2020 Terazi Yeni Ayı – Mor Alev Gökyüzü ile Yükseliş Raporu

Gecenin karanlığında, yıldızlar ay ışığının gölgesinde kalmadan özgürce ışıldıyor. Ama yeryüzünde toprağı aydınlatacak kadar çok ışık yok, yolunuzu sadece yıldızlara bakarak bulabilirsiniz. Bu bir yeni ay. Fısıltılarla gelen, kendini henüz göstermeyen başlangıç enerjisi. Ay ve Güneş birlikte, bir sonraki döngünün enerjisi doğuyor. Öncü burçlarda bir T kare, ciddi, baskılı, sessiz ve deriden. Uzaktan Arkturus parlıyor ve gücüyle güneş sistemimizi kutsuyor. İşte 16 Ekim gecesi yeni başlangıçlar içinde bir başlangıç daha yaratıyor. Öncü burçların liderliğinde.

Sarah Varcas diyor ki; “Bu ayın karanlığında, çekirdeğimizin sağlamlığını düşünürken doğuştan gelen iç kudretimizi çok daha derinden hissedebiliriz: Her yerde tüm varlıklarla paylaşılan boyun eğmez, bitmez tükenmez yaşam enerjisini. Önümüzdeki haftalarda bağımsız benliğimizle kurduğumuz bu bağlantıyı besleyip geliştirebiliriz. Bu bağ kimse ve hiçbir şey tarafından yok edilemez, ne kadar korksak, ne kadar çaresiz hissetsek de. Yeni aydan yayılan dalgalar, Merkür’ün Akrep’teki gerilemesiyle de, bu yılın son üç ayının sahnesini hazırlıyor. Önümüzdeki zorlukları ve lütufları aydınlatıyor.”

Yıllar, yıllar önce daha Ateş Yolu, sabit yıldızlar, öncü burçlar, kare açılar, vs., hiçbirini bilmediğim zamanlarda tabii ki  Linda Goodman’ın “Star Signs” ilk astroloji kitabım olmuştu. Terazi’nin kadife eldiven giymiş çelik yumruk olarak tarif edilmesine ilk şahit oluşum. Pembe pamuk şeker ve romantik baladların çok ötesinde, zorla gülümseyen diplomat ve huzur için tütsü yakan stereotipin ötesinde, Terazi ciddi bir burçtur. Sevgiyi, ilişkileri ciddiye alır. Adalet önemlidir. Değerlerimizi belirler. Denge matematikseldir. Disiplinli sevgi, prensipli sevgi. Bu içinde bulunduğumuz da ciddi bir dönem. Burada Terazi’nin önemli bir yeri var çünkü Zodyak biliyor, o gerektiğinde çelik yumruğunu kullanmaktan çekinmeyecektir.

Yine Sarah Varcas’a dönersek; “

“Bu süper ay onaylıyor, korkunun tek ilacı sevgidir. Köklerimizi sevgiye demirlediğimizde, kendimizin ve diğerlerinin huzursuzluğunu çok daha bilge ve şefkatli gözlerle anlayabiliriz. Fakat sevgiyi boyun eğen yumuşaklıkla eş görmek yanlış olur! Bu ay, yakıcı, yaban sevgiyi anlatıyor: Dağlayan sevgi, sert sevgi ve öfkeli sevgi. Doğru olduğunu bildiğimizde sapasağlam durmamız için özümüzü sevmenin hayati olduğunu üsteliyor. Eğer özgün benliğimiz olamazsak, olmanın ne anlamı var? Bu ayda yaratımı doğuran ilkel ve öncü güçle karşılaşıyoruz. Kıyıya çarpan dalgaların gücü ve karanlığa karanlık diyebilmek için gerekli cesur kararlılık. Öyle heybetli bir güç ki, ayaklarımızı yerden kesen, özlemle, vahşi şefkatiyle, ürkütücü zarafetiyle bu sevgi pek çok yüze sahip ve hem sertleştiriyor, hem de yumuşatıyor. Altımızdan kaymış zeminin yerine kayaları taşıyor. Patlayarak oluşum haline geliyor ve korkuyla dizginlenemez bir gelecek yaratıyor. Bu kasırga gücünde olabilir, bize ulaşmak için kapımızı yumruklayan, ruhumuza ulaşabilmek için yeryüzünde uçurumlar yaratan. Belki de uyanışın yıldırım çarpmasıdır, her şeyin ama her şeyin değişimini mümkün kılan.

Bu Terazi yeni ayı sevginin gücünü tekrar ayarlıyor, bakış açımızı değiştirip oyalanmayı bırakmamız için tam da acıyan yerden vurabilir. Yumuşak ve kibar olan bizi güncel dertlerimizin şok edici doğasını tanımaya ikna edemiyorsa, çok daha sert ve uzlaşmaz bir sevgiye gerek olabilir, böylece nerede bağımlılık ve korkuya boyun eğerek doğamıza aykırı davrandığımızı görebiliriz. Bu hayati gücü ne kadar çok tanırsak, ilişkilerimizde o kadar çok cesur olabiliriz. Terazi olan her şeyin bize hatırlattığı gibi, varoluşumuz boşlukta tek başımıza değil. Aksine, hayatta kalmamız çok çeşitli faktörlere bağlı – birbirimize, elementlere, Tabiat Anaya, inanca, karmik güçlere ve yaratıcı dizaynın tüm parçalarına. Her düşünce ve hareket kolektif varlığımızın ortak alnında dalgalar yayıyor. Her karar, her sözcük, her hareket andaki zaman ve mekanımızın çok ötelerinde yankılanıyor.

Gerginlik yükseldikçe, yoğunluk arttıkça, bu ay doğruluyor: Hayatlarımızda bu öncül, bu yaban sevgi gücünün bedenlenmiş hali olarak, akıl sır ermeyecek kadar büyük evrimsel değişimi başlatabiliriz, başlatacağız.”

Sarah Varcas’ın analizinin tamamını astro-awakenings.co.uk’da bulabilirsiniz. Çok teşekkür ediyoruz.

Bu kasırga gücündeki sevginin böyle şiddetle giriş yapmasının sebebini görmek için Sabian sembollerine dönüyoruz. Yeni ayın Sabian sembolü:

“Sol tarafında üçüncü bir kanadı olan kelebek”

• 

Kelebek her zaman ruhani yeniden doğuşu temsil eder. Tırtıl yoktur artık, yerini ıslak kanatlarını kurutmaya çalışan, birazdan gökyüzüne yükselecek kelebek almıştır. Dane Rudhyar’a göre, bir kelebeğin iki yerine üç kanadı varsa, ruhani hayatta gelişen çok özel bir parça gösterilmektedir. Üç, kendini gerçekleştirmenin sayısıdır. Sol, hem kalbin olduğu taraftır, hem dişidir hem de çok daha sezgiseldir. Burada normal bir insanın sezgilerine, ruhani hayatına bir güç eklenmesi de söz konusu olabilir. Dane Rudhyar bu sembolün ana fikri olarak şunu veriyor: “Temel hayat şartlarına ve durumlara yeni tepkiler verme becerisinin geliştirilmesi.”

Sevgili Dostlar, bu sembole baktığımda aklıma dün hakkında konuştuğumuz kusurlarıyla kusursuz olma durumu geliyor. Hepimizin savaş yaraları var. Hepimizin klasik güzellikte olmayan parçaları var, sadece fiziksel değil, duygusal, ruhsal, zihinsel olarak… Peki ya onlar bizim saklanması gerekmeyen süper güçlerimizse? Ya o parçalarımızı tanımadığımızda, eksik kalacaksak?

Bu bir MUTASYON derecesi. Mutasyon, kelime anlamıyla genetik materyalde meydana gelen değişim demektir. Bu değişimin kuralları henüz bilinemediğinden bilim insanları “rastlantısal” sözcüğünü eklemeyi unutmazlar. Tabii, bizim ruhani bakış açımızdan doğru ise rastlantı diye bir şey yoktur. Mutasyonun özelliklerinden biri sonraki kuşaklara aktarılmasıdır.

Şimdi bütün yukarıdakileri toparlayıp önümüzdeki dört haftanın resmini biraz daha netleştirmeye çalışacağım:

Bu yeni ay, SEVGİ SELİNİN en şiddetli akışını müjdeliyor. Bu sevgi savurabilir, dağıtabilir, devirebilir, uçurabilir. Amacı büyük ve kalıcı değişimdir. Bir mutasyon. Çocuklarımızın çocuklarını bile etkileyecek bir değişim.

Ve aslında değişiyoruz. Sekiz ayda davranışlarımız, bakış açılarımız, işlerimizi yapma şekillerimiz, ilişkilerimiz geri dönülemez halde değişti. Şimdi daha da fazla değişme vakti ve öncü burçlar bir defa daha dönüşümü başlatırken, son trimesterin son iki ayına girmek üzereyiz. Enerji ısınıyor, gerilim artıyor. Zaman zaman doğum sancılarını hissedebiliriz bile! Sarah Varcas’ın tarif ettiği kasırganın tek kaynağı Terazi, Güneş ve Ay değil, bütün bir Zodyak bize inatla işaret ediyor: Yeni çözüm yolları bulmalısınız!

Bambaşka bir varoluş haline doğru ilerlerken, içimiz bazen umut, bazen de tam tersi karamsarlıkla doluyor. Bazen şükrediyoruz, bazen de eleştiriyoruz. Ama ben çoğunlukla insanlığa güveniyorum. Çözüm getirme, adapte olma, “mutasyona” uğrama becerisine inanıyorum. Acı acı gülümseyebilir ve bu inançtan başka bir şeyimiz yok diyebilirsiniz. Doğrudur. Sevgiden başka hiçbir şeyimiz yok. Hiç olmadı. Hiç olmayacak. O zaman sevgiden asla ve asla ödün vermemeliyiz. Diğer her şey bizim yazıp oynadığımız hikayeler. O yüzden bu müthiş güçlü yeni ayın enerjisini yeni sevgi hikayeleri yazmamız için kullanmayı öneriyorum. Gerçek ve çok güçlü sevgi hikayeleri. İçten, dürüst ve verimli hikayeler. Yaratıcı hikayeler. Yeni ay, tam da tohum zamanı. 11-11 Kapısı geldiğinde acaba nasıl bir dünyada olacağız? Niyetlerimizi o dünyayı yaratmak için kullanabilir miyiz? Gündönümündeki yeniden doğuştan önce tüm gücümüzle üçüncü kanadımızı tanıyıp onu dördüncü bir kanatla dengeleyebilir miyiz? Yoksa üçüncü kanat yeni dünya mı? Birlikte bulacağız. Merkür gerilemesini incelerken konuştuğumuz gibi, tam olarak ne olacak bilmiyorum ama bu macera devam ediyor!

Hepinize harika bir yeni ay diliyorum.

©Mor Alev 2020

---

En son nöroplastisite yöntemleriyle hayatınızı akışa açmak, alma-verme dengesini kurmak, kısır döngüleri sona erdirmek ve bolluğa “evet!” demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.

SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile çalışmak istiyorsanız buraya tıklayınız.

Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.

---

Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında kanuni işlem yapılır. http://moralev.com