Meditasyon: FARKINDAYIM

typorama

Sevgili Dostlar, bazen yıllardır yaptığınız bir şeyin bir metot olarak sunulduğunu görürsünüz ve “Gerçekten de öyle! Ben bunu neden daha önce paylaşmadım?” dersiniz. İşte Coach Tony’nin Medium.com’daki kısa makalesini okurken bana da öyle oldu. Çok bilinmeyen bir şey paylaşmayacağım ama çok faydalı olduğu kesin!

Meditasyonun yararlarını sizlerle defalarca paylaştım ama tekrarlayalım: Meditasyon bizi otomatik tepkilerden bilinçli tepkilere taşır, alışkanlık değişiminde yardımcı olur, daha berrak düşünmemizi sağlar, ve elbette dinginleştirir, özümüzü dinlememize yardım eder. Kısacası, daha verimli, daha sezgisel, daha sağlıklı ve zekasını çok daha isabetli kullanan  bir insan haline geliriz. Hayatın türbülansları dengemizi bozmaz. Merkezleniriz. Hepsi hepsi günde 10-15 dakikada! Ve şefkat… Meditasyonun beklenmedik yan etkilerinden biri hayata, olanlara, insanlara şefkatle bakmaya başlamamızdır.  Şefkat ve daha büyük anlayışın getirdiği özgürlük ise mucize gibidir. Peki ya huzur? Huzuru kendimizin yarattığını anlarız.

Eski meditasyon yazılarım için tüm yazılar başlığı altındaki meditasyon kategorisine bakabilirsiniz.

Yukarıda faydaları saydım ama meditasyona otururken bunların hiçbirini beklememek en iyisidir. Zihnimiz ve kalbimiz esrarengizdir, kutsaldır ve onların her seferinde ne göstereceğini bilmemek, bir hedefe yöneltmemek, yani teslimiyette olmak meditasyonu gerçekten kendi yapan şeydir.

Bana yıllardır haftada kaç kişinin “ben meditasyon yapamıyorum, zihnim çok meşgul, vs.” dediğinin sayısını bilmiyorum. Ben de her seferinde, “zihin bu, konuşacak, bilgi toplayıp bilgi verecek onu durdurmaya çalışmıyoruz ki…” diye başlayan açıklamalarda bulunurum. Evet, meditasyon sırasında hiç olmadık şeyler aklınıza gelebilir. Ama asıl olay, zihni oradan çekip tekrar tekrar bulunduğunuz ana odaklamaktır. O yüzden “Ben buradayım” sözlerini bir mantra olarak kullanmayı çok severim, yine eski yazılarda görebilirsiniz.

Meditasyon bir egzersizdir. Ana odaklanma ve akışa izin verme egzersizi. %10 Daha Mutlu kitabında Dan Harris’in yaptığı benzetme çok isabetlidir: Meditasyon, ağırlık çalışması gibidir. Tekrar tekrar zihni ana odaklarsınız, tıpkı tekrar tekrar aynı ağırlığı kaldırarak kaslarınızı geliştirmeniz gibi.

Böylece gün içerisinde bulunduğunuz anı yaşamanız, duyarken dinlemeniz, yaparken OLmanız çok daha kolaylaşır. Farkındalığınız artar. Yani bir iş yaparken, dikkatiniz dağılmaz, kapılıp başka şeylerle oyalanmazsınız.

Oyalanmak demişken, bana göre asrın en büyük zararlı alışkanlıklarından biri gerçekten yapmamız gerekenler yerine kendimizi bir sürü başka ve büyük ihtimalle de verimsiz şeylerle uğraşacak sebepler bulmamızdır. Yapmamız gerekenler derken, genellikle bunlar bizi neşe-keyif-coşkuya taşıyacak, özgüvenimizi destekleyecek şeyler olması da çok mümkündür. Meditasyon, oyalanma ve dağınık dikkat alışkanlığına merhem olur. Özellikle de bu Instagram, Facebook, sahte haber dünyasında çok ihtiyacımız olan bir ilaç.

Bu oyalanma davranışının veya ataletin altında birçok sebep yatabilir, başarı korkusu, ilerleme korkusu, reddedilme korkusu, vs… Tam da bilinçli zihnin biraz daha altında çok çeşitli hisler ve hayatla başa çıkma konusunda bir kısmı faydalı, bir kısmı ise tam tersi kalıplarımız dolanır. İşte o düşünce kalıplarımız ve hislerimiz ise gerçekte verdiğimiz kararları da yönetir.  Bana “ben mantık insanıyım, kararlarımı mantığımla alırım” demeyin, bu sözlerde bile kalbin dediklerine ve genel olarak hayata güvensizlik hissi vardır. Yani gerçekte hislerinizle karar veriyorsunuzdur. Size sağduyunuzu, mantığınızı çöpe atmanızı önermiyorum tabii, ama hisler, bilinçaltı kalıplar, bilinçli düşünce ve muhakeme yeteneği birlikte çalışmalıdır. Bunu da en iyi dingin bir zihin yapısı, özgür düşünce ve çözüm odaklı kalarak yapabiliriz. Yani oyalanmaları ve bahaneleri hayatımızdan çıkararak. Farkındalık meditasyonu buna yardım eder. Çünkü bilinçli zihnimizle bilinçaltı hislerimizi inceleyebilir ve altında yatan yanılsamaları eleyebiliriz.

Yöntem

Coach Tony’nin verdiği “Farkındayım” meditasyonu, genel farkındalık meditasyonlarının biraz daha farklı bir çeşidi. Çok basit. Belki de o yüzden kendi kendime bunu yapma alışkanlığım var! 🙂 Aşağıdakiler orijinal yazıda verilenlerin kendime göre biraz daha güncelleştirdiğim hali:

  • Meditasyona başlarken  50 nefes saymayı hedefleyin. Bu da 5-10 dakika sürecektir. Rahat oturun ve her nefesinizle saymaya başlayın.
  • Zihniniz gezinip dolanmaya başlayacak. Her zaman olur. O zaman aklınıza gelen şeyi fark edin. Kendinize kızmayın. Bu zihnin görevidir.
  • Şimdi, o düşünceyi yakaladınız, o zaman kendinize şöyle söyleyin: “….. farkındayım.”

Örneklersek;

“Bugün ne giyeceğimi/ne yiyeceğimi/nereye gideceğimi, vs.  düşündüğümün farkındayım”

“Her meditasyona oturduğumda çevrenin gürültüsüne kafayı taktığımın farkındayım”

“Aklımda müdürümle yapmak istediğim sinir bozucu konuşmayı canlandırdığımın farkındayım”

“Kendimi X konusunda eleştirdiğimin farkındayım”

“Covid-19 hakkında endişelendiğimin farkındayım” gibi.

  • Dikkatinizi dağıtan düşünceyi böyle tanıyıp farkında olduğunuzu bildirdikten sonra, nefesinize bıraktığınız yerden devam edin. İşte bu kadar!

Farkındalıkla verimli bir yaşam

Şimdi, bu “…. farkındayım” alıştırmanızı hayatınıza yayın. Bunun benzerlerini üst düzey yöneticilerden, sporculara pek çok insan verimliliğini artırmak için kullanıyor. Gün içinde bu yöntemi siz de aklınıza gelen her şey için kullanabilirsiniz. Örneğin, birisine telefon edip, bir sorunu iletmeli ya da çözmelisiniz ama o sırada cep telefonunuzdaki herhangi bir sosyal medya uygulamasını açıyorsunuz ve yapmanız gerekeni geciktiriyorsunuz. O zaman “o telefonu etmek yerine kendimi sosyal medyayla oyaladığımın farkındayım” demek bir başlangıçtır. O zaman ne yapıyorsanız durdurup elinizdeki işe odaklanabilirsiniz.

Araştırmalara göre, ataletin, bahanelerin ve oyalanmaların kökeni sıradan endişe hisleriyle alakalıdır. (Tim Pychyl – Carleton Üniversitesi) Ve o endişeleri gerçekten incelemediğimiz için de kendimizi bahanelerle avutup atalete teslim ederiz.

Bunun çaresi olan meditasyonla ise, ilk önce oyalandığımızı buluruz, sonra altındaki kaygıyı tanırız ve sonuçta onun üstesinden geliriz.  Sıklıkla kaygının ne olduğunu bulmak ve aslında geçersiz olduğunu anlamamız bile onu siler atar. Arkadaşlar, buyurun size bir salıverme yöntemi daha! Ve bunu gün içinde saniyeler içinde yapabilirsiniz. Sadece sabah meditasyonunuza “… farkındayım” alışkanlığını ekleyerek tabii.

Bu yöntem aynı zamanda diğer meditasyon çeşitlerine girişiniz için de yardımcı olabilir. Odaklanma beceriniz çok daha yükseleceği için bir süre sonra daha farklı meditasyonları çok daha rahatlıkla benimseyebilecek hale geleceksiniz.

Özünde, bu yöntemle ana odaklanmayı öğreniyoruz.

Umarım bu meditasyonu uygular ve derhal daha odaklı ve daha verimli bir hayatın keyfini çıkarmaya başlarsınız!

Mor Alev


En son nöroplastisite yöntemleriyle hayatınızı akışa açmak, alma-verme dengesini kurmak, kısır döngüleri sona erdirmek ve bolluğa “evet!” demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.

SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile Sağlıklı Zayıflama yönteminden faydalanmak için buraya tıklayınız.

Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.


Telif Hakkı© 2020 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir
Copyright © 2020  by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.com/

11 comments

  1. Merhaba Sevgili Mor Alev
    Ne güzel anlatmışsınız meditasyonun önemini. Cümle cümle aklıma yazıyorum.
    Size ulaşamayanlara böylesine anlatabilmek için.💖💖💖

    Liked by 1 kişi

  2. Sizin de dediğiniz gibi, tam da benim “bazı konularda” aylardır kendime söylediklerim.. Asıl önemlisi hem farkında olup, hem atalet içinde olmak.. Tabii tamamen değil.. Aslında, bu meditasyonu kendimce yapıyorum ve anda ruhuma hitabeden işlere öncelik tanıyorum… Sadece, sormak istediğim; yazınızı okurken belki 30 kez derin derin esnedim. Uyku hali kesinlikle değil.. Acaba, bu da yazınızın bende yarattığı meditasyon hali midir?

    Beğen

    1. Bunu zaman zaman yazarlar. Blogun enerjisinden dolayı olabilir. Veya yazı sizi rahatlattı. Sevgilerle

      Beğen

  3. Ben her zaman aklım karıştığında, bende varım şimdi buradayım derim. Farkindaligim hemen bulundgum ana gelirim. Teşekkür ederim. 🧚‍♂️🧚‍♀️💜💚💛❤💙🧡💖

    Liked by 1 kişi

  4. Sevgili Mor Alev, yazınızı iki gündür tekrar tekrar okuyorum. Farkındayım meditasyonunun biraz farklı şeklini, farkında olmadan zaten yapıyormuşum. Nefes alıp verirken zihnime izin veriyorum ve anlat bakalım diyordum ve onu izliyor/dinliyordum. Pek çok şeyin farkındayım. Ancak yazınızda dediğiniz gibi sürekli kendimi bir şekilde oyalıyorum. Sabah güne iyi başlamak istiyorum. Plan program yapıyorum. Yapacak işlerimi belirliyorum. İlerleyen saatlerde hiçbirini yapmayıp alakasız pek çok şey yapıyorum. Pandemi döneminde mesleki işlerim yavaşladığı için çok zamanım oluyorum. Hergün yaratıcı, geliştirici çalışmalar yapayım diye pc nin başına oturuyorum ve tabi ki sürdüremiyorum . İlkokul çocukları gibi sürekli bahanelerim oluyor. Hele bu sosyal medya çok fena . Zamanı alıp götürüyor. Güya yararlı şeyler okuyorum ama biliyorum ki bunlar da oyalanma taktikleri. Harekete geçmek istiyorum , atalet mi tembellik mi bilmiyorum ama yenemiyorum. Fiziken tembel değilim çünkü kalkıp spor yapabiliyorum.Pandemi süresince sürekli temizlikte yaptım , yapıyorum.

    Yazınızda örnekleme yaptığınız ” başarı korkusu, ilerleme korkusu, reddedilme korkusu, vs…” gibi korkuların olup olmadığını ( (zihnim ve egom başarılı olmak , ilerlemek ve maddi karşılığını da almak istiyor, içsesime soruyorum destekliyor ) nasıl tespit edeceğiz ve nasıl aşacağız ?

    Teşekkür ederim. Sevgilerimle

    Beğen

    1. Sevgili Pamukkız, bu konuda danışmanlık alabilirsiniz. Ayrıca yöntemler sekmesindeki yöntemlerle ve düzenli meditasyon alışkanlığı ile farkındalığınızı yükselterek salıverme çalışmaları da yapabilirsiniz. Sevgilerle

      Beğen

Yorumlar kapatıldı.