Oldukça fazla konuşmalar var – Konsey (Mesaj 59)

We see people in the crowdMedyanızda oldukça fazla konuşmalar var, din dine karşı, halk halka karşı ve ırk ırka karşı. Maalesef, kendinizin kim olduğunu tanımlamak için, zaman zaman olmadığınız ya da olmayı reddettiğiniz şeyi görmek ihtiyacındasınız. Bu, toplumlarınızdaki ayna fonksiyonudur. Berrak bir şekilde görülmeyen şey ise, büyük çoğunluğunuz tarafından durumun, içinizden “Ben böyle değilim. Ben bununla hemfikir değilim!” demek üzere kullandığıdır. Bu, sizin bir şeylerle “savaşmanız” için değildir. Bunun sizin kim olduğunuzu belirlemeniz için kullanılması yeterlidir. Ve bu konuda birkaç yorum yapmak istiyoruz.

Diğer kişinin, farklı ten rengindeki kişinin sizden iyi ya da sizden daha “az” olması değildir konu. Ne de konu, yoksulun yetersiz, zenginin daha iyi… ya da daha kötü olmasıdır. Sizin bildiğiniz her şeyi bilmeyen kişinin sizden daha az değerli olması da değildir. Onlar, bütünüyle sizin varlığınızın diğer yönleri, yansımalarıdır. Durum, sağ elinizin sol bacağınıza savaş ilan etmesi gibidir. Bu olabilir mi?

Gerçekte, sıklıkla bilincinizin bir parçası bir diğeri ile kavga ediyor. Siz birbiriyle çatışan inançlar kütlesisiniz. (Mor Alev: Kalp ve ego, öğrendiklerimiz ve ruhumuzun söyledikleri, yapmak istediklerimiz ve yapmak zorunda olduğumuza inandığımız şeyler, vb. Bunlar hep çatışma içinde. Konsey iç mücadelemizden bahsediyor.) Olduğunuz varlık olmaktan başka bir şey olma yeteneğiniz bulunmuyor, ama buna rağmen diğerlerinin size ne olmanız gerektiğini söylemelerine izin veriyorsunuz. Ve o şey olamadığınızda da sizi suçlamalarıyla hemfikir oluyorsunuz.

Bununla birlikte, şunu da söyleyelim, bunun şimdi sizin için sorun olmasının sebebi, bunun böyle olmaması gerektiğini anlamaya uyanmış olmanız. Ya da, aldatmacanın içinden doğru gerçeği görüyorsunuz. Çok sevdiğiniz kitaplarınızın içine bu aldatmacanın ne kadarının girivermiş olduğunu, ne kadarının doğru olduğu konusunda şüphelenmeye başlıyorsunuz. O öğretmenler aslında söyledikleri konusunda dürüstlerdi. Ben onlar ne diyorlarsa oyum. Ben onlar ne dediyseler, o olabilirim.

Şimdi, daha önce yapılmış olan şeyleri yapmayın. Bu farkındalığa sahip olduğunuz için küheylanınıza binip, bütün bir dünyayı dönüştürmeye kalkışmayın. Hayatınızı farkındalığınızla yaşayın, “farkında olan” olarak yaşayın. Bu, herhangi başka bir şekilden çok daha güçlü bir öğretme biçimidir. Ama bu, saklanıp, gerçeğinizi bir sır halinde tutmanız anlamına gelmez.

Var olan her şeyle bir olduğunuz konusundaki anlayışınız her geçen gün daha da yükseldikçe, bunların hiçbiri sizin için sorun olmayacak zaten. Işığınız izini her yerde bırakacak.

Bir defa daha, kendimizi sizlere ne olacağını anlatırken, hâlihazırda neler olduğunu da anlatma durumunda buluyoruz. Sorun, bu birbirine bağlamanız gereken kelimeler. Kelimelerin yaptığı şey, bütün bir kavramı paketinden çıkarıp açmaktır. Böylece, kavramın kendisi sizlerin çizgisel düşünce şekline göre yeniden paketlenebilir. Bu süreç sırasında bazı şeyler kayboluyor ama birçoğu da size ulaşıyor. Hatta, bazen yeterince bilgi size ulaşıyor ve paketleri bizim size ulaştırmamız yerine siz kendiniz almaya başlıyorsunuz. Siz, bunlara “Hah! Şimdi anladım!” anları diyorsunuz. Bunları içinizde bulursunuz. İnsanlığı kendinden son derece memnun bir öğrenci gibi düşünün. Ve bizlerin de bu öğrenciyi takdirle kucakladığımızı düşünün.

Ve, sevgili dostlar, bu kucaklama sizi beklediğimiz yerde. Sizleri bir sonraki konuşmamıza kadar en derin sevgilerimizle bırakıyoruz.

***

Arkadaşlar, Konsey kelimelerin yetersiz kaldığı bir kavramı bizlere sunuyor. Kalp gözünüzle okumanızı öneririm. Hepimiz biriz. Suçladığımız ya da beğenmediğimiz, kendimizi tamamen ayrı tuttuğumuz kişiler de bizim yansımalarımız. Bizlerin parçaları. Biliyorum kabul etmesi zor, ama en azından düşünmeniz yeterli. Ayrımcılık, bir olmak, birliktelik bilinci konularında çok yazdım, çok mesaj çevirdim ve buna devam edeceğiz. Bir gün gerçekten BİR olduğumuzu derinden hissedene kadar…

Bu mesaj için Konsey’e ve Ron Head’e  çok teşekkür ederiz. (ronahead.com) Mor Alev tarafından çevrilmiştir.

Bu dönemde salıverme, arınma, kendinizi tanıma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, potansiyelinizin bütününü gerçekleştirmek üzere Yüksek (Öz) Benliğinizle daha aktif bir ilişki kurmak ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.

Telif Hakkı©2016 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir. Copyright © 2016 by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.com/

4 comments

  1. Bu mesajda birden fazla açılım var benim için. Tümcümleler ayrı bir konu. Tümünü ruhumda yaşıyorum ve sadece kendimle istişare ediyorum. Konuşmak istiyorum, ama kimle konuşmalıyım bilemiyorum. Bende kaldıkları için, bir görevi yerine getirmemiş hiissim var.. Sevgilerimle. Yeşim

    Beğen

  2. Çok teşekkür ederim Sevgili Mor Alev. Yazınızı okumadan önce başka bir yerde Ho’oponopono çıktı karşıma ve sizin de başka yazılarınızda defalarca belirttiğiniz gibi dünyada yaşadığımız he şeyden kendimiz sorumluyuz ve kendimizi sevmekle başlayarak her şeyi düzeltebiliriz fikrini savunan bir öğreti. “Seni seviyorum, özür dilerim, lütfen beni affet, teşekkür ederim” kelimeleriyle kendimizi ve bize yansıyan davranışları düzeltebiliriz diyor. Evet, hepimiz BİRiz! Sevgilerimle…

    Beğen

  3. Bu tam bir eşzamanlılık olsa gerek Mucizeler kursunun bugünkü dersi ben kimimdi gelen cevap tüm evren herkes ve herşey di Teşekkürler Sevgili konsey bu yazı tam bir teyid niteliğinde oldu hatta tokat gibi Muhteşem birşey bu Teşekkürler Mor Alev Teşekkürler Mor Alev dostu

    Beğen

Yorumlar kapatıldı.