Kötü Şans ve Hurafeler – İllüzyonun Diğer Adı

2c6a906c2b4c4bb3cde520603ee9dfb0Dün bana gelen bir okuyucu sorusu bu konuyu gündeme getirdi. Soru kendisine büyü yapıldığına inanan bu okuyucunun kısmetini nasıl açabileceği ile ilgiliydi. Ve ben bu soruyu nasıl cevaplayacağımı düşünürken aklımdan şunlar geçiyordu:

  1. Aslında pek çoğumuz yaşadığı olumsuzlukları kendi dışımızdaki güçlere bağlıyoruz;
  2. Kişisel gücümüzü inkâr ediyoruz;
  3. Bunun sonucu olarak sadece dışarıdan gelecek etkilerle iyi ya da kötü şeyler deneyimleyebileceğimize inanıyoruz;
  4. Ve bu baştan sona yaşadığımız illüzyonun ta kendisidir.

İllüzyonun gücü ancak siz ona inandığınız kadardır. İnanmazsanız yok olur gider. Biliyorum bu yazı ilk okuduğunuzda en çok hoşunuza giden yazım olmayacak ama bir şans tanıyın, bu gerçeklerin ne kadar özgürleştirici olduğunu göreceksiniz. Şimdi size bu konuyu en kısa ve açık haliyle açıklamaya çalışacağım:

Hayat Kontratları:

Bu konuya şimdiye kadar birkaç yazımda değinmiştim. Hiç birimiz bu dünyaya hiçbir ön hazırlık yapmadan, gerekli donanıma sahip olmadan uzay boşluğundan bırakılmıyoruz. Buraya gelme kararını, nasıl bir hayat yaşayacağımızı, ailemizi, hayatımızın amacını ve bu hayat süresince öğrenmemiz gerekenler listesini Tanrı, Melekler, Üst Benliğimiz, Ustalar ve Rehberlerle birlikte bir araya getiriyoruz. İşin zor yanı yeryüzüne gelince bu anlaşmalara dair hiçbir şey hatırlamamak ve kendimizi içinde bulduğumuz illüzyonda sürekli tehdit altında hissetmek. Maalesef çocukluktan itibaren toplumsal şartlandırılmayla ve binlerce yılın genetik kodlanmasıyla negatifin varlığına ve gücüne inanmaya başlıyoruz. İşte bu yüzden çoğunlukla hayat kontratlarımızdaki yapılacaklar listesini göz ardı edip hiç sonu gelmeyen bir maddi ve fiziksel güvenlik arayışına giriyoruz. Bu güvenlik arayışında geçici olarak başarılı olsak bile içimizde bir boşluk, daha fazlasını arama arzusu ve hatta mutsuzluk yaşıyoruz. Yüksek benliğimiz bizi yapmamız gerekenler listesindekiler için uyarıyor, evren bizi uyandırmaya çalışıyor, melekler kulağımıza fısıldıyor ve en sonunda büyük bir şeylerle dikkatinizi çekmeye çalışıyorlar. Hastalık, kaza, işten çıkarılma, eşinden ayrılmak gibi durumların hepsi aslında evrenin ve yüksek benliğinizin size verdiği ve tuttuğunuz yolu değiştirmek, hayatınızın amacına yaklaşmanız için verilen birer yeni fırsat olabilir.

Fırsat Kapıları:

Hayatınızda bazı can sıkıcı olaylar sürekli kendini tekrarlıyor mu? Patronunuzdan şikâyetçi olduğunuz için iş değiştirip yeni patronun da benzer alışkanlıkları olduğunu ya da daha beter olduğunu görmek gibi, hep farklı kişilerle aynı şablonu yineleyen mutsuz ilişkiler yaşamak gibi ya da belirli aralıklarla hep benzer şekillerde maddi sıkıntıya düşmek gibi… Bunlar sizin bu yaşamda seçtiğiniz dersleri öğrenmek için yarattığınız durumlar olabilir. Arkadaşım Sherri Cortland bu konuda koskoca bir kitap yazdı (Goodreads listemde görebilirsiniz). Size çok kısa olarak şunu söyleyebilirim:  Her kötü olayın bir iyi sonucu ve olumlu bir sebebi vardır, olumsuzluklar aslında bizim göremediğimiz fırsat kapılarıdır. Kendini tekrarlayan olumsuz durumlarda daha önce seçmediğiniz bir çözüm yolunu seçin. Kendinizi alışkanlıklardan kurtarın, size konan hiçbir limiti kabul etmeyin, yaratıcı ve barışçıl olun. Siz şansız değilsiniz, sadece verilen mesajı duyamıyorsunuz. BAKIŞ AÇINIZI DEĞİŞTİRİN!

Hayatımızdaki Kötü Aktörler:

Herkesin yaşantısında kötü insanlar vardır. Bazıları sadece kalp kırar, diğerleri çalar, öldürür ve bazen de ağza alınamayacak kadar kötü şeyler yaparlar, çok yaşamları mahvederler. Geçmişte olanı değiştiremeyiz ama her ne olduysa onu tekrar tekrar kendimize hatırlatmak ve ruhen geçirdiğimiz sıkıntıları hiç bitmeyen bir film gibi yaşamak kendimizi cehenneme hapsetmekle aynı şey. Öncelikle kendinizin ne kadar sağlam durduğuna bir bakın. Her şeyi atlatmış olduğunuz için kendinizi tebrik edin. Bu kötü aktörleri de hayat kontratınızı hazırlarken kendinizin seçmiş olabileceğini bir düşünün, ya da sizi sizde var olan potansiyele uyandırmak için hayatınıza girdiklerini. Bu kişilerin sizin ruh ailenizden olması ve sizi çok seven bu ruhun sizin yararınıza böyle kötü bir rolü üstlenmiş olması ihtimali de var.

Size Dolores Cannon’dan öğrendiğim bir egzersizi önereceğim. Bu kişileri affetmemiz hayatımızda ilerleyebilmemiz için büyük önem taşıyor. Gidip yüz yüze konuşmanıza hiç gerek yok. Ama Üst Benliğinize ulaşmaya çalışın ve o kişinin Üst Benliği ile konuşun. ‘Affediyorum’ derseniz iyi olur, ama diyemiyorsanız da ‘Affetmek İstiyorum’ deyin. ‘Aramızdaki kontratın içeriğini bilmiyorum ama ben onu yırtıp atıyorum, geçersiz kılıyorum’ da diyebilirsiniz. Bu egzersizi içinizdeki kötü duygular gidene kadar ve yaşamış olduğunuz olaylar ağırlığını yitirene kadar tekrarlamanız gerekebilir.

Şimdi bu yazının en başına dönelim. Büyü diye bir şey yok. Negatifi var eden ve güçlü kılan şey bizim ona kanmamız ve inanmak istememiz. Kötü olaylar çoğu zaman bizim ve bazen de tüm toplumun, kolektif bilincin uyanması görevini üstlenirler. Olaylar bizim dışımızda başlamaz, içimizde başlar, dışarıya yansır. Gidişatı değiştirmek için iç değişim önce gelmeli ve sonra da dışarıda harekete geçmeliyiz.

Mesajı Sherri’nin rehberlerinden Charles’dan bir alıntı yaparak bitiriyorum:

‘Kör bir şekilde dünyaya gelip kendinize hiçbir ipucu bırakmayacağınızı mı zannettiniz? Siz takip edilemeyecek ekmek kırıntıları bırakan Hansel ve Gretel değilsiniz! Meditasyon yapın ve ruhunuzun içine bakın, üst benliğinizin size söylediği şeyleri dinleyin. Bunu okuyup da üst benliklerinin kendileriyle konuşmadığını söyleyenler için Sherri’nin en çok kullandığı şeylerden birini söyleyeceğiz. ‘Deli saçması!’ Herkesin üst benliği onlarla iletişime geçiyor – sadece onu dinlemeyi öğrenmeniz gerekli. Kendinizi küçük görmeyin. Üst benliğinizle iletişime girme ve bu çok bilge kaynaktan olabilecek en iyi rehberliği alma gücü sizde var. Bugün meditasyon yapın ve ilginizi çeken şeylerde ve hayallerinizde bulduğunuz ipuçlarına dikkat edin.’

Asla yanlız değilsiniz ve çok seviliyorsunuz.

Mor Alev

Telif Hakkı©2013 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.wordpress.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.
Copyright © 2013 by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.wordpress.com/

3 comments

  1. Merhaba,şunu merak ediyorum:Eğer almamız gereken dersin veya değiştirmemiz gereken inançlarımızın bilincine varmadan sadece sorun yaşadığımız kişiyi affedersek,yeni insanlarla aynı şeyleri yaşamaz mıyız?

    Beğen

    1. Sevgili Ebru,
      Birisini ve yaşanan olaylarla ilgili kendini de affetmek kalpde ve zihinde büyük bir rahatlamaya yol açar. Yaşananları silmez ama olaylara başka bir gözle bakmaya başlarsınız. Ve bu yeni bakış açısı o konu hakkında aydınlanmanın, büyümenin ve olgunlaşmanın ilk adımlarıdır. Tabii ki olgunlaşınca bize uygun olmayan kişi veya durumlarla karşılaşınca içimizdeki alarm mekanizması çok daha çabuk harekete geçer, alarmın sesi yükselmiştir ve biz bu sefer neler yapmamız gerektiği konusunda daha bilgiliyizdir. Dikkat edin, bir önceki istenmeyen kişi ya da durumda da mutlaka içinizde bir yerde bir soru işareti oluştuysa da büyük ihtimalle onu egonuz susturmuştur. Oysa ki bu yeni durumda hazırlıklısınız, kendinizi daha iyi tanıyorsunuz. Fırsat kapısını görüyorsunuz ve davranış şeklinizi ve yaşayacağınız deneyimi kendinize güvenli bir şekilde kendiniz seçiyorsunuz. Yani yeni insanlarla aynı şeyi yaşamazsınız. Ancak size söyleyebileceğim tek önemli husus biz insanlar için başkalarını ve özellikle kendimizi affetmek çok efor ve zaman alabilir. Affettim zannedip bir gün karşınıza çıktığında affedemedeğinizi görebilirsiniz. Onun için bu sitede Mor Alev enerjisi de olmak üzere pek çok enerji çalışması ile affetme üzerine eğilmenizi tavsiye ederim. Bu benim de ufak tefek de olsa hala üzerinde çalıştığım bir şey. Umarım yardımcı olmuştur. Sevgiler, Mor Alev

      Beğen

      1. teşekkürler,kesinlikle çok yardımcı oldunuz.Sorumu bekletmeden yanıtladığınız için de ayrıca teşekkür etmek istiyorum.sevgiler….

        Beğen

Yorumlar kapatıldı.