Sevgili Okuyucular,
Bu kaos ve belirsizlik zamanlarında mesajımıza hoş geldiniz.
Bu mesajların amacı, onlarla uyum içinde olanların yeryüzündeki yaşamın gerçekte neyle ilgili olduğu konusunda daha derin bir anlayış için bilgi, yardım ve rahatlama sağlamaktır.
Bu zamanda yeryüzünde bulunmanızın amacı, ışık tutmak, diğerlerinin de uyanmasına yardım etmek ve yeni ve çok daha yüksek bir gerçekliğin doğuşuna şahit olmaktır. Bunu yapmaya geldiniz, ve yapıyorsunuz sevgililer, yapıyorsunuz.
Hiçbir şey yapmadığınızı düşünebilirsiniz fakat görünüştekileri temelini üç boyutlu inanç sisteminden alan kavramlarla yargılamayın. Çünkü görevinizin büyük bir kısmı, her ikisi de sadece zıtlık ve ayrılık deneyimlerini sürekli kılmaya yarayan, yoğun hücresel hafızayı ve andaki yanılgılı inançları temizlemektir.
Giderek artan sayıda insana müşterek olarak kabul edilmiş pek çok inanç artık önemsiz, hatta aptalca gelmeye başlıyor çünkü insanlık hem bireysel hem de kolektif açıdan artık onlarla uyum içinde olmayan bir bilinç haline geçiyor.
Yükseliş, en sade haliyle her yaşam süresindeki deneyimlerle daha yüksek bir bilinç haline evrimleşme sürecidir. Bireyin bir sonraki farkındalığa hazır olup olmadığına kendi Yüksek Benliği karar verir. İşte bundan dolayı, birilerini ikna etmeye, kendi inancına döndürmeye çalışmak faydasız ve ego temelli bir harekettir. Kişiler, bir başkasının gerçek bilincine zorlanamazlar.
Hiçbir şeyden bir şey yaratamazsınız dolayısıyla, görülen, duyulan, tadılan, dokunulan, kokusu alınan her şey, görünüşte iyi veya kötü, bireysel ve/veya kolektif zihin tarafından bilinç haline uygun şekilde algılanıp yorumlanan İlahi gerçekliktir.
Her görüntüye derinden bakın, iyi de olsa, kötü de, çünkü iyi görünüşler de kötüler kadar yanılsamalardır. Üç boyutlu standartlarla yargılamak yerine, tüm görünüşlerin altında yatan gerçekliği anlamaya çalışmakla, gerçeği yaşamakta ve kendinizi daha da fazla gelişmeye açmaktasınız.
Örnek; Hasta bir kişiyle aynı ortamdayken, bilin ki gerçekte onlar İlahi Bilinçtir. Ve İlahi Bilinç hastalık bilmediğine göre, siz hastalığa olan inancın (ayrılık inancı) yaratıma girmesine şahit olduğunuzu idrak ediyorsunuz.
Sizler, üç boyutlu ağır enerjilerde işlevini görebilmek üzere kendiniz için yarattığınız materyal bedeni kullanan İlahi Bilinçsiniz. Ruhani hazırlığınızda eriştiğiniz noktada, artık kendinizi inanmış olduğunuz kısıtlı kişi yerine, gerçek BENliğinizle tanımlamaya başlamalısınız. Eğer hazır olmasaydınız, bu mesajları anlayamazdınız bile.
Fiziksel beden yeryüzündeyken kullandığınız bir araba gibidir. Gerektiğinde ondan istifade edersiniz, bu sırada onu elinizden geldiğince temiz ve bakımlı tutarsınız. Bazen araba kaza yapabilir veya bir sebepten zarar görebilir ama siz asla ve asla ne araba oldunuz, ne de araba haline geleceksiniz.
Bir defa kolektifte yüzen her inanca maruz kalan basit bir materyal nesne yerine Bilinç olduğunuzu kabul ettiğinizde, zihninizi orijinal niyetine uygun kullanmaya başlarsınız, “patronunuz” yerine bir farkındalık aracı olarak.
Zihin, bilgiyi kişinin bilinç hali aracılığıyla alır ve verir. Kendinizi İlahi Bilinç olarak kabul etmeye başladığınızda, Onun kendini ifade etmesine izin verirsiniz ve dışarıdaki her şey de değişmeye başlar.
İlahi Bilinci her zaman her yerde varolan ve insan gözüyle doğrudan bakılamayan muazzam parlak bir ışık gibi düşünün. Zamanla ve cehaletle bu ışık çok çeşitli ve çok renkli yüzlerce perdeyle kapatıldı, görülmesi ve hatta bilinmesi bile engellendi. Bu perdelerin bazıları aydınlık, rengarenk ve hoş, diğerleri ise karanlık ve yoğun, fakat hepsi gerçeklik olarak kabul ediliyor çünkü onlar tanıdıklar ve biliniyorlar.
Zamanla bazı perdeler lime lime oldu ve izin verilirse eğer, basitçe düşüp gidecek. Bazılarında ise küçük delikler oluştu ve onlardan doğru ufak ışık huzmeleri gelebiliyor. Çoğunluğu ise sağlamca durduğu yerde duruyor, ta ki Işığı taşıyan birey hayatta bundan daha fazlasının olması gerektiğini hissedene ve onun ne olabileceğini aramaya başlayana kadar.
İlk olarak, kişi kendi dışında arayışa çıkar çünkü bildiği şey budur ve bu da birden fazla yaşamının odak noktası olur. Pek çok adım ve tökezlemeden sonra, ne aradığını bilmeden onu bulmaya yüzlerce defa teşebbüs etmenin sonunda, bu işin ucunu bırakır, pes eder. İşte bu noktada perdeler ayrılmaya ve kendilerini göstermeye başlar ki, çok daha derin ruhani yolculuk başlar. Siz şimdi buradasınız.
Çok uzun zamandır, çok, pek çok hayattır perdeleri açıyorsunuz. Günün yoğun yüksek frekansları ise herkesin hazır olma seviyesine ve perdelerinin kalınlığıyla yoğunluğuna göre süreci hızlandırıyor.
Bazı çok sıkı kapalı ve uzun süredir duran perdeler yüzeye çıktıkça, enerjileri de sıklıkla fiziksel, duygusal, zihinsel veya ruhani olarak yeniden deneyimleniyor. Bu olursa eğer, ya da olduğunda, direnmeyin, bu enerjilere/deneyimlere kişisel “sorununuz” olarak sahip çıkmadan sadece akıp gitmelerine izin verin.
Kişiler sıklıkla eski ve rahat bir perdeye tutunmayı veya ona yeniden sahip çıkmayı cezbedici bulurlar, bunun sebebi o perdenin oldukları kişi olduğuna ve o olmadan kimliklerini kaybedeceklerine inanmalarıdır. Kaybedilen tek benlik ise şahsiyete dökülmüş yanılgılı kimlik hissidir, çünkü gerçek BENLİĞİNİZ sonsuzdur.
Her yanılsamalı inanç perdesi bireysel bilinçten kalktıkça, zaten varolan Işık Bilinci dualara, mumlara, kristallere, seremoniler ve ayrı bir tanrıyı çekmek için gerekliliğine inanılan diğer her şeye ihtiyaç olmadan parlayabilmektedir. Tek ihtiyaç duyulmuş olan ve duyulacak olan şey ise daha fazla Işık niyeti ve aradan çekilmeye gönüllü olmaktır. İlahi Bilinç KENDİNİ ifade edebilmek için ruhanilik kavramlarının yardımına ihtiyaç duymaz.
İZİN VERİN
Ruhaniliğin özgün olması için belli bir şekilde görünmesi gerektiği inancını salıverin. Zihninizi ellerini bağdaştırmış azizler, hayran kalabalıklarına ışık ve lütuflar bağışlayan yükselmiş ustalar resimlerinden arındırın.
Bunlar ve metafizik “araçların” çoğu, daha erken ve daha az uyanmış bilinç halleri için geçerlidir. Fakat içinizde zaten her şeyin var olduğunu anlayıp özümsedikten sonra bunlara bel bağlamaya devam etmek, kişiyi sıkışmış bir halde tutacak ve ayrılık deneyimlerinin süregelmesini sağlayacaktır.
Eski ve bitmiş olduklarını hissettikten sonra bile gruplarla devam etmek – aile, arkadaşlar, bir amaç için bir araya gelenler ve hatta ordular bile – grupların getirdiği bir birlik hissi olmasını da sağlamaktadır. Ancak bu sadece kişinin grup içerisinde aradığı birlik hissinden ve sevgiden asla ayrı olmadığını, olamayacağını anlamasına kadar devam edecektir. Pek çok grubun, derneğin, birleşmelerin güncel halleri yeni enerjiyle dağılacaktır. Fakat çok daha yüksek bir formda bir daha ortaya çıkacaklardır.
Bilin ki, her zaman her yerde var olan, her şeyi bilen, her şeye kadir İlahi Bilinç her zaman ve hep KENDİNİ sonsuz şekil ve çeşitlilikte yaratıma sokmaktadır. Bilin, her taş, her kuş, her ot ve her ağaç, insanlar kadar Onun ifadesidir.
Her farklı form, KENDİNİ o şekilde ifade etmenin İlahi planını temsil eden özgün bir bütünlük ve tamlık şablonu taşır. Farklı ama asla daha düşük, eksik değil… HERŞEY İlahi Bilinçtir ve belli hayat formlarını daha iyi veya daha değerli olarak yargılamak bir başka üç boyutlu ego farkındalığıdır.
Aldığınız her nefesin her zaman her yerde varolan İlahi Bilincin Işığı olduğunun farkında olun.
Kendi ruhunuzun kusursuzluğu gerçeğinde dinlenin.
Olabilmek için yapmak, yapmak, yapmak ihtiyacında olduğunuz inancını son defa ve katiyetle bırakırken, bu zamanda her şeyin olması gerektiği gibi olduğuna güvenin.
Asla şu anda olduğunuzdan daha ruhani olamazsınız. Vakti geldi, kabul etmenin ve izin vermenin…
Bizler, Arkturuslular Grubuyuz
03.05.2020
Arkturuslulara ve kanallığı yapan Marilyn Raffaele’e çok teşekkürler. (onenessofall.com)
Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.
YENİ! En son nöroplastisite yöntemleriyle hayatınızı akışa açmak, alma-verme dengesini kurmak, kısır döngüleri sona erdirmek ve bolluğa “evet!” demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.
2019 Haziran’da YENİ! SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile Sağlıklı Zayıflama yönteminden faydalanmak için buraya tıklayınız.
Mor Alev 
Muhteşem ❤ Akıştan gelene izinliyim. Herşey tam olması gerektiği gibi benim ve bütünün en yuksek hayrına olacak şekilde oluyor ve ben o’landaki guzelligi gormeyi ve yasamayı seçiyor özümdeki ışığın parlamasına ve kollektife katkı olmasına izin veriyorum. Ve oyle olduğu için de şükürler olsun. 🧚♀️❤🙏
BeğenLiked by 2 people
Sevgili Aktruslular çok teşekkürler!
BeğenLiked by 1 kişi
Müthiş gözyaşlarıyla okudum çok etkilendim.
BeğenLiked by 1 kişi
Çok güzel bir yazı, çevirdiğin için teşekkür ederim mor alev 🙂
Yazıda “Olabilmek için yapmak, yapmak, yapmak ihtiyacında olduğunuz inancını son defa ve katiyetle bırakırken, bu zamanda her şeyin olması gerektiği gibi olduğuna güvenin.” kısmı gerçekten içimde yankılanan yerlerden biri oldu. Son birkaç aydır ben de aynı şeyleri yazıyordum ve yaratım denemeleri yapıyordum. Aynı zamanda düşünüyorum. Hem hayatında ihtiyacın olan bir şey istiyorsun(mesela sağlık), hem de şu anda “farkındalık aracı olan zihnimiz” ile onun yokluğunu gözlemlerken, deneyimlerken nasıl akışta kalabilirsin? Bunu bu aralar kendimce deneyler yaparak anlamaya çalışıyorum, ve biraz tökezlemeli gidiyorum. Olsun, en azından dereye gittiğimi biliyorum 😍
BeğenLiked by 3 people
“Bilin ki, her zaman her yerde var olan, her şeyi bilen, her şeye kadir İlahi Bilinç her zaman ve hep KENDİNİ sonsuz şekil ve çeşitlilikte yaratıma sokmaktadır. Bilin, her taş, her kuş, her ot ve her ağaç, insanlar kadar Onun ifadesidir.
Her farklı form, KENDİNİ o şekilde ifade etmenin İlahi planını temsil eden özgün bir bütünlük ve tamlık şablonu taşır. Farklı ama asla daha düşük, eksik değil… HERŞEY İlahi Bilinçtir ve belli hayat formlarını daha iyi veya daha değerli olarak yargılamak bir başka üç boyutlu ego farkındalığıdır.”
Burası beni benden aldı. Hiç unumayacağım. Tüm soruların cevabı bu olmalı.
BeğenLiked by 2 people
merhaba ,
4 – 5 gündür korkularim yine su yüzüne cikti evde kalmam mi bunda etkili oldu bilemiyorum ama kabuslarim bile senaryo degisse de ayni konu uzerine … Kendim ve bütün icin en hayırlısını diliyorum sevgi bizimle olsun ve öyle de oldu
BeğenBeğen
Sevgili Ba Ba, yukarıda yazdığı gibi sahiplenmeden içinizden geçmesine izin verin. Yani “korkularım” yerine sadece korkular demek gibi. Sevgilerle
BeğenLiked by 2 people
Korkularını düşünmek yerini dikkatini başka yöne çekmeni tavsiye ederim. Örneğin beden eğzersizi yapmak zihnini rahatlatır. Bir süre sonra korkular kaybolacaktır. Şunuda söyleyim korkuların su yüzüne çıkması iyi birşey ilerleyen zamanlarda korkacak birşey olmadığını anlarsın.
BeğenLiked by 1 kişi
benimde sıklıkla düşündüğüm bir ikilem var bu süreçte “ışığınızı yayın” ifadesi için denildiği gibi hiçbirşey yapmayıp akışta kalmak yani kalabildiğim anlarda tabiki yeterli mi içimde birşeyler yapmalıyım hissi var sanki yardımcı olmuyormuşum gibi geçen gün bir yazıda ortaya çıkın deli olduğunuzu düşünmelerinden korkmayın harekete geçin diyordu ama ben herkesin kendi zamanı geldiğşnde kendi içinde mayalanması gerektiğini düşündüm sonra senin bu blogun olmasa birçoğumuz yolumuzu daha da uzatmıştık belki yani biraz net olamıyorum bu konuda sevgiler mor alev
BeğenBeğen
Sevgili Figen, ben deli olduğunuzu düşünmelerinden korkmayın, vs diye bir şey yayınlamamış olduğum için yorum yapamam… Bu platformda her zaman ama her zaman önce iç sesinize güvenin, ve eğer içinizden geliyorsa harekete geçin önerisi bulunur. Sevgilerimle
BeğenLiked by 2 people
sizin yazınız değildi başka bir yerde okumuştum
BeğenBeğen
Harika mesajlar. Hep tam zamaninda , tam üzerine dusunulen konular üzerine , sevgiler
BeğenLiked by 2 people
Teşekkürler 🙂
BeğenLiked by 1 kişi
“Her yanılsamalı inanç perdesi bireysel bilinçten kalktıkça, zaten varolan Işık Bilinci dualara, mumlara, kristallere, seremoniler ve ayrı bir tanrıyı çekmek için gerekliliğine inanılan diğer her şeye ihtiyaç olmadan parlayabilmektedir“ Aylardir aradigim cevap sanirim burda. Kendimi bildim bileli ruhum boyle tutunurdu hayata. Hep boyle seyler isterdi cok da guzeldi. Simdi dumduz bi ovadayim ilk defa deneyimliyorum cok da sasirdim baglantim mi koptu neden eskisi gibi degilim neden artik bunlara ihtiyac duymuyorum ya da eskisi gibi beni huzura duaya goturmuyor bunlar hic diye dusunup duruyodum. Tesekkur ederim. Sadece umarim mumsuz rituelsiz duasiz uyandigim bu dumduz ovaya adapte olmam uzun surmez. Umarim bi an once anlarim bu dumduz bos ovada islerin biraz nasil oldugunu. Cunku arafta hissediyorum. Baya yeni ve ilk bir sey benim icin belli ki ama idrak etmesi uzun surmese keske. Perde en azindan aralanana kadar pek hareket edemiyorum ben cunku.
BeğenLiked by 2 people
İşte bu kabul ediyorum..izin veriyorum..🙏🙏 Aktrusluların mesajı tam an da geliyor ve o an başlıyorum hissediyorum ..🙏🙏✔✔ çok teşekkür ederim. .🌷🌹 kalpten sevgimi yolladım👋
BeğenLiked by 1 kişi
Bazen Arkturuslu oldugumu ve bu mesajlari benim aktardigimi dusunuyorum,enerjisi enerjisine!(kelimesi kelimesine demek tam karsiligi olmayacakti,Marilyn’e sevgiler) 🙂 sevgiler guzel Mor Alev!
BeğenLiked by 1 kişi