Yaşadığımız Dönem Üzerine Düşünceler (Mart 2020) – Balık’ta İlerlemek

F661EBA5-D6AD-4017-B290-371265359B43Sevgili Dostlar, ne yıl ama! İlk iki ayı bitirdik ve dahasına hazırlanmalıyız. Bu yazı daha çok sohbet havasında, biraz ondan, biraz bundan bahsedecek ve o kadar çok konu var ki!

Sarhoşların Satrancı

İlginç bir şekilde hem geçen dolunay, hem de yeni ay yazısında sarhoşluk üzerine yazmışım. Daha önce bu platformda kullanılmamış olan bir sözcük. Dolunayın Sabian sembolü sarhoş tavuklardı, Balık sezonunun en önemli özelliklerinden biri de sarhoşluktur, kullandığım kelimeler tam olarak “sınırların yok olduğu bir sarhoşluk, bir nevi çılgınlık!” Sonra da son iki-üç haftaya bakıyoruz, dünya sarhoş gibi! Korku sarhoşu, hırs sarhoşu, öfke sarhoşu ve sarhoşluk saçmalamaya yol açar… O yüzden dolunay için başlığımız “Ya onur, ya da ego sarhoşu” idi.

Halbuki, Merkür’ün önerdiği gibi sussak ve içimize dalsak, içimizi ve dışımızı sadece gözlemlesek, tarafsız kalsak, tutunmasak bir sürü şey öğreneceğiz, hiç de saçmalamayacağız.

Oğlak’taki Mars’ı satranç ustasına benzetmiştim. Hedefe kilitlenmiş, zeki ve çalışkan. Henüz hareket vakti gelmedi, önümüzdeki haftaya kadar strateji belirleme zamanı devam ediyor. Bu Mars’ın 3D yapısına zor geliyor atılmak istiyor, 5D Mars ise sadece akıllı savaşlara girer. Kan dökmeden sorunu çözer!

Fakat şunu da hatırlayalım: “Şimdiye kadar Oğlak tenceresi ağır ateşte kaynıyordu, Mars ise gelip tencerenin ateşini sonuna kadar açıp çorbayı bir güzel karıştıracak. Hız ve ateş, bir ölçü daha fazla öfke ve saldırganlık görebiliriz.”

İşte gözlemlemekte olduğumuz şey de budur. 3D Mars’a kapılanlar sarhoş birer satranç oyuncusu gibi ve yenilmeye mahkûm. Onur sarhoşlukla anlaşamaz, onur böyle durumlarda kapıdan çıkıp gider. Tam anlamıyla çılgınlık!

Bilge Baykuşlar, bir süre daha tarafsız gözlemci görevimize devam edelim. Bir süre daha içimizdeki şefkate özellikle güvenelim ve otomatik Mars tepkilerinden uzak duralım.

Neptün, Balık ve Sınırsızlık

Balık sezonunda sınırsızlığı yaşarız, yani dış etkenlerle aramızdaki bariyer kalkar. Bu bariyerin bedenimizdeki ismi bağışıklık sistemidir. Ne kadar sınır koymaya çalışırsak çalışalım, ne kadar uçuş, seyahat yasağı olursa olsun, ne kadar çok gaz maskesi, koruyucu kıyafet kullanırsak kullanalım, Covid-19 bütün dünyada. Sınırsızlığı yaşıyoruz. Zengin ve fakir, köylü ve kentli tanımayan, din, dil, ırk ayırmayan virüs bize gerçekte nasıl BİR olduğumuzu hatırlatıyor. Ve eğer BİR olarak davranmazsak ne virüsler, ne savaşlar, ne de ekonomik sıkıntılar çözülecek, orası kesin.

9 Mart akşamı şifa ekseninde bir dolunay yaşayacağız, Balık güneş, Başak ayı aydınlatacak. Bilmiyorum tesadüf mü???? Virüse en sonunda verilen isim Covid-19, bu dolunay da şifa ekseninin 19. derecesinde. Sabian sembolleri ise yine kitleleri ve paylaşımı işaret ediyor.  Dolunay yazısında detaylara birlikte bakacağız.

2014’den itibaren defalarca Jüpiter-Neptün etkileşiminin bütün dünyada göç ve mülteci dalgaları yarattığını yazmıştım. Ve bakıyoruz, yine mülteci dalgaları, yine göçler ve göçememek… Jüpiter ve Neptün haftalardır üçgen açıda. Adına fiziksel sınır dediğimiz şeyin aslında ne kadar da yapay ve hayatın gerçeklerinden uzak olduğunu tekrar tekrar hatırlatıyor.

Balık sezonunun Sabian sembolü yardımlaşma ve işbirliği ihtiyacına dikkat çekiyordu (“Kermes”) ve çevremizde yardıma ihtiyaç duyan ne kadar çok varlık var…

Mart 2020

Mart, her zaman önemli bir aydır. Yeni astrolojik yıl başlarken, ekinoksta dengeleniriz. Ama önce Balık’ta bitişler yaşanmalıdır. 2020 şimdiden tarihe geçti. Fakat bir de Mart ayına söz vermeliyiz. İşler daha da ilginçleşecek demiştik ve bu konuda hayal kırıklığına uğrayacağımızı hiç sanmıyorum. Geçerli olan enerjilere bakalım:

Bu hafta güneş bağımlılıklar burcu Balık’tayken, Oğlak’taki güney düğümü (karma, geçmiş, alışkanlıklar), Pholus (bağımlılıklarımız) ile birleşip Chiron’u (yaralı şifacı) aktive ediyor. Bu uzun süreli bir açı. Pholus’un sloganı “küçük sebep, büyük etki” dir. Yani ufacık bir şeyden kaynaklanıyor gibi görünen durum belki önemsenmeyebilir ama dikkat edelim, o detay büyük sonuçlar yaratabilir. Çünkü Chiron bir kriz başlatarak yarayı açığa çıkarabilir. Yara şifalanmak zorundadır. Büyük ihtimalle bir bağımlılık veya alışkanlık bırakılmalı ve kökte yatan nedene odaklanılmalıdır.

Venüs ise bu hafta çok aktif önce Eris’le hizalanıyor, sonra Galaktik Merkez, Haumea ve Satürn’le. Sonra 8 Mart’ta Boğa’ya girerek Uranüs’le birleşiyor. Lorna Bevan Venüs aktivitesinin anlamı için şu yorumu yapmış: “Küresel karmaşaya bağlı (Eris) yüksek duygusallık taşıyan meseleler, çığır açan olaylar (Haumea) ve karma (Satürn – ektiğini biçmek) şoklara ve kolektif öngörülemezliklere (Uranüs) yol açarken, hepsi yeni bilgilerin indirilmesine (Galaktik Merkez) önayak oluyor.”

Bir nefes alalım ve duralım… Bu bizim Venüs! Koşulsuz sevgi tanrıçamız. Yumuşak, bereketli ve güzel… neşe-keyif-coşku, aşk ve gençlik… Neler oluyor?

Venüs bizi gerçekten ve gerçekten, hiçbir eksik olmadan, soru, şüphe olmadan koşulsuz sevgiyi tanımaya ve yaşamaya, onunla yeniden doğmaya hazırlıyor.

Yeniden Doğuş

Bizler ekinoksla dengelendikten hemen sonra Satürn Kova’ya girecek. Yeni benliğimiz parlamaya hazır. Son yıllarda defalarca deri değiştirdik ve yine değiştireceğiz, defalarca koza olduk, kelebek çıktık, tırtıla geri döndük. Bunu bu ay yine yapacağız. Son mu? Sanmıyorum. Karakterlerimiz, alışkanlıklarımız ve zevklerimiz daha çok değişecek gibi görünüyor.

Peki, ortam bu kadar gerginken ne yapmalı? Kendi hayatımızda kendi gerçeğimizi yaşamalıyız fikrimce. Bunun yaratıcı kaos olduğunu hatırlamalıyız. Enerjimiz hayatımızdaki her şeyi etkiliyor, düşüncelerimiz dünyamızı kurguluyor. Biz sadece kendimizin kurtarıcısıyız. Yardımlaşmak başka bir şey, kendini başkalarının kurtarıcısı ilan etmek ise bambaşka. Siz ne dersiniz?

Bloğun sessizliğe girdiği dönemde ben de sessizliğe girdim ve içimden bile hiç yorum yapmamaya çalıştım. Bazen başardım, bazen olmadı. Evet, bazı olaylar önce kalbimi sıkıştırdı. Bazıları hayrete düşürdü. Bazı gördüklerim çok güzeldi. Ama her biri bir kancayı işaret ediyordu, güzel şeyler bile. Kancayı yumuşakça çıkarıp tarafsız alana geçtiğimizde dengeleniyoruz. Ben de bu prensibi olabilecek en iyi şekilde uygulamaya odaklandım. Benim için çok işe yaradı. Sizin başa çıkma ve değişimle evrimleşme yönteminiz nedir?

İletişim ve Hareket

Bu yazıda olmuş olanlara ve olması beklenenlere bakarken 5D astroloji ilham verdi. Biliyorsunuz “gökyüzü ile yükseliş raporlarım” tabii ki astrolojiden kaynak alıyor ama sonra kanallığa dönüşüyor. Bu ufak sohbetimiz de öyle oldu.

Artık yazının sonlarına gelirken, önüme medium.com’dan bir email düştü. Bir de baktım ki, buradakilerle örtüşen bilgiler sunan keyifli bir makale. Merkür hala daha geriye giderken, sarhoş satranç oyuncuları olmamızı engelleyecek evrensel fikirler içeriyor. Kısaca alıntılıyorum:

“Dört keşiş iki hafta sürecek sessizlik meditasyonuna başlamışlar. Bu çalışmanın sembolü olarak da bir mum yakmışlar. İlk gece mum sönmüş.

Birinci keşiş “Ah hayır, mum söndü!” demiş.

İkinci keşiş, “Hey, konuşmamamız gerekiyor!” diye onu susturmuş.

Üçüncü keşiş sinirlenmiş, “Siz ikiniz neden kıymetli sessizliğimizi bozmak zorundasınız?” demiş.

Dördüncü ise gülmeye başlamış “Ha Ha! Konuşmamış olan bir tek ben varım!”

Niklas Gökle diyor ki; “Bu hikâyeyi sevmemin sebebi çoğu konuşmamızın nasıl olduğunu açığa çıkarması. Andaki amaca kesinlikle hizmet etmeyen konuşmalar, özellikle de bu örnekte. Kendimiz, diğerleri, kontrolümüzde olmayan şeyler hakkında konuşuyoruz ve bu konuşmaların hiçbiri hiçbir şeyi daha iyi yapmıyor. Keşişlerin hepsi önemsiz bir detaya kapılıp gittiler ve çenelerini tutamadılar. İlk fırsatta hayatın zihinlerine egemen olmasına izin verdiler. Biri haber verici, biri kural hatırlatıcı, öbürü öfkeli ve sonuncusu ise egosunun kurbanıydı. Hepsi için açık ve net bir seçenek vardı: Sessizce mumu yeniden yak, meditasyona devam et, dingin kal ve sessizlikte başarının keyfini çıkar. (…) Ne kadar çok konuşursanız, saçma bir şey söyleme şansınız da o kadar yükseliyor. Ne kadar az konuşursanız, o kadar çok dinleyebilirsiniz. Dinlemek ise öğrenmeye yol açar. Sessiz kaldığınızda, olanları gözlemleyebilir ve konuşmak için doğru zamanı arayabilirsiniz. Söyleyeceğiniz şeyin anlamlı ve önemli olmasına dikkat edin. Eğer önemli değilse, dinleyin ve öğrenin. Ne kadar az konuşursanız, o kadar zekileşirsiniz. Ve belki de hiç de tesadüf olmayan bir şekilde, ne kadar zekiyseniz, o kadar az konuşursunuz.” 

Yazar bunun ardından konuşma yollarımızı incelemiş, saatte kaç defa gereksizce telefonun ekranında beliren bir bildirinin dikkatimizi dağıttığından, gereksiz sosyal medya yorumlarına, mesajlara ve emaillere değinmiş. Ve tabii ki bütün bunların bizi nasıl da yaşamak istediğimiz hayattan ve elimizdeki çok daha önemli işe odaklanmaktan alıkoyduğunu yazmış. (Yazarı Niklas Göke’ye çok teşekkürler. Orijinalini medium.com, mindcafe’de bulabilirsiniz.)

Yaratıcı kaos fırtınasının tam ortasındayken, biliyorum Bilge Baykuşlar, sanki derhal tepki vermeliyiz gibi geliyor. Ve genelde otomatik tepkimiz bir şey üretmeyen yorumlar, fikirler, ünlemler oluyor! Ama kendimizi merkeze çektiğimizde, belki tepki vermeye ihtiyaç duymayacağız veya kalkıp sessizce mumu tekrar yakacağız. Davranışlar sözcüklerden çok daha önemlidir derler… Bunun örneklerini her gün görüyoruz.

İşte bu ayki düşünceler böyle, bir süre daha ayaklarımız yere basmıyormuş gibi hissedeceğiz. Çılgınlık süregelirken gözlemci görevimize devam, zeki tepkilere devam, yardımlaşmaya, işbirliğine devam… Ve içimizdeki okyanus demiştik ya, sık sık içe dalmaya devam…

Bu yazı yorumlarınıza açık, Lütfen paylaşın, nasıl hissediyorsunuz, siz nasıl değişiyorsunuz, kendinize en uygun bulduğunuz yöntemler nelerdir? Her yorumun defalarca okunduğunu biliyorum, farkında olmadan pek çok okuyucuya da yardımcı oluyorsunuz. Lütfen yorumlarınızı buraya bırakın, Facebook ve Instagram’a değil, böylece hepimiz okuyabiliriz.

©Mor Alev 2020


Bu değişim döneminde, “Büyük Resme” ve yükseliş sürecindeki rolünüze dair daha fazla anlayış sahibi olmak, Yüksek Benliğiniz ve Ruh Ekibinizle daha yakın bağlantıda yaşamak üzere, Yüksek Benliğiniz (Yaratan Benliğiniz, Öz-Benliğiniz, İçinizdeki Işık) yönetiminde Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin.

YENİ! En son nöroplastisite yöntemleriyle hayatınızı akışa açmak, alma-verme dengesini kurmak, kısır döngüleri sona erdirmek ve bolluğa “evet!” demek için “Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu” bağlantısına tıklayın.

2019 Haziran’da YENİ! SAĞLIKLI KİLOYA ULAŞMAK ve bedeninizle barışmak için Dönüşümsel Akış ve Bolluk Metodu ile çalışmak istiyorsanız buraya tıklayınız.


Bu yazının 5846 numaralı Telif Hakları Kanunu uyarınca tamamının ya da parçalarının kopyalanması, izinsiz olarak yayınlanması, yazarının adının değiştirilmesi, üzerinde hak iddia edilmesi yasaktır. Kanunun 71. maddesi uyarınca bunun aksi davranışlar hakkında kanuni işlem yapılır. http://moralev.com

33 comments

  1. Izdırabın ve sevincin aynı kaynaktan geldiğini kendime hatırlatmak içimi ferah tutman için bir yol. Zerafet ve bilgeliğin olmadığı yerde korkunun hasıl olduğunu bilmek. Oluşa güvenmek ve şükretmek birbirimizin yansıması olduğumuz için. Kötü ya da çirkin diye bir şey yok yaratımda sen bakışını değiştir ✨

    Liked by 3 people

  2. “Ama her biri bir kancayı işaret ediyordu, güzel şeyler bile. Kancayı yumuşakça çıkarıp tarafsız alana geçtiğimizde dengeleniyoruz. Ben de bu prensibi olabilecek en iyi şekilde uygulamaya odaklandım. Benim için çok işe yaradı. Sizin başa çıkma ve değişimle evrimleşme yönteminiz nedir?”
    -Merhaba, kancaları yumuşakça bırakmak için ne şekilde uygulamalar yaptığınızdan bahsetmeniz mümkün mü? Benim de şu sıralar deneyimlediğim ve dikkat getirdiğim alan böyle bir yer, teşekkürler. sevgiler:)

    Liked by 1 kişi

    1. Sevgili Fulden, salıvermeyi alışkanlık haline getirirseniz birkaç saniyede gerçekleşen bir işleme dönüşüyor. Bunun için pek çok yöntem yayınladım, öne çıkanlarını ise ana menüdeki yöntemler sekmesinde bulabilirsiniz. Size yakın gelenleri yılmadan uygulayın, alışkanlık haline geldiğinizi siz de gözlemleyeceksiniz. Sevgilerle

      Beğen

  3. Her zamanki gibi müthiş bir yazıydı, iyiki varsınız. Benim mutluluk yöntemim;
    Böyle günlerde yürüyüş yapmanın ben çok faydasını gördüm. Doğada olmak, size ait olmayan fazla duyguları atmak, biriki ağaca dokunmak, tanımadığınız kişilere günaydın demek ve yürüyüşün sonunda o çok sevdiğim ağaca yaslanmak ve bir süre gözlerimi kapamak.

    Liked by 3 people

  4. Sevgili Mor Alev,
    kendimi bu dönemde gerçekten sarhoş tavuk gibi hissediyorum. Bir o tarafa, bir bu tarafa koşuyorum. Büyük bir enerjiyle. Ama sonunda enerjimi yanlış yere harcamış olduğumu fark ederek duruyorum.
    Bazen de bildiğim halde durmuyorum. Deneyimlemek istiyorum. Beni nereye sürükleyeceğini yaşayarak görmek.

    Meditasyon yapıyorum düzenli. An’a odaklanıp durmaya da çalışıyorum. Fakat gerçekten zorlanıyorum. Zaman çok hızlandı benim için ve ben bana yetişemiyorum.

    İnandığım, şey herşeyin geçici olduğu. Bu da böyle bir dönem diyorum kendime. “Bu da geçer…” Zaman herşeyin ilacı. Bir kaç sene sonra bu dönemime baktığımda düşüneceklerim geliyor aklıma. Aynı eski fotoğraflarıma baktığımda o zamanki duygularıma gidebilmem gibi…
    Yanlız olmadığımı bilmek de iyi geliyor. Bunu kendime sıkca hatırlatıyorum. Bir de elimden gelenin en iyisini yapmaya gayret ediyorum. Akışa güvenerek.

    Hatırlatmaların sayesinde neşe, keyif ve coşkuda kalmaya da çalışıyorum ayrıca. Koşulsuz sevgiyi, ışığı içimde hissetmek ve o ışığın yayılmasına izin vermek… Yanlış seçemeyeceğimi bilerek seçimler yapmak. Sınav dönemindeyiz. Dersler ağır bu ara. Hepimizin farklı derslerden sınavları var. Birlikte üstesinden geleceğiz… Her birimiz. Bunu bana sıkça hatırlattığın ve yoluma ışık olduğun için her daim şükürlerimdensin
    🙏🏻💜🙏🏻sevgiler, Melda

    Liked by 3 people

  5. Canım Mor Alev.. Bıkmış, yorulmuş, ağlamaklı, yorgun ve yine yorgun.. yöntem uygulayamıyorum çünkü olan halime maske takmış gibi hissettiriyor, toparlanamıyorum.. Toparlanmak istiyor muyum? acının, ızdırabın içinde kaldıkça kalasım geliyor, belki bu da bağımlılık oldu. En çok da sessizlik inzivasına ihtiyacım var.
    Dediğiniz gibi “ortalık iyice karışıyor..” insan hallerim, duygularım durak durak bilmiyor..
    Bahar mı geldi? bunun bile heyecanı bitmiş içimde.. bahar gelse ne, yaz gelse ne..
    Tüm bunlara rağmen, varlığına şükür canım Mor Alev..

    Liked by 3 people

  6. Öncelikle yazı için teşekkürler. Bunca zorlu süreç ve rehberlikten Hatta karanlık günlerden sonra ilk defa dingin huzurlu sakin ve güvende hissediyorum iç bağlantım oldukça güçlendi o güçlendikçe kaosa karşı dinginleştim. Belki dışarıdan duyarsızlık gibi görünüyor bile olabilir ama açıkçası bunun içinde kaygılanmıyorum. Çünkü içimde büyük bir huzur var ve kimi taşıdığımı artık kim olduğumu neyi kutlamam gerektiğini iyice anlamaya başladım. Her adımımda iç sesimi dinliyorum ve sürecin zorluklarında kapılıp hüzünlenmemek için günlük aktivitelerimi en iyi şekilde düzenledim. Çocukları ( hayvanları) beslemek sonra doğada vakit geçirmek denizi seyretmek her zamanki gibi büyük şifa kaynağım. Bazen hiç yapmadığım gibi keyifli bir film bile izlemek bambaşka bir hal aldı. Sessizlik şifam oldu. Dilerim bu dönüşüm baki kalır. Bir de eklemek isterim ki sürekli aynı şeyi unutmayacağım olgunlukta yaşamaya gayret ediyorum. Henüz bilmeselerde hepsi benim. Güzel davran, güzel olamayan davranışlar içinse makul sistem geliştir dengede kal.. ! Öğreniyorum…

    Liked by 4 people

  7. agziniza, kaleminize, gönlünüze sağlık.. Gokler balik’ta, içsel ve dışsal denizler kabarmış, kipir kipirken cok bilge sevecen öneriler icin tekrar tesekkurler.. sevgiyle kalın sevgili Mor Alevimiz..

    Liked by 2 people

    1. Ailem mor alev . ” dünyanızı değiştirin ” başlıklı yazınızdan sonra artik yol haritam değişmişti. Zaman zaman yöntemler dis etkilerden uygulamasada kendime her zorlu anlarda , Cennetin burası olduğu ve bizim en kusursuz hale getirmek adına tüm bu süreçlerden yanlış olasılıklardan elenmemiz gerektiğini hatırlatıyorum. Her bireyin içinde 9 gezegen barındırdığını , cevherin aynı yeteneklerin farklı olduğunu. Bir bütün oluncaya dek her bireyin bunu farkedinceye kadar bu kaosa dahil olacağını hatırlatıyorum. En güzelide bu sahnenin sonunda hepimizin elele dans ettiği cenneti hayal ediyorum. Farklı bir yerde degil ama tamda dünyada. Bu sürede yeni olana uyum için her davranışımda armoni inşa etmeye çalışıyorum. Bazen zor olsada her gün değişmekte farkediyorum . Teşekkürler.

      Liked by 1 kişi

  8. Gokler balıkta ve içsel ve dışsal denizler karismis, kipir kipirken bu bilge öneriler cok iyi geldi.. Sevgiyle kalın sevgili Mor Alevimiz..

    Liked by 1 kişi

  9. Akışın sessizliğini dinleyebilmek için, z ihnin ve egonun suskunluğunu diliyorum.. Bu bile sessizliği bozuyor usulcacık… Ve bekliyorum, uyku içinde bir rüyada seslerin gerçekliğini hissedebilmeyi… Yol gösterici mor alevinize ve o alevin kaynağına şükürle…

    Liked by 2 people

  10. Gördüklerim karşısında sessiz kalıp, bu olanların neden olduğunu anlamlamdırmamaya çalışıyorum. Çünkü anlamlandırma ihtiyacı o karanlığın içine çekmekten başka işe yaramıyor. Tek ihtiyacımız olan, kendi gerçeğimizin sorumluluğunu almak, ve yaşamak bence…

    Liked by 4 people

  11. Çok teşekkürler, ne güzel hatırlatmalar…Kendimi enerjim düşmüş hissettiğimde bir süre öylece kalıyordum. Denediğim pek çok uygulama vardı şimdilerde bunu değiştirip dönüştürmenin basit ve etkili bir yolunu buldum.

    Facebook’da ho’oponopono temizlik gurubu var. Sizin sayfanızda da bununla ilgili yazılarınız var. Daha önce bu konuda okuduğum kitap uygulamasını yapıp çok etkisini görmeyip bırakmıştım. Bu gurup sayesinde derinlemesine uygulamanın nasıl yapılacağını anladım.

    Ör; Corona virüs korkum endişelerim; bununla ilgili tüm anılar datalar programlar kayıtlar; bunların tüm nedenleri temelleri kökenleri; bunlar bedenimde ya da dışarıda her nerede gizleniyorsa bu alanlar; bundan etkilenmiş tüm parçalarım; bundan dolayı suçlamış olduğum herkes her şey ve kendim: bundan dolayı incitmiş olduğum herkes her şey ve kendim; hepinizi görüyor ve varlığınızı onurlandırıyorum, sizi benim bir parçam olduğunuz için seviyorum. Sizi şimdiye kadar görüp onurlandırmadığım, dönüştürmediğim için özür dilerim. Lütfen beni affedin. Ben kendimi bağışladım. Şimdi sizi ilahi şifaya açıyorum. Sıfır noktasında dönüşünceye nötürleninceye dek, arının temizlenin şifalanın. Andan ana ho’oponopono… geçmiş şimdi ve geleceğe Ho’oponopono, Tüm nesillere Ho’oponopono. Şimdi burada daima sonsuza dek ve sonsuzlukta ho’oponopono…

    Burada kendi cümlelerinizle içinizden geldiği gibi uygulamayı yapmak önemli. Anahtar cümleler;
    Özür dilerim.
    Lütfen beni affet.
    Seni seviyorum.
    Teşekkür ederim.
    Sözcüklerinin mucizevi dönüştürücü etkisini şükranlarımla Mor alev ve takipçilerine sunmak istedim. Hepimizin yolu açık aydınlık, neşe, keyif ve coşku dolu olsun.

    Liked by 3 people

  12. Geçen hafta pır pır olan içim, dışım, benim bu hafta sönük. Zorlanarak yoga yapıyorum, sufi gibi dönüyorum, bedenim yorgun, ruhum neşesiz. Kaygıda, korkuda değilim. Sadece pek çoklarını yaşadığımız gibi bir süreç. Bir de sanki hatırlamadığım ama parçası olduğum bir grubu, aileyi, evi özlüyor gibiyim.

    Liked by 2 people

  13. Yine ruhuma dokunan bir yazı.Teşekkür ederim.Merkezde kalmak daha kolay bir hal almaya başladı.Kendi içinde tamamlanma,birliği hissetme hali.Hayat tüm yansımalarıyla iyi yada kötü olarak anlamlandırdığımız her haliyle iyi ve hoş geliyor.Sonsuz bir macera,merakla izlenilen bir serüven gibi.Doğa en büyük ilaç bunun yanında son sıralarda evde yada dışarıda günlük yaşantımda her anda oluşu hissetmek sadece olanı yapmak ,OLmak bana en iyi gelenler arasında.

    Liked by 2 people

  14. Bugun icimde bir vipassana enerjisiyle uyandim. Agzimi dahi acmak istemiyorum. Gozlemci olmayi demirlemis gibiyim bugun. Ve sanki hayatin boyunca hic ofkelenmemis gibiyim. Sukurler olsun, cok guzel bir his🌸🌀

    Liked by 2 people

  15. İçimde bana ne yapmam gerektiğini söyleyen bir ses olduğunu keşfettiğimden beri herşey daha kolay oluyor. Her geçen gün onu biraz daha fazla duyabiliyor ve dinliyorum. Negatif enerjiyi yoğun hissettiğim dönemlerde tarafsız bölgeye çekilmeye gayret ediyorum. Bunun dediğiniz gibi son günlerde güzel bulduğum şeylerde de geçerli olduğunu farkettiğimde şaşırdım. İnsanın en rahat ettiği hali iyi yada kötü hissettiği değil tam olarak varlığını hissettiği haliymiş. Buda mükemmel bir dinginlik, huzur… Meditasyon yapıyorum. Müzik dinliyorum. Bu bloğu açıyorum 🙂 Şükretmenin insana ne kadar iyi geldiğini hatırlatıyorum kendime… Vee gelecek günlerin kimbilir ne kadar da güzel olacağını düşlüyorum ❤️

    Liked by 4 people

  16. Eski düşünme kalıplarıyla düşünür ve o açıdan bakarsak kaos dolu bir ortam var ancak ben artık kaos görmüyorum şükürler olsun. Evet zaman zaman hissel olarak çok bunalıyorum, fiziksel bedenimde sıkıntılar yaşıyorum ama bunlarında değişim ve dönüşümün bir parçası olduğunu söylüyor iç sesim bu geçici bir dönem ve herşey güzel olacak yani olması gereken oluyor şu anda. Aynen sizin yaptığınız gibi sessiz ve sakin kalmaya beni mutlu edebilecek şeylere yönelmeye çalışıyorum, olumlama cümleleri söylüyorum çok iyi geliyor.Ve tabi mor alev senin varlığın hakikaten büyük yardımcı böyle zamanlarda çok teşekkürler iyiki varsın. ❤

    Liked by 3 people

  17. Zihni,3.gozu merkezlemenin topraklamanin tek yolunun meditasyon olduguna inaniyorum. Gozlemci kaliyorum, “dusunce” kelimesi dusmekten gelir,ruyaya dusmemek elde degil,dustukce kendimi geriye merkeze cekiyorum… Fakat bazen de savruluveriyorum,cogunlukla “aha iste savruluyorum” veya “buna yorum yapmak zorunda degilim ki” diye o an farkinda olarak savruldugum bile oluyo,bile bile. Fakat buna da cok fazla anlam yuklememeye calisiyorum.

    “Hayatta hicbir seyin sizin ona verdiginizden baska bir anlami yoktur” cumlesi bana cok hakikî geliyor,tabii bu cumleyle madde dunyasini,3Dyi,dual yapiyi dusunuyorum. Sadece var olmaya niyet ediyorum.

    Cogu kisi benzer seyleri yazmis. Bu gozlemci modunda bu enkernasyonda bedenlendigim kisinin yani kendimin yasamina odaklanmaya da ozen gosteriyorum. Plan yok,elestiri yok,ama akisa teslimiyette cabasiz olusan plana gonulluluk var. Tek yolu bu bu donemi sarhos olmadan atlatmanin diye dusunuyorum.yoksa sarhosluk kopup gitmeye de sebep olabilirdi.birakmak ama gozlemlemek cok onemli,gozlemle takip. Cok sukur.

    Liked by 3 people

  18. Yazilarinizi hep Yakup ediyorum ve Muhtesem ve dogru bilgilerini s icin tesekkur etmek istiyorum . 🙏❤️

    Liked by 1 kişi

  19. Sevgili mor alev ben bu dönemi kötü yaşıyorum ,defalarca görmek istemediğimİ sonunda gördüm.ama dağılmış bir haldeyim travma geçiriyorum.öfke,tansiyon yüksekliği,acı,çaresizlik…bu zaten çocukluğumdan beri böyle,acı verici durumlarda travma geçiriyorum.ne yapabilirim sizce? İlaçsız atlatabilirmiyim ? Çünkü şoka girmiş bir haldeyim,bu haldeyken nasıl şifa akar bana ?

    Liked by 1 kişi

    1. Sevgili Zeynep, dağılmış haldesiniz çünkü henüz tarafsız alana geçemediniz. Hisler düşüncelerden kaynaklanır. Düşünceleri ise siz kurgularsınız. Düşünceleri değiştirmek sizin elinizde. Siz travmaya inandığınızda onu yaşarsınız. Şu anda bu size duygusuz bir yorum gibi gelebilir ama ben sizin yerinizde olsaydım, bunu kutlardım! Dediğinize göre “defalarca görmek istemediğinizi” gördünüz yani artık kendinize yalan söyleyemiyorsunuz. Bu da çok iyi bir gelişme. Çünkü ne olduğunu/olacağını zaten biliyordunuz, sadece yokmuş gibi yapıyordunuz. Şimdi gerçeklere dönüş yaptığınıza göre hayata da geri dönüş yapabilir, yeni yollar ve hedefler seçebilirsiniz. Yas, öfke, kendine acıma…. Bunlar normal insan halleri. Onun için buna travma demeyin lütfen, çünkü değil. Bu durumdan çok etkilendiniz ve çok üzgünsünüz. O zaman yapılabilecek pek çok şey var. Şifa dışınızda değil, içinizde. Sadece kabul etmeniz yeterli. Size de önerim kendinize yumuşak davranmanız, bunun geçici bir durum olduğunu kendinize/zihninize bildirmeniz ve elinizden geldiğince salıverme çalışmaları yapmanızdır. Ayrıca, meleklerimiz burada, yanıbaşımızda, onlara da izin verin yardım etsinler. Size acil şifalar diliyorum.

      Liked by 3 people

  20. Dunyada olan ve bizleri endiseye suruklemeye calisan herseyin 3D’nin son cirpinislari oldugunu dusunuyorum. Yapismis yakamiza birakmak istemiyor. Biz 5D’ye yoneldikce yeni sebepler uyduruyor 3D’de daha uzun kalmamiz icin. Ama bizler buna kanacak noktayi coktan gectik. Artik yola ciktik, yelkenlerimiz ruzgarla dolu, hizla yol aliyoruz. Hicbir sey ve hic kimse bizleri yolumuzdan donduremez. Yapabilecegimiz en iyi sey de pozitif enerjimizin olabildigince fazla ruha dokunmasini saglamak. Bizimle irtibatta olan herkese nese-keyif-cosku asilamak. Biz her gecen gun cogaliyoruz, her gecen gun buyuyoruz. Ve bu da beni inanilmaz derecede heyecanlandiriyor. Ne mutlu bize bunun farkinda oldugumuz icin.

    Liked by 3 people

  21. Tüm bu kaos içinde her zaman dengede keyifte ve merkezde kalmak kolay değil tabi. Tutunduğumuz tuttuğumuz şeyler hep oracıkta … zaman emek niyet …
    Aşağı çekildiğimde en azından farkına varabildiğim için şükrediyorum. Odak noktamı değiştiriyorum mesela “Breaking Bad ” serilerine başladım … esas kaos orada gene sükür diyorum insanlar neler yaşıyor 🤪
    Haftada 3-4 seans Yoga ve yüzmek harika geliyor meditasyon çok derin olamasa da çoğu zaman zihinler aktif, vazgeçilmezim benim … şükür ve minnetle… derin sakin içsel nefeslerle…
    Sevdiklerimizle doğayla güzelliklerle olmak ama en etkilisi sessizlik dinginlik ve kendinle kalmayı asla ihmal etmemek.
    Herşeye rağmen eskisi gibi olmadığımızı hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını bilmek ve sükünetle izlemek gelişmek ve beklemek

    Liked by 3 people

  22. Yine muhteşem bir yazı, çok teşekkür ederim. Bu merkür gerilemesi başladığından beri gözümün önünde açılan gerçekleri ve süreki gelen içgörüleri anlatmam mümkün değil. Hepsi çok önemli dönüşüme neden olurken aynı zamanda üstüste gelmiş olmaları sersemletiyor insanı biraz.
    Meditativ halde kalabilmek, bağlantıyı daha uzun süre sürdürebilmek daha kolaylaştı sanki.
    Diğer taraftan içimde yaşananların hızına dış dünyam daha ayak uyduramamış halde. Bir sürü konuda belirsizlik sürmekte ama daha derin bir güven duygusuyla devam ediyorum şu an.
    Özellikle harekete geçmenin asla eskiden düşündüğüm gibi olmadığı, başarılı olmanın ne kadar farklı bir şey olduğunu hissetmem, derinden farkına varmam beni sarhoş etti.
    Bir de bu keşiş meselesi var ya, onu tam halledemedim daha, konuşmadan, tepki vermeden dura bilme arzumu tam olarak gerçekleştiremedim daha. Eskiye nazaran çok azaldı, çok önemli olmayan konularda tepkisiz kalabiliyorum artık. Ama galiba artık bu alışkanlıktan kurtuldum derken öyle bir şey oluyor ki, en derin korkularım tetikleniyor ve bir bakıyorum dakikalardır tepkili bir şekilde konuşmaktayım. Hepimize tepkisizlik halini deneyimlemeyi diliyorum.
    Sevgiler

    Liked by 2 people

  23. Genelde cabuk etkilendigim icin, enerjimi dusurmemek adina medyayi pek takip etmiyorum fakat virus yasadigimiz yer yakinlarina gelince birkac yazi okuyup, kendimi epeyce korkuya kapilmis kapana kisilmis kipirdayamaz hissettim gecen hafta. Simdi yine medyayi takip etmemeye calisiyorum. Korku duygusundan ariniyorum yavas yavas. Kendimi, ailemi ve tum dunyayi beyaz isikla, sevgiyle yikandigimizi ve korundugumuzu imgeliyorum. Boyle yapmak kendimi guvende hissettiriyor. Sevdigim muzikleri dinleyip, doganin, kus seslerinin farkina varip umutlu olmaya ve enerjimi yukseltmeye calisiyorum….ve gunesin icimi isitmasina izin veriyorum.

    Liked by 4 people

  24. Ah Sevgili MorAlev, hosgeldin! Umarim icindeki yolculuk cooook keyifli gecmistir.
    Bu yilin benim icin mesajlari adina icsel bir calisma yaparken Mart ayi uyarilarla gelmisti, dogum da yapacak olmamin etkisi ile biraz icimde tedirginlikler vardi baslangicta, su anda asil kehanetin zihnimizin icinde oldugunu bilmek ve korkularimi bir bir salmak odagimda.
    Farkindalikla degil tepkisellikle hareket ettigim anlarda cogunlukla marsin yakici kavurucu etkisini hissediyorum ben:) Tahammul sinirlarim dusuyor (hormonlarin ve uykusuzlugun da sagolsun etkisi cok tabii). Kendi kabuguma cekilmek, az irtibat bol sessizlik icin susuzluk cekiyorum. Onumuzdeki 2 hafta icin sessizlik ve sikayet detoksu uygulamaya niyet etmistim bi kac gun once, henuz tam da istedigim ‘gozlemci’ evresinde degilim ve buna da ‘tamam, olmasi gereken sekilde’ diyip yumusakca birakiyorum.
    Sabahlari cok erken saatte yaptigim meditasyonlar en derinleri, ve tabiata kendimi birakmak, doganin kendi akisinda, tam bir guven ile uyanisini izlemek inanilmaz ilham veriyor.
    Varolusa dair kafamdaki deli sorulara gelince, yaziyor, yaziyorum!!!

    Liked by 2 people

  25. Sevgili moralev,

    Yıllardır tv izlemiyorum, haber okumuyorum en fazla twitter’dan yüzeysel olarak bakıyorum. Bu kulağa klişe gelebilir fakat korku frekansıyla üretilmiş ifadeler hayatımdan çıkınca bana ve inanın çevreme geri dönüşü muhteşem oldu.

    Bunun dışında içinden geçtiğimiz süreci her şeyin ilahi bir amaca hizmet ettiği düşüncesini özümsemiş olarak izliyorum, arada huzursuzluk çökerse nefeslerle dengelemeye çalışıyorum ve bir olmaya giden insanlığa gülümsüyorum. İnsanlık böyle virüslerle düzgün beslenmesi, sağlığına dikkat etmesi gerektiğini anlayacak, böyle siyasetle de ihtiyacı olan ideal düzene evrilecek. Zihnimin, kalbimin algılayamadığı kimbilir neler getirecek 🙂

    Bize düşen ışığımızı yaymak sevgili dostlar. Özümüzün ışığını yayarak, dışarıda da aydınlığı göreceğiz. Bu süreç doğum sancısı, karanlığı sevgili moralevin de daha önce söylediği gibi ışıkla şifalandıracağız.

    Bunca zamandır bunu bekliyorduk, olacağını biliyorduk. Şimdi daha çok inanma, güvenme ve sevgide kalma anı. Bir tepeye tırmandığımızı ve zirvenin çok yakın olduğunu görüyorum. En zorlu kısım burası. Sonra tadını çıkaracağız.

    Herkese çok sevgiler. 🙂

    Liked by 1 kişi

    1. Merhabalar
      Bu paylaşımınız çok başkaydı özellikle kendi içsel deneyiminizi paylaşmanız çok çok ama kıymetli yürekten Şükran ve sevgilerimi sunuyorum lütfen kabul edin.
      Timüs bezini aktive etmeye uyandırmaya çalışıyorum (timüs bezi tiroid bezinin altında göğüs boşluğumuzda yer alır) uyandırmanın en keyifli yolu içten sıcak bir gülüş ve nefis bir kahkahadır diğeri dilinizi üst damağınıza değdirerek şaklatmak veya göğüs boşluğuna elinizi yumruk yaparak vurmak (bu yöntem eskiden sıkça gördüğümüz ağıt yakarken kadınların yaptığı içsel bir dürtü) seçim bizim.
      Herbirinize mesaj aracılığıyla ilk defa teşekkürlerimi ve sevgilerimi gönderiyorum ve hepimize iyiliklerle ve güzelliklerle dolu anlar diliyorum.
      Tüm olanlara şükürler olsun 🙏

      Liked by 1 kişi

  26. Sevgili Mor Alev
    Harika yazılar için teşekkürler.Ben herşeye şahit konumunda kalıyorum.Izliyorum ,kim ne yaşıyorsa ona ait öğrenmesi gereken süreç bu diyorum.Ama bazen çok mu duygusuz oldum diye düşünüyorum.Ancak insanlara karşı düşüncelerim böyle oldu,hayvanlara,doğaya ve dünyamıza ise son derece duyarlıyım. Zaman neredeyse ışık hızı oldu yetmiyor artık.Kendi kendime kalmak,meditasyon yapmak,kitaplar okumak için dolu dolu vakit ayırmak istiyorum ama bir bakıyorum akşam olmuş.Cok hızlı bir değişim içindeyiz.3D bilincinde olan etrafımdaki insanların olaylara tepkilerini izleyip hiç yorum yapmıyorum.Gelen her bilgiye hiç şaşırmıyorum, içimdeki ben biliyorum ki diyor😊 yazıya bakınca ordan oraya atlamışım, karmaşıklık bende de azda olsa var demekki😂😂😂 bizi seviyorum ya.Sevgiler

    Liked by 1 kişi

  27. Sevgili Mor Alev ;
    Olumsuzluklardan çok etkilendiğim için tv izlemiyorum haber okumuyorum sessizim içimdeki benle sohbet ediyorum özellikle sabahları gökyüzü ve ben inanılmaz güzel geçiyor huzurlu sakin kitap okuyorum . yorum yapmıyorum yargılamamaya çalışıyorum fark ettiğim anda kendimi şifalandırıp merkezde kalmaya çalışıyorum . Bazen en sevdiğim arkadaşlarımla bile konuşasım gelmiyor bana çok kızıyorlar bizden uzaklaştın diyorlar . Tepki vermeden durmayı öğreniyorum bu sıralar başarıyorum da daha sakin ve kontrollüyüm. sadece oğlum ile iletişimde onunda bu yolları deneyimlemesini çok istiyorum . ama ona bunları anlatamıyorum müsaade etmiyor ne oluyorsa hayrıma oluyor diyor akışa bırakıyorum. kısacası mucize ötesiyim iyi ki varsın seni seviyorum MOR ALEV…

    Liked by 1 kişi

  28. Sevgili Mor Alev
    Hissettiğim şey sanırım şu Bir yandan müthiş bir güven… yani dışarda bir sürü şey olup bitiyor ama ben icerde huzurlu ve güvendeyim Sakinim Yani şey gibi yağmur yağacagini daha önceden biliyormusumda yağmurluk şemsiye lastik bot yani elimde her türlü malzeme varmış gibi ya da bir fırtına çıkacağını biliyormuşta cam bir odadan herşeyi izliyormuş gibi Evet dışarda kaos var ama ben buna uzun zamandır hazırlanıyormuşum bu yuzden de etkilenmeyecek gibi hissediyorum Diğer taraftan da içimin bir yanı bu kadar rahatlığın olaylardan etkilenmemenin korkmamanin sonucu olur mu düşüncesi yokluyor (Ben bir yengec burcuyum 🙂 )
    Gazete okumuyorum televizyon seyretmiyorum Savaşı duyuyorsam içimdeki savaşları temizlemeye çalışıyorum Virüs duyuyorsam korkularımı temizlemeye çalışıyorum İç dışın yansimasi ise bana düşen yansımaları temizlemeye çalışıyorum

    Liked by 1 kişi

  29. Teşekkurler Sevgili Mor Alev .Bu dönemim, bir ayağim biraz bu dünyada, biraz diğer dünyada gibi geciyor.Etkilenip olumsuz konusmaya basladığımda ve kaptirdiğimda kendime İLÜZYON diyerek meselenin veya düsüncemin dışına atiyorum.Bol bol da Mor Alev uyguluyorum.Tabiki yazılarınız benim terapım Teşekkurler.Sevgiler.Selamlar.

    Liked by 1 kişi

Yorumlar kapatıldı.