2021 Aslan Dolunayı – Mor Alev Gökyüzü ile Yükseliş Raporu

Önümüzde enerjilerin zirveye tırmanmasıyla geçecek birkaç hafta var. 2020 Mart ayında başlayan bu astrolojik yıl, sahneyi bir sonraki seneye bırakmadan Kova enerjisini kalbimize mühürlüyor. Bunun için ilk yaptığı şey, geçen yeni ayın Plüton ile Oğlak’ta birleşmesi ve Eris’le gergin karesiydi. Bu, geçen yılı başlatan enerjilerin tekrarlanması ve neden burada bugün bunları yaşadığımızın hatırlatılması gibiydi. Şimdi, aradan iki hafta geçti ve bugünden itibaren Kova festivali başlıyor! Neden 21 Aralık’taki Jüpiter-Satürn birleşmesine bu kadar çok önem verildiğini anlayacağımız yeni bir dönem.

Bu dolunayı çevreleyen enerjiler oldukça değişken – isterseniz delibozuk diyelim. Yani kısa dönemde, özellikle dışınıza bakarsanız akıl karışıklığı süregeliyor. Önceden emin olunan bir şeyler konusunda şüpheye düşülebilir ya da ilginç, olumlu ya da olumsuz sürprizler yaşanabilir, inişli çıkışlı, duygusal ve zihinsel dalgalanmalarla geliyor muyuz, gidiyor muyuz şaşırabiliriz. 

Ama bizim için dış olaylar nasıl görünürse görünsün, biraz yükselip büyük resme baktığımızda gücümüzü derhal geri toplayabiliriz. Güneş yüksek zihindeyken (Kova), ay kalbimizde (Aslan).

Bu dolunayda, güneş, Jüpiter’le birleşirken, biraz eski moda astroloji gibi olacak ama 🙂 büyük bir şans dalgası geliyor! Kova ile ilgili tüm alanlarda, haritanızda Kova’nın denk geldiği evlerde yepyeni ilhamlar, yeni düşünceler, yeni keşifler, buluşlar, yeni yüksek bakış açıları çok mümkün. (Kova baskın enerji, Satürn-Jüpiter birleşmesi ve Kova’nın temsil ettiği konularla ilgili yazılara buradan ulaşabilirsiniz)

Her zaman ne düşündüğünüz, ne hissettiğiniz çok önemli diye tekrarlar dururuz biliyorsunuz, ama bu dönemde bunu katlarca büyütün. Sadece bugün değil, önümüzdeki günlerde de yaratımınızın zirvede olduğuna şahit olabilirsiniz. O zaman güzel şeyler düşünüp, güzel şeyler yaratmak en iyisi değil mi? Bu zamanda çok önemli bir enerji prensibini hatırlamak faydalı olabilir:

Düşünceler elektrik, duygular manyetiktir.

Yani düşünceler bizden yayılır, duygularımız ise kendine denk deneyimleri çeker. Duyguları tetikleyen ise düşüncelerdir! Zihninizde canlandırın, sonsuz bir yaratım çemberi – düşünce ve duygu, düşünce ve duygu… Duygularınızın kontrolü düşünceleriniz ve inançlarınız aracılığıyla sizdedir. Düşünceniz titreştiğiniz frekansı belirler, o frekans da bedenin hislerini. 

Size bu dolunay sırasında çevredeki gerilimi, isyanı, değişim fırtınasını, insanların duygusal uçlarda gezinmelerini, olası öfkeleri, beklenmediği beklemeyi, güneşin ve Aslan’ın kalbi, özümüzü temsil ettiğini, Venüs’ün Plüton’la birleşerek bazı Oğlak değerleri sonsuza dek bitirip yenilerinin temelini attığını anlatmayacağım. Bu zaten görülüyor. Aylardır bunu okuyor, yaşıyorsunuz. Bunun için astrolojiye bile gerek yok. Fakat, Sabian sembolleri öyle şeyler söylüyor ki, anlatmadan olmaz!

Güneş ve Jüpiter’in Sabian sembolü;

“Ömrü kısa süren popülerlik”

Neyin kalıcı değeri ve çekiciliği olduğunu bulma sürecindeyiz ve büyük ihtimalle bunu da önce tam tersini görerek yapacağız. Bu, hayatımızın devasa büyüklükte (çünkü Jüpiter de burada) uyanışlarından biri olabilir.  Ne içten ve gerçek, ne sadece sözde kalıyor? Ne sonuna kadar yanınızda taşımayı istediğiniz şey, ne abartılı aldatmaca? Hangisi doğru, hangisi göz boyama? Ah, evet, güneşin ışığı dolunaya düşerken, biraz hayal kırıklığı da var, olmaz olur mu? Ama gerçeği bulmak tüm hayal kırklıklarına değer! 

Bu sembol bizlerin gerçek benliğimize uygun olmayan daha süslü, daha “popüler” görünen yollara sapmaya çalıştığımızı da işaret ediyor olabilir. Ama bu şimdilik ışıklı görünen yol, gerçek hedefimiz ve ruh planımıza aykırı olabilir. Her pırıltı altın değildir. Dolayısıyla, bu sembol size gerçekten derinden dokunan nitelikleri olan, ruhunuzu yükselten kişilere, şeylere, yerlere odaklanmanızı öneriyor.

Bir de uyarı var: Dedikodulara kulak asmayın. Herkesin her dediği doğru olmayabilir. İçinizdeki korku ve zayıflık hislerinin manipüle edilmesi söz konusu olabilir, o yüzden siz iyisi mi, tüm korkuyu, şüpheyi, güçsüzlüğü salıverin. Kendiniz olun.

Dolunay ise Aslan’da, Sabian sembolü;

“Sabahın erken saatlerindeki çiy damlaları”

Burada, şimdi veya çok ama çok yakında, deneyimlerde yeni bir evrenin, hikayede yeni bir bölümün başlangıcının tazeliği var. Ferah. Besleyici. Bu sembol bize hayatın bir şekilde bize lütuflar sunduğunu, yaşamın ta kendisin yanımızda olduğunu hatırlatıyor. O lütuflar ise genellikle hiç beklenmedik şekillerde gelir. Hepimizin parçası olduğu doğal düzen, bitmek bilmeyen döngülerle gelişip değişir. 

“Benim başlangıcım sonumun bulunduğu yerdir” 

İskoç Kraliçesi Marie Stuart’ın amblemine işlenmiş olan bu sözler bu sembolün ruhuna çok uyuyor. Yenilenme ve yeniden doğuşun en zorlu, en karanlık anlarında oluşan doğal bir evre vardır. Gün doğmadan, hani hiç yeni bir şey doğamayacakmış gibi gelen o saatlerde, düşen ısıyla yeryüzüne can veren nem iner, sessizce minik damlalar haline gelir. Kurtuluşun gözyaşları gibi.…Bir günün ölümü ve diğerinin doğumu…

Güneş, bir başka can veren enerji, bir defa doğmaya başladığında , o minik damlalar birer mücevhere dönüşürler, tabiatın varlıkları susuzluğunu giderirken, bu an, bu başlangıç, bu tazelik sonsuza dek sürmez ama gün boyu gelişimi ve ilerlemeyi sağlar. 

Bu sembol, buz gibi soğuk, karanlık ve zorluklarla dolu bir dönemin sonunu anlatıyor. En sonunda bir uyanış yaşanır. Havada tazelik ve yenilik vardır. Yeni uyanmış zihin, yenilenmiş beden kendini bir dizi yeni harekete hazırlar. Yeni günü selamlarken bu anın ardından gelecek dopdolu güne de hazır olmalıyız.

Şimdi iki sembole biraz daha farklı bir bakış açısıyla bakalım:

Güneş ve Jüpiter: Kuşaklar boyunca popüler olan, hüküm süren (popüler) düşünce şekillerinin çözdüğünden fazla sorun yarattığını görüyoruz. Günübirlik çözümler ve kısa dönemli karların, uzun dönemde çok çeşitli zararlara yol açtığını buluyoruz. Çok daha yüksek ve kalıcı ideal ve değerlere ihtiyaç var. Bu da ancak bütünüyle kapsayıcı, tabiatla barışık, “ruhani bir vizyonla” gerçekleştirilebilir. 

Şimdi bunu bildiğimize göre ne yapabiliriz?

Yanıt olarak dolunay diyor ki: Yeni bir döngünün başlangıcında (sabah erken) ilahi bilinç (güneş ışıkları) dünyayı aydınlatırken, yeni günün arzu ve niyetleri de birer ışık kıvılcımı (düşen çiyin parlaması) haline geliyor. Arzularımızın seviye atlayarak “aydınlanmış niyetler” haline gelişini yaşıyoruz.

Sanki bu dolunayın enerjisi bizleri kalıcı, gerçek değerleri yansıtan çözümler için teşvik ederken, sihirli bir yeni ve yüksek düşünce tohumlaması yaşıyoruz. Siz ne dersiniz?

Hepinize harika bir dolunay dönemi diliyorum.

©Mor Alev 2021

---

En son nöroplastisite yöntemleriyle HAYATINIZI AKIŞA AÇMAK, ALMA-VERME DENGESİNİ KURMAK, KISIR DÖNGÜLERE SON VERMEK ve BOLLUĞA EVET! demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.

SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile Sağlıklı Zayıflama yönteminden faydalanmak için buraya tıklayınız.

Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.

---

Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında yasal işlem yapılır. http://moralev.com