle uğraşsanız bile), bir daha asla “Küçük Dünya Varlığı” olmayacaksınız. Bu devir geçti. Artık gerçekte olduğunuz kadar büyük olma zamanıdır. Sadece “uygun ya da mümkün” olabileceğini düşündüğünüz kadar değil, gerçekte olduğunuz kadar, büyük olmanın zamanıdır.

Dünyevi varlığınızı gölgeler ardına gizlemeniz, bir daha asla mümkün olmayacak. Çünkü Işığınız gölgede bile öyle bir parlayacak ki, başkaları sizin kim ve ne olduğunuzu bilmek isteyecekler. Bayramlarda patlatılan havai fişeklerden daha fazla parlayacak ve göze batacaksınız. O fişekler yakılmadan öyle pek bir şeye benzemezler. Ama yakıldıktan sonra, onların parlaklığını ve güzelliğini fark etmemek neredeyse imkânsızdır. Bu sizin için de böyle olacaktır. Şu anda “Evrensel bir güzelliğe” dönüştüğünüz halde, yine de belki kendinizi sıkıcı ve tekdüze buluyorsunuzdur. Ancak bir kere eğlence, neşe ve sevinç içinde hareket etmeye başladığınızda, inanılmaz bir şekilde ışık saçacaksınız.

Şimdi de, Evrensel güzellik fikrini sorguluyorsunuz; “Nasıl olur da ben, Evrensel bir güzelliğe dönüşebilirim?”

Şöyle bir şey, hiç başınıza geldi mi? Birisinin içsel kıvılcımını, ışıyan kalbini ve neşeli varlığını fark etmeden önce, o kişiyi pek çekici bulmadığınız oldu mu? Bu örneğin aynısı sizin için de geçerli. Tipiniz, yaşınız, tavrınız ne olursa olsun fark etmez, içsel ışığınız diğerlerini size çekecektir.

“Peki, şayet herkes içsel ışığını “yakarsa”, böyle bir şey nasıl olacak?” diye şimdi merak ediyorsunuz. Çünkü siz içsel ışığı, bildiğiniz dinamik ve güzel film yıldızlarının ışığı gibi tanımlıyorsunuz. Oysa onların ışığı, bir anda parlayan ve bir başka “yıldız” ortaya çıkınca sönen, kısıtlı bir ışıktır.

Yeni siz için, böyle bir şey geçerli değildir. Çünkü sizin gibi aynı alanları eğlenceli bulan kişiler, sizi bulacaklardır ve sizinle birlikte eğlencenin tadını çıkarmaktan zevk alacaklardır. Hangi yaş, görünüm, tavır, gelir düzeyi, eğitim, coğrafi konum, ırk, cinsiyet ya da başka herhangi bir 3D bariyerleri olursa olsun fark etmez. Aynen diğer eğlence ve ilgi alanlarına sahip olan kişilerin birbirlerini bulduklarında hissettikleri gibi, siz de doğru yerde olduğunuzu hissedeceksiniz. Yani 3D Dünya’sında aynı konu üzerinde çalışan veya aynı konuyu inceleyen kişiler gibi.

Aradaki fark, hiç kimse bir diğerinden daha doğru ya da haklı olmayacaktır. Farklı görüşler, rahatlıkla paylaşılacak ve değerlendirilecektir. 3D Dünya’sında olduğu gibi, aşağılanmayacak ya da reddedilmeyeceklerdir. Çünkü eğlence ve neşenin bir araya getirdiği grupların fonksiyonu, söz konusu grubun ilgisini ne çekiyorsa, o alanda yeni bir bütünlük oluşturmaktır.

Bildiğiniz üzere çoğunuz hava şartları üzerinde tartışıyorsunuz. Ama öfkeli veya haklı bir şekilde değil, sadece farklı bakış açılarıyla. Bazılarınız, güneşli bir günde kendisini çok mutlu hissediyor. Bazılarınız yağmur yağmasını istiyor. Bazılarınız havanın biraz bulutlu olmasını tercih ediyor. Ya da daha sıcak veya daha serin… Ama hiç kimse, o anki hava şartlarına karşı gelmiyor. Çünkü hiç kimse, hava şartlarını değiştirebileceğini sanmıyor.

Yani “eğlence grubunuz” için de aynen bu geçerli olacak. Çeşitli ve ilginç bakış açıları dile getirilecek ama hiçbir şey değiştirilmeye kalkılmayacak. Neyse o! Sizde böyle olacaksınız.

Ve öyle oldu. Amin.

Bu mesaj Mor Alev Dostu tarafından çevrilmiştir. Mor Alev Dostu, Brenda Hoffman ve aracılık ettiği Işık Varlıklarına çok teşekkürler. (www.LifeTapestryCreations.com).

Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.

Telif Hakkı© 2015 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir
Copyright © 2015  by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.com/

16 comments

  1. Merhaba. Fotografta hissettirilmek istenen sey;
    3D deki butunlugumuzu saglayan tamamlayici son soru olan ‘kim olmak istiyorsun’ sorusunun cevabi, nihayet butunlugun son safha sorusu oldugu icin,
    kum’a dokunmak kadar hafiflik hissiyle kolay ve kendiliginden cevabin cikacagi midir 🙂

    Beğen

    1. Sevgili Sevgi, fotoğrafı seçerken gerçek benliğimizin doğallığını, akışkanlığını ve kişiliğimizin şekillendirilebilirliğini düşündüm, aynı bembeyaz kum gibi. Sevgilerimle

      Beğen

      1. Tesekkur ederim. Fotografla ilgili birkac cumle:

        ÖzVarOluşum olan sevgiye, bütünlüğümü açığa çıkarmasi icin “izin veriyorum” ve kendimi sevgi ile “onaylıyorum”

        Sevgi sürekli olarak beni sarmalıyor

        Özüm olan sevgi ile işbirliği ve teslimiyet içindeyim. Rahatım.

        Sevgi dışındaki herseyi bırakıyorum ve sadece sevgiye teslim oluyorum.

        İçimdeki Özgüc sevgiyi, dışarı yansıtmaya başlıyorum

        Olması gereken tam vaktinde, en uygun şekilde ve kolayca oluyor. Sakinim

        Beğen

  2. Merhaba Mor Alev, bu yazanlar gerçekleşecek mi nereden emin olacağız?

    Beğen

  3. Neden burada yazanlar gerçekleşmiyor? Bekliyorum ama onca beklememe rağmen ‘Yeni Ben’e kavuşamıyorum..

    Beğen

  4. Neden burada yazanlar gerçekleşmiyor? Bekliyorum ama onca beklememe rağmen ‘Yeni Ben’e kavuşamıyorum..
    Burdaki yazanların gerçekleşeceğinden nasıl emin olacağım?

    Beğen

  5. Neden burada yazanlar gerçekleşmiyor? Bekliyorum ama onca beklememe rağmen ‘Yeni Ben’e kavuşamıyorum..
    Burdakilerin gerçekleşeceğinden nasıl emin olacağım?

    Beğen

  6. Neden burada yazanlar gerçekleşmiyor? Bekliyorum ama onca beklememe rağmen ‘Yeni Ben’e kavuşamıyorum..
    Burdakilerin gerçekleşeceğinden nasıl emin olacağım?

    Beğen

    1. Sevgili Ece, Elif ve Melis, bir-iki dakika arayla aynı soruyu sorduğunuza göre sizin aslında tek bir kişi olduğunuzu var sayıyorum. Bu bloğun hiç bir köşesinde “biz oturup bekleyeceğiz, hiçbir şey yapmayacağız, yükseliş ve yeni benliğimiz de gökyüzünden öylece ruhumuza inecek” anlamına gelecek bir yazı ya da yorum bulunmuyor. Eğer evrimleşeceksek, bunu BİZ gerçekleştireceğiz, eğer kişiliğimizi geliştireceksek bunu da BİZ yapacağız, hayatımızı daha mutlu, sağlıklı ve bolluk içinde yaşayacaksak bunu da BİZ yaratacağız. Yoksa insan olmanın bir anlamı olmazdı. Blogun tamamı bu konuda yöntemler, görüşler ve egzersizler içeriyor. Bu konuda SORUMLULUK tamamen BİZE AİT. Bakış açılarımızı, eski alışkanlık ve davranış şablonlarımızı, eski inanışlarımızı bize hizmet etmediklerini anladığımız anda salıvermeliyiz ki yeni bize gelsin. Şanslıyız ki enerjiler son yıllarda mucizevi şekilde yardımcı oluyor, gitgide yükseliyor. Ancak, bu enerjileri kullanıp kullanmamak da bize kalmış. Bu bir özgür irade gezegeni. Kişisel evrimleşmenizin hangi evresinde olursanız olun, belli bir arayış içinde olmasaydınız bu platforma yolunuz düşmezdi. Burada yüzlerce, belki de binlerce defa yazdığım gibi “değişim içten başlıyor”. Yani birdenbire dışarıdan size “yeni benliğiniz” gelmeyecek. Onu siz ortaya çıkaracaksınız. Perspektifinizi değiştirin, düzenli meditasyon egonuzu eğitir bunu lütfen ihmal etmeyin, kalbinizi dinleyin, gücünüzü elinize alın ve yolunuza öyle devam edin. Dış hayat ve kimliğiniz de bununla beraber büyük farklılıklar göstermeye başlayacaktır. Yeni ilgi alanları, yeni iş ya da ev yaşamı, yeni dostluklar hiç fark ettirmeden hayatınıza girecektir. Buna defalarca hem başkalarında hem de kendimde şahit oldum. “Nasıl emin olacağım?” diye sormuşsunuz, bu ego kökenli ve korku içeren bir soru. Aslında içinizden geçen “Ya bana olmazsa?” kelimeleri ve “ya ben bütün bunların dışında kalıyorsam?” korkusu. Bu soruyu kalbinize sorun. Bana değil. Derinden gelen iç bilme hissi sizi yönlendirecektir. Sevgilerimle

      Beğen

      1. çok güzel bir yazı yine bana ve hayatıma çokşey kattınız birgün yüzyüze görüşmek dileğiyle sevgilerimle.

        Beğen

  7. sevgili Mor alev bütün bu bilgileri (inanırlar veya inanmazlar) emek verp bize ilettiğiniz için minnet ve sevgilerimi yolluyorum ve bana hissettirdikleriniz için teşekkür ederim.

    Beğen

  8. Öz Benliğiyle yeni yeni temasa geçen,kalbini ve egosunun sesini henüz ayırmayan,ki bu yeni uyanışta olanlar için çok normal bir süreçtir,hepimiz yaşadık bunları sevgili
    Kardeşlerimiz.Mor Alev çok iyi bir rehberdir ve ben ona sonsuz şükranlarımı tekrar iletiyorum bu sorular vesilesiyle.Mor Alevin de sürekli hatırlattığı gibi,en kolay Yöntem öncelikle Sevgi…Herşeyi sevgiyle yapın ve gerisi mutlaka gelir.Sevgili Mor Alev,emeklerin için tekrar teşekkürler❤️

    Beğen

  9. Merhaba. Goruyorum ve idrak ediyorum ki Ece, Elif ve Melis üçlüsü,
    benim beden-ruh-zihin üçlümün bir olmadigini isaret ediyor, gozume soka soka Evren beni uyariyor.

    Kim OLmak istiyorsun sorusunda demektir ki ben, bütünlügümü henüz beden-ruh-zihin üçlümde saglayamamisim.

    Zero Limit isimli kitaptaki Dr.Hew Len’e gore dusununce, hayat defterimin bugunki sayfasinda durum boyle okunuyor. Evrenden kendimle ilgili bu COK onemli uyariyi gozume soka soka kolayca net ifade etmekte vesile olan Ece,Elif,Melis üçlüsüne COK tesekkur ederim.

    Bu durumu hemen kendimden temizlemek ve arinmak icin hoponopono yapmaya basliyorum.
    Tanrim,
    Kim Olmak Istedigim sorusuna daha henuz , beden-zihin-ruh bütünlügümü saylayamadigim icin Tanrim senden ozur dilerim, lutfen beni affet, seni seviyorum, tesekkur ederim. Ozur dilerim, lutfen beni affet, seni seviyorum, tesekkur ederim. Ozur dilerim, lutfen beni affet, seni seviyorum, tesekkur ederim…
    Tanrim, Kim Olmak Istedigim sorusunu sana sunuyorum. Beden-ruh-zihin bütünlügümü sevgi ve isikla saglaman icin kendime ve tum bedenlerime izin veriyorum. Tanrim senin sevgi ile rehberligini almaya kabul ediyorum; tum ilhamlara kendimi tamamen actim, kim olmak istedigimi sevgi ile kolayca anbean idrak etmeye hazirim. Tesekkur ederim. Seni Seviyorum Tanrim ❤

    Beğen

Yorumlar kapatıldı.