Sevgililer,
Var Olan Her Şey’le BİR olmaya giden yolda her an yönlendiriliyorsunuz.
Öyle zamanlar oluyor ki, yoldaki dersler diğerlerinden çok daha zor gelebiliyor. Ruh Amacınızın yolunun dışına çıkıp çıkmadığınızı sorgulayabiliyorsunuz. Hatta herhalde bir şeyler yanlış oldu ama hata nerede diye de merak edebiliyorsunuz.
Gelenekselleşmiş bu soruları yanıtlamak için kesinlikle güvenebileceğiniz bir yol var: Cevap şükranda yatar.
Yolunuzda karşınıza çıkan engellere, zorluklara ve meydan okumalara minnetinizi sunmanız gerekli olabilir. Biliyoruz, bu yapılması çok zor bir şey. Şükretmenin zorluklar çekme sebebinizi daha da artırıp büyütmesinden endişeleniyorsunuz. Deneyimlemekte olduğunuz şeye öfkelenmeniz güçlendikçe, olmakta olana direnciniz bilincinizi eline geçirebilir. Çoğu insan için haksızlık ve büyük sıkıntı olarak görünen şartlara müteşekkir olmak hiç de kolay kabul edilebilir bir şey değildir.
İşte tam böyle zamanlarda her an yönlendirildiğinize ve korunup kollandığınıza güvenmeniz gereklidir. Hızlandırılmış yoldasınız ve ihtiyacınız olan tek şey en büyük Ruh Gerçekliğinizle uyumdur, bu da an be an size verilmektedir.
Her ne kadar korkutucu görünürse görünsün, sonuçlara tutunmaktansa onları salıverirseniz, bu zamanda çok daha İlahi bir Yaşama yol açan tarafsızlığı sergilersiniz. Bundan dolayı Ruhunuz sizden Radikal Güvene yaslanmanızı talep ediyor, bu elinde hiçbir şey olmadan kendini boşluğa bırakmak anlamına gelse bile.
Attığınız her adımı kutsayın. Ruhunuzun yeryüzündeki En Yüksek Amacına uyum içinde olmayı isteyin. Bu da duanızla mükemmel akışta olmanız için İlahi Düzenlemenin zeminini hazırlar. Ruhunuz tarafından seçilen ve kusursuz zamanlamayla gelen gerekli dersleri, deneyimleri ve meseleleri sunan bir uyum yaşamaya başlarsınız, hepsi İlahi Düzendedir. Bu sürece güvenmek, karşılaştığınız en büyük zorluklardan biri olabilir.
Tüm sonuçları Ruhunuzun Bilgeliğine teslim etmenize müsaade eden o Dingin Tarafsız hale adım atmanızın vakti geldi. Sürece olan İnanç ve Güveninizin büyümesini isteyin. Hatırlayın, siz yalnız değilsiniz, asla!
Kalbinizi ve zihninizi şükrana açtıkça, asla bitmeyen bir sevgiyle desteklendiğinize de itimat edin. Her şey yolunda. Ve öyle de oldu.
Baş Melek Gabriel (Cebrail) için Shanta Gabriel
21 Ağustos 2020 (shantagabriel.com)
YENİ! En son nöroplastisite yöntemleriyle hayatınızı akışa açmak, alma-verme dengesini kurmak, kısır döngüleri sona erdirmek ve bolluğa “evet!” demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.
2019 Haziran’da YENİ! SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile Sağlıklı Zayıflama yönteminden faydalanmak için buraya tıklayınız.
Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.
Mor Alev 
Cok tesekkur ederim. Ilahi duzene guvenim sonsuz ve son zamanlarda olan cogu seyin mantigima mutlaka uygun olmasi gerektigi inancini biraktim. Cunku mantiga uygun seyler ayni ufak dongude dondurecekti. Dusunebilecegimden cok daha mukemmel bir duzende yerimi aldigimi ozumde hissediyorum. Ve kendimi bana bosluk gibi gelen seyin icine biraktim bile. Benim icin sadece “bu an” var ve ben bu anda tum evrenle bir olarak varim. Bu insan deneyimi icin sonsuz kez tesekkur ederim.
BeğenLiked by 3 people
Eliffffffffff. Sanki dün yazdığın soruya cevap gibi gelmemiş mi bu mesaj?
“Cevap şükranda yatar.” “Radikal Güven”. “Dingin Tarafsız Hâl”.
Sevgi Güven Şükran. Böyle tutulur ışık karanlıklara dalmadan. deniyor sanki.
Kalpte minicik tek bir mum da yansa daldığımız karanlık, eskisi kadar karanlık görünebilir mi olabilir mi?
Bitti diyebildiğimiz yerde, Dinginlikte, Huzurda, doğal halimizde, o değişmeyende, doğmayan ölmeyende, ışıkta demlendikçe köklendikçe yerleştikçe; şefkat dışında ne besleyebiliriz ki kısa ömürlü geçicilere. kısa ömürlü karanlığa.
Radikal Güvende her şeye minnet sunulabilir, her şeye teşekkür edilebilir.
Senin Mor Aleve verdiğin cevap da sanki evrene akışa yaratana verilmiş gibi bu anlamda:
“sana güveniyorum ve eminim ki harika yolların var”
😊😊❤❤❤❤😘😘
BeğenLiked by 2 people
Sevgili Gülden🤗 gözlerim yaşlandı. Bir olmak nedir? Diye sormuştum. Sen, Hazan, Mor alev ve elbette bu yorumları okuyan herkes ne olduğunu deneyimletti.
Değerli yorumun için teşekkür ederim. İçimde cevabın titreşti, idrak ettim. Son cümlen ‘Senin Mor Aleve verdiğin cevap da sanki evrene akışa yaratana verilmiş gibi bu anlamda:
“sana güveniyorum ve eminim ki harika yolların var” kısmı ise Tanrı’nın bizi bizler aracılığıyla nasıl sevdiğini, koruduğunu, yarenlik yaptığını gösterdi. Cidden gözlerim doldu. Şükran ve sevgiler güvenle … iyi ki varsınız ve bir’iz…
BeğenLiked by 1 kişi
bu mesajları unutmamak için bilgisayarımın masa üstüne ekran görüntüsü yapıyorum yazılarınızdaki imajları..kendi kendime böyle bir yöntem buldum bana çok iyi geldi kafam görsel çalıştığı için….her yazı geldiğinde o imajları siliyorum biriktirmiyorum ki update kalayım sürekli…çok heyecanlı gerçekten herşey..yarın hangi mucizelere uyanacağız kimbilir..bugün ben hiç beklemediğim ailemde çok sevdiğim birinden gizli düşmanlık enerjisi aldım, ailemde başka kişiler de bunu yaşadı ve şaşkınlığımı anlatamam hatta eski 3D Dilek olsa üzülürdüm ama şu anda sanki o ve ailesi bir hologram..silindiler..nasıl oldu bilmiyorum..film gibi herşey..kızgın da değilim onlar da içlerindeki ışığa kötülüklerini akıtarak bataklığa batıp tertemiz bir dünyaya doğru hizmetteler…şükürler olsun..
BeğenLiked by 1 kişi
Çok sıkıldım artık bu mesajlardan. Oldu olacak yeni enerji yeni boyut bilmem ne derken yıllar sıkıntı ve beklemeyle geçiyor geçiyor ne yeni enerji ne düzelen bir şey var. Yeeeteeeeeeeerrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr diye bağırasım geliyor bazen. Dünyanıza da enerjinize de boyutunuza da diyesim geliyor.
BeğenBeğen
Sevgili Yeter. Haklısınız. Yeter artık, değil mi? Ama ne dünyaya, ne boyuta ne de enerjiye lanet okumaya ve hatta belki de küfretmeye ihtiyacımız yok. Sadece sabrınız kalmamış. Sadece bıktınız ve yorgunsunuz. Neden haklısınız biliyor musunuz? Gelmeyecek bir şeyi bekliyorsunuz ve böyle bekleyerek gelmeyeceğini de en derin benliğinizde biliyorsunuz. Beşinci boyut birden bire kapınızı çalmayacak, bir sabah kalkıp aynada ideal bedeninize ulaştığınızı görmeyeceksiniz, aniden banka hesabınızda milyonlar bulmayacaksınız, mükemmel eşiniz elinde çiçekle oturma odanızda belirmeyecek. Bunların hepsi sizden özgür iradenizle oluşmuş niyet, gerçekçi ve ilham almış hareket, kararlılık ve tutarlılık isteyen şeylerdir. Diğer platformları bilemem ama bu blog 2013 Mart ayında hayatına başladığından beri “bekleyin” diye bir şey asla ve asla söylemedi. Ne benim özgün yazılarım ne de kanallıklar “bekleyin, o zaman her şey süper olacak” gibi bir şey içermedi. Aksine yöntemler sundu, alışkanlıklarda, davranışlarda, düşünce yapılarında değişime çağırdı, harekete teşvik etti. O yüzden bu bekleme düşüncesi nereden geldi bilmiyorum. Lütfen beklemeyin. Değişin, değiştirin ve belki de bunun için “Artık yeter!” enerjisine gelmeniz sizin için çok iyi bir şey.
Ben ne zaman “yeter canım, bıktım, vs” şeklinde hissetsem biliyorum ki direndiğim bir şey var ve onu değiştirmeliyim. Ama önce Michael’ın nefesiyle çalışıyorum çünkü mücadele enerjisinden yola çıkarak bir şeyler yapmaya çalıştığımda bende hiç işe yaramıyor – en iyi kendimi tanıdığıma göre sadece kendimi anlatabilirim. Öfke varsa eğer, onu inceliyorum, çünkü öfke geldiğinde ya bir hayal kırıklığı vardır (geçmiş beklentiler) ya da kendimizi tehdit altında hissediyoruzdur (geleceğe dair beklentilerin gerçekleşmesine dair güvensizlik). Sonraki soru, “ben neye inanıyorum ki beni böyle hissettiriyor?” Bu da düşüncelerde değişime gitmemizi ve çözüm odaklı olmamızı sağlar. Defalarca örneklerle bunları burada anlattım. İlla ki bunu yapın demiyorum, ayrıca burada olmayan ve denenmiş, faydası kanıtlanmış bir sürü başka yöntem de var. Siz kendi özgür iradenizle ne istiyorsanız onu yapacaksınız ya da hiçbir şey yapmayıp bekleyeceksiniz. Peki sonuçtan memnun musunuz? Belli ki değilsiniz. O zaman ne olacak? Nasıl çözüm getireceksiniz?
Bu yazı bizlerden hayata GÜVEN istiyor. Sizi de bu fena halde tetiklemiş! Peki, güvenmeyin. Benim yapabileceğim hiçbir şey yok. İnanmayın, bu sizin en doğal hakkınız ve kimse size sizin aklınıza ve ruhunuza uymayan bir şeyi zorla kabul ettirmeye çalışmıyor. Bir blog ve kendi yazılarına ek beğendiği mesajları oturup saatlerce çevirerek paylaşan bir yazarın ne etkisi olabilir ki. Hepsi bizlerin bireysel ve özgür seçimleri.
Tabii bu sırada merak ediyorum, acaba buradaki veya başka platformlardaki yazıları okurken ne yaptınız? Bu yazıları günün falı gibi okuyan çok kişi olduğunun da farkındayım. Yöntemleri uyguladınız mı, ilham aldınız mı, bir defalık değil, bir haftalık değil, ömür boyu sürecek rutinler yarattınız mı? İç değişime odaklandınız mı? Bunalıyorsunuz. Bunlar kolay zamanlar değil. Ama bunalınca ne yapıyorsunuz? Tabii yeter diye içinizden veya dışınızdan haykırmanın dışında. 🙂
Siz zaten biliyorsunuz, hayatı, mesajları, boyutları, diğer insanları, enerjileri lanetlemek nafiledir. Bizi hiçbir yere taşımaz. Daha da huysuzlaşırız. Yine biliyorsunuz bizler kendimizi değiştirmeden dışarıda değişiklik yaratamayız. Hep aynı şeyi yaparsak, aynı sonucu alırız. Beklediğinizde hiçbir şey değişmiyorsa???
Biliyorsunuz, değişimi biz yaratacağız. Bizler kendi uzmanlık alanlarımıza göre ister tıp olsun, ister hukuk, ister ekonomi, eğitim, aile düzeni, ilişkiler, beslenme, çevre, aklınıza gelen her konuda… yenilikler getireceğiz, getiriyoruz. Siz yeter dediğiniz konularda yeniyi getirmek için ne yapıyorsunuz? Asıl mesele budur. Burada kimse bekleyin demedi ve demiyor. Umarım bu konuyu açıklığa kavuşturabilmişimdir.
Sizin gibi hisseden çok kişi olduğuna inanıyorum ve onların sesi olduğunuz için çok teşekkür ediyorum. Direnç herkesi yıpratıyor. Artık gerçekten, lafta değil, görünüşte değil, lay-lay-lom fantezilerle değil, gerçekten kendimizi gelişime adayarak, alışkanlıklarımızı ve inançlarımızı gözden geçirerek kökten değişmemizin vakti geldi ve geçmekte. Tekrar teşekkürler ve sevgiler
BeğenLiked by 2 people
Sevgili mor alev ve sevgili Yeter harikasınız !!! Kafa karışıklığının ve idraklerin en üst seviyede olduğu şu zamanlarda harika cevaplar sundunuz bu samimi yorumunuzla…ve mor alev harika bir özet yapmışsın. Tam bir püf noktasını, tam cevabı, anahtarı vermişsin evet haklısın şimdi sıra her bir kişinin bunu yapmasında … yorumunu baş ucu notum olarak saklayacağım. Teşekkürler
BeğenLiked by 1 kişi
Walla yeter hanımın dediğini hiç demedim dersem yalan olur. mor alevin cevabını da okudum ama hala netleşemedim. inşallah yeter hanım da ben de ve böyle hissedenler de en uygun güzel şekilde şifalanır.
BeğenLiked by 1 kişi
sevgili mor alev ne kadar güzel satır satır açıklamışsın ve çok aydınlatıcı olmuş hariksaın seviyorum seni..
sevgili yeter sende iyi ki yeterrrrrr diye bağırmışsın hepimize katkı oldun teşekkür ederim
BeğenLiked by 1 kişi
Sevgili Mor Alev , bir konuda yine takıldım, görüşlerinizi paylaşırsanız sevinirim. Yazıda ”Yolunuzda karşınıza çıkan engellere, zorluklara ve meydan okumalara minnetinizi sunmanız gerekli olabilir. ” diyor ve şükranda bulunmamız öneriliyor . Var Olan Herşeyle Biriz ve Tekiz. .Bu hayata bu dönemde gelmeyi kendimiz seçtik ise ve yaşadıklarımızı kendi özgür irademizle ve seçimlerimiz sonucu yaşıyorsak ne için minnet duymamız gerekiyor ve neden şükür edeceğiz ? Nasıl bir etkisi oluyor ?
Sevgiyle .
BeğenBeğen
Sevgili Pamukkız, Bu sorunuzun cevabı bundan iki yıl önce yayınlamış olduğum bir mesajda: https://moralev.com/2018/12/05/yasadigimiz-donem-uzerine-dusunceler-aralik-2018-sukrana-cagri/ Sevgilerle
BeğenLiked by 1 kişi
Sevgili Mor Alev
Yaşamımın son 2 yılını, dualarımın yerine ulaşıp bana sevgi 💖olarak geri dönüşünü yaşamaktayım. Her an’ıma şükran duyuyorum.Her zorluğun sonunda bir kolaylık olduğuna inanıyorum.
Harika bir rehbersiniz.Zorluklar sizin aracılığınızla kolaylaşıyor.
İyi ki varsınız.
Teşekkür ederim.
BeğenLiked by 1 kişi