“Kötünün daha da kötü hale geldiği ve iyinin daha da iyileştiği bu dünyada, aradaki ayrım büyüyor gibi görünüyor. Bu nereye gidiyor?”
Cevaplanması bir kitap, ya da birkaç kitap gerektirecek bir soru daha sordunuz. Gerçekte yüzyıllar boyu bu çeşit kitaplar yazıldı. İzninizle anlaşılmasının daha önemli bir ihtiyaç olduğu birkaç fikre dokunalım.
Dünyanızın büyük bölümünde, bir şeyleri ya öyle ya böyle diye görmeye alıştınız. Ya bir şey şudur ya da değildir. İyidir ya da kötüdür. Beyazdır ya da siyah. Ya ilahidir ya da şeytani. Her şeyi ölçmek ve yargılamak için iç karşılaştırma standartları geliştirdiniz ya da onlar size verildi. O standartların çok büyük bir bölümü size başkaları tarafından verildi. Anlayın ki, dünyayı ilk keşfetmeye başladığınızda tek ölçütünüz vardı, bir şeyden hoşlanıyor muydunuz, hoşlanmıyor muydunuz, bir şey canınızı acıttı mı, acıtmadı mı? Gerisi size diğerleri tarafından öğretildi. Biz bunun iyi ya da kötü olup olmadığını söylemedik. Biz sadece bunun böyle olduğunu söyledik.
Şimdi, bu da sizi bir sorunla bıraktı ve sizin buna bir çözüm bulmanız iyi olur. O sorun şu ki; “bu değer yargılamalarının hangileri bana hizmet ediyor, hangileri hizmet etmiyor?” Bu basit soru, büyük miktarda yükten özgürleşmenize yardımcı olacaktır. Ve bunu cevaplarken, başkalarına terk etmiş olduğunuz gücün çoğunluğunu da geri almaya başlayacaksınız.
Yukarıdaki soru diyor ki, “kötü daha da kötüleşiyor, iyi daha iyileşiyor”. Biz gördüklerinizi farklı bir ışıkta açıklayacağız. İnsan psikolojisindeki en nahoş parçalar daha da kötüleşmiyor. O parçalar binlerce yıldır vardı. Çok uzun bir süre, göz önünde değillerdi. Fakat hatırlayın, onlar bir zamanlar, gizlenmeden önce pek çok yerde “hayatın bir parçası” olarak kabul ediliyorlardı. Şimdi olan şey şu ki, kütükler, kayalar yerinden yuvarlanıyor ve çirkin şeyler kıvrım kıvrım açığa çıkıyor. Onlar gömülmüş, inkâr edilmiş ve kaçınılmıştı. Fakat her zaman görünenin hemen ardındaydı.
Benzer şekilde, iyi daha da iyileşmiyor. Kim olduğunuz ve ne olabileceğinize dair yeteneklerinizi algılamanız değişiyor. Geçmişte öğretilmiş olan ve kabul etmiş olduğunuz geçmiş sınırlamaların ötesini görmeye başladınız. Fakat siz (insanlık) içeride saklanmış olan kıvranan iğrenç parçaları gördüğünüzde irkiliyorsunuz, tüyleriniz diken diken oluyor. Geliştiğini gördüğünüz ayrım, onun varlığını inkâr ederek ittirmeye çalışmanızdan kaynaklanıyor.
Onun şifalanma ihtiyacı var. İnsanlığın şifalanmaya ihtiyacı var.
Zihniniz büyük ihtimalle soruyor, “Peki ama bunu nasıl yapacağız?” ve bu soru da büyük ihtimalle sizi çaresizlik ve hüsran hislerine yöneltiyor. Çünkü, her şey bir yana, siz sadece sizsiniz ve insanlığı değiştiremezsiniz, değil mi?
Sorduğunuz “nasıl” sorusu kolaylıkla cevaplanabilir, ancak zihniniz muhtemelen buna isyan edecektir. Diyoruz ki, onu ittirip yok edemezsiniz, onu gömemezsiniz, bu hiçbir şeyi çözmez. Hiç çözmedi. Hiç çözmeyecektir. O sizin varlığınızın bir parçasıdır. Siz harika yaratıcılarsınız. Bildiğiniz çok ötesinde kudretlisiniz. Sorun şu ki, faydalı şeyler yaratmanız ne kadar kolaysa, zarar yaratmanız da o kadar kolay. Ve sadece kendinize fayda yaratmayı seçebilirsiniz veya herkese fayda yaratmayı seçebilirsiniz, herkes sizi de kapsar.
Şimdi, bu seçeneklerin ikincisi, bütüne hizmet seçimi, bir bilinç genişlemesine yol açar. O noktadan doğru engin bir olasılıklar ufku görünür hale gelir. AMA… O saklanmış kıvrım kıvrım kıvranan şeyleri arkanızdan sürüklerken o olasılıklara ulaşılamaz. Onları şifalandırmalısınız.
Onları “o insanların kötülükleri” olarak gördüğünüzde şifalandıramazsınız. Sadece içinizdeki o şeyleri İlahi olana sunarsanız onları şifalandırırsınız. Siz kendinizi şifalandırdığınızda, etrafınızdakilerin de aynısını yapmalarına izin verirsiniz. Biri, bir diğerine ilham verebilir. İkisi, iki diğerine ilham verebilir. Sonra dört gelir. Sonra sekiz. Hesabını siz yapın. Düşünmüş olduğunuz uzun zamanın yanından bile geçmeyebilir, çok çabuk olabilir. Ve size söylüyoruz, yolun yarısından fazlasını aldınız.
Fakat bu sırada, bütün o iğrenç parçalar gömüldükleri yerlerden çıkarılmalılar. Ve bazıları düşünebileceğinizden bile çok daha çirkin olacaktır. İğreneceksiniz. İnkara gitmek isteyeceksiniz. Ancak siz, insanlık, ihtiyaç duyulan şeyi yapacaksınız. Gelişiminizdeki bir sonraki adımı atmaya karar verdiniz ve dünyanız, evreniniz buna cevap veriyor.
Siz bu kararı aldınız. Ve öyle de oldu.
Konsey ve Ron Head’e çok teşekkürler. (ronahead.com)
Bu dönemde ruhunuzun potansiyelini bütünüyle anlamak, hayata nasıl geçirebileceğinizi öğrenmek, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.
2019’da YENİ! En son nöroplastisite yöntemleriyle hayatınızı akışa açmak, alma-verme dengesini kurmak, kısır döngüleri sona erdirmek ve bolluğa “evet!” demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın veya moralev@outlook.com adresine yazın.
Hasbinallahü ve ni’mel vekil … (Allahım sana bırakıyorum, seni kendime vekil ettim) dendiğinde ilahi olana sunulmuş oluyor…Halk arasında çoğunlukla kullanılan dil aynı anlamda.
BeğenLiked by 2 people
Karanlık yalnızca ışığın yokluğu…Harekete geçtiğimiz sürece, sevginin karşısında aydınlanıp şifalanmayan tek bir parça bile bırakmayacağımıza inanıyorum. Hareket ve eylem,özgür iradeyi taçlandırmak için var. Yoksa ol diyince de oluyor. Sevgi ve şükranla, Mor Alev💜 🙏
BeğenLiked by 3 people
Bütüne hizmet etmeyi seçiyorum. Neşe keyif coşkuyla, O’nun sevgisi ve iyiliğini yayarak, o çok parlak ve güzel ışığı her gittiğim yere taşıyarak bu güzel hayat yolculuğunu onurlandırmayı seçiyor ve niyet ediyorum. Önüme çıkan ve duzeltebilecegim şeyleri düzeltmeye, kendimden başlayarak etrafımdaki ihtiyacı olan her seyi yalnızca yarar ve iyiliğe sebep olacak şekilde sifalandirmaya niyet ediyorum. Ve şunu bir kez daha yazmak istiyorum:
Sevgili dostlar, burayı okuyanlar, hanımefendiler, beyefendiler, canlar! 😃 Sizlere de kucak dolusu sevgilerimi gönderiyorum. Mutluluk, huzur, rahatlik, sağlık, bolluk, neşe, şevk, iyilik, dostluk ve O ‘nun merhameti hep sizinle olsun. Bir değil bin kere yaşamaya değer bir hayatınız olsun. Her ne dileğiniz varsa daha fazlası kabul olsun. İyi ki varsınız. İyi ki varız! Şükürler olsun. 😄
❤💛💚💙💜
BeğenLiked by 7 people
Gördüğüm bir çizimi aktarıyorum buraya. 🕊
Bir çiceğin istediği yağmur değildi belki, ama ihtiyacı olan buydu.
Sevgi ve Işıkla. 🦋
💜🙏🏻
BeğenLiked by 1 kişi