Seçicilik ve Güven

Arkadaşlar,

Özgür irade iş başında! Okuduğunuz ya da yazdığınızı olduğu gibi kabul etmek ya da sorgulamak sizin elinizde. Eğer bu blogda ya da başka bir platformda sizin dalga boyunuzda olmayan, içinizde tuhaf bir his uyandıran, içinizi sıkan, sizde şüphe veya korku uyandıran mesajlar alırsanız o anda o mesajı bırakın gitsin! Bir daha üzerinde düşünmeyin bile. Tüm bilgileri, tüm mesajları kendi altıncı his ve mantık süzgecinizden geçirin.

Tarih veren yazılara dikkat edin. Eğer gökyüzü olayları ile ilgili değilse verilen tarihlere itibar etmeyin.  Tarihler en iyi niyetlerle verilmiş olabilir ama diğer boyutların zaman anlayışı ile bizim 3 boyutlu dünyamızdaki çizgisel zaman arasında büyük farklar olduğunu hatırlayın.  Yani tarihlerin tutmama olasılığı çok yüksektir.

Okuduğunuz yazılarda, dinlediğiniz mesajlarda belli bir alçak gönüllülük olmasına dikkat edin. Yaratan bile alçak gönüllü ve sevecenken onun varlıkları ukala, zorlayıcı ve aşırı uçlarda olamaz.

Bazı mesajlar ne kadar olumlu olsa da, ne kadar güzel kelimeler içerse de kırık plak gibi toplamda pek bir şey söylemez, başkalarının sözlerini tekrarlar ve bir oyalama hissi verirler. Bu mesajlar yazanın (büyük ihtimalle iyi niyetli) küçük benliğinden kaynaklanmıştır, söylenildiği gibi bir melek, bir yükselmiş usta ya da yüksek benlikten gelmemiştir, gerçek kanallık görevi yapılmamıştır.

Korku ve şüphe faktörü içeren mesajlar kesinlikle cennetten çıkma değildir. Söyledikleri hiç bir şey de şimdiye kadar gerçekleşmemiştir.

Bu sitede iki konuda yazı bulamazsınız: Biri insanlığın evrimleşmesi ve DNA mızın 2 iplikten 12 ipliğe geçiş yapması. Bunu ben bilmiyorum. Ne kadar sürede olacağından emin değilim, bilim insanları 4 iplikli DNA bulmaya başladı (The Guardian ve BBC rapor etmeseydi bahsetmezdim) ancak bu evrimleşme ne kadar sürecek hiçbir fikrim yok. O yüzden bu konuda yazmıyorum. Yine vücudumuz karbon bazdan kristalin baza geçiş yapıyor, ama evrimleşmenin bu aşaması hakkında elimizde çok az bilgi var. Emin olmadığım için buraya yazamam.

Bir diğer konu ise banka ve para sistemindeki değişiklikler. Biliyoruz ki gezegen olarak büyük değişimden geçiyoruz, hiçbir şey dokunulmadan kalmayacak ama yıllardır bütün bankaların iflas edeceğinden, bankacıların bir gecede tutuklanacağından, karanlık güçlerin ortaya çıkarılıp cezalandırılacağından ve böyle bir sürü negatif olaydan bahseden yazılar okurum.  Kiminin Ashtar’dan, kiminin Plaedies’li varlıklardan, kimi baş meleklerden geldiği söylenen bu haberler her zaman asılsız çıktı. Bir banka batınca sadece oradaki masum memurlar değil, güvenliğinden odacısına kadar herkes işsiz kalır, ona bağlı her iş kolu, hesabı olan herkes bunun getirdiği olumsuzlukları yaşar. Sizce Tanrı insanların panik halinde koşuşturacağı, bir günde ellerindeki her şeyi kaybedebilecekleri bir olayın olmasına izin verir mi?  Evet, para ile ilişkimiz çok yakında değişecek ve bununla birlikte tüm sistem yenilenecek ve en sonunda insanoğlu birkaç kişinin değil herkesin bolluk içinde yaşayacağı bir dünya yaratacak. Tüm geçişler gibi bu da temelden ve sakin bir şekilde olacak. Ve bunu biz insanlar yapacağız yani gökyüzünden UFOlar gelip bankacıları tutuklamayacak. Bu deli saçması olurdu, hem de herkesi nasıl korkuturdu bir düşünsenize!  Komedi ile aksiyon filmi arası bir senaryo bana göre.

Sonuç olarak, kalbiniz size her zaman doğruyu söyler. Neyin gerçek, neyin doğru olduğuna dair şüpheniz varsa her zaman kalbinize danışın.  Her bilgiyi, her haberi mutlaka kendi süzgecinizden geçirin. Buradaki ve başka melek mesajlarını, astrolojik yorumları okusanız da, sizinle Tanrı arasına kimse giremez. Benim gibi kişilerin görevi sadece bilgi paylaşmak, istenirse önerilerde bulunmak, ihtiyaç hissettiğinizde öğretmenlik yapmak ve size kendi gücünüzü ve Tanrıyla olan bağınızı hatırlatmaktır. Bunları yaparken benzer şekilde düşünen insanların bir araya geldiği bir topluluk yaratmak ve daha önce pek fazla tartışılmamış konuları oturma odanıza getirmek de faydalı yan etkilerden sadece ikisi. Tüm bu mesajları, ve hatta gazetede, televizyonda, haber kanallarında gördüğünüz sadece ruhani içerikli değil, tüm haberleri ve yorumları kabul etmek ya da etmemek tamamen sizin özgür iradenize kalmış.

Arkadaşlar, bu uyarıyı yazmak zorunda hissettim. Okuduğunuz için teşekkür ederim.

Mor Alev