Varlığınızı ve yönünüzü netleştiriyorsunuz. – Her zaman kolay bir iş değil, çünkü başkalarını memnun etmeye, toplum doğruculuğunun sizi nasıl etkilediği konusunda şüpheleriniz de olsa onların arasında parmak uçlarınızda dans etmeye alışkınsınız. Sonuçları ne olursa olsun, kendiniz olmamanın fazlasıyla rahatsız olduğunu keşfediyorsunuz.
Şimdiye dek, çoğunuz duygularınızın etrafında sessizce dolaştınız ve fonksiyonel şekilde devam etmeyi dilediniz.
Son birkaç gündür, aranızda pek çokları kişisel örtbasın artık mümkün olmadığını keşfettiler. Eğer iç benliğinize ihanet ederseniz, fiziksel ya da duygusal bedeniniz, size yoldan çıktığınızı bildiren rahatsızlıklar yaratıyor.
Eskiden kendinizden bile kolaylıkla gizlediğiniz bir rahatsızlık.
Diğerleri tarafından yaratılan hakkaniyet ve doğruların parametreleri arasında bıkkınlık, sıkıntı veya ne kadar rahatsız olduğunuz konusunda diğerleriyle biraz dedikodu yapmak gibi birkaç yan etki olsa da işlevinizi yerine getiriyordunuz.
Bu artık mümkün değil. Kendinize verdiğiniz ilgiden daha fazlasını diğerlerine vermek üzere yolunuzdan çıkmaya artık hoşgörünüz kalmadı. Diğerlerinin beklentilerini yerine getirmenin verdiği derin endişe ve anksiyetenin, bir zamanlar insanların sizden beklediği kişi olmamanın getirdiği anksiyeteden çok daha büyük olduğunu keşfediyorsunuz.
Yeni siz, düşündüğünüzün çok daha ötesinde bir dönüşüm. Ufak ufak değişeceğinizi ve sadece daha bilge “siz” haline geleceğinizi öngörmüştünüz. Bu artık doğru değil.
Ve kendilerinin rahat ettiği halinizin “siz” olduğunuzu ya da onların isteklerini her zamanki gibi yerine getireceğinizi farz edenler ise aldığınız yeni pozisyonlara en az sizin kadar şaşırmış durumdalar.
Diğerlerini kendiniz pahasına memnun etme ihtiyacınız ortadan kalktı. 3D de bunu büyük rahatlıkla yapıyordunuz.
Siz, sizsiniz, diğerleri ise geliştikleri ve gelişmekte oldukları kişiler. Açıklamalar sizi diğerleri kadar hayrete düşürüyor.
Yeni yolunuza devam ederken belki çok az kişinin – o da eğer olursa- sizinle birlikte olmak isteyeceğiniz düşünerek kaygılanıyorsunuz. Yeni varlığınıza binlerin âşık olacağını bildirmek isteriz ama yine de keşfedilmemiş bölgedesiniz.
Diğerlerinin ne düşündüğüne ya da hissettiğine karşın, kendinizi sevmeyi öğreniyorsunuz. Ego merkezli etiketini kazanmadan yeryüzünde hiç denemediğiniz bir şey.
Yani, yeni siz doğmadan önce kurulmuş olan dinamikleri devam ettirmeyen siz, diğerlerini memnun etmiyorsunuz. Böylece, birbirinin içine dokunmuş grup doğruculuklarının size işlemesine şu anda fazla izin vermiyorsunuz.
En iyi tarifi aynı oyuncak kovayı isteyen iki okul öncesi çocuk üzerinden verebiliriz. Her çocuk, daha önce, anda ve daha sonra diğerinin ondan hoşlanıp hoşlanmadığına hiç önem vermeden, oyuncak kovaya odaklanıyor. Sadece durumu gözlemleyen ebeveyn ikisinin arasında tavizlere dayalı bir uzlaşma sağlamaya çalışıyor.
Şu anda, size neyin neşe, keyif ve coşku verdiğini keşfederken, tavizle pek ilgilenmeyen iki çocuktan birisisiniz.
Pek çoğunuz bu resmi beğenmiyorsunuz, daha birkaç gün önce “yeni siz yetişkinleri” olarak tanımlanmamış mıydınız? Ve öylesiniz de. Ama eğitimde yetişkinlersiniz, “iyi olmak için, grubun bir parçası ol, söyleneni yap” pazarlıklarının ötesine geçiyorsunuz.
Birbiri ardına inançlarınızı elerken, o kadar kolay bir iş değil bu. Başkalarının ihtiyaçları ya da istekleri yerine, sizin kim olduğunuza dair karar vermeye zorlanana dek, sahip olduğunuzun bile farkında olmadığınız inançlar…
Yeni varlığınızın çekirdeğine iniyorsunuz. Ve bunu yaparken, bütününüze ait elementleri buluyorsunuz ve bu parçalar sadece “HAYIR” demek ihtiyacında. Aynı zamanda, sizi daha önce çekmeyen yeni ilgiler ve yeni roller buluyorsunuz.
Fiziksel kabuğunuz içinde yeni bir varlıksınız. 3D sizden geri kalan sadece görüntünüz, ama o bile biraz değişiyor.
Sadece birkaç ay önce mümkün olduğunu düşünmediğiniz, ya da mümkün olduğunu düşünmeyi istemediğiniz yönlere sizi bazen gönderen, bazen bunu zorlayan yeni varlıksınız.
Siz size sahip çıkıyorsunuz, siz sizi ilan ediyorsunuz. Aynı öngörülmüş olduğu gibi ama büyük ihtimalle beklediğiniz gibi değil. Yeni siz, 3D sizden ya da bu geçiş döneminden çok daha berrak şekilde tanımlanıyor.
Sadece şu anda kendiniz olmamaktan rahatsız değilsiniz, artık bunu yapamıyorsunuz. Bu sizi hem hayran bırakıyor, hem de korkutuyor. Çünkü sizin için araya girip pazarlık yapacak bir ebeveyn yok. Sırtınızı sıvazlayarak ne kadar haklı olduğunuzu onaylayanlar yok – çünkü onlar da kendilerini keşfetmekle meşgul. Sadece kendi iç yönlendirmelerini dinleyen bir tek siz varsınız. Bu yönlendirmeler her zaman kendinizden beklediğiniz şeyler olmadığı için rahatsızlık yaşıyorsunuz ama onlar olduğunuz kişinin gerçeği ve doğrularını yansıtıyor.
Kendi gerçeğinize olan bağlılığınız takip edenler için bir fener ışığıdır.
“Ben bunu yapacağım, böylece arkadaşım da bana benim ihtiyacım olunca karşılık verir” gibi 3D benliğinizin çok rahat ettiği belirsiz çizgiler ortadan kalktı.
Hayatınız artık tavizlerden ibaret değil. Hayatınız, “Bu benim. Senin hayatımda olması beni çok mutlu eder, ama senin hayatında kalmam için senin istediğin kişi olamam” haline geldi.
Şimdi belki de ürktünüz. Böyle bir değişim daha da yalnızlaşacağınız anlamına mı geliyor? Uzun dönemde değil. Ancak belki çok kısa gelecekte olabilir. Çünkü bazı kararlarınız 3D de devam edenleri memnun etmeyecek, hatta kendilerini keşfedenleri bile.
Kendiniz pahasına başkalarını rahat ettirmek sizin sorumluluğunuz değil. Binlerce yıl sadece korkularınız yüzünden bunu yaptınız.
Şimdi kendinizi sevmeyi öğreniyorsunuz, sonuçları hakkında kaygı duymadan kendi müziğinizle ilerliyorsunuz – aynı bir yetişkin araya girmeden önce çocukların oyuncak kova için çatışması gibi. Bir anlamda, şu anda yeni benliğinizin “ikileri” arasından geçiyorsunuz – Bu arada yeryüzünde kalabilmek için binlerce yıldır başkalarına duygusal, fiziksel, ruhani olarak verdiklerinize sahip çıkıyorsunuz.
Tüm ihtişamınızla buradasınız. Bunun olmasına izin verin. Başkalarına da aynısı için izin verin. Bir başkasının hayatını onlar için yaşayamazsınız, onlar da bunu sizin için yapamazlar.
Eğer diğerlerinin sizi terbiye etmeye, değiştirmeye, sizin adınıza özür dilemeye ya da olduğunuz ihtişamlı varlıktan farklı olduğunuzu söylemeye çalıştıklarını bulursanız, büyük ihtimalle nedenini açıklayarak ya da açıklamadan kendi yolunuza devam edeceksiniz. Çünkü çoğu açıklama, düzene uyum sağlamaya çalışan 3D benliğinizdir.
Bunun çok ötesine geçtiniz ve artık gerçeği kendiniz ve diğerleri için tanımanın vakti geldi. Öyle de oldu. Âmin.
Brenda Hoffman ve aracılık ettiği Işık Varlıklarına çok teşekkürler. (www.LifeTapestryCreations.com). Mor Alev tarafından çevrilmiştir.
Bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, ruhunuzun potansiyelini tam anlamıyla hayata geçirmek ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.
Telif Hakkı© 2016 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir Copyright © 2016 by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.com/
Resmen beni anlatmissiniz😨 sanirim birazdan istifami verecegim😜 agziniza kaleminize saglik
Samsung cihazımdan gönderildi
BeğenLiked by 2 people
Günaydııınn
Sabahtan beri kendi kendimle mücadele ederken; radyoda sunucunun ortalama insan ömrü ve gerçekten yaşamak için kalan süreyle ilgili yaptığı yorumun ardından, bu mesaj da neyin nesii 🙂 🙂
Sanki tüm evren bana mesaj yollamak için anlaşmış gibi.
Öyleysee; öğrendiğim, yaptığım ve yaşadığım her şeyi bir ders olarak kabul ediyor, teşekkür ederek hepsini ışığa dönüşmesi için Baş Meleklerime gönderiyorum. Kendimi seviyor ve olduğum gibi kabul ediyor, şükrediyorum. Allah’ım beni, ben yapan değerler için binlerce teşekkür ederim.
Bu sebepsiz gülümseme! Bu huzur!
Gününüz Güzel Geçsin 🙂
BeğenLiked by 2 people
Günaydın OL sun😀 Gerçekten son birkaç aydır yazılanları birebir yaşıyorum. Omrumce yapmadigim tek şey kendime öncelik vermekti. Şu an istediğim tek şey ise kendimi tanımak önceliklerini belirlemek ve sevgiyle ilerlemek..
BeğenLiked by 1 kişi
Muhteşem ❤
BeğenLiked by 1 kişi
🙏🏻 harika bir yazı, teşekkürler…
BeğenLiked by 1 kişi
Merhaba Mor Alev,
Özellikle son aylarda iç sesimle kendimle tartışıp durduğum konuyla ilgili bu yazı. Her satırını ayrı bi ilgiyle okudum. Tam da dipte olduğum, ihtiyacım olan bir zamanda paylaşmış olmanız tesadüf olamaz. Çok inanıyorum bu yükseliş özgüvenimde hissettiğim ve asla önleyemeyeceğimi düşündüğüm eksikliklerime iyi gelecek. Amin.
Sevgiler, saygılar ve verdiğiniz emekler için binlerce teşekkürler.
BeğenLiked by 1 kişi
yorumlarda ki benzerlikler yaşama tutunmamı sağlıyor…gerçekten sıkıldım bu acımasız düzenden ışık o tokatı atsın artık….
BeğenBeğen
Vay be… Ne diyeyim ben şimdi, beni mi takip ediyorsunuz.
Teşekkürler
BeğenLiked by 1 kişi
Merhaba tam da böyle bir dönemden geçmekteyim. Ve yazınız da kendimden çok şeyler yakaladım. Yalnız 3D de ile ne anlatmak istediniz onu kaçırmışım Sevgiler
BeğenBeğen
Sevgili Gül, şu yazı bu konuya bir giriş yapmanıza yardımcı olacaktır: https://moralev.com/2016/01/17/kurelerin-muzigi-ile-yukselis-23-yukselis-nedir/
Ayrıca arama kutusuna 3D yazabilir ve ilgili mesajları görebilir, ayrıca seçme konulardan yükselişle ilgili olanlarına bakabilirsiniz. Sevgilerimle
BeğenBeğen
Merhaba, yazınızı okuyunca son zamanlardaki davranışlarımı anlamaya başladım. Birden kendimi bazı olaylar karşısında daha öncesinden çok farklı bir şekilde davranırken buluyorum. Sonra ikilem yaşıyorum. Benden beklenen bu değildi diye. Sanırım bunun nedenini şimdi daha iyi anladım. Teşekkür ederim.
BeğenLiked by 1 kişi
Bu sabah, son dönemden sonra ilk defa bir 3D karar almayı düşündüm ki…..WordPress gelenlerinde “HAYIR” yazısını okuyunca içeriğini okumadan vazgeçtim. Şimdi okudum:))))))
BeğenLiked by 1 kişi
sevgili mor alev, benzer şeyleri ben de yaşıyorum. ama bir yandan duygusal iniş çıkışlar devam ediyor. dengede kalmak çoğu zaman zorlaşıyor. merak ettiğim şu ki hep az kaldı deniliyor… ne kadar az ya da ne zaman olacak?
BeğenBeğen
Sevgili Neli, cevabı aslında biliyorsunuz… Kendi görüşümü defalarca yazdım. Ve nedense hoşunuza gitmiyor ama cevap da değişmiyor. Çok üzgünüm. Siz hazır olduğunuz zaman, siz enerjinizi yükselttiğiniz zaman ve siz ne zaman sorusunun artık önemi olmadığını düşündüğünüz zaman… “Ne zaman” her zaman şüphe belirtir, her zaman korkunun işaretidir. Oysa gittiğimiz yere korka korka gidemeyeceğiz. Tam olarak sevildiğimizi, zaten bütün olduğumuzu, halihazırdaki hayatımızın tüm aksileriyle aslında tamamen bizim mükemmelimiz olduğunu bildiğimiz zaman ve ona içimizden taşan bir minnet duygusu olduğunda, güneş açacak, fırtına dinecek ve bir oh diyeceğiz… Sevgilerimle
BeğenLiked by 1 kişi
Harika.Sonunda HAYIR dediğim noktadayım.Bunu söyleyebilmek çok zamanımı aldı,ama değdi. 🙂
BeğenLiked by 1 kişi
Tam. Şimdi. İçindeyiz hepimiz bu çemberin. Siz yazdıkça, biz okudukça ve okuduklarımızda kendimizden parçaları görüp “heyyy doğru yoldasın, sakin ol tadını çıkart ” diye diye o parçalara iyice sarıldıkça iyileşeceğiz. Önce, biz, sonra bizden yansıyan bütün parçalar… Biz, şifalandıkça iyileşiyor Dünya’mız. Misssler gibiyiz. Misss!
BeğenBeğen
ne ilginç ki, bu sefer hayır denilen benim. tüm öfkesi ve tüm kararlılığıyla. hayat arkadaşımdan gelen bu hayır beni boşluğa ve mutsuzluğa itse de, biraz toparlanıp ayağa kalkmalıyım. belki de bunun için yapıldı. kırgınım ancak geçecek..
BeğenBeğen
Benim aklım hiç yetmedi. Nasıl yapılacağına
BeğenBeğen
Sevgili Emine, kalbinize uymayan şeylere “hayır” demekten bahsediyor. Bu çok doğal ama öğrenmediğimiz bir şey. Bize hep kendi mutluluğumuz pahasına başkalarını memnun etmek öğretildi. Bir deneyin. Gerisi gelecektir. Sevgilerimle
BeğenBeğen