Nükleer Savaşa Sapan Getirmek

Sevgililer,

Geçmiş mesajlarımızda haklı olma ihtiyacınızdan bahsetmiş olsak da, bunun nedenini ve niye artık uygun olmadığını açıklamayı arzuluyoruz.

Korkunun 3D dünyasında yaşarken, korku sınırlarınızı koruyabilmek için ayrılıkları sürdürmeliydiniz. O sınırlar birbirinden biraz farklı olabilse de, çoğunlukla iyi ve kötü ayrımına dalmıştınız. İkisi de bulunması kolay pozisyonlar değil. İyi olduğu varsayılan taraftakiler, kötü taraftakilerin alan tecavüzlerine karşı sürekli tetikte olmalıydılar. Aynısı karşıt pozisyon için de geçerliydi.

Zıt görüştekilerin en sonunda hayatlarını ele geçirmesine karşı 3D insanlar her zaman uyanık kalmalıydı. Sonuç olarak, insanlar bu geçiş başlamadan önce bile varoluşlarına veya bakış açılarına karşı tarafın bir anda saldırmasını beklemekten bitkin düşmüşlerdi.

Şimdi buna benzer bir şey ön saflarda gerçekleşiyor, 3D kaygılara takılıp kalmış olanların tetikte olmalarına, karşıt bakış açılarının dikkatle çizmiş oldukları savunma çizgilerine sızmaması için diğer pek çok şeyi, ne olurlarsa olsunlar, boşa çıkarmalarına sebep oluyor.

Bu materyalleri okuyan pek çoklarınız kendinizi ve diğerlerini farklı bakış açılarından korumak için bir defa daha 3D duruşunuzu alıyorsunuz. Tüm algı araçlarınız, varlığınızın tamamı, kaç ya da savaş tepkisine dalmış durumda.

Buna bir ihtiyaç yoktur çünkü siz emekli oldunuz. Sadece dünya-kurtarıcısı rolünüzden değil, diğerlerinin sizden daha büyük, daha güçlü olabileceği endişesinden de. Birden fazla anlamı olan, biraz belirsiz bir ifade. Çünkü büyük ihtimalle, farklı inanç ve kavramlar sizi fiziksel zarardan daha fazla kaygılandırıyor. 3D kaç ya da savaş şablonlarınızı besleyen korkular.

Henüz anlayıp kabul edemediğiniz şey ise, olabilecek herhangi bir kavram veya kötülük niyetinden çok daha kudretli olduğunuzdur.

Siz bir Evrensel meleksiniz. Ve artık buna uygun davranmanın zamanı geldi.

Diğerlerine şu ya da bu öcü tarafından ele geçirileceğinize dair şikayetler edip ağlamanız artık yeter. Yeni siz statünüzü korumak için kendinizi diğerlerinden soyutlamanız artık yeter. Açın kapıları Açın pencereleri. Artık korkuyla çekilip köşelere büzüşmeye ihtiyacınız yok. Ne de fiziksel olarak “kötü adamları” ortadan kaldırmaya ihtiyacınız var. Böyle bir söylem sizi ürkütüyor çünkü gün ışığının dışında herhangi bir şeyi kabul etme becerinizin sınırındasınız.

Bu nükleer savaşa sapan getirmek gibi. Bu son cümle savaşın kaçınılmaz olduğu anlamını taşımıyor; Sadece uydurabileceğiniz herhangi bir öcüden ne kadar daha güçlü olduğunuza bir örnek. Ve şimdi çoğunluğunuz binlerce öcü icat ediyorsunuz. Onlar orada, orada ve orada. Ama bütün bu sürede, güvenlik içinde hayatınızda haşır neşirsiniz, ister bu Covid sezonunda kendinizi tecrite almış olun veya böyle yapanlara karşı tetikte olun.

Düşüncelerinizin, dolayısıyla da hareketlerinizin ne kadar kısıtlayıcı olduğunu anlamıyor musunuz? Öcüleri bulmaya ve imha etmeye o kadar daldırdınız ki, ne dinlenmeye ne de neşe-keyif-coşkunuzu bulmaya zamanınız yok.

Bazılarınız bu düşünceyi beğenmiyor. Çünkü diyorsunuz, evlerinizi yangınlardan koruyorsunuz veya sevdiğinizi birisi Covid ya da o liberaller veya aşırı sağcılar bir türlü dizginlenemiyor. Hepsi de sizi 3D korkularınıza geri çevirmek için tasarlanmış faktörler.

3D yeryüzünden yanarak yok olurken, çığlık çığlığa son korku nefeslerini veriyor. O 3D çığlıklar o kadar yüksek seste ki, sağır edebilir, herhangi tatlı bir kuş cıvıldamasından veya çocuk kahkahasından çok daha gürültüyle kükrüyor. Evrensel melek durumunuza rağmen, hayatınızda iyi giden her şeyi görmezden gelmenize sebep oluyor. Yangınları görmenize ama yeni hayatın şifalandırıcı harikalarına gözünüzü kapatmanıza. Nefreti görmenize ama 3D hayatın içine sızmış olan sevgi kıvılcımlarının şimdi gürleyerek gelmesine arkanızı dönmenize.

Bu yeni bir dünya.

Siz de yeni dünyanızda yeni hayatınızı yıpranmış 3D korkular ve kaygılarla başlatıyorsunuz. Bu, bunu yaptığınız için kötü veya aptalsınız anlamına gelmiyor, sadece, bu çok güzel ortamda tam fonksiyonlu Evrensel varlığınızla zamanınızı boşa harcıyorsunuz demektir. Kendinize yeryüzü hayatlarınızda farklı zamanlara uçuşma, diğer boyutları veya frekansları gezinme ya da diğer yeryüzlerini gerekli olduğuna inandığınız fiziksel aletler olmadan ziyaret etme izni verin.

Çoğunuz yukarıda bahsedilen aktiviteleri yapma beceriniz olmadığı için sızlanıyorsunuz. Size göre siz yeryüzüne aitsiniz ve yeryüzü o kadar acı ve öfke deneyimlerken, siz de nasıl ötesini göreceksiniz. Ah, o eski sözler, “Ama anne, herkes yapıyor, ben neden yapmayayım?”

Evet, dünyalıların çoğunluğu korkunun bu son nefesiyle ilişki halinde ve bunun da bir nedeni var. İkinci ve sonrası dalgadakiler o korkuyu tam olarak deneyimlemeliler ki, nasıl süpürüp temizleyeceklerini de anlasınlar. İkinci, üçüncü ve sonrasındaki dalgalarda yer alanların çoğunluğunun sizin kadar çok yeryüzü yaşamı yaşamamış olmaları çok mümkün – veya herhangi bir yeryüzü yaşamı. Yani siz öncülerin 3D korku bellek bankasına sahip olmadıklarından korkular onların ilgisini çok çekiyor.

Korkuyu duyuyor, görüyor veya deneyimliyorsunuz ve 3D TSSB’niz (Travma Sonrası Stres Bozukluğunuz) birden başlıyor, bir şeyin ne kadar felaket olduğu konusunda fazlasıyla dramatik oluyorsunuz. İkinci, üçüncü ve ötesi dalgalardakiler de aynı hareketleri ilgiyle ve şuna yakın düşüncelerle  fark edip not alıyorlar: “Bu çok ilginç, merak ediyorum bunu neden yapıyorlar ve bu şablon nasıl değiştirilir?”

Sizi takip eden dalgalar sizin yeryüzü tarihinize sahip değiller. Hayat üzerine hayat yaşamış olduğunuz korku derinliklerini deneyimlemediler. Sizi takip eden dalgalar için yeryüzü bir bilim deneyi gibi. Ama siz öncüler için bu korku dolu geçmişi tekrar yaşamak gibi.

BIRAKIN. SALIVERİN. Bu sizin “rodeonuz” değil. (Mor Alev: Bu sizin dramınız değil) Bu artık sizin dünyanız bile değil.

Evrensel ve yeryüzü varlıklarınızı kaynaştırarak sadece insan varoluşunuzun ötesine geçtiniz. Siz yenisiniz. Güncel yeryüzü korkularınız çok eski. Durun, bakmayın artık, geçmişi hissetmeyi bitirin. Yaşam üzerine yaşam deneyimlediğiniz ve şimdiye dek çaresini bulamadığınız derinlere gizlenmiş kısıtlamalara sahip yeryüzüne ait değilsiniz.

Şifanın tek yolu, korkularınızı salıvermeniz ve kendi içinize bir inanç sıçraması yaşamanızdır.

Siz, orada bir yerde birisinin veya bir şeyin sizi kurtaracağına, hayatınızı daha iyi yapacağına inanıyorsunuz. HAYIR! O sizsiniz. Siz gurunuz, kurtarıcınızsınız. İkinci ve ötesi dalgalardakiler bu kavramı içselleştirdiler. Dolayısıyla sizi oyuklara, kavuklara, korkularınızın gizli alanlarına yollayan korkulara seslenmekte çok rahatlar. İşte bu yüzden sizin de “sizi” ele almanız temel gerekliliğinizdir.

Dünya ufalanıp dağılıyormuş gibi hissetmenizi sağlayan o korkular sadece andaki hayatınızla hiç alakası olmayan geçmiş yaşamların tekrar yayınlanmasıdır. Ancak bu sadece siz kendinize size ve korkularınızın yüzeye çıkma sebebine odaklanma izni verdiğinizde apaçık olacaktır.

Bunu yapmak için, size neşe-keyif-coşku veren her şeyi ama her şeyi araştırıp keşfetmelisiniz.

Bu dünyada çok şey ya tersine çevrildi ya da şimdiye kadar deneyimlemiş olduğunuz dünyalarınızdan çok farklı. Şifalanmanızın yolu neşe-keyif-coşkunuzu bulmanızdır.

Anda deneyimlemekte olduğunuz şey korku ve acınıza geri dönüp onları yeniden gözden geçirmenizdir ki, korku da, acı da huzur içinde yaşamanıza izin vermez.

Sizin yeni kişisel rehberiniz neşe-keyif-coşkunuzdur. 3D rehberiniz ise acı üzerine acı araştırmaktı. Çağlar boyu yeryüzü yaşamanızın gizli acıları dışında, onlar gizliydi çünkü her geçen yılda çoğalan korkularla bile defalarca yeryüzü yaşamlarına girmeye karar vermeliydiniz.

YETER. Geçmiş yeryüzü korkularınız artık yok. Ve bunu sadece neşe-keyif-coşkuyla yaşamaya başlayınca keşfedeceksiniz. Öyle de oldu. Âmin.

Brenda Hoffman ve kanallığını yaptığı Işık Varlıklarına çok teşekkürler. (LifeTapestryCreations.com)


En son nöroplastisite yöntemleriyle hayatınızı akışa açmak, alma-verme dengesini kurmak, kısır döngüleri sona erdirmek ve bolluğa “evet!” demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.

SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile Sağlıklı Zayıflama yönteminden faydalanmak için buraya tıklayınız.

Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.


Telif Hakkı©2020 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.
Copyright © 2020 by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.com/

10 comments

  1. Melekler ”Dilimizde tüy bitti.” noktasına geldiler. Yakında ”Bak kardeşim sana kaç defa söyledim.” diye başlarlarsa güleriz. 😀

    Neşenin, keyfin ve coşkunun garipsenmediği doğada vakit geçirmek hayli şifalandırıcı oluyor.

    Şehirlerde gerek kafamızda hala tınlayan 3D programların tortusu, gerek kolektif kabullerin yatay baskısı varlığımızın özünü yaşarken kontak yapabiliyor. Ama yine bu alanda, kabule ve kutlamaya şahit olmak da apayrı bir keyif. Çoğaldıkça çoğalıyoruz, sokakta bunu hissetmemek imkansız.

    Kurgu benlikler eriyor, birbirimizle bağımız haline geliyoruz. Kuşkum söndü neredeyse, bir kumru olup pırpır uçtu mu ne?

    Liked by 7 people

  2. @hareki çok haklısınız resmen artık gökten inip önüme dikilip suratıma bi tokat atıp ” anla artık Dilek” diyecekler gibi geliyor..Mor Alev’in daha önceki bir yazısında “bu neşe keyif ve coşkuyu insanlar acı çekerken ben bunu göstermemeliyim” 3D korkularımıza dair bir yazısında da çok güçlü bir şekilde hissetmiştim ama işte anlayana kadar sınavlar oluyordu..ama “3D yeryüzünden yanarak yok olurken, çığlık çığlığa son korku nefeslerini veriyor.” cümlesi beni yine kendime getirdi…Sevgili Mor Alev resmen bu yazıda babanın hani huzurlu güven veren ve hafif sesini yükseltmesi gibi bir enerji geldi bana…tamam söz veriyorum ben kendime neşe,keyif ve coşku benimle ve BEN MUTLU BİR İNSANIM.

    Liked by 4 people

  3. Eski bir film karesi izler gibi okudum..
    Bu hafta hayallerimi gerçekleştirdim artık yaratımda. Neşe, keyif ve coşkum hep yerinde, şükran ve minnet hisleriyle doluyum. Artık düşüncelerimin de büyük bir kısmını yönetiyorum. Bazen küçük korkular geliyor kabul ediyorum ama odağımı istediğim senaryoya veriyor ve bana zamanı unutturan işime koyuluyorum. 2013 den beri bu sitenin okuyucusuyum buna karşın uyanışım 2016 yılı wesak dolunayı sürecinde başladı ve en son siyah ayda ise bir üst seviyeye geçti, bunun farkındalığını yaşadım. Şimdilerdeyse bundan sonra ne olacağını huzurla, gülümseyerek bekliyorum, bunları yazarken bile huşu içinde ağlıyorum. Mor Alev, minnettarım ve teşekkür ederim her şey için 🙏😭❤

    Liked by 6 people

  4. Her defasında mailler sosm kutusuna gidiyor, gelen kutusuna alıyorum Bir sonraki maili yine soama atıyor Her defasında mail adresi aynı değil mi???

    16 Eyl 2020 Çar 12:06 tarihinde Mor Alev şunu yazdı:

    > Mor Alev posted: ” Sevgililer, Geçmiş mesajlarımızda haklı olma > ihtiyacınızdan bahsetmiş olsak da, bunun neden olduğunu ve neden artık > uygun olmadığını açıklamayı arzuluyoruz. Korkunun 3D dünyasında yaşarken, > korku sınırlarınızı koruyabilmek için ayrılıkları ” >

    Beğen

  5. Sevgili Mor Alev Merhaba
    Dostlarımızın yorumlarına yürekten katılıyorum.Neşe keyif ve coşkuda buluşuyoruz.
    mekan yok zaman yok…SEVGİ-deyiz.😊💖💖💖

    Liked by 1 kişi

  6. Sabırla, zarafetle nasıl naif bir anlatımdır..Eh insana laf anlatmanın zorluklarını biliyorlar 😉
    Teşekkürler sevgiler Meleklerimiz,Mor Alev,Brenda ❤ ..Ve tüm iniş çıkışlarımızla yılmaz kalbimizle bizlere de sevgiler ❤

    Liked by 3 people

  7. ❤ 🙂
    Geçmiş yeryüzü korkularınız artık yok. Ve bunu sadece neşe-keyif-coşkuyla yaşamaya başlayınca keşfedeceksiniz.
    Nameste. Zaten Yok. Neşe keyif coşku sevgiyi seçiyorum.

    Liked by 1 kişi

Yorumlar kapatıldı.