“Yay yeni ayı esnekliği, manevra için yeterli alanı, şansını denemeyi, daha aydınlık tahminleri ve – neydi o sözcük? Ah evet, eğlenceyi geri getiriyor.
Şimdi gerinip esneme zamanı. Göklerde bu kadar çok sabit enerji varken ve her şeyi fazlasıyla kırılganlaştırdığından, bunu yapmak son zamanlarda hiç de kolay değildi. Bir düğmeye bas, bir şeyi dürt veya başını biraz fazla hızlı çevir ve güm! Bir şeyler kırılıyor, kopuyor, çatlıyordu, niyet bu olsa da olmasa da. Hareketsiz kalmak daha güvenli yol gibiydi. Ama artık değil. Bir hareket deneyin, bir kasınızı esnetin, bir sınırı zorlayın. Başarılı olmayabilirsiniz fakat olabilirsiniz de. Aslında, mümkün olduğunu düşündüğünüzden çok daha uzağa bile gidebilirsiniz. Ve verdiğiniz emek ise gerçekten keyifli bile olabilir.
En başında bu olasılığa güvenmeyebilirsiniz. Son iki yıl çevrenizi kuşatıp kapattı. O yıllar sıkışma, sadeleşme ve yeniden yapılanma zamanlarıydı. Dış şartlar hala daha kısıtlayıcı tarafta olabilir ancak zihniniz ve yaklaşımınız öyle olmak zorunda değil. Şimdi sıkışıklığın dışına adım atıp hayal kurma, uzanma ve onların da çok çok ötesinde olan şeyler için çalışma zamanı.
Bu yeni ay tam da bunu teşvik ediyor, hem de büyük, çok büyük şekilde. Ve bunun tek sebebi Yay’da olması değil ama bu, sebepler listesinin en tepesinde.”
Bilge Baykuşlar, yazıya Kathy Biehl’in analizinden bir alıntıyla başladık. Tamamını okumak isterseniz empowermentunlimited.com’da bulabilirsiniz.
Bu ay çok şükür, çok şükür, defalarca şükür yazabilirim, aylardır hatta yıllardır hissetmediğimiz kadar maceracı, özgür, güler yüzlü olma şansımız var. Tutulma tünelini geçtik, öbür taraftan çıktık, tabii tünelde öğrendiklerimiz bizimle. Yanmış, yıkılmış ya da bitmiş, tükenmiş olanların sonuçlarıyla hala daha ilgileneceğiz. Fakat bunu şimdilik Yay bakış açısından yapacağız. Venüs ve Merkür de Yay’da. Yeni ay Balık’ın sonlarındaki Jüpiter’le tatlı bir üçgen açıda ve işte yeni yılın havai fişekleri erken patlıyor! Jüpiter, yeni aydan hemen beş dakika sonra gerilemeden ilerlemeye dönmek için duruyor. Bu da o harika enerjisini büyütüyor, büyütüyor, büyütüyor. Yay’ın yöneticisi, yönettiği diğer burç olan Balık’ta ve her şeyi şişmiş, büyümüş, gelişmiş seviyor. Onunla alçak gönüllü olmak zordur. Yay burcu karanlıkta ışık zamanıdır, Jüpiter ise geceleri görünen en parlak ışıklardan biri ve bir zamanlar “büyük ışık aktarıcısı” olarak tanınırdı. Bu yeni ayla başlayan dört hafta ruhunuzun ışığına ulaşmanız, kabul etmeniz ve onun bedenlenmiş hali olmanız için harika bir fırsat.
Anteres ve Baş Melek Uriel
Çünkü sadece Yay burcunun ışığı değil, Jüpiter’in ruhani Balık’taki ilerlemeye hazırlığıyla birlikte, Merkür ve Venüs de (kalp ve zihin) Baş Melek Uriel’i temsil eden Anteres’le hizalı. Antares, astrolojide “ustalık isteyen bir yıldız” olarak bilinir. Bizi ustalığa yönlendirir, beceriksiz davranışlarımızı, öfkeyle yapılan seçimleri, zorbalığımızı gözden geçirmemizi sağlar. Başkalarına nasıl davranıyoruz? Kimi neye yönlendirmeye çalışıyoruz? Bu inanılmaz güçlü yıldız sayesinde cömert, sevecen ve aynı zamanda zeki seçimler yapan bireylere dönüşebiliriz. Bu konumlanma bu aya büyük tutkular ve derinlik getirirken önemli olan yüksek hedeflerimize odaklanmak. Dolayısıyla, bu ay boyunca Baş Melek Uriel ve onun Gümüş Aleviyle çalışmanızı öneriyorum. Uriel’in yardımını isteyerek bilincinizi büyük bilgeliğe ve yüksek amaçlı yol haritasına açabilirsiniz. (Bağlantısı burada)
Jüpiter, Neptün ve Chiron
Jüpiter ve Neptün’ün Nisan ayındaki birleşmesini hatırlıyor musunuz? Hani çok büyük şans denileni. Tabii ki olay başınıza gökyüzünden milyonlarca dolar düşmesiyle alakalı değildi. Önemli olan açığa çıkan çok sayıda fırsat ve yaratıcı düşünce bolluğunu harekete çevirmekti. Bu ikisinin arasında bu sefer bir birleşme olmasa da Jüpiter’in durup etki alanını genişletmesi ikilinin neredeyse aynı enerjiyi yaymasına sebep oluyor. O zamanlar ektiğiniz tohumların filizlerini önümüzdeki iki hafta her iki gezegen de ilerlemeye başladığında görebilirsiniz. Ama şimdilik havada insancıllık, yardımseverlik, şefkat, sezgiler ve bir defa daha yeni fırsatlar ve yaratıcılık var.
Üstüne üstlük bakıyoruz, Venüs ve Merkür Chiron’la yumuşak açıda. Kalbi ve zihni şifalandırıyorlar. İçimizdeki ateşle (Yay), tutkularımızla, meraklarımızla, heveslerimizle barışmamızı, sıkışmışlıktan engin düşünceye geçişimizi destekliyorlar.
Peki bu yeni ayın hiç mi olumsuz olasılıkları yok? Var tabii. Jüpiter’in olduğu her yerde abartma tehlikesi vardır. Biraz da kumarbazdır. Hatırlayın, her parlayan şey altın olmayabilir. Muhakeme yeteneğinizi ve iç sesinizi kullanın. İnancın gezegeni Jüpiter dalgalarını inancın burcu Yay’a yönelttiğinde bir diğer olumsuz etki fanatiklik olabilir. Futbol gibi sportif fanatikliğinin sonuçları? Mümkün. Dini fanatiklik? O da mümkün. Hatta siyasi görüş fanatikliği, toplumsal akım fanatikliği… Hepsi olasılıklar içinde. Fanatiklik sadece ruhani olanla sınırlı değil. Her alanda inançlarımız çok önemli. Şimdi Akrep’in tünellerinde kazı yapıp gerçeklerle yüzleştikten sonra kendimize soralım, biz nelere, kimlere inanıyoruz ve inançlarımızın hangi parçaları fanteziden ibaret? Mars İkizler’de gerilerken, dürtüsel tepkiler yerine bu soruları düşünüp de harekete geçmeyi tercih etmeliyiz.
İşte böylece bir “oh!” dediğimiz değişkenlerle dolu döneme girerken, gevşeyin, rahatlayın, uzun zamandan sonra ilk defa biraz da tasasız olmaya çalışın. Bu gevşeme size yeni fikirler, fırsatlar ve belki de yeni başarılar getirecek. En azından yaptığı bedendeki adrenalini temizlemek olacak.
Yeni ayın Sabian sembolü: “Bembeyaz köpüklü dalgalarla kaplı okyanus”
Bu sembolde hava ve su elementlerini görüyoruz, zihin ve duygular. Rüzgâr denizde dalgalara yol açarken, denizler ve rüzgarlar hiç durmayan bir etkileşim halindeler. Ve bu çok güzel, çok ilham verici görüntülere yol açıyor. Rüzgâr mitolojide ruhani dinamizmi temsil eder. En durgun denizde bile bir akış ve hafif bir çırpıntı vardır. Burada yükselmiş dalgaları görüyoruz. Sabian sembollerinin 20.YY’da geri dönüşüne önayak olan Marc Edmund Jones bu sembolün ana fikrinin “zapt edilemez, durdurulamaz engin kaynaklara sahip olmak” olduğunu söylüyor. Evet, denizdeki dalgalara sözümüz geçmez, rüzgârı da yönetemeyiz ama sundukları büyük zenginliği görebilir, o akışla ilerleyebiliriz. Bu sembol blogda çok gördüğünüz “dalgalarda sörf yapmak” benzetmesini geri getiriyor. Bu durağan bir zaman değil, dalga dalga fırsat geliyor, birini ya da diğerini yakalayın, ama bu sırada kendi dalganızı bulmanız önemli, tam da size uygun olanı seçin.
Jüpiter karşımıza çok sayıda fırsat dalgası çıkarırken Sabian sembolüyle bunların arasında nasıl zeki seçimler yapabileceğimizi anlatıyor:
“Prizma”
Ya da biraz daha detaylandırırsak, “Prizmadan geçen ışık, gökkuşağı renklerini oluşturuyor.” Jüpiter’in mesajı şu:
Kritik önemdeki şey, sizin duruma nasıl baktığınızdır. Başarı ve berraklık için onun parçalarını tanımalısınız. Yani sadeleşin, parçalarına ayırın ve inceleyin.
Gökkuşağının tüm parçaları aynı kökenden gelir: Işık! Elbette kötü fırsat diye bir şey yok, hatalı seçimlerimizdir bize çok şey öğreten. Ancak bu enerjiyi en olumlu şekilde değerlendirmek istiyorsak, kendi dalgamızı seçmek için muhakeme yeteneğimizle iç sesimizin iş birliğine ihtiyacımız var.
Ve bu dalgaları bilinçli bir şekilde kucaklarken, Evrensel Bolluk Prensibini de kucaklamış oluruz. Bolluk ve iyi şans gezegeni Jüpiter’in verdiği söz de budur işte. Bu sırada içimizden akan ışığı ya da rüzgarla ifade edilen yaşam gücünü, pranayı da tanır ve onurlandırırız. Bu da bizi gerçek öz-ifadeye yöneltir. Gökkuşağı gibi renkli, dalgalar gibi değişken ve canlı.
Sonuç olarak, bu yeni ay ateş elementinde, hareketli ve son yıllarda yaşadığımızdan çok farklı bir enerji taşıyor. Yay’ın süper gücü, hacıyatmaz gibi olmasıdır, devrilebilir ama derhal sıçrayıp ayağa kalkar, üzerindeki tozu silkeleyip umutla yola devam eder. Güler yüzlüdür. Bu hayatın bir anlam ve amacı olduğuna inanır. Onu şanslı yapan aslında bu niteliklerdir.
Biz de bu ay bu niteliklerin bedenlenmiş hali olalım. Olumsuzluklara karamsarlıkla değil, “nasıl daha iyisini yaratabiliriz” diye bakalım. Yardımlaşalım. Umut enerjimizi yayarken çözümlere uzanalım. Dalgalar ve akış bizi taşıyacaktır.
Yeni ay 23 Kasım 24’üne döndükten sonra, sabah saat 01.57’de. (İst.) Hepinize harika bir Yay sezonu dilerken, bu enerjinin depremden etkilenen dostlarımıza da yardım etmesini, Yay burcunu çok iyi anlatan “her işte bir hayır vardır” sözünü somut kanıtlarıyla yaşanmasına yol açmasını, hepimizi yardımseverliğe ve onlar için özel, sevecen çözümler yaratmaya teşvik etmesini diliyorum.
©Mor Alev 2022
YEPYENi! “Sabian Hikayem”. Kendi gizeminizin kilidini açın. Kendinizi gerçekleştirin!
En son nöroplastisite yöntemleriyle HAYATINIZI AKIŞA AÇMAK, ALMA-VERME DENGESİNİ KURMAK, KISIR DÖNGÜLERE SON VERMEK ve BOLLUĞA EVET! demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.
SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile Sağlıklı Zayıflama yönteminden faydalanmak için buraya tıklayınız.
Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.
Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında yasal işlem yapılır. http://moralev.com
Mor Alev 
❤️❤️❤️
BeğenLiked by 2 people
çok güzel bir yazı
BeğenLiked by 1 kişi
Mor alev, özledik seni.
BeğenLiked by 1 kişi