Kalbinize ne oldu?

Okumak yerine dinlemek isterseniz, yazının hemen altındaki podcast bağlantısına tıklayın.

Sevgililer,

Hareket ve sözcüklerinizin şimdi neden bu kadar farklı olduğunu her zaman anlayamadığınız oluyor. Siz, gayet iyi bilinen bir bakıcı ve yardımcı, daha uzak, daha soğuk görünüyorsunuz. Kalbiniz nerede?

Tıpkı varlığınızın değişim sürecinde olması gibi, kalbinizin hareketleri de değişiyor, ya da bu durumda, bakıcı ve yardımcı hareketleriniz değişiyor. 

Bir zamanlar bakıcı ve yardımcı olmanın ne kadar sevecen olduğunuza dair bir işaret olduğunu varsaydınız. Fakat gerçekte, bakıcı ve yardımcı olmak, kendinize verilen fiziksel ya da duygusal zarara karşın başkalarını sevmek, sevmek değildi; sevginin olması gerektiğini düşündüğünüz şeydi.

Gerçek sevgi, suistimal edilmiş eşler veya ebeveynlerin sergilediği gibi, bir başkasını kendinize zarar verecek şekilde sevmek değildir. Böyle bir sevgi iç kaynaklı değil, korku temellidir.

Bir zamanlar kendinizi diğerlerinin esenliğine adamadıysanız sevilmeyeceğinize inandınız.

Sevgi şimdi başkalarına olduğu kadar kendinize de iyi bakmanız gerektiğini biliş haline geçiş yaptı – sıklıkla daha soğuk ve/veya ilgisiz bir yaklaşımla sergileniyor. Bu yaklaşım biraz da ne kadar uzun sürerse sürsün çocuğunuzun kendi oyuncaklarını kendisinin kaldırmasını beklemek gibi.

Artık birisini kendine karşı koruma ya da kendinden kurtarma ihtiyacı hissetmiyorsunuz. Bir defa sezgisel olarak duruma uygun olmadığını hissettiğinizde, onların en son korkusunu ya da rahatsızlığını dinleyemeye ihtiyaç duymuyorsunuz.

Öz-sevgi uyanışınız varlığınızda pek çok beklenmedik değişim yarattı – en önemlisi diğerlerinden önce kendinize bakma ihtiyacınız.

Bu durumu henüz ailesinde, dostlar ya da iş arkadaşları arasında yaşamamış olanlarınız için bu son cümle soğuk gelmiş olabilir. 

İlk defa birilerinin kendilerine bakabileceğini ya da bir projeyi sizin yardımınız olmadan tamamlayabileceğini ifade ettiğinizde, kötü kalpli ve yanlışmış gibi hissedeceksiniz. 3D’de her iki etiketi hem içinizden hem de çevrenizdekilerden üzerinize alırdınız. 3D’de “hayır” demek, acımasız, kötü, sert sevgi, bencil, zalim ve sizin hatalı, toplumun doğru olduğunu işaret eden daha binlerce sözcükle etiketlendi.

Böyle etiketlerin geçerliliği kalmadı. Toplum dramatik bir şekilde değiştiği için değil, siz değiştiğiniz için. Bir zamanlarki hareketleriniz kendinizin ve daha da önemlisi toplumun beklentilerine dayanıyordu. Şimdi “hayır” diyorsunuz – bağırarak değil, öz-sevginin yumuşak sesiyle ve bunu diğerleri her zaman anlayamıyor. Çünkü nerede onların bakıcıları, yardımcıları, temizlikçileri, yükselticileri, onların duygu hizmetçileri?

Diğerlerine yardım etmeyi reddedecek kadar soğuklaşmadınız. Fakat onun yerine,  desteğiniz kaynağını sosyal zorunluluklar yerine iç hislerinizden alıyor. Yani bazı aile fertleri ve arkadaşlar sözleriniz ve hareketlerinizle dehşete düşecekler, çünkü onlar o kadar anti-sosyal görünüyor, toplumun size yapmanızı söylediği şeyin o kadar dışında ki. 

Bu beklenmiş olan bir değişim.

3D’deyken asla öz-sevgi deneyimleme ya da ifade etme konusunda eğitilmediniz.  Onun yerine üzerinde durulan husus, kendi ihtiyaç ve isteklerinize karşın başkalarına bakmak ve yardım etmekti. Kendini feda etmek ödüllendirildi. Öz-sevgi ise anti-sosyal olarak etiketlendi. Bu geçişten önce öz-sevgi uygulayanlar zalim, bencil, nankör ve toplum dışı ilan edildiler.

Öz-sevgi ile kendini daha önemli yapmaya çalışmak arasındaki fark iç sesinizdir. İç benliğiniz kalpsiz davranışlarla, kalpten davranışlar arasındaki farkı anlamanıza yardım ediyor. Kalpsiz davranışlar daha fazla iç acı yaratır, kalpten davranışlar ise ışıldamanıza sebep olur. Şu anda bu ikisini ayırt etmeyi öğreniyorsunuz.

Bu ayırt etme işlemi akıl karıştırıcı. İç sesiniz kolaylıkla ulaşılabilir olduğu halde, gayet iyi tanıdığınız sosyal kurallar da öyle. Ve eğer iç sesinizi takip ederseniz, toplumun sizi yanlış ya da kötü insan olarak işaret edeceği zamanlar olacak.

3D hayatınızın geçmiş kurallarını sıfırlayacak kadar güçlü olacak mısınız? Elbette. Ancak tabii ki, bu, bunu yapmaya hazır olduğunuz zaman gerçekleşecek. Çünkü bu yeni dünyadaki gelişim ve ilerleme ders planınız bu.

Temel bilgilerle başladınız ve şimdi kendiniz ve başkaları için öz-sevgiye mezun oluyorsunuz. Tıpkı kendinize izin vermiş olduğunuz gibi, başkalarına da kendileri olma özgürlüğü izni vermeniz gereken zamanlar olacak.

Fakat bunu yaparken, bazılarınız artık size ihtiyaç duyulmadığını veya öneminizi kaybettiğinizi hissedebilirsiniz. Bu da öz-sevginin birisi onlara bakmanızı istediğinde geri adım atmanızı, durmanızı veya iç gelişiminizi aksatmanızı gerektirmediğini anlayana kadar sürecek.

Bu, kendinizin ve başkalarının hayatlarında öz-sevgi ve sevginin anahtar öğeler olduğu yeni bir dünya. Müsaade edin kendinize, öz-korku, öz-öfke, öz-küçümseme olmadan bu yeni dünyaya akın. Zamanınız geldi – tıpkı yeni sevecen varlık olmaya evrimleşmeyi dileyen her yeryüzü benliği gibi. 

Ve bütün bunlarla birlikte, 3D korkuda kalmak isteyenler artık sizinle alakalı değil. Onlar istedikleri gibi evrimleşiyorlar – siz de öyle. Ve öyle de oldu. Âmin.

Brenda Hoffmann ve kanallığını yaptığı Işık Varlıklarına çok teşekkürler. (lifetapestrycreations.com)


Bilge Baykuşlar,

Bu mesaj bakıcı ve yardımcı olmanın yeni hallerini anlatırken hemen altında büyük depremle ilgili yardım çağrımı görüyorsunuz. Bu kanallık yardım etmeyin demiyor, aksine sürdürülebilir, olumlu yardımı destekliyor ve bu da öncelikle kendi sevgi, şefkat, her açıdan bolluk kabınızı doldurmanızla başlıyor. Sürdürülebilir yardımla kastettiğim tam da bu. Kendinizi tükettiğinizde yardım ihtiyacında olanlara bir de kendinizi eklemiş oluyorsunuz.

Sürdürülebilirlik genellikle çevre konusunda kullandığımız bir terim, bu dünyanın tüm varlıklarını destekleyerek, onu tüketmeden kaynaklarını paylaşmak ve o kaynakları desteklemek. Sürdürülebilirlik çok özel bir saygı hali içeriyor. İşte bunu yardım çalışmalarımızda görmeliyiz. Bazı çok güzel atılımlar görüyorum, örneğin bölgedeki üreticilere bu senenin tohumlarını sağlamak gibi, yerel üreticiden alışveriş yapmak ya da inanılmaz yaratıcı çözümlerle eğitim hizmetleri sunmak gibi…

Dolayısıyla bir düşünelim, acaba biz kendimizi tüketmeden, fedakârlık resminin ardında kendimizi de depreme kurban etmeden nasıl yardım edebiliriz? Çok çeşitli girişimler var, güvendiklerinize, iç sesinizin onay verdiklerine katılabiliyorsanız çok büyük bir huzur ve mutluluk yaşayacağınıza inanıyorum. Çünkü çok açık bir gerçek var, eğer iç sesiniz onay veriyorsa, böyle bir yardım da bir öz-sevgi hareketidir. 

En sevdiğim olumlama/dualardan biri, galiba kendim uydurmuştum:

“Önce kendi kabımı dolduruyorum, taşanları tüm dünya ile paylaşıyorum”

Böylece kurban yok, içerleme yok, tükenmişlik sendromu yok, sadece sevgi var.  Kabımız öyle doymak bilmeyen bir şey değil. Gerçekten bizler buraya çok güzel bir tok gözlülük ve paylaşma dürtüsüyle geldik, henüz şartlanmamış bebekleri gözlemlemeniz bunu onaylar. Merak etmeyin, başkalarının haklarına el koymayacaksınız. İzin verin dolsun. Öyle dolsun ki herkesin gelişimine, huzuruna, güvenliğine sizin de katkılarınız olsun, verdiğinizin hesabı olmasın. Ve verdiğinizin yerine çok daha fazlasının akacağına güvenin. Çünkü size gelen bolluk ne ise ve siz de neyi paylaşıyorsanız, hepsi tek sonsuz kaynaktan geliyor. Bizler sadece aracıyız.

Sevgilerimle

Büyük Anadolu Depremi: NASIL YARDIM EDEBİLİRİZ? Ve Sürdürülebilir Destek İhtiyacı. Görsele Tıklayın


YEPYENi! “Sabian Hikayem”. Kendi gizeminizin kilidini açın. Kendinizi gerçekleştirin!

En son nöroplastisite yöntemleriyle HAYATINIZI AKIŞA AÇMAK, ALMA-VERME DENGESİNİ KURMAK, KISIR DÖNGÜLERE SON VERMEK ve BOLLUĞA EVET! demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.

SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile Sağlıklı Zayıflama yönteminden faydalanmak için buraya tıklayınız.

Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.


Telif Hakkı©2023 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.

Copyright © 2023 by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.com/

HİZMETLER

3 comments

Yorumlar kapatıldı.