Arkturus Grup Mesajı: Romantik İlişkiler

Sevgili Okuyucular, sizlere herkesin giderek derinleşen ruh yolculuğuyla ilgili bilgi sunmanın yanı sıra, umut ve cesaret vermeyi de niyet eden mesajımıza hoş geldiniz.

Her şey plana uygun ilerliyor. Asla İlahi Planın manipüle edilebileceği veya durdurulabileceği korkusuna kapılmayın çünkü sadece BİR güç var ve o güç üç boyutlu şartlanmış hareketlerden etkilenmez.

Bunlar muazzam değişim zamanları, dünyanın alışkın olduğu çoğu şey, önceki formuna geri dönmeyecek. Her şeyin bir defa daha tam eskisi gibi olmasını bekleyenler hayal kırıklığına uğrayacak. Yeryüzünde frekansı giderek yükselen Işığın varlığı ile Kolektif ruhani evrimleşme ilerledikçe, yeryüzündeki materyal ifadeler de bunu yansıtacak.

Materyal/madde olarak gördüğünüz her şeyin gerçek özü aslında ruhanidir. Ancak bu ruhani gerçeklik üçüncü boyutun yoğun enerjileri içinde materyal olarak görünür. Nasıl tercüme edildiği ise, bunu yapan bireysel ve kolektif bilince bağlıdır ki, bu da bu zamanda hızla değişmektedir.

Şimdiye kadar bildiğiniz hukuk, tıp, din, vs. alanlarındaki fikirler, icatlar ve uygulamaların temeli zıtlık ve ayrılık inançlarında yatmaktadır. İnsanlar bu şeyleri yeni ve daha yüksek seviyelerden görmeye başladıkça, pek çoğunun temelleri ufalanıp yıkılmaya başlayacak. Ancak, bunların hepsinin altında yatan fikirler ruhani olduğu için, gerçek özleri tam ve bütün kalır, sadece eski şekil değişir. Yeryüzünün evrimleşmekte olan farkındalığını yansıtan yeni ve daha yüksek formlar çok yakında yaratıma girecektir.

Pek çok fikrin yüksek formları yeryüzüne çok uzun zaman önce verilmiştir. Ancak insanlığı kontrol altında tutmayı isteyenler tarafından çoğunluktan gizli tutulmuş ve engellenmiştir. Özgür enerji gibi fikirler evrensel olarak bilindiğinde, herkes için hayat çok daha kolay olacaktır.

Bir defa daha sevgi hakkında konuşmak istiyoruz. Şimdiye kadar sıklıkla BİRin içinde varolan bireylerin arasındaki bağlayıcı enerji olan sevginin mutlak gerçeğinden bahsetmiş olsak da, üçüncü boyutta en çok yorumlanan haliyle sevgi hakkında konuşmadık. Pek çokları sevginin gerçekliğini gündelik hayata nasıl aktaracağı konusunda sıkıntı çekiyor, özellikle de ilişkilerine. 

Üç boyutlu bilinç halinden çıkış yolculuğunda herkesin karşılaştığı üç büyük hızlandırıcı vardır. Bunlar: 1. İlişkiler, 2. Para, 3. Güç.

Çoğunluk herkesin hayatını ve bireysel seçim yapmalarını yöneten gücü temsil ettiği pek çok hayat yaşamıştır. Bundan dolayı, hayatın bu üç yüzü çoğunluğun bilincinde sağlamca kök salmıştır.

Romantizm/aşk, pek çoklarının aklını karıştırmaya devam eden bir alandır. Bir yabancıya ya da sizi reddeden birisine duyulan cinsel çekim, eski ilişkileri geride bırakamamak, sürekli olarak bir partner arayışında olmak… Bunların hepsi akıl karışıklığı ve psikolojik acı yaratmaya yarar. Hepsinin temelinde ise, kişinin bir partneri olmadan mutlu olamayacağı inancı yatar.

Aşk, üç boyutlu anlamıyla alındığında, ayrılık inancından doğmuş bir kavramdır. Toplum tarafından renklendirilmiş ve mutluluk için gerekli bir hedef olarak reklamı yapılmıştır. Bir çiftin yarısı olduğunuz ve diğer yarınızı, ruh eşinizi, mükemmel partnerinizi bulana dek mutsuz ve eksik olacağınız öğretilmiştir.

Kitaplar, TV dizileri, perakende sektörü ve genel olarak medya, bir kişinin “bay veya bayan doğruyu” bulurlarsa ancak o zaman tam ve bütün hissedeceğini yaymaya devam ediyorlar. Genel olarak dünya bu kavramlara inanmayı sürdürüyor ve arayarak, bulmaya çalışarak ve oyunlar oynayarak oldukça fazla zaman harcıyorlar, farkında değiller ki aradıkları zaten içlerinde bulunuyor.

Kişinin “diğer yarısını” bulma ihtiyacı gerçekte bir ruhani doğrudur ancak üç boyutlu anlamda değil. Herkesin mükemmel “diğer yarısı” vardır ama bu yarı içlerindedir. Kadınlar aradıkları erile, erkekler de aradıkları dişile zaten sahiptirler fakat her ikisi de bunu dışarıda aramaktadır.

Herkes Kaynak’la bir olmaları dolayısıyla zaten tam ve bütündür. Eğer bir kişi birliğini bir başkasıyla paylaşmayı seçiyorsa, bu bir özgür irade seçimidir ve asla bir ihtiyaç değildir. 

Bir çiftin yarısı olduğuna inanmak bir yalnızlık hissi yaratır. Bu da kişinin kendi mutluluk kavramlarına göre tam ve bütün hissetmelerini sağlayacak tek bir özel insanı bulmak üzere, bilgisayarda, telefonda arayarak, sosyal yerleri sıkça ziyaret ederek, gruplara katılarak ve çeşitli aktivitelerde bulunarak oldukça fazla zaman ve emek harcamalarına sebep olur. 

Bay veya bayan doğru bulunduğunda bile, o yalnızlık hissi kalır çünkü içerideki o boşluk, Ruhun tanınma ve Kaynak olduğunu bilen bilinç haline entegre olma özlemidir.

Pek çoklarınız bu eski kavramları salıverdiniz ve kendi bireysel gücünüze ulaştınız. Eğer ruhani bütünlük bilincine evrimleşecekse, bunu henüz yapmamış olanlar da ilişkiler hakkındaki yanılsamalı fikirleri salıvermelidirler. Bu da dışarıda o kişi için tamlık ve bütünlüğü temsil eden şekilde yaratıma girecektir. 

Bir kişi için tamlık ve bütünlük, bir ilişki içinde olmaması anlamına gelebileceği gibi, bir diğeri için ise bir ilişkisinin olması anlamına gelebilir. Eğer öyleyse, kişinin bilinci ona manipülasyon, düşünce veya endişe olmadan en doğru partneri çekecektir (uyum/hizalanma). Bilinç her zaman kendini ifade eder. Ben bilincimde ne tutuyorum?

Gerçekte ne ve kim olduğunun farkında olmayanlar ise bütün olmayı üç boyutlu araçlarla kendi dışlarında aramaya devam edeceklerdir.  Ancak hedeflerine ulaştıkları zaman bile asla bulmayacaklardır çünkü üç boyutlu kavramlar geçidir, onları destekleyen inanç dışında hiçbir şey yoktur. İlahi tamlık ve bütünlük ezeli ve ebedidir, asla değişmez, asla yok olmaz.

Cinsel çekimin aşk olarak tanıtılması ve buna olan inanç, çoğunlukta sayılamayacak kadar çok kalp acısı yaratmıştır. Bu aynı zamanda bilet satar, filmlerin reklamını yapar ve pek çok işyerinin çalışmasını sağlar ancak dünya bu dar kavramların dışına çıkmaya hazırdır.

Diğer kişiye aldırmadan kendi keyfine bakmak için bir yol haline geldiğinde cinsellik, sevgiden yoksun bir üç boyutlu aktivite haline gelir ve kişinin eski enerji kalıplarına bağımlı ve saplanıp kalmasına sebep olur. Aynı zamanda ilgili kişiler arasında enerji bağlarının yaratılmasını sağlar.

Cinsellik, cazibe ve birbiriyle olma arzusu sevginin yüzleridir fakat sadece bir enerjik hizalanma da olabilirler. Bir geçmiş yaşam bağlantısı olabilir veya belki de bir kişi bir başkasının mükemmel partner kavramına uymaktadır. Belki diğer kişi (yabancı ya da tanıdık kişi) sizinkine benzer inançlar taşımaktadır (uyum/hizalanma). Enerjik uyum sevgi anlamına gelmeyebilir fakat bu sevgiye yol açabilir ve sapasağlam bir ikili ilişki için gereklidir.

Cinselliğin yaşanması ilgili kişilerce sıklıkla sadece keyifli bir rahatlama olarak görülür. Ancak diğer her şeyde olduğu gibi, bunun da çok daha derin bir gerçekliği vardır. Gerçek ruhani özünde, eril ve dişi enerjinin çok güçlü BİR haline gelmesi ve bundan da evrimleşmiş yeni bilincin doğmasıdır.

Kendileri ve partnerleri hakkındaki ruhani gerçeği bilenler, cinsel ilişkilerine sevgi ve saygı getirirler, bunun sadece fiziksel rahatlama değil, bir ruhani deneyim olmasına izin verirler. Bu seviyedeki farkındalıktayken girilen ilişkiler cinsel yönelimi ne olursa olsun, her iki bireyi de çok daha yüksek farkındalığa taşıma potansiyeline sahiptir. Bu gerçek pek çok kadim kutsal öğreti ekolü tarafından araştırılıp öğretilmiştir.

Dinler cinselliğin kötü olduğunu ve günahın acısından ve lanetlenmekten kaçınmak için bir bağlılık sözü verilmeden cinsellikten uzak durulması gerektiğini, bağlılık sözü olduğunda bile sadece çocuk yaratma amacıyla olabileceğini öğretmiştir. Bu yanılsamalı ve kısıtlayıcı kavramlar da kolektif düşüncelere yayılmış ve doğal, sağlıklı, saygılı ve keyifli insan cinselliği bir utanç, suçluluk ve korku kaynağı haline getirilmiştir. 

Bireyler ruhani olarak evrimleştikçe, aşk/romantizm kavramları da evrimleşmektedir. Üç boyutlu romantizm ve aşk kavramlarıyla ortaya çıkan pek çok ilişki ya çözülmeye ya da sorunlar yaşamaya başlamıştır. Bu da her iki partnerin de bir zamanlar mutlu olan ilişkiye neler olduğunu merak etmelerine yol açıyor.

Bir ilişkide kalma ya da bırakma kararı kişisel bir seçim olmalıdır. İlgili herkesin hayrını göz önüne alan bir seviyeden verilen bir karar. Ancak bu, artık olmayan bir şeyi sürdürmek veya bir başka insanın, grubun, ailenin veya dostun isteklerini yerine getirmek için bireyselliğini kurban etmek veya kişisel gücünü bir başkasına teslim etmek anlamına gelmez. Bu konularda her zaman sezgilerinize güvenin.

İlişkilerin her çeşidi değişiyor ve değişmeye devam edecek çünkü kolektif bilinç yeni ve daha yüksek seviyelere geçiyor. İç her zaman dış tarafından yansıtılır, bu da demek oluyor ki, bir partner ruhani olarak bir sonraki seviyeye geçiş yaptığında ve diğeri yapmadığında, başladıklarında bulunan enerji uyumu eski şeklinde devam etmemektedir.

Bu da her zaman o ilişki bitmelidir anlamına gelmez. İnançlar birbirinden farklı olduğu zaman bile uyum ve sevgi varsa, bu hizalanma sağlam kalmış demektir. Böyle olduğunda sıklıkla partnerlerden biri gereken ruhani işi geçmiş hayatlarında yapmıştır ve şimdi bu alanda aktif olmasına gerek yoktur. 

Gerçek romantik ortaklık, kendi iç bütünlüklerinin farkında, ihtiyaçtan değil, seçtikleri için bir arada duran ve aynı yöne bakan iki bireyden oluşur.

Belirli kişilerle olan bir ilişki ise sıklıkla bir başka hayattan kalma işi tamamlamak üzere gerekli olduğu için kişinin doğum öncesi planında yer alır. Bu yüzden partnerlerin biri ya da ikisinin de her şeyden önce neden bir araya geldiklerini sorgulamalarına oldukça sık rastlanır.

Kişi bir defa İlahi Bütünlüğüne dair bilince ulaşınca, bir ilişki için olan o yoğun arzu veya ihtiyacı hissetmediği için, bunun peşinde o kadar çok koşmayacaktır. Bu kişi zaten bütün hissetmektedir.

Dünyaya ışığınızı yollayın, acı çekenlere ve adına “düşman” denilenlere de. Gördüğünüz veya düşündüğünüz herkesin içindeki ışığı imgeleyin. Bazıları için sadece bir toplu iğne büyüklüğünde bir ışık, bazıları için dev bir ışıldama görebilirsiniz. Ne olursa olsun, her zaman hatırlayın, yanılsamalı kavram ve inanç gölgelerinin ardında olsa bile, herkes İlahi Işığı taşır. İşte bundan dolayı bu zamanda buraya geldiniz. 

Işık her zaman gölgeyi yok eder çünkü gölgenin özü yoktur. Gölge basitçe ışığın olmaması anlamına gelir, zıtlık ve ayrılıktan oluşmuş, kendini sürdürecek İlahi enerjiye sahip olmayan.

Kişisel ve küresel yükselişin sırrı yanılsamaları beslemeyi bırakarak Gerçekliğin yaratıma girmesine izin vermektir.

Bizler Arkturuslular Grubuyuz

28 Şubat 2021

Arkturuslulara ve Marilyn Raffaele’e çok teşekkürler. (onenessofall.com)


En son nöroplastisite yöntemleriyle HAYATINIZI AKIŞA AÇMAK, ALMA-VERME DENGESİNİ KURMAK, KISIR DÖNGÜLERE SON VERMEK ve BOLLUĞA EVET! demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.

SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile Sağlıklı Zayıflama yönteminden faydalanmak için buraya tıklayınız.

Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.


Telif Hakkı©2021 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.

Copyright © 2021 by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.com/

12 comments

  1. Sevgili Mor Alev, “insanlığı kontrol etmek isteyenler” söylemine her rastladığımda, kim onlar diyorum. Bir cevabımız var mı?

    Beğen

    1. Sevgili mamannuubay, kim onlar? Biziz. Bunu zaten yazıda da söylüyor: “Çoğunluk herkesin hayatını ve bireysel seçim yapmalarını yöneten gücü temsil ettiği pek çok hayat yaşamıştır.” Diyelim ki bir derebeyi, kabile şefi ya da dini bir grubun başıydınız, gücünüzü muhafaza etmek için çoğunlukla yeniliklerin paylaşılmasını istemeyeceksiniz… Yenilik hükmettiklerinizin güçlenmesine sebep olabilir ve siz de yerinizden olabilirsiniz gibi. Ya da, belki siz eski teknolojide çok mal ürettiniz ve bununla kar etmeye devam etmek istiyorsunuz, o zaman yenilik saklanmalıdır gibi. Uzaylılar, şeytani insanlar falan aramayın… Hepsi biziz. Aile içinde bile bu böyle. Aile reisi evin kadının yeni teknolojiden faydalanmasını veya çalışmasını istemeyebilir, çünkü o zaman kadın onun otoritesini sorgulayabilir. Aynı şey. Sevgilerle

      Liked by 5 people

  2. Tam zamanında bir yazı olmuş, şu an çektiğim kalp sancısının sebebi bu bu konuyla ilgili çalışmalarınız var mı?
    Bu inancımı temizlemek istiyorum: “Hepsinin temelinde ise, kişinin bir partneri olmadan mutlu olamayacağı inancı yatar.”
    Sevgiler,
    Müge

    Beğen

    1. Sevgili Müge, elbette bu konuda çalışmalarım var. Özsevgi ve öz-kabul her şeyin temelinde yatar. Lütfen Dönüşümsel Akış ve Bolluk metodum bu konuda çok başarılıdır. Bağlantısı: https://moralev.com/hizmetler/donusumsel-akis-ve-bolluk-metodu/
      Bunun yanısıra, tüm yazılar başlığının altındaki İlişkiler kategorisine de bakabilir, oradaki önerilerden beğendiğinizi uygulayabilirsiniz. Ana menüde yöntemler sekmesinde öne çıkan yöntemlere de göz atabilirsiniz. Sevgilerle

      Liked by 1 kişi

      1. Çok çok teşekkür ederim 🙂 Deneyeceğim, sizin yazılarınız bana o kadar iyi geliyor ki… Aynı etkinin bu methodla da olacağını biliyor ve inanıyorum. Sat Nam, Sevgilerimle.

        Liked by 1 kişi

  3. Sevgili Mor Alev her zaman olduğu gibi yaşamı kolaylaştıran bir yazı. Size ve Arkturuslular’a teşekkür ediyorum. Ayrıca aklımda olan ama ifade edemediğim bir konu mamannuubay dostumuza verdiğiniz yanıtla daha da netleşti. Tekrar teşekkür ediyorum. Sevgiler

    Liked by 1 kişi

  4. Sevgili Mor Alev,
    2 gun onceden biliyordum, Arkturuslular tam hizali bir mesaj yayinlayacak! Dun de partnerimle tam olarak ikimizin de hizla evrimlesmesi ve degisimimiz yuzunden, endiselerimizi ve ne kadar da farklilastigimizi konusmustuk. Ikimiz bir araya birbirine muhtac konumda iki ‘cocuk insan’ diyebilecegimiz sekilde gelmistik, sonra ikimizin de ruhanî yolculugu bizi kendi icinde bir butun yapti, tum muhtaclik hissi kayboldu. O zaman ikimizde de ayni endise olustu “artik ben tamamlanmak icin bir partner aramiyorum, o da aramiyor ve cok farkliyiz, ne olacak?”. Ve muhtacliktan, yalnizlik korkusundan dogan sahte sevgi yerini tamamen ozgur ve gercek sevgiye birakti… Ama hayatta hedeflerimiz farklilastigi icin endiselenirken Arkturuslulardan kalbimde yardim istemistim ve iste tam da mesaji!

    “Kadınlar aradıkları erile, erkekler de aradıkları dişile zaten sahiptirler fakat her ikisi de bunu dışarıda aramaktadır.” Bu kisimla ilgili cok tuhaf bir deneyimimi paylasmak istiyorum. Eskiden ben de bir partnersiz yarim olacagim bilincinde cok uzuuuun sure yasadim. Sonra ruhanî uyanisim sirasinda yukselis enerjileri zihnimden tum “eksiklik, kusurluluk, disaridan bir seyle tamamlanma ihtiyaci” gibi golge inanislari temizlerken, bir sure cok tuhaf bir sey oldu! Baktigim her eril enerjili seyde partnerimi gormeye, hissetmeye basladim! Ornegin bir horoza bakarken, eril enerjili bir geometrik yapiya bakarken, eril kiyafetlerde, yogilerde. Ozellikle dikkatimi uzerinde tutmuyordum ama tum eril insanlarda, eril enerjisini yakalayabildigim tum kadinlarda! Once delirdim heralde demistim, yani onu cok seviyorum ama bu asktan falan degildi, ondan emindim.

    Sonra anladim kii…icimde oldugunu bilmedigim icin surekli disarida sandigim ve haliyle ona yansitip onda kitledigim, kendi butunlugumdeki eril enerji bu! Yani o partnerimde ve sonra ondan herseye dagilan eril seylerde de degildi, hic olmamisti! Retinama yapismis gibiydi o yuzden algima giren her eril enerjide goruyordum, disarida sandigim eril enerji benim kendi eril enerjimdi ve o tabii ki Evrendeki butun eril enerjiydi… Onu disarida aramama ve “partner”de kodlamama gerek yoktu, bilincim,rehberler yada enerji bana bunu anlatiyordu… Bu deneyimden sonra hayatimda her sey degisti. Hala deneyimlemedigim icin yalnizliktan korkuyorum ama cok yakinda cok uzuj bir sure cok uzak bir ulkede yapayalniz kalacagim icin memnunum! Butunlugu deneyime getirme sansi icin minnet duyuyorum.

    Bu vesileyle bir kitap da onermek istiyorum, Cupid’s Poisoned Arrow, Marnia Robinson. Sadece bedensel rahatlama degil ruhanî ve huzur getirici bir cinsel yasam arayan(yani neredeyse tum insanlik) herkes icin canî gonulden onerecegim bir kitap. Orgazm’a ve cinsellige bakisi tamamen degistiriyor. Bunu onerebilme firsatim oldugu icin cok mutluyum.

    Bu harika kanallik ve paylasim firsati icin sonsuz tesekkur ederim canim Mor Alev! Herkese muhtesem bir haftasonu dilerim!

    Liked by 1 kişi

Yorumlar kapatıldı.