Hiçbiriniz bu bloga hayatınızda her şey güllük gülistanlık olduğu için gelmediniz. Bir beklentiniz olduğu için, var olan durumunuzda bir düzelme görmek istediğiniz için, hayatta daha fazlası olması gerektiğini düşündüğünüz için buradasınız. Hayat bizi iteler, kimimiz fazla kilolarını verince, kimimiz yeni bir iş bulunca, kimimiz hayat arkadaşını bulunca, kimimiz de piyangodan büyük ikramiyeyi kazanınca mutlu olacağını düşünür. Bu ne demek? ‘Zayıflayınca bütün kapılar bana açılacak’ ya da ‘yeni işimde bana daha çok değer verecekler’ ya da ‘ruh eşim beni bulutların üzerinde gezdirecek’ ve hepimizin düşüncesi: ‘yeterince param olsa tüm sorunlarımı çözerim’. Arzu bizim temel taşlarımızdan biri. Ve zayıflamak harika bir duygu, aynı şekilde insanın kendine değer verildiğini bilmesi, parayı düşünmeden bir tatil planlayabilmesi… Örneğin, zayıflayınca bütün kapılar açılmayacak ama siz bir şeyi başarmış olmanın verdiği özgüvenle davranış tarzınızı, duruşunuzu değiştireceksiniz. Sabah aynaya bakıp da kendinizi beğendiğinizde tüm hücreleriniz de sizinle gülümseyecek, daha bakımlı, daha iyimser, daha pozitif bir kişi olarak yolunuza devam edeceksiniz. Ancak kilolu insan ruhunu içimizden atmazsak fiziksel kilomuz ne olursa olsun yine o şişman kız/oğlan olarak kalırız ve aynı şikayet ettiğimiz durumları yaşamaya devam ederiz. Yani başlangıç düşüncesi bir fantezi, ancak böyle düşünmenin de hiçbir yanlış tarafı yok. Ben de istiyorum bütün bunları ve çok daha fazlasını.
Ne var ki bu yüzeysel sorunlar (bunların içine hastalık, maddi sorunlar ve ilişkileri de katıyorum) aslında bizi daha derin sorgulamalara itmek için ortaya çıkıyor. Hepinizin ortak noktası bu hayatın sadece bu gördüğümüz üç boyutlu dünyadan ibaret olmadığını hissetmeniz. Bakın düşünmeniz bile demiyorum. HİSSETMENİZ. Ve yolunuz bu bloga ya da bu blog gibi platformlara, kitaplara çıktı. İçimizde bir yerlerde hepimiz cevabı biliyoruz. Bu cevapların ortaya çıkması ve huzuru, takdiri, sevinci ve SEVGİYİ bulabilmemiz için yardım peşinde, bilgi peşinde ve gerçeğin peşinde koşuyoruz. Sizinle içimizdeki gerçeğe ulaşmamızı sağlayacak bunu yaparken de rahatlama, huzur ve sevgi hissetmemize önayak olacak bilgileri ve araçları paylaşıyorum. Bize asla tüm dünyevi şeyleri bırakın gidip keşiş gibi yaşayın, fakir olun, çirkin olun, yapayalnız olun, günün 20 saatini meditasyonla geçirin mesajı gelmiyor ama dünyevi sorunların çözümü olarak kesinlikle içsel zenginliği artırmayı ve sevgi kotamızı yükseltmeyi öneriyorlar.
Arkadaşlar, gerçekte bu blogda yazılandan çok daha fazlası var. Gerçek sadece bizim bilebildiğimiz kadarıyla bile bu blogda aylarca süren makalelerle ancak iletilebilir ve o zaman dahi büyük bir kısmı dışarıda kalmış olur. Henüz hayatımızın amacı, yükseliş, varoluş, melekler, rehberler, dünyamız ve enerjinin değişimi gibi konulara ancak yüzeysel olarak dokunabildim. Özellikle ‘Yükseliş’ (Ascension), ‘Değişim’ ve bunların bizim günlük yaşantımıza etkileri hakkında hem kimsenin kafasını karıştırmadan özetleyen, hem de özellikle Michael’dan, günün melek kartları ve Sherri’nin rehberlerinden gelen mesajları daha iyi anlamanızı sağlayıp doğru perspektife oturtabilecek bir yazı planlıyordum. Günlerdir kelimeler gözümün önünden geçiyor, başlangıç paragrafını beğenmeyip yeniden yazıyorum, bir bakmışım çok derinlere dalmışım sizin dikkatinizi kaybedeceğim, yani anlayacağınız bir türlü beni tatmin eden bir makale çıkaramadım. Bu sabah yeniden bilgisayarın başına oturduğumda, aklımda yine aynı konu uçuşuyordu. Her zamanki gibi mesajlarımı kontrol ettim, günün gelişmelerine baktım, melek kartımızı yazdım ve birden Saul’un aşağıdaki mesajı yayınlandı.
Saul, John Smallman aracılığıyla 1995 yılından beri mesajlar gönderiyor ve kendini ruhani bir varlık olarak tanıtıyor. Onun pozitif, umut ve ilham veren mesajları yıllardır yüzbinlerce okuyucu tarafından her hafta sabırsızlıkla bekleniyor. Saul bugün normalde pek yapmadığı şekilde şu anki durumumuzu, geçmişi ve geleceği bize anlatıyor. Dilimin ucundan kelimeleri alıp onları çok daha anlamlı ve olgun bir halde size iletiyor. Teşekkürler Saul ve teşekkürler John. (Orijinal İngilizce mesajı John’un blogunda okuyabilirsiniz). İşte Saul’un mesajı:
Ben Saul, bir Işık varlığıyım – dünyada doğmuş olan herkes gibi. Tüm bilinçli varlıklar, farkındalığı ve duyguları olan tüm varlıklar Işıktır. Işık, sevgi için kullanılan bir başka sembol ya da kelimedir; Sevgi, Kaynaktan gelen enerji, Tanrı, Baba, İlahi Zeka, var olan her şeyin Özü. Hepsi, herşey bir ve birlikte. Ayrı olmak bir rüya, hayali bir korku durumu. Bu duruma siz kendi seçiminizle karışıp bulaştınız ve kendinizi bundan koparma sürecindesiniz. Ben size bu süreçte yardımcı olmak için sevgiyle rehberlik etmek için çalışıyorum, benim gibi pek çok ruhani varlık da öyle. Emin olun ki bu görevde başarısız olmanız olasılığı yok, bu bir seçenek değil; hepiniz uyanacaksınız!
Pek çoğunuz şunun farkına vardı ki acı, ihanet ve anlaşmazlıkların neredeyse sürekli olduğu şu yaşadığınız hayat, Tanrı’nın sizin için istediği hayat değil. Ve eğer bu durum Tanrı’nın sizin için isteği değilse, o zaman durumun sebebi sizin kendi seçimlerinizdir, değiştirebileceğiniz seçimler. Ve siz seçiminizi değişimden yana kullandınız, o rüyadan uyanmaktan yana – bundan dolayı değişeceksiniz, uyanacaksınız.
Ne var ki, diğer pek çokları illüzyona sıkı sıkıya tutunmuş vaziyetteler, onun gerçek olduğuna, ondan başka bir şey olmadığına inanmış, yok edilme, varlıklarının tamamen bitirilmesi korkusunu hissederek. Tarih öncesinden beri aileler kendi soylarını korumak için önlemler aldılar, özellikle kendilerini asil, Tanrı tarafından imtiyazlı, daha yüksek konumda ya da adına alelade dedikleri insanlardan daha iyi görenler. Bu hayattaki konumunu koruma kavramı şiddetle, yoğun şekilde bölücü olmuştur. Aranızda kıskançlık ve korku uçurumları yaratarak, sizi yabancı gördüğünüz, doğal olmayan saydığınız, kendinizden olmayanları reddetme ve yok etme seçimlerine sürükleyen ve böylece hiç bitmek bilmeyen düşmanlarla tedarik eden bir kavram. Bu bakış açısının deliliğini görmezden gelmek şöyle dursun, artık devam ettirilemez.
Işık taşıyıcılar ve yol göstericiler içinde her şeyin var olduğu kutsal sevgi alanını kucaklıyorlar ve kendini diğerlerinden ayrı zanneden her bir insanoğlunun enerji alanına bu sevgiyi incelikle işliyorlar. Hayalleriniz çok güçlü; sizin kontrolünüzde ve sizin pek çok farklı ortamlarda – fiziksel, duygusal ve zihinsel- yaşamı deneyimlemenizi sağlayacak rüyaları inşa etmenizi sağlıyorlar, gerek kısıtlanma, yasaklanma şeklinde ya da özgürlük ve neşe. Işık taşıyıcılar ve yol göstericilerin yaptığı şey Sevgi’yi hayat yolu olarak seçtiklerini sergilemek -ki gerçek yol budur- ve bunu görmeye açık olanlara Sevginin getirdiği mutluluğu göstermek.
Sevgi olmadan mutluluk olamaz, neşe olamaz; sadece korku ve onu takip eden sefil sonuçları vardır. Ancak, sevgisiz olmak imkansızdır; sadece onsuzmuşsunuz gibi yapabilirsiniz – çünkü sevgi sizin özünüzdür.
Sevgi eylemleri sergilemek kutsalların bu topraklarda yürüdüğü günlerden, tarih öncesinden beri devam ediyor ancak ayrı olma, bireysel olma niyeti o kadar yoğun, o kadar karanlıktı ki sevgi örnekleri çok sık görmezden gelindi. Ancak, sizin doğal haliniz sevgi ve ışıktır ve sonsuza dek bunu kabul ve takdir etmemeniz imkansız. O kutsal kişilerin verdiği örnekler hatırlandı, kaydedildi ve zaman geçtikçe ektikleri sevgi tohumları büyümeye, filiz vermeye başladı. Karanlık niyetler onu boğma, yok etme girişiminde bulunduklarında geri tepmeler yaşandı, ama bildiğiniz gibi her bir insanın içinde bulunan sevgi ateşi tek kelimeyle söndürülemez. Sadece geçici olarak görmezden gelinebilir ya da varlığı yokmuş gibi davranılabilir.
Siz bu karanlık zamanlara bir son vermeyi ve Tanrı’nın sevgisinin ışığına uyanmayı seçtiniz. Gerçekte bu seçimi çok uzun süre önce ayrılığın oluştuğu anda yaptınız. Ve şimdi bu seçim uygulamaya konuyor. İnsanlık tarihinde yeryüzünde hiçbir zaman bu kadar devasa sevgi eylemleri sergilenmemiştir. Bunu inkar edenlerin ya da sevginin zayıf olduğunu iddia edenlerin hayali güçleri erimekte, çünkü siz enerji alanlarınız ilahi enerjilerle karıştıkça, bunun etkilerini hissettikçe ve sevgiyi kucakladıkça tek yolun sevgi olduğuna karar verdiniz.
Akıntı tersine döndü, ayrılık ve korku kararı iptal edildi ve sonuç olarak sevgi herkesin tanıması, takdir etmesi ve kucaklaması için gezegende özgürce akıyor. Her gün daha çok insanoğlu içlerindeki sevgi ateşini keşfettikçe ve onunla uyum sağladıkça ışığın eksikliğinden başka bir şey olmayan karanlık kayboluyor.
Size çok sık bildirildiği gibi ‘Sadece sevgi var; onun dışında hiçbir şey yok’. Sevginin dışındaki her şey illüzyon, sizin deneyimlemeyi seçtiğiniz bir illüzyon ve her gün daha fazla kişi bununla ilgisini kesmek isterken, illüzyon dağılıyor. Sevgi Yolumuz, Gerçek ve Işıktır. Hiç bir şey ona karşı duramaz çünkü karşı duran şey zaten yok. Sevgi her şeydir.
Bütün sevgimle, Saul
Telif Hakkı©2013 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.wordpress.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir. Copyright © 2013 by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.wordpress.com/