Arkadaşlar, bugün öne çıkan yetimiz gözlemlemek. Günlerdir enerji kabul ediyoruz, Gaia’ya ve tüm varlıklarına sevgimizi gönderiyoruz, bilincimizi yükseltiyoruz ve arınıyoruz. Devasa enerji dalgası devam ederken, kendinizi bırakmanızı öneriyorum. Bırakın ne oluyorsa olsun. Tam teslimiyete geçin…
Bazen fazlasıyla kendi dünyamızda yaşarız. Sürekli kendimize bir şeyler söyler, yapmamız gereken şeyleri düşünür, zihnimizden başka insanlarla yapacağımız ya da yapmış olduğumuz konuşmaları geçiririz, bir şeyler planlar ya da geçmişi düşünürüz. Ne kadar tam burada, şimdi yaşıyor gibi görünsek de yüzeyin altında sadece kendi yarattığımız sınırlar arasında var olmaktayızdır. Bu teslimiyetin tam tersidir.
Bugün kısa sürelerle anı yaşamayı deneyin ve kendi dünyanızın dışına çıkın. Beş duyunuzu kullanın. Örneğin şimdi, gözlerinizi ekrandan ayırın ve dikkatinizi etrafınıza yöneltin. Çevrenizde insanlar varsa, onlara tarafsız olarak bakın. Neler yapıyorlar? Vücut dilleri ne diyor? Nasıl bir enerji yayıyorlar? Sizce kendilerini nasıl hissediyorlar? Yargılamayın. Sadece gözlemleyin, tanımaya çalışın. Eğer çevrenizde kimse yoksa, uzaktan gelen sesleri dinleyin. Sizce nelerin uğultusunu, gürültüsünü duyuyorsunuz? Herhangi bir koku algılıyor musunuz? Neye benziyor? Doğayı gözlemlemek inanılmaz şifalıdır, renkler, havanın ısısı, bitkilerin hali, hayvanların davranışları, kuşların kanat çırpmaları ve bulutların şekilleri… Yine yargılamayın. Sadece algılayın.
Kendinizi tamamen bırakıp, dışarıya döndüğünüzde farkındalığınızın büyük bir kısmını kullanmaya başlarsınız. Bu durum çok kısa, sadece bir-iki dakika sürse bile, daha önce fark etmediğiniz cevherler keşfetmeye başlarsınız. Gördüğünüz şeyleri olduğu gibi kabullendiğinizde içinizde büyük bir rahatlama hissedersiniz. Bunu bugün birkaç sefer deneyin. Hatta bunu her gün yapın, seveceksiniz!
Bugün gözlemlemeyi (ya da buna farkındalık meditasyonu da diyebilirsiniz) önermemin sebebi, hem kendimize dinlenecek cepler yaratmak, hem de akşama doğru hızlanacak aydınlanma sürecine yardımcı olmak.
Geçen gün yazdığım gibi, Uranüs geri gidişini bitirdi, durdu ve dün ileriye doğru gitmeye başladı. İlk saatlerde biraz yavaş giden Uranüs, çok çabuk aşırı derecede hızlanacak, çünkü geri giderken çok enerji biriktirdi ve yay gibi gerildi. Bu enerjiyi iyi kullanabilmek için merkezde kalmamız, çevremizde nelerin olup bittiği konusunda daha açık olmamız ve zihnimizi temiz tutmamız gerekiyor. Uranüs’ün yıldırımları ortalığı aydınlatırken, böylece çarpılmak yerine aydınlanırız. Gün boyu beş duyunuzla topladığınız bilgiler anlam kazanır. İşte teslimiyet budur; zorlamadan, sıkı sıkıya tutunmadan, sakinlikle ve sevgiyle akışta kalmak…
Ayrıca bugün, bu boyutu terk eden bir ustaya da saygılarımı sunmak istiyorum. Joe Cocker bize o kadar muhteşem deneyimler hediye etti ki, hangisini seçeceğimi şaşırdım. İşte aşağıda iki klasik, “Up where we belong” ve “With a little help from my friends”.
Mor Alev
Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, Yüksek Benliğinizle daha aktif bir ilişki kurmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.
Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında kanuni işlem yapılır. http://moralev.com
Hep yaptığım şey bu gözlemlemek hayatımın vazgeçilmez bir parçası sanki. Bulutları, insanları, gökyüzünü, doğayı….
BeğenBeğen