2021 Başak Dolunayı – Mor Alev Gökyüzü ile Yükseliş Raporu

Son aylarda sırasıyla kendimizle yüzleştiğimiz Koç, sarsıntılı Boğa, zihnin çılgınlarcasına koşturduğu İkizler, yoğun duygulu Yengeç, yakıcı Aslan dolunaylarından sonra Başak dolunayı bizlere ilaç gibi gelebilir. Başak-Balık şifa ekseninde, Uranüs’le yumuşak açıda ve yakınlardaki Venüs ile bu dolunay değişik bir şefkat sunuyor. 

Bu dolunay olanları görmezden gelecek, haddimizi bilmediğimiz yerlerde bizi paylamayacak değil, hayır, bunu bir Başak dolunayı asla yapamaz. Ama Başak, hamarat, çalışkan, detaylara düşkün ve gerektiğinde sert hemşire, bu şeyleri bize sevildiğimizi bildirerek gösterecek. Ah, bu sırada bulaşık teliyle bile yıkanabiliriz ve bu kazınıp rendelenme hoşumuza bile gidebilir! Müthiş arındırıcı bir dolunay ama bunu acımasızca eleştirerek değil, sevgiyle hallediyor. Biz de bu ışık duşundan cildi kızarmış, biraz da canı acıyarak ama en güzel Türk hamamında paklanmış gibi yorgun fakat hafif çıkabiliriz. 

Bu sırada iyi bir haber daha var, bu haftadan itibaren Nisan sonuna dek hiçbir gezegen gerilemeyecek (APDM). Bu kadar uzun bir ileri hareket çok ender görülür. Böyle bir ileri hareketi de fazlasıyla hakkediyoruz, özellikle son bir yılın durgunluğundan sonra. Bu topluca ileri gidişin hepimiz için açılımlar, gelişimler ve yeniyi hızla yerleştirme zamanı olacağına inanıyorum. İşte bu noktada da bu dolunayın Sabian sembolleri devreye giriyor.

Geleceği Getirirken

Dolunay, “Fütüristik bir çizim yapan sanatçı” derecesinde. Bu sembol, elbette öncelikle bize yaratıcılığımızı ve gelecek planlarımızı düşündürüyor, bazı şeyleri zamanından çok önce düşünebilmeyi, hayalinde canlandırmayı ve bunu yaparken de sıradan düşünce kalıplarının çok ötesine geçmeyi. Gerçekliğimizi artık geçmişe dayandırmaktan vazgeçmeliyiz. Ve maalesef şimdiye kadar bildiğimiz her şey, her beklenti, her düş, her plan zihnimizin bir şekilde geçmişten aldığı parçalarla yarattığı bir kolajdır. 

Oysa şimdi, bugün geçmişe ve geçmişteki kurallara hiç de benzemeyen bir vizyona ihtiyaç var. Bu, özellikle andaki şartlarınız zor, hatta dayanılmaz ise çok büyük önem taşıyor. Her zaman yaptığımızı yapamayacağımız bir noktadayız. Yani, kısacası şu anda gördüklerimizle kısıtlı kalmamalıyız.

Bir diğer bakış açısıyla da, bu sembol şuna işaret ediyor: Gelmekte olanlar ya da geleceği nasıl deneyimleyeceğiniz neredeyse tamamen ona karşı tavrınızın nasıl olduğuna bağlı. Eğer geleceğe kaygılı veya sabit fikirlerle girerseniz, bu tavır olacakları olumsuz etkileyecektir. Eğer geleceği açık bir zihin ve alçak bir gönülle kucaklarsanız, gelişmekte olanlara hayatınızı ve kalbinizi açarsınız. Hem geleceği yaratır, hem de yaratılmakta olan geleceğin bir parçası olursunuz. Derler ki, akışa katılan bir damla ona katkıda bulunur ancak bir damla bütün bir akışın yönünü değiştiremez. Damlanın yaptığı şey, akışı deneyimleme halini belirlemektir. Gelecek için zihninizde geçmişle ilgisi olmayan olumlu resimler yaratın. Kendiniz veya başkaları için felaket senaryoları yazmaktan kaçının.

Kısaca bu sembol diyor ki; geleceğinizi siz çiziyorsunuz fakat çizdiğiniz gelecek size özgü ve yepyeni olmalı. Alıntılara yer yok, kopyala yapıştıra tahammül yok. O zaman bu dolunayda kendimize sormamız yerinde olan sorular:

Planlarım neler? Hatta bir planım var mı? Bir hayalim var mı? Geleceğimi nasıl görüyorum? Geleceğim nelerden oluşuyor? Vizyonum berrak ve anlaşılır mı? Her şeyi düşündüm mü? Yaratıcılığımı kullandım mı? 

Bu bir Başak derecesi olmasına rağmen sanki Uranüs ve Kova gibi görünüyor, değil mi? Ama Başak’ta bulunmasının bir sebebi var. Çünkü burada Çekim Gücü yasasının topraklayıcı etkisini çok kolay görebiliriz, yaratıma girmek için ayakların yere basması gerekir ve Başak çalışkan, planlarına sadık ve detaycıdır.

Bu dolunayın ışık kaynağı Güneş ise Balık’ta  “Jokey” derecesinde. Bu derece bize tüm gezegenler ileri hareketini de anlatıyor. 

Çok hızlı, çok kişisel, çok doğal, çok yeni bir enerji içimize doluyor. Bu sembol bizi cesarete ve kararlılığa çağırıyor. Eğer bir şey istiyorsak, onu daha önce hiç denememişsek, bizi geride tutacak tek bir şey var, o da ürkmek. Kendimizi ve bizi son hız bitiş çizgisine taşıyan muazzam atımızı yani doğamızı ürkütebilecek tek güç yine biziz. Bu sembolde bir binici görmek çok ilginç. Aranızda ata binenler bilir, belli bir ritme girdikten sonra atınız ve siz bir olursunuz, birlikte nefes alır, birlikte terlersiniz. Birbirinizin uzantısı haline gelirsiniz, atınız siz daha onu yöneltmeden gideceğiniz yönü hissedebilir. Yani bu sembol ata/tabiata hükmeden biniciden, atıyla/tabiatla bir olan, ona saygı duyan insana doğru gidilebilecek yolu da gösteriyor.

Dane Rudhyar bu sembolün anahtar kelimesi olarak “öz-hızlanma” yı seçmiş, daha doğrusu böyle bir kelime yaratmış. Gitgide hızlanıyoruz. Momentumdayız. Hayat önümüzdeki günlerde bir yarış gibi hızlı gelebilir, sonu olmayan, sürekli daha da hızla koştuğumuz bir yarış. Önemli olan şey şudur; sadece olduğunuz kadar hızlısınız. Başkalarına bakıp kendinizi yavaşlatmayın, karşılaştırmayın, disiplininizi sakın bozmayın! Pozisyonunuzu koruyun, attan düşmeyin. Doğayı hissedin. 

Binicilikte önemli olan şeylerden biri ağırlığınızdır. Hızınızı düşürebilecek, koşuyu bozacak olan şey taşıdıklarınız olabilir. Suçluluk duygularını, yargıları, çaresizlik, mağduriyet hislerini bırakın arkada.

Bütün yeteneklerinizi ve bilgilerinizi yoğun bir şekilde harekete geçireceğiniz durumlar size doğru geliyor. Bunu yapayalnız yaşamıyorsunuz, seyirciler, taraftarlar, toplum da sizinle birlikte.

Benim önerim bu koşuda atınıza saygı duymanızdır, ne onu çılgınlar gibi koşturun ne de hızınızı düşürün, ağırlığınız atınıza yük olmasın, kendi doğanızla uzun süreli bir yolculuktasınız, bir olun ve gereken yerde atınızın size bildireceği gibi biraz yavaşlayabilir, sonra yeniden hızlanabilirsiniz. 

Toparlarsak;

Anı yaşarken gelecek odaklı olmamız, yükleri atarak arınmamız ve hızla ilerlememiz için harika bir dolunay. Geleneksel anlamda “kolay” bir dolunay mı? Bilge Baykuşlar, artık bizim için hiçbir şeyin değişmediği “geleneksel kolay” süper sıkıcı olurdu. Onun yerine hızla arınıp ilerlediğimiz bir döneme adım atıyoruz. Ürkmeyin, kendiniz olun, denenmemişi düşünün, bilinmeyeni tasarlayın. Hıza ayak uydurun. Temizliğinizi ihmal etmeyin – hem ruhani ve zihinsel, hem de fiziksel açıdan. Tatlı sert, prensipli ama Uranüs sayesinde çok daha muzip Başak enerjisi topraklayıcı etkisiyle yanınızda. Bu zamanda çok şey başabilirsiniz.

Dolunay 27 Şubat sabahı saat 11.17’de (İst). Hepinize harika bir dolunay diliyorum.

©Mor Alev 2021


En son nöroplastisite yöntemleriyle HAYATINIZI AKIŞA AÇMAK, ALMA-VERME DENGESİNİ KURMAK, KISIR DÖNGÜLERE SON VERMEK ve BOLLUĞA EVET! demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.

SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile Sağlıklı Zayıflama yönteminden faydalanmak için buraya tıklayınız.

Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.


Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında yasal işlem yapılır. http://moralev.com

8 comments

  1. Ne kadar sevecen bir dolunay! Dün öz şefkat ve merhamet odağıma girmişti, demek dolunayın etkisi üzerimize serpilmeye başlamıştı çoktan… Bu güzel analiz için teşekkürler Mor Alev:)

    Liked by 1 kişi

  2. Teşekkür ederim Mor Alev🙏 zamanlama müthiş, 22 Şubat doğum günümdü, cesaret ve yürü diyosun…👍🫂💙

    Liked by 1 kişi

  3. Bugün benim doğum günüm inanamıyorum ne kadar anlamlı herşey benim için…teşekkür ederim teşekkür ederim hem de çok…bu zaman kadar hep kendi gücümü başkaları için kullandım artık tüm zamanlardan beni yok eden gücümü sevgiyle kendime ve geleceğime çekiyorum..iyi ki doğdum…artık kendimi sevme zamanı…

    Liked by 2 people

  4. Sevgili Mor Alev,
    Bu dolunayin dengeli topraklamasini ve arindirmakta hicbir detayi kacirmayan sefkatli ama titiz enerjisini uzerimde hissediyorum ve dedigin gibi cok iyi geldi!
    Yine gunesin sabian sembolu beni cok etkiledi! Ben ati egomuz olarak dusundum, yeryuzundeki kucuk benligimiz kimligimiz. Artik ona hukmetmek veya onun farkliligindan korkmak yerine, onu ozumuzle bilincimizle yonetiyoruz ve birlikte yol aliyoruz. Peki hizlanarak gittigimiz bu yolculuk nereye? Atimizla ahenk icinde oldugumuz surece, onun ustunde salmis, urkmus ve onu da urkutmus, cekistiren, kizan azarlayan, dikte etmeye calisan olmadigimiz surece: yuvaya. At yuvanin ne oldugunu bilmiyor, onun tek isi kendi gorevi, kosmak,ulastirmak ve binicisiyle birlikte olmak. Binici bilen, yonlendiren, teslimiyet ve sakinlikle hedefe yonelmis bilinç. Ve neden bir söför, bir pilot vs secilmedi binici olarak diye dusundum. Cunku burada atla iliski cok onemli, herkes bilir ki atlarla ancak kalpten ve sezgisel bir birliktelik kuruldugunda bu yolculuk keyifli olabilir. Bilen ve yonlendiren bu yuzden bilinc, zihin degil dolayisiyla bir makinayi surmek ucurmak gibi teknik mekanik bir seyle gitmiyor bu yol, dedigin gibi onceden ogrendigimiz sozde “kurallarla” gitmeyecek… Yani bu bir kalp yolculugu. At, kalp yolculugunda binegimizi sembolize edecek en guzel secim.
    Bu harika, yolumuzu aydinlatici dolunay icin cok tesekkur ederim. Mart ayi boyunca etkisinin uzerimde cok guclu olacagini hissediyorum. Herkese iyi haftasonlari!

    Liked by 2 people

  5. Sevgili Mor Alev Merhaba
    Okudukça içselleştiriyorum. Şimdi, geleceğe dair düşüncelerim şefkat, sevgi ve güvenle şekilleniyor. Olumlu, mutlu resimler geçiyor gözümün önünden. Aslında an’da yaşamaya çalışıyorum. Sizinle herşey kolaylaşıyor.🙏🙏🙏❤️❤️❤️❤️❤️

    Liked by 1 kişi

Yorumlar kapatıldı.